Editörler : E.Kayı Han
28 Nisan 2022 11:04

Bekçilik hagb
Merhabalar 2019 yılında resmi belgede sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay hagb aldım, 2019 bekçilik sınavında sözlü mülakatta düşük puan verilmesi sonucu elendim. Mahkemeye verip kazandım şuan sözlü mülakata tekrar gireceğim inş. Sizce yine elenirmiyim hagb nin yine etkisi olurmu elenmeme. 2024 te bitecek

Medreseli.47
Memur
02 Mayıs 2022 02:16

Mevzuat gereği Bekçi olamazsın.hem aldığın Hagb ceza miktarı ve hem de işlediğin suç çok sıkıntılıdır. Emniyet MİT askeriye kritik kurumlardır bü tür suç işeyen kişileri mevzuat gereği ve etik gereği kurumlarına almazlar. Geçmiş olsun

Mahmutt Kaya
Daire Başkanı
02 Mayıs 2022 03:11

Hagb memuriyete engel değildir. Yanlış yönlendirmeyelim.
Medreseli.47, 2 yıl önce
Mevzuat gereği Bekçi olamazsın.hem aldığın Hagb ceza miktarı ve hem de işlediğin suç çok sıkıntılıdır. Emniyet MİT askeriye kritik kurumlardır bü tür suç işeyen kişileri mevzuat gereği ve etik gereği kurumlarına almazlar. Geçmiş olsun

Medreseli.47
Memur
02 Mayıs 2022 03:13

Eminiyet mevzuatında polis ve bekçi alımında 1 yıl üzeri hagb engeldir.
Mahmutt Kaya, 2 yıl önce
Hagb memuriyete engel değildir. Yanlış yönlendirmeyelim.

donurh
Daire Başkanı
02 Mayıs 2022 16:01

hagb'de 1 yıl vs, ceza süresinin bir önemi yok. Hagb ama 1 yldan az mı çok mu diye bakılan bir yasa yok. Ama güv. sor.'da hagb kapsamındaki olgular değerlendirilir ve her türlü sonuç olabilir. Güv. Sor. mevzuatında hagb'lere de bakılacağı yazıyor ama alınır-alınmaz gibi net bir ifade yok. Mahkemenin ne karar vereceği de belirsiz. Ortadaki sorun bu zaten. Ayrıca siz soruşturmadan geçemeyip de dava açmış değilsiniz ki, mülakattan dolayı açtığınızı yazmışsınız.


ÇOTANAK
Başbakan Müsteşarı
03 Mayıs 2022 09:26

İdare Mahkemesinin iptal gerekçesi nedir?

Evrakta sahtecilik suçundan dolayı memur olmak zor olur.

Gelelim Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının detayına;

Arkadaşlar HAGB kararının ceza olmadığını söyleyen var. Bu karar aslında üstü örtülü cezadır. Şöyle ki; çocuklarda 3 yıl, yetişkinlerde 5 yıl içinde kasıtlı suça karışılıp da o suçtan mahkumiyet alındığında, ertelenen suçun da sonuçları açıklanır. Böylece, kişinin denetim süresi içinde suç işlenmemesi amaçlanmıştır.

Benim tahminime göre; Konuyu açan arkadaş; mülakattan HAGB kararı dayanak gösterilerek elenmiş olabilir. Bunu da mahkemeye taşımıştır. Mahkeme de iptal kararı vermiştir. İdare işi kitabına uyduracak bir sebep illaki bulur.


callow54
Aday Memur
05 Mayıs 2022 16:16

Aynı durum bendede var 2017de 1 yıl 8 ay ceza aldım hagba çevrildi. Dosyada suç silahla tehtit olarak geçiyor .. sanırsam yüz kızartıcı suçların arasında değil. Şuan sağlık bakanlığı atamasında güvenlik sorusturmasindayim. Sizce engel olurmu .


poldayxx
Aday Memur
06 Mayıs 2022 00:30

olmaz.olursada mahkemeyle dönersiniz
callow54, 2 yıl önce

Aynı durum bendede var 2017de 1 yıl 8 ay ceza aldım hagba çevrildi. Dosyada suç silahla tehtit olarak geçiyor .. sanırsam yüz kızartıcı suçların arasında değil. Şuan sağlık bakanlığı atamasında güvenlik sorusturmasindayim. Sizce engel olurmu .


Android60
Genel Müdür
26 Haziran 2022 04:05

Belgede sahtecilikten hagb alındıysan bekçi değil normal memur bile olamazsan dmk ya göre

26 Haziran 2022 09:00

Dmk nın hangi maddesine göre?
Android60, 2 yıl önce

Belgede sahtecilikten hagb alındıysan bekçi değil normal memur bile olamazsan dmk ya göre


Yol Gösteren
Daire Başkanı
26 Haziran 2022 09:09

Hagb memuriyete engel mi sorusuna, Anayasa ve Danıştay kararlarından yola çıkarsak...

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın genel olarak memuriyete engel olmayacağı,

Engel olabilmesi için bu karara dayanak alınan fiillerin ayrıca değerlendirilmesi gerektiği,

Eğer bu karar yüz kızartıcı bir suça ilişkin ise güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına ve kişinin meslekten çıkarılmasına neden olabileceği görülmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder hükmü uyarınca, kişi hakkında verilen kararın güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına ya da memuriyetten çıkarılmasına neden olmaması gerekir. Ancak yüz kızartıcı suçlardan birisi işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan suçun vasıf/mahiyeti dikkate alınarak memuriyete engel olabileceği düşünülebilir.

26 Haziran 2022 09:27

"suç" tanımını kasıt adli suç ise ceza kanunları yapar. Mesela kamu otoriteleri idare hukukunun dışına taşarak bu suçtur ya da değildir diyemez. Sadece idare hukuku açısından disiplin suçu tanımını kullanarak karar verebilir ya da işlem yapabilir. Enes Ersöz başvurusu 42. Somut olayda Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesi başvurucunun isnat edilen suçu işlediğine kanaat getirmiş ancak 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin başvurucuya isnat edilen suça uygulanabilir olduğunu tespit ederek HAGB'ye karar vermiştir. Böylece denetim süresinin suç işlenmeden geçirilmesi halinde başvurucu hakkında açılan kamu davasının düşmesi imkanını tanımış, nitekim dava da düşmüştür. Düşürülen bir yargılamada verilen karar kesin bir ceza hükmü olarak kabul edilemez. Dolayısıyla başvurucunun suçluluğu hükmen sabit olmadığından masumiyetinin devam ettiği kuşkusuzdur. Her ne kadar idari yargılama sırasında düşme kararı yoksa da denetim sürecinde de kişinin suçluluğunun sabit olmadığı, dolayısıyla masum olduğu izahtan varestedir. 43. Başvurucunun masumiyeti devam ettiğinden anılan ceza davasından sonraki süreçte idari ve yargısal makamların başvurucunun masumiyetine halel veren yaklaşım sergileyip sergilemedikleri, bir başka deyişle masumiyet karinesinin sağladığı güvencenin ikinci yönünün ihlal edilip edilmediğinin incelenmesi gerekir. Bu bağlamda yukarıda yer verilen ilkeler uyarınca masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği incelenirken yargılamayı yapan makamın ilgili kişiye suç isnat edip etmediği, ceza yargılaması kararını sorgulayıp sorgulamadığı ve münhasıran ceza yargılaması sonucunda verilen hükme dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir. 44. Bölge İdare Mahkemesinin gerekçesinde, Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesi kararına atıfla "...her ne kadar, kasten yaralama suçu nedeniyle aldığı mahkumiyet hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa da ...işlediği fiillerin niteliği gözönüne alındığında..." ifadesiyle mahkumiyet olarak nitelenen HAGB kararına atıfla fiil nitelendirilmiştir (bkz. 15). Mahkeme gerekçesinde; bir yandan kesin bir mahkümiyet hükmü ile sonuçlanmayan ceza yargılamasında verilen karara dayanıldığı, bir yandan da kullanılan ifadelerde başvurucunun üzerine atılı suçu işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet verildiği görülmüştür. Bu durumda verilen düşme kararı anlamsız hale gelmiş ve başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmüştür. Diğer taraftan başvuruya konu idari yargılamada yapılan değerlendirmenin 5271 sayılı Kanun'a göre HAGB ile kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağına yönelik düzenlemeyle bağdaştığı da söylenemez. 45. Sonuç olarak Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde kullanılan ifadeler ve ceza mahkemesinin açıklanması ertelenen hükmüne dayanılması nedeniyle başvurucunun ceza yargılanmasına konu eylemi işlediği ve suçlu olduğu inancının yansıtıldığı anlaşıldığından Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. Özel kanunlarla belirtilen "hagb almamak" şartı dışında tek başına hagb engel değildir, olmamalıdır.
Yol Gösteren, 2 yıl önce

Hagb memuriyete engel mi sorusuna, Anayasa ve Danıştay kararlarından yola çıkarsak...

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın genel olarak memuriyete engel olmayacağı,

Engel olabilmesi için bu karara dayanak alınan fiillerin ayrıca değerlendirilmesi gerektiği,

Eğer bu karar yüz kızartıcı bir suça ilişkin ise güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına ve kişinin meslekten çıkarılmasına neden olabileceği görülmektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder hükmü uyarınca, kişi hakkında verilen kararın güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına ya da memuriyetten çıkarılmasına neden olmaması gerekir. Ancak yüz kızartıcı suçlardan birisi işlenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan suçun vasıf/mahiyeti dikkate alınarak memuriyete engel olabileceği düşünülebilir.


Yol Gösteren
Daire Başkanı
26 Haziran 2022 09:45

EMRAH ŞAHİN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/37580)

Karar Tarihi: 20/10/2020

Başvuru, devlet memurluğundan çıkarılma işleminin iptali istemiyle açılan davada, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargılaması esas alınarak karar verilmesi ve kullanılan dil nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu, tahsil ettiği belediye gelirlerini uhdesinde tuttuğu iddiasıyla hakkında açılan idari soruşturma sonucunda devlet memurluğundan çıkarılmıştır. Aynı eylemler nedeniyle hakkında açılan kamu davası sonucunda zimmet suçu nedeniyle başvurucu hapis cezasına mahkûm edilmiş ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Başvurucunun devlet memurluğundan çıkarılma işlemine karşı açtığı dava da reddedilmiştir. Başvurucu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargısı süreci esas alınarak davanın reddedildiğini, bu nedenle masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Başvurucunun şikâyeti dikkate alındığında somut başvurunun masumiyet karinesinin ikinci yönü bakımından incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda alıntılanan ilkeler uyarınca masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği değerlendirilirken önemli olan husus; yargılamayı yapan makamın ilgili kişiye suç isnat edip etmediği, ceza yargılaması kararını sorgulayıp sorgulamadığı ve münhasıran ceza yargılaması sonucunda verilen hükme dayanıp dayanmadığıdır.

Somut olayda Bafra Ağır Ceza Mahkemesi yargılama sonunda başvurucuya isnat edilen suçla ilgili olarak mahkumiyet hükmü kurmuş ancak 5271 sayılı Kanun un 231. maddesinin başvurucuya isnat edilen suça uygulanabilir olduğunu tespit ederek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiş ve dolayısıyla beş yıllık denetim süresinin suç işlenilmeden geçirilmesi hâlinde başvurucu hakkında açılan kamu davasının düşmesi imkânını tanımıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesi uyarınca sanık hakkında hukuki sonuç doğurmadığı dikkate alındığında başvurucunun masumiyet karinesinin devam ettiği açıktır.

Masumiyet karinesinin devam ediyor oluşu, başvurucuya zimmet suçunu gerçekleştirdiği, işlediği yönünde bir ithamda/beyanda/imada bulunulmamasını gerektirir. Diğer taraftan bu durum başvurucuya, ceza hukuku alanına girilmeden aynı eylemleri nedeniyle daha hafif ispat külfetinde disiplin hukuku sınırları dahilinde kalınarak hukuki sorumluluk yüklenilmesine engel değildir.

Yukarıda anılan ilkeler çerçevesinde, ceza gerektiren herhangi bir suç isnat edilen ancak kesin olarak mahkûm edilmemiş bulunan bir kişiye yönelik hukuki kararın kişinin suçlu olduğu yönünde bir görüşü yansıtması hâlinde masumiyet karinesinin ihlal edilmiş olacağı unutulmamalıdır.

Mahkeme, disiplin cezasının hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşırken disiplin soruşturması süreci ve dosya kapsamında bulunan diğer deliller üzerinden bir değerlendirme yaparak başvurucunun disiplin cezası gerektiren fiili gerçekleştirdiği sonucuna ulaşmıştır. Bu bağlamda mahkemenin salt hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargılaması sürecine ve bu yargılama sonucunda verilen karara dayanmadığı açıktır. Bu aşamada masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediğinin anlaşılabilmesi adına açıklığa kavuşturulması gereken husus mahkemenin idari davanın sınırları içinde kalıp kalmadığı ve kullandığı dilin başvurucunun masumiyeti üzerine gölge düşürüp düşürmediğidir.

Mahkeme ret gerekçesinde başvurucu için zimmetine geçirdiği ifadesini kullanmış ve cümlenin devamında fiilin sübut bulduğunu ifade etmiştir. Mahkeme, bu fiili memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelemiş ve karşılığının devlet memurluğundan çıkarma cezası olduğunu ifade etmiştir. Mahkeme, bu nitelemeyi yaparken özensiz bir dil kullanmış olsa da sonuca ulaşırken başvurucunun eyleme ilişkin ikrarından, disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi ve belgelerden hareket etmiş ve bunu yaparken başvurucunun masumiyetine gölge düşürecek şekilde ceza yargılamasını esas almamış ve/veya ceza yargılaması sürecini sorgulamamıştır. Bununla beraber, eylemin 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi hükmüyle örtüşüp örtüşmediğini denetleyen mahkemenin, sübut bulduğunu ifade ettiği eylemin asıl olarak657 sayılı Kanun'da düzenlenen yüz kızartıcı ve utanç verici hareket eylemi olduğu da açıktır.

Bu bağlamda, disiplin soruşturması çerçevesinde elde edilen bilgi ve belgeleri hükme esas alan ve disiplin cezasına temel teşkil eden memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket eylemine yönelik olarak değerlendirmede bulunan Mahkemenin masumiyet karinesinin sağladığı güvenceyi ortadan kaldıracak biçimde, idari davanın sınırlarının dışına çıkarak ceza hukuku alanında kalan bir suç isnadında bulunduğu söylenemez.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

Anayasa?nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin İHLAL EDİLMEDİĞİNE

26 Haziran 2022 10:29

Burada kritik nokta salt hagb kararına dayanmak. Disiplin soruşturması yapılarak meslekten çıkarılabilir. Burada ceza alıp almaması bile önemli değil[ cmk 223 2-2 halleri hariç] . Ancak sen hagb aldın suç işledin denemez. " bknz emre cenik başvurusu, Mahmut acerce başvurusu.

Zeytun31
Memur
26 Haziran 2022 10:44

Sahtecilik 657 de yer alan suçlardan. Egm askeriye mit kabul etmez geçmiş olsun

Kral3739
Aday Memur
26 Haziran 2022 11:08

hocam merhaba benim şöyle bi sıkıntım var 3 4 ay önce o zaman memur değildim henüz bi kadın uygulama üzerinden konuşurken hakkimda savcılığa şikayette bulunmuş. Sonrasında şikayetini geri çekti fakat olay internet üzerinden olduğu icin şikayet geri çekilince kapanmiyormus bu süreçte ben atandım ise başladım şuan karakoldan ifadeye çağırdılar ifademi verdim. Savci davayı açar ve hagb falan alırsam hagb memuriyete engel değil ama kurum bu olay yüzünden bana " Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" bu madde yüzünden memurluktan çıkarılma cezası alabilir miyim olay memuriyet öncesi olduğu icin ben bu madde kapsamına gitmeyebilir miyim kurum olay memuriyet oncesi olmuş olsa bile bu maddenen işlem yapabilir mi vereceği ceza memuriyetten çıkarma hariç başka birsey olabilir mi. Kusura bakmayın çok soru sordum şimdiden teşekkür ederim sizlere

26 Haziran 2022 11:11

657 48 md a5. Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarda, zimmet, ihtilas (1), irtikab (2), rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimali (3) ve istihlak (4) kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı HÜKÜMLÜ BULUNMAMAK
Zeytun31, 2 yıl önce
Sahtecilik 657 de yer alan suçlardan. Egm askeriye mit kabul etmez geçmiş olsun
26 Haziran 2022 12:28

hocam yazdıklarınızdan yola çıkarak. benim ydk karınını aşağıya aynen bırakıyorum... Ydk soruşturmayla birlikte hagb ile sonuçlanan ceza mahkemesinin kararını da değerlendirmemiş mi? Bu (benim)durumda masumiyet karinesini ihlal sayılır mı. Disiplin soruştumasının Bakanlığımız Yüksek Disilpin Kuruluna intikali neticesinde Kurulun ...... tarihli ve .... sayılı kararında; .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararı ile 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarihli ve ...sayılı kararında adı geçenin cinsel taciz suçunu işlediği sabit olduğu, fiilinin somut delillerle subut bulduğu, teklif edilen cezanın fiil ile örtüştüğü anlaşıldığından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin g alt bendinde bulunan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü gereğince adı geçenin "Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile" tecziyesinin cezasının uygun görülmesi üzerine Devlet Memurluğu görevine son verilmiştir.
Yol Gösteren, 2 yıl önce

EMRAH ŞAHİN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/37580)

Karar Tarihi: 20/10/2020

Başvuru, devlet memurluğundan çıkarılma işleminin iptali istemiyle açılan davada, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargılaması esas alınarak karar verilmesi ve kullanılan dil nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu, tahsil ettiği belediye gelirlerini uhdesinde tuttuğu iddiasıyla hakkında açılan idari soruşturma sonucunda devlet memurluğundan çıkarılmıştır. Aynı eylemler nedeniyle hakkında açılan kamu davası sonucunda zimmet suçu nedeniyle başvurucu hapis cezasına mahkûm edilmiş ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Başvurucunun devlet memurluğundan çıkarılma işlemine karşı açtığı dava da reddedilmiştir. Başvurucu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargısı süreci esas alınarak davanın reddedildiğini, bu nedenle masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Başvurucunun şikâyeti dikkate alındığında somut başvurunun masumiyet karinesinin ikinci yönü bakımından incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda alıntılanan ilkeler uyarınca masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği değerlendirilirken önemli olan husus; yargılamayı yapan makamın ilgili kişiye suç isnat edip etmediği, ceza yargılaması kararını sorgulayıp sorgulamadığı ve münhasıran ceza yargılaması sonucunda verilen hükme dayanıp dayanmadığıdır.

Somut olayda Bafra Ağır Ceza Mahkemesi yargılama sonunda başvurucuya isnat edilen suçla ilgili olarak mahkumiyet hükmü kurmuş ancak 5271 sayılı Kanun un 231. maddesinin başvurucuya isnat edilen suça uygulanabilir olduğunu tespit ederek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiş ve dolayısıyla beş yıllık denetim süresinin suç işlenilmeden geçirilmesi hâlinde başvurucu hakkında açılan kamu davasının düşmesi imkânını tanımıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesi uyarınca sanık hakkında hukuki sonuç doğurmadığı dikkate alındığında başvurucunun masumiyet karinesinin devam ettiği açıktır.

Masumiyet karinesinin devam ediyor oluşu, başvurucuya zimmet suçunu gerçekleştirdiği, işlediği yönünde bir ithamda/beyanda/imada bulunulmamasını gerektirir. Diğer taraftan bu durum başvurucuya, ceza hukuku alanına girilmeden aynı eylemleri nedeniyle daha hafif ispat külfetinde disiplin hukuku sınırları dahilinde kalınarak hukuki sorumluluk yüklenilmesine engel değildir.

Yukarıda anılan ilkeler çerçevesinde, ceza gerektiren herhangi bir suç isnat edilen ancak kesin olarak mahkûm edilmemiş bulunan bir kişiye yönelik hukuki kararın kişinin suçlu olduğu yönünde bir görüşü yansıtması hâlinde masumiyet karinesinin ihlal edilmiş olacağı unutulmamalıdır.

Mahkeme, disiplin cezasının hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşırken disiplin soruşturması süreci ve dosya kapsamında bulunan diğer deliller üzerinden bir değerlendirme yaparak başvurucunun disiplin cezası gerektiren fiili gerçekleştirdiği sonucuna ulaşmıştır. Bu bağlamda mahkemenin salt hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sonuçlanan ceza yargılaması sürecine ve bu yargılama sonucunda verilen karara dayanmadığı açıktır. Bu aşamada masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediğinin anlaşılabilmesi adına açıklığa kavuşturulması gereken husus mahkemenin idari davanın sınırları içinde kalıp kalmadığı ve kullandığı dilin başvurucunun masumiyeti üzerine gölge düşürüp düşürmediğidir.

Mahkeme ret gerekçesinde başvurucu için zimmetine geçirdiği ifadesini kullanmış ve cümlenin devamında fiilin sübut bulduğunu ifade etmiştir. Mahkeme, bu fiili memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelemiş ve karşılığının devlet memurluğundan çıkarma cezası olduğunu ifade etmiştir. Mahkeme, bu nitelemeyi yaparken özensiz bir dil kullanmış olsa da sonuca ulaşırken başvurucunun eyleme ilişkin ikrarından, disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi ve belgelerden hareket etmiş ve bunu yaparken başvurucunun masumiyetine gölge düşürecek şekilde ceza yargılamasını esas almamış ve/veya ceza yargılaması sürecini sorgulamamıştır. Bununla beraber, eylemin 657 sayılı Kanun'un 125. maddesi hükmüyle örtüşüp örtüşmediğini denetleyen mahkemenin, sübut bulduğunu ifade ettiği eylemin asıl olarak657 sayılı Kanun'da düzenlenen yüz kızartıcı ve utanç verici hareket eylemi olduğu da açıktır.

Bu bağlamda, disiplin soruşturması çerçevesinde elde edilen bilgi ve belgeleri hükme esas alan ve disiplin cezasına temel teşkil eden memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket eylemine yönelik olarak değerlendirmede bulunan Mahkemenin masumiyet karinesinin sağladığı güvenceyi ortadan kaldıracak biçimde, idari davanın sınırlarının dışına çıkarak ceza hukuku alanında kalan bir suç isnadında bulunduğu söylenemez.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

Anayasa?nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin İHLAL EDİLMEDİĞİNE

26 Haziran 2022 12:30

aynısını size de sormak istiyorum hocam. salt hagb kararına dayanmak sayılır mı bu. Disiplin soruştumasının Bakanlığımız Yüksek Disilpin Kuruluna intikali neticesinde Kurulun ...... tarihli ve .... sayılı kararında; .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararı ile 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarihli ve ...sayılı kararında adı geçenin cinsel taciz suçunu işlediği sabit olduğu, fiilinin somut delillerle subut bulduğu, teklif edilen cezanın fiil ile örtüştüğü anlaşıldığından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin g alt bendinde bulunan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü gereğince adı geçenin "Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile" tecziyesinin cezasının uygun görülmesi üzerine Devlet Memurluğu görevine son verilmiştir.
idarehukukcusu48, 2 yıl önce
Burada kritik nokta salt hagb kararına dayanmak. Disiplin soruşturması yapılarak meslekten çıkarılabilir. Burada ceza alıp almaması bile önemli değil[ cmk 223 2-2 halleri hariç] . Ancak sen hagb aldın suç işledin denemez. " bknz emre cenik başvurusu, Mahmut acerce başvurusu.
26 Haziran 2022 14:52

Benzer olayla ilgili aym kararı var. Emre cenik başvurusu. Paragrafta ki mahkeme kararında kullanılan dil masumiyet karinesini ihlal ediyor bence.
NeyapalımHayırlısı, 2 yıl önce
aynısını size de sormak istiyorum hocam. salt hagb kararına dayanmak sayılır mı bu. Disiplin soruştumasının Bakanlığımız Yüksek Disilpin Kuruluna intikali neticesinde Kurulun ...... tarihli ve .... sayılı kararında; .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararı ile 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarihli ve ...sayılı kararında adı geçenin cinsel taciz suçunu işlediği sabit olduğu, fiilinin somut delillerle subut bulduğu, teklif edilen cezanın fiil ile örtüştüğü anlaşıldığından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin g alt bendinde bulunan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü gereğince adı geçenin "Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile" tecziyesinin cezasının uygun görülmesi üzerine Devlet Memurluğu görevine son verilmiştir.

Kral3739
Aday Memur
26 Haziran 2022 17:30

Hocam size özelden mesaj attım aynı olay benimde başıma geldi özele bakarsanız bilgi alışverişi yapalim

NeyapalımHayırlısı, 2 yıl önce
aynısını size de sormak istiyorum hocam. salt hagb kararına dayanmak sayılır mı bu. Disiplin soruştumasının Bakanlığımız Yüksek Disilpin Kuruluna intikali neticesinde Kurulun ...... tarihli ve .... sayılı kararında; .... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararı ile 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ...tarihli ve ...sayılı kararında adı geçenin cinsel taciz suçunu işlediği sabit olduğu, fiilinin somut delillerle subut bulduğu, teklif edilen cezanın fiil ile örtüştüğü anlaşıldığından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin birinci fıkrasının E bendinin g alt bendinde bulunan "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" hükmü gereğince adı geçenin "Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile" tecziyesinin cezasının uygun görülmesi üzerine Devlet Memurluğu görevine son verilmiştir.
Toplam 50 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi