Editörler : Lanet
«144145146147148149150151152153154155»

**sude**
Başbakan Müsteşarı
11 Eylül 2015 14:59

Limon Ağacı/Sandy Tolan

Ne kadar roman olarak lanse edilmiş olsa da, ben okurken romandan çok tarih kitabı olarak okudum. Kitap içinde yer alan karakterlere çok az yer verilmiş, ilk bölüm ve son bölüm arasında sürekli Filistin-İsrail savaşından, BM önerilerinden, İngiliz işgalinden, ABD'nin tutumlarından bahsediliyor.

Filistin sürekli kandırılmış, kısıtlanmış ve Filistin halkıda buna çoğunlukla göz yummuş; topraklarını Yahudilere satmışlar. Biraz menfaat uğruna vatanlarını elleriyle vermişler resmen.

Yahudiler ise her yerde zulme uğramış, aşağılanmış, hapsedilmiş, soykırıma uğratılmış bir halk. Okurken düşündüğüm şu oldu zulme uğrayan bir halk nasıl olurda başka bir millete zulmeder toprağını gasp eder diye.

İsrail?in kırıcı, yok edici tutumunu okurken ister istemez insanın nefreti artıyor. Filistinli çocuklar taş atmışlar, İsrail mermi, topla karşılık vermiş. Filistin ezilirken, ABD, BM hep kendince fikirler üretmişler ama hiçbiri ortaya konmamış. İsrail'e desteğini hiçbir zaman esirgememiş ABD

Limon ağacının olduğu evi hayal ederek okudum. Bahçesi nasıldı, kapısı nasıldı diye. Birde roman kahramanları ve evde gerçek olunca insan ister istemez merak ediyor.


DERYA-06-76
Başbakan Müsteşarı
14 Eylül 2015 22:39

Drina Köprüsü


sistembozuk
Kapalı
14 Eylül 2015 22:46

aynı romanın uyarlanmış filmi de var, bilginize.

**sude**, 9 yıl önce

Limon Ağacı/Sandy Tolan

Ne kadar roman olarak lanse edilmiş olsa da, ben okurken romandan çok tarih kitabı olarak okudum. Kitap içinde yer alan karakterlere çok az yer verilmiş, ilk bölüm ve son bölüm arasında sürekli Filistin-İsrail savaşından, BM önerilerinden, İngiliz işgalinden, ABD'nin tutumlarından bahsediliyor.

Filistin sürekli kandırılmış, kısıtlanmış ve Filistin halkıda buna çoğunlukla göz yummuş; topraklarını Yahudilere satmışlar. Biraz menfaat uğruna vatanlarını elleriyle vermişler resmen.

Yahudiler ise her yerde zulme uğramış, aşağılanmış, hapsedilmiş, soykırıma uğratılmış bir halk. Okurken düşündüğüm şu oldu zulme uğrayan bir halk nasıl olurda başka bir millete zulmeder toprağını gasp eder diye.

İsrail?in kırıcı, yok edici tutumunu okurken ister istemez insanın nefreti artıyor. Filistinli çocuklar taş atmışlar, İsrail mermi, topla karşılık vermiş. Filistin ezilirken, ABD, BM hep kendince fikirler üretmişler ama hiçbiri ortaya konmamış. İsrail'e desteğini hiçbir zaman esirgememiş ABD

Limon ağacının olduğu evi hayal ederek okudum. Bahçesi nasıldı, kapısı nasıldı diye. Birde roman kahramanları ve evde gerçek olunca insan ister istemez merak ediyor.


bbbbc
Şef
19 Ekim 2015 15:21

"bir ikea dolabında mahsur kalan hint fakirinin olağanüstü yolculuğunu" okuyorum


**sude**
Başbakan Müsteşarı
09 Kasım 2015 15:53

Ahraz / Deniz Gezgin

Mitoloji ile gerçek hayatın harmanı olarak gördüğüm roman.

Kendimizden olmayan insanlara karşı beslediğimiz kin, nefretin nelere yol

açtığını, ön yargıların insanları ne hale getirdiğinin bir göstergesi olan

hayatlar. Kendinden olmayan insanların barınmasına izin vermemek, bir el

uzatmamak ve kendi beslediğin kin ve nefreti, çocuklarına aşılayarak,

önyargılar içerisinde bir toplum oluşturmak.

Mitolojik öğelerin yer aldığı romanda, dilsiz bir gencin ve annesinin

yaşadıklarını, düşüncelerinin yansıtıldığı kitap ?Ahraz?. İnsanların kendi

içinde yer alan kötülüklerini birilerine bağlaması ve her zaman ki gibi bir

günah keçisi seçip, o kişileri cezalandırmak. İnsanoğlunun acımasızlığını

gözler önüne seren bir kitap.

Yeni bir yazar ve yeni bir kitap.. Her zaman bilinmiş

yazarlar yerine, bazen köşelerde kalmış eserlerde okunmalı.


ÇOTANAK
Başbakan Müsteşarı
09 Kasım 2015 18:35

Okumuş olduğum yabancı romanların içinde ve okuduğum o kadar kitabın içinde beni bu kitap çok duygulandırmıştı.

**sude**, 9 yıl önce

Limon Ağacı/Sandy Tolan

Ne kadar roman olarak lanse edilmiş olsa da, ben okurken romandan çok tarih kitabı olarak okudum. Kitap içinde yer alan karakterlere çok az yer verilmiş, ilk bölüm ve son bölüm arasında sürekli Filistin-İsrail savaşından, BM önerilerinden, İngiliz işgalinden, ABD'nin tutumlarından bahsediliyor.

Filistin sürekli kandırılmış, kısıtlanmış ve Filistin halkıda buna çoğunlukla göz yummuş; topraklarını Yahudilere satmışlar. Biraz menfaat uğruna vatanlarını elleriyle vermişler resmen.

Yahudiler ise her yerde zulme uğramış, aşağılanmış, hapsedilmiş, soykırıma uğratılmış bir halk. Okurken düşündüğüm şu oldu zulme uğrayan bir halk nasıl olurda başka bir millete zulmeder toprağını gasp eder diye.

İsrail?in kırıcı, yok edici tutumunu okurken ister istemez insanın nefreti artıyor. Filistinli çocuklar taş atmışlar, İsrail mermi, topla karşılık vermiş. Filistin ezilirken, ABD, BM hep kendince fikirler üretmişler ama hiçbiri ortaya konmamış. İsrail'e desteğini hiçbir zaman esirgememiş ABD

Limon ağacının olduğu evi hayal ederek okudum. Bahçesi nasıldı, kapısı nasıldı diye. Birde roman kahramanları ve evde gerçek olunca insan ister istemez merak ediyor.


Lebensdauer
Kapalı
10 Kasım 2015 02:57

Okumadım, okumuyorum ve son bi aydır, hoş ben zaten çok okumazdım!.

elime bişi almadığım için insanlığımdan utançla gurur arasında bilmediğim bi duyguyu yaşıyorum.

Amaç bu değil mi

hiç okumuyorum!

Ben Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşıyım, Türk olduğumu sanıyorum ki banane

bence öyleyim yada değilim! Nedir yani beni bu kadar ben buyum demeye iten.

Ben neyim bilmiyorum yunan,bulgar,yugoslav,boşnak,arnavut,kürt,laz,çerkez,türkmen...

ha bunun dini ayrımları var demi? .... .... ....

yada hiçbişiyim ben

bu ülkenin demi kuruluşunda burdaydı atalarım

ben ne olduğumu bilmesemde onlar acılarını tarif etmekte ne kadar noksan kaldıysa

ben o kadar yarımım bu ülkede cumhuriyetle bizi hür eden insanlara.

Canlarını veren onca insana saygım aldığım nefestedir mevlam.


Lebensdauer
Kapalı
03 Aralık 2015 02:12

küçük prens.

...

geceme yıldız

ömrüme nefes

canıma can olmazsa yapamam!.


buşra
Müsteşar
05 Aralık 2015 13:26

Ahraz - Deniz Gezgin

Bir insanı ne kadar öteleyebilir ya da ötekileştirebilirsiniz. Sıranın size geleceğini hiç hesap etmeden hem de.

Yoğun işlenen anne-çocuk sevgisi çemberinde, varlıkları yok sayılan hayatların hikâyesi. Masalsı ve duru bir anlatım hakimdi. Yarım bırakıldığını da söylemek mümkün. Beni etkileyen bazı cümleleri de yok değil.

" Unutmak sağ çıkmaktı "

" Ölüm illaki çürümek değilmiş meğer."

"Hiçbir lisan yabancı değil ona, kulağı da dili de yüreğinde bu çocuğun, senin anlaşmak dediğin nedir ki, her bizi duyan anlıyor mu ki ne dediğimizi.."


sistembozuk
Kapalı
12 Aralık 2015 14:27

Harita Metod Defteri - Murathan Mungan

Geçmişi yalnızca ondan bir şey inşa edecekseniz anmalısınız," demiş eski ustalardan biri. Ben kendi payıma geçmişimden bunu yapmaya çalıştığımı söyleyebilirim. Ömrünün yıllarla ölçülen süresi "kaç ortalı" olursa olsun, yaşamı boyunca kendine çizdiği yol haritasını izleyerek bıkmadan usanmadan ders çalışan, elinden kolundan, kucağından defter, kitap, kalem eksik olmayan "bir çocuğun" anılarını yazdığı kitaba Harita Metod Defteri adının yakışacağını düşündüm. Umarım okunması, yaşanmasından daha güzel bir hayatın kitabı olmuştur.


bbbbc
Şef
14 Aralık 2015 12:47

küçük mucizeler dükkanı...


Hariçten gazell
Genel Müdür
14 Aralık 2015 14:16

Dönüşüm /Franz Kafka


buşra
Müsteşar
15 Aralık 2015 18:06

Hatırlatma:

Sevgili kitapseverler;

Okuduğunuz, okumakta olduğunuz kitaplar hakkında yorumlama da yapsanız, faydalı olacağı kanaatindeyim. Zirâ, istifade etmek isteyenler olabilir.

Selamlar.


eksosyolog
Aday Memur
21 Aralık 2015 16:50

Fedailerin Kalesi Alamut, Vladimir Bartol


maskov87
Başbakan Müsteşarı
22 Aralık 2015 11:58

hayvanlardan tanrılara sapiens - yuval noah harari

insanlık tarihini 400 sayfaya sığdıran, bilimsel terimlerle kafayı zorlamayan, gayet sade ve anlaşılır bir dille, kendi adıma oldukça sürükleyici bir kitap olmuş. (eşim beğenmedi)

kitapta ilk olarak insanların toplayıcı avcılıktan nasıl bir araya geldiklerini, ortak bir dile geçmeleri, mitleri, daha sonra tarım devrimiyle beraber yaşanan değişimler, çok tanrılı dinlerden tek tanrılara geçiş, imparatorluklar devri, sanayi devrimi, günümüz ve geleceğimiz anlatılıyor.

meraklısına tavsiye ederim.


buşra
Müsteşar
25 Aralık 2015 14:22

Bir Dil Yaratmak - Mehmed Uzun

Yazarın takipçileri ve sevenleri nasıl bir süreçten geçtiğini bilir. İşte, "edebi bir dil" için bütün ömrünü adayan Mehmed Uzun'un bu mücadele için harcadığı emeklerinin, çeşitli dönemlerde kendisiyle yapılan röportajların birleşiminden oluşan bir kitap.

Fotoğrafa bütün bakabilmeyi başarmış okurlara tavsiye ederim.

Kitaptan;

"Dillerin özelliğidir; hiçbir dil geri ya da ilkel değildir, bütün diller son derece mükemmeldir. Çünkü bütün diller kendi toplumlarının ihtiyaçlarına cevap veren dillerdir. Bir kızılderili onun ihtiyaçları neyi gerektiriyorsa o kadar dilini geliştirmiştir. O kadar sözcük konuşuyordur."


bbbbc
Şef
07 Ocak 2016 10:03

gitme zamanı-aret veryanten


buşra
Müsteşar
17 Ocak 2016 00:37

Tahta Tabureler - Birol Öztürk

Yazarın imzalı aldığım bir kitabı daha. Ve "Çalı Çileği" dörtlüsünden olan Gelin Kayası kitabından sonra, serinin ikincisi olan Demir Dediğin kitabına başlayıp yarıda bırakmamı isteyen yazarın, araya "ekmek arası" misali özellikle Tahta Tabureler'i okumamı istemesi ile başladı serüven.

Hatta, kitabı yazma serüveni, kitap kahramanı için tam bir iskelet oluşturamadığı için canının çok sıkıldığı bir dönemden geçtiğini, en umulmadık anda kahramanı bir gün eliyle koymuş gibi bulduğunu anlatması, elimde tuttuğum kitabı daha fazla merak uyandıran bir hale soktu.

Bu serüvenden sonra gelelim kitaba.

Öncelikle yazar, güçlü bir kalem. Sade, duru, bazen sansürsüz (ve bu kendisine yakışıyor), hayattan, aşktan, yaralardan, yaşanmışlıklardan nasibini almış bir hikayeden bahsetmektedir.

Ucu mutlaka herkese dokunan acılar,

Kimsenin kaçmak gibi bir lükslerinin olmadığı

Ve bir yerlerde "Çalı Çileği"nden kesitlerle yolu kesişen bir kitap. Doğrusu etkileyici.

Kahramanlar kanlı canlı duruyor hikayenin içinde ve çoğu gerçek yaşanmış bir anlatım.

Seksen dönemleri, işkenceler, savrulan hayatlar, kesişen yollar ve Güneş!

Romanın baştacı muhteşem karakter Güneş.

Merak uyandıran yarım kalan bir son

Sorduk, neden böyle?

Belki sonra cevabını aldık

:)

E peki, o zaman seriye devam, ekmek arası bitti çünkü.


İDAL*
Başbakan Müsteşarı
17 Ocak 2016 01:48

Palto, Nikolay Vasilievich Gogol

Eleştirel bir bakış açısı ile yazılan, baskıcı yönetime maruz kalan tüm toplumlara gönderi niteliğinde kaleme alınan, hacmi küçük anlamı derin aynı kitap isminde olduğu gibi "palto" kimilerince bedeni ısıtmak için değerlendirilen ama bir palto deyip geçilemeyecek kadar da toplum tarafından yok sayılan, ezilen bir roman kahramanı için beş harften daha fazla anlamı olan, ruhu ısıtan bir eser.

Kitabı ilk elime aldığımda bu palto diye okunur; ruhu ısıtan bir palto diye yazılır demiştim. Ta ki kitap içeriğinde de aynı cümleye denk geldiğimdeki şaşkınlığımı görene kadar, dili geçmiş zamanı bırakıp hakikaten de "ruhu ısıtan bir eser" diyebileceğim geniş zamana uyarlamama vesile olan bir iç ses olarak kalacak.

Bürokrasinin yıldırıcılığına şahit olup içinizden geçenleri tahmin ederken, kahramanın gururunun kırıldığı an; kitabın da kırılma noktası olduğu, okuru çileden çıkaran bu baskıcı yönetimin sonuçlarını ezilen insanlar üzerinde ilmek ilmek dokuduğunu fark edeceksiniz.

... ve akakiy akakiyeviç; sen nereden bileceksin isminin konulmasıyla başlayan hayatının son anına kadar hayatın sana bu kadar acımsız davranacağını!

Dostoyevski'nin de dediği gibi; "hepimiz onun palto'sundan çıktık"


hak_an
Daire Başkanı
19 Ocak 2016 22:23

insanların niyetini okumaya çalışıyorum

Toplam 3189 mesaj
«144145146147148149150151152153154155»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi