Ücretsiz izni kesip işe başlama

Esim 23 martta Kayseri de goreve basladi. 31 martta iptal ettiler. Ayni kurumda ders calismak icin izin alan biri ders calisamiyorum. Diye 31 martta dilekce verip goreve basladi. Anladim ki bu ulkede en buyuk suc anne olmakmis. Isin maddi kismi degilde adaletten yoksun olmasi cok can bunaltici.

Resmen bunu oh oldu iyiki dönmediler diyen il mem var. Resmi yazının üstüne çok şükür notu bile düşm

Büyük bir saçmalık bu göreve döndürmeme işi,3 şubatta eşim ücretsiz izne ayrıldı dönüş tarihine 19 haziran yazmıştık,ikimiz de öğretmeniz,tam dönüş için dilekçe verecektik göreve dönülmeyeceği yazısı dolanmaya başladı bazı yerlerde de ret cevabı gelmiş.

Bunun ahlaki olmadığını düşünenler var şu koşullarda devlet dükkanını kapatan esnafa para yardımı,ev kalanlara 1000 tl ücret vermeyi düşünüyorken,paket üstüne paket açıklayıp ücretli öğretmene bile ücretini verecekken ,bireyin yasal hakkını kullanıp dönmesini neden yadırgıyorsunuz.

Temmuzda okul açılacak şimdi yine ücretsiz izin alsak ücretsiz izin süremiz uzayacak,göreve başlasak 7 ay dersine girmediğimiz eğitim-öğretim yılının kapanışını biz mi yapacağız,devlet o halde yazın bu kişilere maaş ödeyip göreve gelmeyin demelidir,insanların mazereti ortadan kalkınca tabiki göreve dönmek isteyecek.

burada nasıl bir suistimal var şimdi göreve dönecek okul açılınca yeniden ücretsiz izin alacak kişi,yer değişikliği gibi bir durum aslında.

Öğretmenin yıllık izin yaz tatili olarak geçer. Yazın telafi eğitimi olunca göreve dönen öğretmene senin yıllık iznin var evde otur mu diyecek. Görevdekilerde bşy diyecek olsa 3 ay çalışmadan para aldınız mecbur geleceksiniz denecek. Göreve döndürülmeyen öğretmenin hem yıllık izni gasp ediliyor hem de kanuni hakkı

Dilekçe vermeyenler yada geri çekenler dilekçe haklarını kullansın bence. Sonraki süreçte ben başvuracaktım ama yazı geldi başvurmadım ya da geri çektim demek işinizi zorlaştırabilir.

Crıd 86 hocam aynen sızın anladığınız gibi oldu. Memlekette annelik suc.

Şuan yapılabilecek hiçbir şey bulunmuyor. Çünkü bazı yerel yöneticiler devlet aklıyla değil kişisel duygularıyla hareket ediyorlar gibi. Bu işler yatıştıktan sonra dava edenler mutlaka çıkacaktır. O zamanda emsal karar diye 40 sitede yayınlarlar. Canınızı sıkmayın arkadaşlar. Her şey olacağına varır

Çok doğru ve yerinde bir karar. Gerçekten mağdur olan Varsa görevine döner yok ama fırsatçılık yapıp okul zaten taTil maaşımdan olmayayım bari düşüncesinde olanlara kırmızı kart..."

demiştiniz. Aşağıdaki yorumuma bir cevap vermediniz, bir cevap verin önce de ondan sonra dalga geçin insanlarla.

Ben şuan maaş alıyorum, maddi olarak zorlanmamıza rağmen eşim mecburen haziran ayına kadar aylıksız izin aldı ve planımızı, bütçenizi ona göre yaptık. Milli eğitim bakanı yazın telafi eğitimleri olabilir dedi yani planlamadığımız sürede yine aylıksız izin almak zorunda kalabiliriz. Salgının da eylül ayına kadar düzeldiğini varsayarsak sonraki süreçte de etkilerinin devam etme ihtimaline karşı eşim yine planlamadığımız şekilde ücretsiz izin almak zorunda kalabilir. Bunun dışında gitmediğimiz halde okul paralarını ödemeye devam ediyoruz, masraflar 2 katına çıktı, bankalar borçlarımızın faizini çatır çatır almaya devam ediyor. Sizce biz mağdur muyuz ya da mağdur olur muyuz? Gelelim fırsatçıklık konusuna. Şu an özel sektör dahil bir çok insan belki siz de evde çalışıp maaş almıyor musunuz? Bu konuda etik ve ahlak dersi vermeye kalkıyorsanız önce işe gitmediğiniz günlerin maaşını iade edin ve yıllık izinizden düşürtün o zaman görürüz samimiyetinizi. Hatta bence doğru olan şu olmalı; madem böyle bir durum var sıkıntı yaşayacaksa herkes eşit düzeyde yaşamalı, bütün çalışanların maaşı yarı yarıya kesilsin ve hiç maaş anlamayanlara verilsin yaşayacaksa herkes eşit yaşasın sıkıntıyı. Öyle tuzu kuru olup klavye başında yazmak gibi kolay oluyor mu anlaşılır o zaman. Maalesef son olarak ilk öncelik olması gereken hukuk kısmına gelirsek; öncelikle bebekle birlikte eşim fiziksel olarak okula gidemeyeceği için Aylıksız izin almak zorunda kaldık. Şimdi fiziksel olarak okula gitmesi gerekmediğinden diğer bütün memurlar gibi evden yapılması gerekenleri yapabilir. Yani aylıksız izin alırkenki mazeretimiz ortadan kalktı.(Şuan aklıma geldi, uzaktan eğitim, evden eğitim gibi bir olay olsaydı eğitim sistemimizde aylıksız izin almamız gerekmeyecekti belkide) Kanun ve yönergeler (bazı yazılarda izin yönergesine atıf yapmış milli eğitim müdürlükleri ama nasıl okumuşlar o yönergenin ilgili 15. maddesini bilmiyorum) açık ve hiçbir yerinde idareye personelin doğum iznine ayrılması ya da izinden geri dönmesi ile ilgili bir tasarruf hakkı vermiyor. Hatta bazı maddelerde olan -verilebilir gibi ifadeler -verilir şeklinde net. Ayrıca 2015 yılında DPB'nın yayınladığı bir yazısı gerekçe gösterilmiş. Bu yazı da bence istediği tarihte başlatmama yetkisi vermemekle birlikte, verdiğini varsayalım o zaman kanunun veya yönergenin bir anlamı olmaz. Salgınla mücadelede nasıl zaafiyet yaratacağını hiç anlamadım. Bu konuyu kim hangi iş güzar kendine görev bilip bu duruma getirdiyse allah onu bildiği gibi yapsın. İnsanları birbirine düşürüp, özellikle öğretmenlere karşı kin ve düşmanlığa sebep oldu. Zaten yeterince değer görmeyen öğretmenlere bir tekme de o attı. Ayrıca kararlar bu şekilde çıkmaya devam ederse, bir müddet sonra maalesef devletten mahkeme masrafları ve faizi ile birlikte daha fazla para çıkacak. Ne için amaç ne bakın ben devleti herkesten çok seviyorum, koruyorum demek mi? Bu olay bu şekilde bu noktaya getirilmemeliydi. Biz de devletimizi seviyoruz ve koruyoruz.

arkadaş ücretsiz izin neyin nesi yaa alın doktor raporunuzu 5 ,5 şeklinde hafta sonları kalsın her pazartesi alıp cuma ya kadar o da olmazsa refakat izni kullanın her memurun 6 aya kadar alma hakkı var ya da isteyin doktordan kurul raporu çaksın 3 ay işin kolayına kaçıp ücretsiz izin alıyorsunuz..ücretsiz izininize ayrılmışsanız da onu göze aldınız demektir milletin içinde ben raporu bitiriyorum deyip de milletin ağzına malzeme olmayın derim.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YÖNETİCİ VE ÖĞRETMENLERİNİN DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR

MADDE 1- 1/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 6- (1) 2019-2020 öğretim yılında, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (b) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında görev yapmakta olanlar, COVID-19 salgını nedeniyle eğitim kurumlannın tatil edildiği günlerde üzerlerinde bulunan ek ders görevlerini yapmış sayılarak karşılığında ek ders ücretinden yararlandırılır.

(2) Bu kapsamda ödeme yapılanlar, tatil edilen günlere ilişkin kendilerine telafi eğitimleri ve uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin görev verilmesi halinde, bu görevleri ayrıca ek ders ücreti ödenmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerden birinci fıkra kapsamında yapılan ödemeler geri tahsil edilir."

Merhaba arkadaşlar, burda fazla vakit kaybetmeye gerek yok şuan icraat zamanı yasal yollarla hakkımızı arayacağız öncelikle; devletin dili resmi yazı, kanundur. Kesinlikle yapmanız gereken dilekçenize yanıt olarak olumlu veya olumsuz bir yazı almak size dönmek zorundadırlar, ayrıca CİMER aracılığıyla da başvuru yapabilirsiniz ama geçiştirmelik bir cevap alırsınız olsun siz yine de yazın. Ama kesinlikle dilekçenize istinaden dilekçe kanununa göre ilçe mem den size dönüş yapılması gerekmektedir. Bir başka yol da direkt milli eğitim bakanlığına iadeli taahhütlü dilekçe göndermek. Böylece dava için her kademeye başvurmuş oluyoruz ben yaptım hepsini ama bir iki kişi ile değil topyekün yapılması gerek, bize diyorlar ya etik değil diye onların yaptığı ne peki? Bu süreçte zafiyet nasıl oluşturuluyor? Devletimizin parası yoksa adı üstünde yapılmayan ek derslerin parası neden ödeniyor?

Katılıyorum hocam. Resmî bir belge olmalı. Anlamadığım bir nokta da, resmî gazetede ders ücretlerinin şimdi verildiği telafi eğitiminde verilmeyeceği. Bizim iznimiz bitince belli ki telafi eğitimi başlayacak peki burada bir dengesizlik doğmayacak mı?

kesinlikle doğacak ama bu durum onların umurunda değil ve bu düşünülebilecek en son şey hocam. Dediğim gibi tamam madem başlatmıyorsunuz amenna o zaman dilekçeme yazılı bir cevapla bana dönün değil mi? Bunu da yapmıyorlar çünkü dava edeceğimizi biliyorlar müdür bey kesinlikle haklısınız yasal değil hakkınızı arayın diyor napalım yani adamlar bizi kale alıyor mu ki, bakanlığı arıyorum yazı var bakan beyin emri diyorlar...