Mart 2019 doçentlik başvurusu yapmıştım ve sempozyumda yayınlanan bir özetin yine aynı sempozyumun dergisinde tam metin olarak basılmasından dolayı bir jüri tarafından etiğe verildim. 9. aydan itibaren verildiğim etikten şubat başı temizlendim.
Etikten yeni kurtulmuş biri olarak süreç hakkında bildiklerim
1. yedek dahil 7 jüri üyesinden herhangi biri etiğe verilirse tüm raporlar toplanmadan etikten haberdar olamıyorsunuz.
2. tüm üye raporları toplandığında içlerinden 1 tane etik varsa aylık toplanan doçentlik jürisi etik kurula sevk ediyor ve sayfanızda etik sürecinde yazıyor.
3. o sırada etiğin ne olduğunu bilmediğinizden en sıkıntılı günler yaşanıyor.
4. etik kurul size sarı zarf yolluyor ve zarfı açınca bumu etikmiş deyip rahatlıyorsunuz.
5. 15 gün içinde savunma yazıp yolluyorsunuz.
6. 6 ve 8 haftada bir toplanan ilk etik kurulda bilirkişi (3 kişi) atanıyor.
7. bu bilirkişilere süre veriliyor bu süreyi bilmiyorum ama 2 hafta diyenler var
8. bilirkişiler göndermez ise başka bir bilirkişiye gidiyor ve süreç uzuyor.
9. bilirkişilerden rapor geldiğinde ilk etik kurulda değerlendiriliyorsunuz. dosya sayısı fazla ise bir sonrakine kalıyorsunuz.
10. bilirkişilerin 3 ü de sizi haklı bulursa sayfanızda jüri sürecinde yazıyor. ama toplantıdan yaklaşık 1 hafta sonra oluyor. eğer 1 bilirkişi dahi size olumsuz verirse maalesef etikten suçlanıyorsunuz.
11. sizi etiğe veren jüri düşürülüp yedek jüri yerine konuluyor.
*başıma gelenler buraya kadar
bundan sonra jürilere tekrar gidiyor mu yoksa ilk verdikleri karalara göre mi değerlendirme yapılıyor bilmiyorum.
benim jüri ilk doçluk toplantısında vermiş kararını ancak diğer jüriler 2. toplantıdan sonra verdiği için raporlarını 2. toplantıda açıklanmıştı etiğim. o yüzden sürelere çok takılmayın.
Allah kimseye yaşatmasın bu etiği.
Gerçekten etik ihlali yapsam derdim bana müstahak. Ancak sempozyumda özet olarak basılan bir bildirinin yine aynı sempozyumun dergisinde 6 ay sonra basılması ve üzerinde konferansın yayını olduğu yazmasına rağmen etiğe verilince üzülüyor insan.
Mart 2019 doçentlik başvurusu yapmıştım ve sempozyumda yayınlanan bir özetin yine aynı sempozyumun dergisinde tam metin olarak basılmasından dolayı bir jüri tarafından etiğe verildim. 9. aydan itibaren verildiğim etikten şubat başı temizlendim.
Etikten yeni kurtulmuş biri olarak süreç hakkında bildiklerim
1. yedek dahil 7 jüri üyesinden herhangi biri etiğe verilirse tüm raporlar toplanmadan etikten haberdar olamıyorsunuz.
2. tüm üye raporları toplandığında içlerinden 1 tane etik varsa aylık toplanan doçentlik jürisi etik kurula sevk ediyor ve sayfanızda etik sürecinde yazıyor.
3. o sırada etiğin ne olduğunu bilmediğinizden en sıkıntılı günler yaşanıyor.
4. etik kurul size sarı zarf yolluyor ve zarfı açınca bumu etikmiş deyip rahatlıyorsunuz.
5. 15 gün içinde savunma yazıp yolluyorsunuz.
6. 6 ve 8 haftada bir toplanan ilk etik kurulda bilirkişi (3 kişi) atanıyor.
7. bu bilirkişilere süre veriliyor bu süreyi bilmiyorum ama 2 hafta diyenler var
8. bilirkişiler göndermez ise başka bir bilirkişiye gidiyor ve süreç uzuyor.
9. bilirkişilerden rapor geldiğinde ilk etik kurulda değerlendiriliyorsunuz. dosya sayısı fazla ise bir sonrakine kalıyorsunuz.
10. bilirkişilerin 3 ü de sizi haklı bulursa sayfanızda jüri sürecinde yazıyor. ama toplantıdan yaklaşık 1 hafta sonra oluyor. eğer 1 bilirkişi dahi size olumsuz verirse maalesef etikten suçlanıyorsunuz.
11. sizi etiğe veren jüri düşürülüp yedek jüri yerine konuluyor.
*başıma gelenler buraya kadar
bundan sonra jürilere tekrar gidiyor mu yoksa ilk verdikleri karalara göre mi değerlendirme yapılıyor bilmiyorum.
benim jüri ilk doçluk toplantısında vermiş kararını ancak diğer jüriler 2. toplantıdan sonra verdiği için raporlarını 2. toplantıda açıklanmıştı etiğim. o yüzden sürelere çok takılmayın.
Allah kimseye yaşatmasın bu etiği.
Gerçekten etik ihlali yapsam derdim bana müstahak. Ancak sempozyumda özet olarak basılan bir bildirinin yine aynı sempozyumun dergisinde 6 ay sonra basılması ve üzerinde konferansın yayını olduğu yazmasına rağmen etiğe verilince üzülüyor insan.