Nereden başlayıp cevap vereceğime şaşırdım. Konu dallandı budaklandı. Ama şunu söyleyeyim ben dersane öğretmeni atamasına da ücretli atamasına da karşıydım. Bu konuda boşa laf söylüyorsunuz. Ayrıca işin hak boyutuna bakarsak yıllarca öğretmenlik yapmış ücretli ve dersane öğretmeni sizce de sizden daha fazla haketmiş değil mi? Onlar yıllardır bu sektörün içinde. Siz ise belki bilgisayar başı, belki başka bi iş. Nasıl eşit görüyorsunuz? Sadece memuriyetin size verdiği devlet desteği ile konuşuyorsunuz yoksa işin hak boyutunun söylediğiniz ile.alakasi olmadığını biliyorsunuz. Bu ara YL ve doktora işine girmeyeceğim, kazanmak sandığınız kadar kolay değil. Üniversiteden üniversiteye değişir. Ayrıca aynı mantıkla 2 ay oturup çalışsam ben de memuriyet alırım, vaktim yok. Memuriyet aldıktan sonra da beni öğretmen yapın mı diyeyim? Bakın anlamadığınız nokta şu. Kadrolar sınırlı, bitiyor bitiyor. Yani 4-5 sene sonra belki alacakları maks. 10 bin olacak. O da emekli, istifa, ölüm vb. sebeplerden. 700 bin mezun var, 250 bin eğitim gören var, eğitim fakültelerine her yıl 50 bin kişi giren var. Yani memurun öğretmenliğe geçişi mümkün değil. Size söyledim lisans sonrası 2 yıl yl, 2 yıl da doktora yapana atama verilmiyor da sadece memuriyeti kazandı diye size neden verilsin? Hangi mantıkla bunu istiyorsunuz anlamıyorum. Bahsedilen kanun o günün koşullarına uygundu, bu günün değil. Bu kadar basit.
Nereden başlayıp cevap vereceğime şaşırdım. Konu dallandı budaklandı. Ama şunu söyleyeyim ben dersane öğretmeni atamasına da ücretli atamasına da karşıydım. Bu konuda boşa laf söylüyorsunuz. Ayrıca işin hak boyutuna bakarsak yıllarca öğretmenlik yapmış ücretli ve dersane öğretmeni sizce de sizden daha fazla haketmiş değil mi? Onlar yıllardır bu sektörün içinde. Siz ise belki bilgisayar başı, belki başka bi iş. Nasıl eşit görüyorsunuz? Sadece memuriyetin size verdiği devlet desteği ile konuşuyorsunuz yoksa işin hak boyutunun söylediğiniz ile.alakasi olmadığını biliyorsunuz. Bu ara YL ve doktora işine girmeyeceğim, kazanmak sandığınız kadar kolay değil. Üniversiteden üniversiteye değişir. Ayrıca aynı mantıkla 2 ay oturup çalışsam ben de memuriyet alırım, vaktim yok. Memuriyet aldıktan sonra da beni öğretmen yapın mı diyeyim? Bakın anlamadığınız nokta şu. Kadrolar sınırlı, bitiyor bitiyor. Yani 4-5 sene sonra belki alacakları maks. 10 bin olacak. O da emekli, istifa, ölüm vb. sebeplerden. 700 bin mezun var, 250 bin eğitim gören var, eğitim fakültelerine her yıl 50 bin kişi giren var. Yani memurun öğretmenliğe geçişi mümkün değil. Size söyledim lisans sonrası 2 yıl yl, 2 yıl da doktora yapana atama verilmiyor da sadece memuriyeti kazandı diye size neden verilsin? Hangi mantıkla bunu istiyorsunuz anlamıyorum. Bahsedilen kanun o günün koşullarına uygundu, bu günün değil. Bu kadar basit.
John Reese , 3 yıl önce
Öğretmenlik varken kimse memur olmak istemez elbette. Ben ve bir çok kişi daha üniversitede okurken memur oluyor. Şartların size ne sunacağı belli olmuyor. Yarın bir girersiniz sınava işler çok farklı tercih yapmanıza sebep olabilir. Aramızda bir sürü insan bir sürü hikaye var. Hepsi de haklı maalesef. Başarı muhabbetine bir defa siz girdiniz, mecbur biz de gireceğiz. Benim ortalamamı bilmiyorsunuz. Üniversitemi de öyle. Ben de hatırı sayılır bir yerden mezun oldum. Yüksek Lisans okumak bir hiç değildir ama o da 10 yıl önceki gibi bir önemde değil. Daha doğrusu YL kazanmak çok daha kolay. Bir matematik öğretmeni olarak 16 saat nöbet tutup, uykulu uykulu girdiğim ve ilk çıkılabilir saatte çıkarak (erken çıkarak) Ales'ten 82 almıştım. Kaldı ki zerre çalışmadım ve evimde bir Ales kitabı hiç olmadı. 90+ puanlar zor değil iyi bir matematiği olana. Çok fazla üniversitemiz var artık. Şu anda ben dahil yine bir çok kişi YL yapmıyorsa giremediğinden değil. Vakti yoktur, istediği bölüm yoktur, ya da zaten bir faydası yok, olsa bu lisans diploması işe yarardı diyen umutsuz insanlardır. YL diploması da Meb'in atama yönetmeliğinde değil, belki yükselme ile ilgili yönetmeliklerinde işe yarar. Doktora mezunu olan ama işsiz olan, bizim gibi diplomasını köşeye atmak zorunda bırakan, gerçekten hak ederek okulunu kazanan ve bitiren, akademik camiada torpillerden dolayı kadro alamayan.. Bunların hepsi de haklı ve hakkını doğru yollardan aramakta da serbest. Ama ben hiç doktora mezunuyum işsizim diyen adamın konusuna gidip o konuyu baltalayan memur öğretmen görmedim. Maaşım az zam istiyorum diyen adamın konusuna da. Atanamıyorum atayın diyene de. Bizim konumuzda bize bu şekilde davranırsanız sizin hak istediğiniz konu olunca başkaları da, hakkınızın yenildiği yok sınava girmeye devam edin der. Bana göre de 2 bin liraya formasyon alıp atanmak çok büyük hak yemek (İlköğretim Matematik Öğretmeni olarak bundan etkilenmiyorum bile). Peki neden kimse bir şey demiyor? Çünkü kanıksandı bir defa. En büyük hata baştan eğitim fakültesi mezunu varken Fen Edebiyat, Açıköğretim gibi yerlerden mezun olanlara atama yapmak. Neden çok çok daha yüksek puanla kazandığım okuldan mezun olduğum halde 2 bin liraya öğretmenlik yapma hakkı elde edenle eşit oluyorum? Neden memur öğretmenlerin atamasına karşı çıkanlar buna çıkmıyor mesela? Neden alan değişikliği ile şu anda başka branşta öğretmenlik yapan arkadaşım var? Meb 2 yıldır Öabt sınavına sokmadan Aöf+İlitam ile Dikap öğremenliği yapma hakkına sahip kişiye atama yapıyor. Sadece Dikapcılar değil tabi. Öabt falan yok diğer branşlarda da. Ben devlet memuruyum, Eğitim Fakültesinden örgün okuyarak mezun oldum ama hakkım yokmuş. Neden? Öabt yüzünden. Bunlara karşı çıkın bence. Mesela 5000 tane dershane öğretmeni atandığında sesiniz çıkmalı veya 5000 tane ücretli öğretmen atandığında. Memur öğretmene gelene kadar bir sürü durum var. Memur öğretmen yasada olan ve sadece öğretmenler için değil tüm memurların başka kurumlara geçişini düzenleyen yasadaki hakkını istiyor. Bu kanun orada dururken sadece Meb'in yönetmelikle bunu kapatması haksızlık ve bu bir gün mecburen düzelecek.