Editörler : Pangaea
09 Kasım 2017 19:30

İlahiyata bir müddet öğrenci alınmamalı ilitamlar kapatılmalı desem

Nedersiniz, katılıyor musunuz?

10 Kasım 2017 09:29

olur efendim.hemen kapatalım.emrin olur.efendi seninde yaşın 30-40 olsa 28.şubat mağduru olsan ilahiyat özlemin olsa bakalım aynı başlığı atabilecekmisin bi ilitam mezunu olarak sayısını arttırılması ve kontenjanıının artması lazım.ki dgs de başarısız olan bir sürü hocamız var.


mshn55
Kapalı
10 Kasım 2017 16:51

Katılıyorum, öğrenci sayısı çok fazla.


dikab_06
Şef
11 Kasım 2017 23:05

Yaşım 38 ilahiyat mezunuyum 28 şubat baskısını iliklerimize kadar hissederek yaşadık.Biz okul sayısının az ama niteliğin fazla olduğu dönemde yüzde 2 lik dilimle girdik.şimdilerde100 ün üzerinde ilahiyat fak. Var ilitamlar var binlerce ikahiyat mezunu oluyor ama niteliksiz mezunlar var.Açık öğretim işletme iktisata dönüşüyor bu okullar.şimdilerde 10 binlerce boşta gezen ilahiyatçı sayısı varken bir kaç yıla kadar 100 binlerce boşta gezen ilahiyatçı olacak.

SEYYİD TAHA, 6 yıl önce

olur efendim.hemen kapatalım.emrin olur.efendi seninde yaşın 30-40 olsa 28.şubat mağduru olsan ilahiyat özlemin olsa bakalım aynı başlığı atabilecekmisin bi ilitam mezunu olarak sayısını arttırılması ve kontenjanıının artması lazım.ki dgs de başarısız olan bir sürü hocamız var.


dikab_06
Şef
11 Kasım 2017 23:10

Tıp fakültelerine niye kontenjan verilirken kota konuyor?yarım doktorlar yetişmesin diye..peki ilahiyatlara sınırsız kota verirsen ne olur? yarım hocalar ne yapar??


AtayAtalay
Yasaklı
11 Kasım 2017 23:51

Başlık sahibine katılıyorum.

Ülkemizin en fazla ihtiyaç duyduğu alanlar TIP, HUKUK, İKTİSAT, seçkin MÜHENDİSLİKLER ve FEN BİLİMLERİ' dir.. EĞİTİM-ÖĞRETİM alanlarıdır.

İlahiyatta üretim ve imalat mı var? Projeler mi var?. Yok!.. Arapların adet ve gelenekleri öğretiliyor..


AtayAtalay
Yasaklı
11 Kasım 2017 23:56

Türkiye şeriatla yönetilen ülke değil ki?.. Şeriat kurallarının ve Arap adet ve geleneklerinin atılmış olduğu gerçeğini unutmayalım.

Bizim ihtiyacımız BİLİM ve TEKNİK konulardır.. TIP ve FEN BİLİMLERİ' dir.


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 01:13

Din ve din anlayışı farklı iki şeydir.Din kur'an da olandır ve sahibi Allahtır.Din anlayışı ise insana aittir.Ben Kur'anda ne arap adetine rastladım ne de bilim ve tekniğe engel bir duruma..Tam aksine,bilimin temelinde yer alan düşünme araştırma taakkul tefekkür tezekkür tefagguh Kur'anın ısrarlar üzerinde durduğu konulardır.Bence sen bizatihi dinin kendisiyle din anlayışını karıştırıyorsun.Dini yorum ve anlayışları din zannediyorsun.

AtayAtalay, 6 yıl önce

Türkiye şeriatla yönetilen ülke değil ki?.. Şeriat kurallarının ve Arap adet ve geleneklerinin atılmış olduğu gerçeğini unutmayalım.

Bizim ihtiyacımız BİLİM ve TEKNİK konulardır.. TIP ve FEN BİLİMLERİ' dir.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 05:58

Kur'an-ı Kerim, İslamiyetin temel kitabıdır. Dini esasları açıklamaktadır. Net ve kesindir.

Allah birdir ve tektir, emsali yoktur. Kainatı yaratan, var edendir.. Buna ne şüphe? Net ve kesindir.

.......................................

Hal böyle ama kitabımız olan Kur'an-ı Kerim'de Arap adet ve gelenekleri yok mu?. O da var. Bunu da inkar edemeyiz.

Örneğin; Nisa Suresi'nin 3-25 nci ayetleri, Ahzab Suresi'nin 55 nci ayeti gibi..

Kur'an-ı Kerim; "kölelik-cariyelik-kumalık" adetlerini benimsiyor. Bunlar Arap adetleri değil mi? Bu durum yukarıdaki surelerde açıkca anlatılıyor.

Kölelik-cariyelik-kumalık Araplarda İslamiyetten önce de vardı.. İslamiyet de bunları kabullenmiştir.

Nisa Suresi 3-25 nci Ayetleri okuyalım:

"Ey Müslümanlar!.. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alınız. Onlar size helaldir..Eğer bu hal mevcut değilse, eliniz altında bulunan cariyelerden seçiniz. Onlar dahi sizlere helaldir..

Eğer cariyeleriniz yoksa, mehrini vererek satın alacağınız kadınlardan alınız. Bunlar da sizlere helal kılınmıştır.. Onlar ile hoş olunuz!.."

Araplar; 5.000 yıldan beri, günümüzde dahi kölelik, cariyelik, kumalık olaylarını sürdüryorlar. Hala ve hala şeriat alemindeki kızgın çöllerde "kölelik, cariyelik, kumalık" var.

Osmanlı Devletindeki 36 padişahımızdan 32 sinin da köleleri, cariyeleri vardı. Saraylarda kumalar da vardı..

Atatürk, 03 Mart 1924 tarihinde hilafete ve şeriata, Arap adet ve geleneklerine son verirken, aynı gün "kölelik ile cariyelik ve kumalık" olaylarına da son vermişti.

"İnsanlar hür olarak doğar, yaşar ve ölürler.. Kölelik, cariyelik, kumalık yasaklanmıştır.." ATATÜRK

Araplar 1400 sene boyunca ne kadar adet ve gelenekleri varsa, onları şeriatın içine doldurdular..

Bunları Türk ve Müslüman, Hanefi olarak yazdım.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 07:15

Şeriatta; "kafa-kol kesmek" de vardır, "hulle ve recm" de vardır.. Bunlar da şeriata giren ilkel Arap adetleridir.

Kızların okutulmayıp evlere kapatılması, 6-9 yaşlarındaki kızların para mukabili erkeklere satılması da islamiyette, şeriatta vardır.. Bunlar, Araplarda islamiyetten önce de vardı, sonra da kalıcı oldu.

Kur'an-ı Kerim bu Arap adetlerini aynen benimsemiş ve de kabullenmiştir.

Atatürk, bunların hepsini yasaklatmıştır.. Bu Arap adetleri Türkiye'de 95 sene önce yasaklanmıştır.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 08:20

"Yedi yaşına gelen her kız ve erkek çocuğu için, 6 yıllık ilköğretim mecburidir..." ATATÜRK

Osmanlı zamanında kız çocukları okutulmuyordu.. Sadece İstanbul ve Bursa, Edirne gibi kentlerde bazı seçkin ve kültürlü aileler kız çocuklarını yabancıların (Ermeni ve Rumlarla Yahudiler) izin alarak açtıkları özel okullara gönderiyorlar idi. .

Yozgatlı dedem Yozgat'ta sülaleye ait Nakıpzade medresesinde hoca olduğu halde, rahmetli anamı ilkokula gönderme erdemine erişmemiş, kızını okutmamıştı. Rahmetlinin de "okuryazarlığı" yoktu.

1924 yılında yapılan seçimde, koskoca Anadolu'da okur-yazar olanların oranı % 3 ve erkekler idi.

İstanbul ve Trakya'da da okuryazar oranı % 11 idi. Üstelik bunların çoğunluğu "sadece okuryazar" olan kişilerdi.

NOT: Atatürk'ün zamanında açılan ilkokullar 6 yıllıktı.


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 12:40

Nisa suresinin ilgili ayetleri kur'anın cahiliyye arap adadetlerini reddettiğinin ısbatıdır.cahiliyye arap adetlerinde 10-15 kadınla bile evlenebilme vardı.kuran bunu tedricen kaldırmıştır.bir kadın birden çok erkekle evlenebiliyordu.zıhar denen bir uygulama vardı kadına mirastan pay verilmiyordu...daha nice adetlerine kuran itiraz ediyordu.şu ayet kuranın arap adetlerini empoze etmeyip tam aksine arapların çirkin adetlerine itirazının en bariz örneğidir31 - Mustafa İslamoğlu: İşte böylelerine "Allah'ın indirdiklerine uyun!" denildiğinde: Asla, biz sadece babalarımızın hayat tarzına uyarız!" derler. Ne yani, Şeytan onları çılgın bir ateşin azabına çağırmış olsa da mı (bunda ısrar edecekler)

İslam Oruç 35, 6 yıl önce

Kur'an-ı Kerim, İslamiyetin temel kitabıdır. Dini esasları açıklamaktadır. Net ve kesindir.

Allah birdir ve tektir, emsali yoktur. Kainatı yaratan, var edendir.. Buna ne şüphe? Net ve kesindir.

.......................................

Hal böyle ama kitabımız olan Kur'an-ı Kerim'de Arap adet ve gelenekleri yok mu?. O da var. Bunu da inkar edemeyiz.

Örneğin; Nisa Suresi'nin 3-25 nci ayetleri, Ahzab Suresi'nin 55 nci ayeti gibi..

Kur'an-ı Kerim; "kölelik-cariyelik-kumalık" adetlerini benimsiyor. Bunlar Arap adetleri değil mi? Bu durum yukarıdaki surelerde açıkca anlatılıyor.

Kölelik-cariyelik-kumalık Araplarda İslamiyetten önce de vardı.. İslamiyet de bunları kabullenmiştir.

Nisa Suresi 3-25 nci Ayetleri okuyalım:

"Ey Müslümanlar!.. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alınız. Onlar size helaldir..Eğer bu hal mevcut değilse, eliniz altında bulunan cariyelerden seçiniz. Onlar dahi sizlere helaldir..

Eğer cariyeleriniz yoksa, mehrini vererek satın alacağınız kadınlardan alınız. Bunlar da sizlere helal kılınmıştır.. Onlar ile hoş olunuz!.."

Araplar; 5.000 yıldan beri, günümüzde dahi kölelik, cariyelik, kumalık olaylarını sürdüryorlar. Hala ve hala şeriat alemindeki kızgın çöllerde "kölelik, cariyelik, kumalık" var.

Osmanlı Devletindeki 36 padişahımızdan 32 sinin da köleleri, cariyeleri vardı. Saraylarda kumalar da vardı..

Atatürk, 03 Mart 1924 tarihinde hilafete ve şeriata, Arap adet ve geleneklerine son verirken, aynı gün "kölelik ile cariyelik ve kumalık" olaylarına da son vermişti.

"İnsanlar hür olarak doğar, yaşar ve ölürler.. Kölelik, cariyelik, kumalık yasaklanmıştır.." ATATÜRK

Araplar 1400 sene boyunca ne kadar adet ve gelenekleri varsa, onları şeriatın içine doldurdular..

Bunları Türk ve Müslüman, Hanefi olarak yazdım.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 12:48

Hadi canım sen de?.. Atmayalım..

Önceki yazılarda arzettiğim Arap adet ve gelenekleri, Kur'an'da da var.

Açıp okuyanlar, Arapların islamiyetten önceki adetlerinin aynen devam ettiğinin en geçerli delilidir.

Benim dayanak noktam Kur'an ve Dünya Tarihi" dir. Tarih de okuyunuz.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 13:02

Kur'an'ı baştan sona okuyunuz.. Tek ayetini bile kaçırmayınız.

Size benim anlattıklarımı anlatmıyorlar. Hocalar, o ayetleri es geçiyorlar. Çoğu tercümelerde de bu yapılıyor. Bazı yerlerini atlayarak yazıyorlar.

Kur'an; Peygamberimizin 630 yılında vefatından tam 25-30 yıl sonra yazıldı.

Peygamberimizin zamanında kitap halinde değildi.

Keza; Halife Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında da kitap şeklinde Kur'an yoktu.

Kur'an-ı Kerim; Peygamberimizin vefatından 25-30 yıl sonra Hz. Osman zamanında yazılmıştır.


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 14:18

Gelenekçi mekke toplumunun bu adetlerimize aykırı deyip itiraz ettiği şey neydi?

İslam Oruç 35, 6 yıl önce

Hadi canım sen de?.. Atmayalım..

Önceki yazılarda arzettiğim Arap adet ve gelenekleri, Kur'an'da da var.

Açıp okuyanlar, Arapların islamiyetten önceki adetlerinin aynen devam ettiğinin en geçerli delilidir.

Benim dayanak noktam Kur'an ve Dünya Tarihi" dir. Tarih de okuyunuz.


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 14:21

Kuran peygamber tarafından yazdırıldı.yazılanlar ebu bekr döneminde tek mushaf yapıldı osman döneminde çoğaltıldı burada sıkıntı nerde anlamadım

İslam Oruç 35, 6 yıl önce

Kur'an'ı baştan sona okuyunuz.. Tek ayetini bile kaçırmayınız.

Size benim anlattıklarımı anlatmıyorlar. Hocalar, o ayetleri es geçiyorlar. Çoğu tercümelerde de bu yapılıyor. Bazı yerlerini atlayarak yazıyorlar.

Kur'an; Peygamberimizin 630 yılında vefatından tam 25-30 yıl sonra yazıldı.

Peygamberimizin zamanında kitap halinde değildi.

Keza; Halife Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında da kitap şeklinde Kur'an yoktu.

Kur'an-ı Kerim; Peygamberimizin vefatından 25-30 yıl sonra Hz. Osman zamanında yazılmıştır.


İslam Oruç 35
Yasaklı
12 Kasım 2017 14:22

Yanlış, çok büyük yanlış!.. Aman kimse duymasın!


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 14:24

Şimdi sen peygamberin vefatından sonra kuran değiştirilmiştir diyorsan tartışmayı bırakalım.

İslam Oruç 35, 6 yıl önce

Kur'an'ı baştan sona okuyunuz.. Tek ayetini bile kaçırmayınız.

Size benim anlattıklarımı anlatmıyorlar. Hocalar, o ayetleri es geçiyorlar. Çoğu tercümelerde de bu yapılıyor. Bazı yerlerini atlayarak yazıyorlar.

Kur'an; Peygamberimizin 630 yılında vefatından tam 25-30 yıl sonra yazıldı.

Peygamberimizin zamanında kitap halinde değildi.

Keza; Halife Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında da kitap şeklinde Kur'an yoktu.

Kur'an-ı Kerim; Peygamberimizin vefatından 25-30 yıl sonra Hz. Osman zamanında yazılmıştır.


dikab_06
Şef
12 Kasım 2017 14:26

Doğrusunu delillerinş ortaya koyarak söyle de herkes duysun ortaya attıkların mesnetsiz zandan ibaret uydurmalar

İslam Oruç 35, 6 yıl önce

Yanlış, çok büyük yanlış!.. Aman kimse duymasın!


Cuma Mansur
Yasaklı
13 Kasım 2017 07:05

İmam Hatip Lisesi mezunları bu sene de üniversite sınavında, okullar arasında yine sonuncu oldu.

Tam 40 senelik adet bozulmadı. Sonunculuğu başka okullara kaptırmadılar.

Üniversite sınavlarında gelecek seneden itibaren mezunlara aşağıdaki türden sorular sorulmalıdır:

1. Matematik: 2 X 2 kaç eder?

2. Matematik: 1 + 1 kaç eder?

3. Matematik: 2 - 1 kaç kalır?

4. Coğrafya: Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti neresidir?

5. Tarih : Türkiye Cumhuriyeti devletini kim kurdu?

Böyle sorular sorulursa, İlahiyat'lara girecek öğrenciler sorulara aslan gibi, ateş gibi doğru yanıt verir ve bizleri de sevindirirler.


m.k.8905
Memur
14 Kasım 2017 23:03

Burada sürekli farklı farklı çift isimlerle başlık

açan arkadaş.Kurana dair aklındaki sorulara cevap vermeye çalışacağım.Bu yazıyı

okursan gayet hiç duymadığın özgün fikirler beyan edeceğim.Şimdi bizim kurana

dair algılarımız genel olarak şöyle oluyor.Kuran baştan sona harfi harfine

lafzıyla manasıyla hiçbir zaman zemin ve sosyoloji gözetmeksizin hayatımızda

mutlaka bir yere tekabül etmesi lazım ancak böyle evrensel olur gibi

düşünüyoruz.Oysa bu okuma biçimi senin yukarıda belirttiğin ayetler vb

ayetlerde bir takım soruları da beraberinde getiriyor.Kuranın ana davası tevhid

ahret ve nübüvvet etrafında şekillenir.Bunların yanı sıra ahlak ibadet muamelat

gibi hükümler vardır.Aslında bütün dava bizim tek bir kudrete inanıp ahrete peygambere

inanıp ahlaklı bir insan olma meselesidir.Diğer muamelatlar buna hizmet için

vardır.Kuranın indiği dönemde kölelik sistemi sadece Araplarda değil roma

hukunda mısırda hindistanda Mezopotamya uygarlıklarında en vahçi biçimde zaten

yaşanıyordu.Yani dünyada vardı bu sistemİslam bu vahşi sistemi evcilleştirip

ehilleştirip sonrada tamamen kaldırmayı hedef edinmiştir.Oruç yemin kefareti gibi

birçok ibadetin yapılamadığı durumda ilk seçenek olarak hemen köle azad etmek

tavsiye olunur.Ha diyeceksin ki neden birden ilga etmedi.Düşünki toplumun

yarısının köle olduğu bir sosyolojide birden bu düzeni bozarsan ortalık toz

duman olur.Neden çünki bu adamlar yıllardır başkasının yanında çalışıp ordan

ekmek yemiş yol bilmez iz bilmez alış verişi dair bilmez.Sen bu kitleyi

tutupta birden vahşice sosyal hayata

sokarsan hayat nizamı bozulur.Haliyle İslam bunu pey der pey kaldırmayı hedef

edinmiştir.Daha sanayi devrimine kadar Avrupa kölelik var idi ve Fransa da 1600

lü yıllarda çıkan karalar kanunu kölelik hukukunu belirliyor idi.O kanunu okuyup

hükümleri görürsen köleliğin islamın getirdiği bir şey olmadığını anlarsın.Çoğu

kişinin bildiğinin aksine Kuranın bütün getirdikleri sıfırdan şeyler

değildir.Bunları şöyle ayıralım.Bir o dönemde kuranın kesinlikle silip attığı

yapılmasını istemediği insan onur ve ahlakını zedeleyen şeyler.İki cahiliye toplumunda

var olan ancak Hz İbrahimden bu yana Arapların aslını bozdukları bazı şeyler ki

kuran bunları reforme edip yeniden hayata sokmuştur.Üçüncüsü ise o toplumda var

olup aslı bozulmayan şeylerede olduğu gibi onay vermiştir.Senin yukarıda

verdiğin ayet örnekleri bize şunu demiyor.Gidin kölelik cariyelik kurun bunlar

çok iyi şeyler demiyor.Sadece o toplumda zaten vahşice uygulanan bir şeye

düzenleme getirip ehlileştiriyor ve son tahlilde de kaldırmayı

hedefliyor.Ayetlerin lafızlarına takılıp vermek istedikleri mesajı göz ardı

edemeyiz.Kurandaki hukuki ayetlerin geneli o toplum sosyolojisi ile

ilgilidir.Biz ordan mesaj çıkarır bugünki toplumumuzdaki verilecek ceza ne ise

onu uygularız.Burdan hareketle şöyle düşünemeyiz.Allah sadece bir dönem için

geçerli bir hukuk kuralı söyler mi?İyi de Allah kitabı kendisi gibi ezeli ve

ebedi olan birine indirmiyor ki.İnsana indiriyor.İnsan ise zemin ve zaman üstü

değil.Kültürü coğrafyası değer yargıları hayata bakışı sürekli değişen bir

varlık.Allah kendi yarattığı insanın bu özelliğini bildiği halde şu hukuk kuranı her zemin ve zamanda mutlaka

uygulayacaksınız der mi?Bize bugün haşa çok basitmiş gibi gözüken o ayetler islamın

temellerinin atıldığı o dönem için mutlaka gerekli idi.İslami zihinsel

bütünlüğün oluşma sürecinde o dönem insanın onu idrak etmesi için mutlaka ayet

olarak inmesi lazım idi.Hukuksal ayetlere bir bu açıdan bakmanı öneririm.Biz

çağın kültürün toplumun bize yüklediği aklı ve gnel kabulleri mutlaklaştırıp

tarih üstü imiş gibi algıladığımızdan geçmişi yorumlarken hep eleştiriyoruz.Yav

iyide sana bugün çok mantıksız gelen bir şey o zamanda o kültürde o toplumda

nahoş münker bir şey olarak bilinmiyor ki İşte burayı bir anlayabilsek meseleyi

anlayacağız.Sna önerim inkar etmek yerine islamda tarihselcilik fikrini bir

araştır derim.Bir çok şey aklına oturacak ve imanını korumuş olursun.Saygılar.

Toplam 30 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi