Editörler : crops35
«132133134135136137138139140141142143»

suluboya
Aday Memur
04 Ağustos 2010 10:31

o vakit vatan millete hayırlı uğurlu olsun.


hukmalı
Aday Memur
04 Ağustos 2010 11:49

Değerli meslektaşlarım , ben kısa bir tatil yapmak için ayrıldım ama dönüşte yeni çıkan kanunları görünce vay halimize demeye başladım.Acaba biz Hazine Avukatları için iyi yönde bir kanun çıkarılmayacakmı?Umarım demek isterim ama artık umamıyorum.Maliye Bakanlığı bünyesinde yükselme imkanımız yok.Özlük ve maaş hakları yönünden cidden gerileme içindeyiz.Neden?Bu durum genç ve dinamik meslektaşlarımızın farklı kurumlara transfer olması ile sonuçlanacak galiba...Lütfen artık bizler için lehte kanunlar çıksın..Biz görevimizin gereğini en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ve artık bizler için iyileştirme yapılmasını istiyoruz....


kaf999
Memur
04 Ağustos 2010 13:24

Arkadaşlar Karayolları ile ilgili mahkemelerde yapmış olduğumuz iş ve işlemlerde harç ödenecek mi? Bir karar Yargıtay'dan harç yatırılmamaış olduğundan eksikliğin ikmali ile ...denilerek geri döndü.


Ekmekçi1
Memur
04 Ağustos 2010 21:51

YENİ KANUN METNİ 3717:

ADLİ PERSONEL İLE DEVLET DAVALARINI TAKİP

EDENLERE YOL GİDERİ VE TAZMİNAT

VERİLMESİ İLE 492 SAYILI HARÇLAR

KANUNUNUN BİR MADDESİNİN

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI

HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası : 3717

Amaç

Madde 1 ? Bu Kanunun amacı, adli personele ve Devlet davalarını takibe yetkili Hazine Avukatları, Hazine Avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kanuna göre yetkili kılınan kişiler ile muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara yol gideri ve tazminat verilmesidir.

Yol giderleri tazminatı

?MADDE 2- Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenir.

Bu madde uyarınca yol tazminatı bütçenin ilgili tertibinden her ayın sonunda ödenir ve ayrıca yevmiye ödenmez.

Bir kişinin alacağı aylık yol tazminatı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil iki katını geçemez.

Kamu adına takibi gereken işler ile Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirlerine ödenecek yol giderleri ile yol tazminatı, bu madde hükümlerine göre bütçenin ilgili tertibinden ödenir.

Bu madde uyarınca ödenen yol tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.

Yol giderleri ilgili kişiler tarafından karşılanır. Görülen işler birden fazla ise ödenecek yol gideri uzaklıkla orantılı şekilde hesaplanır.?

Madde 2/A - (Ek: 18/5/2004 ? 5172/2 md.)

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı (ceza ve infaz kurumları hariç) ile Türkiye Adalet Akademisi kadrolarında, sözleşmeli personel dahil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalışan personele, ayda elli saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan fazla çalışma karşılığında, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin üç katına kadar fazla çalışma ücreti ödenebilir. Fazla çalışma yaptırılacak gün ve saatler ile çalışma mahalli gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle belirlenecek saat başı ödeme miktarı ve ödemeye ilişkin diğer usul ve esaslar Adalet Bakanlığı, Yüksek Mahkemelerde ve Yüksek Seçim Kurulunda ise Başkanları tarafından tespit edilir. (Ek cümle: 29/6/2006-5536/8 md.) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tâbi tutulmaz.(1)

Yürürlükten kaldırılan hükümler

Madde 3 ? 492 Sayılı Harçlar Kanununun 34 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 ? 1991 Mali Yılında yol tazminatı olarak, 1991 Mali Yılı Bütçe Kanununa ekli (H) cetveli ile tesbit edilmiş olan (30.000.-) TL. esas alınır.

?GEÇİCİ MADDE 2- 21/11/2008 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu Kanunun 2 nci maddesi uyarınca banka hesaplarına yatırılan paralar, bu süreler içinde çalışan personele çalışma süresi dikkate alınarak 21/11/2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine göre dağıtılır. Bu şekilde yapılacak ödemelerin Kanunda öngörülen üst sınırı aşması durumunda, artan miktar Hazineye gelir kaydedilir.

GEÇİCİ MADDE 3- Bu Kanunun 2 nci maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılacak giderler için kullanılmak amacıyla, 2009 yılı yargı harçları gelir gerçekleşmesinin yüzde beşini geçmemek üzere Adalet Bakanlığı 2010 yılı bütçesine ödenek eklemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.?

Yürürlük

Madde 4 ? Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 5 ? Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


HAZAV
Şef
05 Ağustos 2010 20:26

Moralim bozuldu, şevkim kırıldı. Bu olay benim için bir milat olacak. Artık sadece ve sadece önüme gelen işe bir iş olarak bakıp geçeceğim. Benim işim olmayan işlere burnumu hiç sokmayacağım. Keşif mahallerinde haricen gezinip diğer parsellerin Hazine arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığını tespit edip bilahere tespit ettiklerime dava açma işinden vazgeçeceğim, şahıslar arasında görülen kadastro ve asliye hukuk mahkemelerindeki davalarda kendi insiyatifimle gerek duruşma gerekse keşiflerde edindiğim bilgilere binaen o dosyaya müdahil olup dava konusu yeri Hazine arazisi haline getirmek için bir tarafımı yırtmayacağım, davacı ve davalı olduğum dosyaların keşiflerinde bilirkişilerin objektif rapor vermelerini temin için arazinin dört bir yanından fotoğraflarını çekip, aleyhime rapor çıkınca itiraz dilekçeme çektiğim fotoları döşemek için uğraşmayacağım vs.Örneğin bu gün katıldığım kadastro keşiflerinde Hazine'nin taraf olmadığı dosyalardan bir kaçında net pozisyonlar vardı. Başka zaman hemen oyuna katılır gol atardım. Neyse böyle bir durumu ilk zamanlar Adana Karataş seminerinden sonra yaşamıştım. Ordaki üstadların geleceğe dönük hiçbir olumlu unsur belirtemeyişleri karşısında yine o zamana kadar boşu boşuna yırtınıp durduğuma karar vermiş ve o moralsizlikle 3 ay standart uygulama yapmıştım lakin DNA'larımdaki yazılıma karşı ancak 3 ay dayanabilmiş daha sonra yine dibine kadar sarılmıştım dosyalara. Bu sefer ne kadar gidecek bakalım. Olmazki bu kadarda olmamalı.Vermiyorsunuz bari almasaydınız.


manzara
Şef
08 Ağustos 2010 12:27

Tüm Avukatların şevki kırıldı. Bu bir gerçek.

Maliye kendi avukatının ödeneklerini kısmanın peşinde. Azaltsın, samimmi söylüyorum o 3 kuruşu da hibe edelim kendisine.

TÜM KURUMLARIN AVUKATLIKLARI BİRLEŞTİRİLMELİ, KALİTE HİZMET DERKEN, AYRIŞTIRILIYOR. NEDEN? İDDİA VE SAVUNMANIZI ZAYIF YAPIN DENİLİYOR.

Hazine Avukatları kalite hizmet veriyor. İşleri çok düzenli, sistemli.

Karayolları davalarını aldığımızda idare itiraf etti: Çok düzenli ve sistemli düzene kavuştuk diyerek...

Sayı arttırarak, imkan vererek, tüm kurum ve kuruluşları hatta idari yargıda bile temsil etsek...

Daire Amirleri hukuku çok iyi bilmiyor. idari davalarda imza atarken tedirginler. Sorumluluk altına girmek istemiyorlar. Haklılar da... Neden sorumluluk alsınlar ki ...

Aklın yolu birdir. Neden zor olanı temin etmek istiyorlar?

Sayısız trilyonluk davaları temsil eden Hazine Avukatlarını kısıtlamaya çalışmak da neyin nesi?


orontes-tigris
Aday Memur
09 Ağustos 2010 15:58

iyi günler.

ilk defa karşılaştığım bir konuda fikirlerinizi almak isterim şöyle ki;tarım ve köyişleri bakanlığından dava açmamız için gelen bir yazı. konusu şöyle; süt üreticileri birliği adında bir tarımsal üretici birliğinin iki yıl üst üste genel kurulunu toplamadığı için sona erdiğinin tespiti için dava açmamız isteniyor. bu davayı daha önce açmış arkadaşlar var ise dava dilekçesini özelime gönderirlerse çok sevinirin. dava kime karşı açılıyor. örnegin birliğe karşımı yoksa üyelerine veya organlarına karşımı veya hasımsızmı açılır. ayrıca sona erdiğinin tespitinden başka hangi taleplerde bulunmak gerekir. görüşlerini ve deneyimlerini paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.


avukat22
Memur
10 Ağustos 2010 11:00

Güncel..


kaf999
Memur
12 Ağustos 2010 10:09

Arkadaşlar değişen Karayolları teşkilat yasasının 3. maddesi şöyle : MADDE 3- (1) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yürütmek üzere, Ulaştırma Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip ve özel bütçeli Karayolları Genel Müdürlüğü kurulmuştur." Bu maddeyi okuyunca harç konusunda tereddütüm oluşmuştu ancak aynı kanunun geçici 6. maddesi 6) Genel Müdürlüğün bu Kanunun yayımlandığı yıla ilişkin harcamaları, söz konusu yıl Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda yer alan Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesindeki ödeneklerden yapılır ve Genel Müdürlüğün tahsil edilen gelirleri de genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilir. Genel Müdürlüğün bu Kanunun yayımlandığı yıla ilişkin bütçe uygulamaları, genel bütçeli idareler için uygulanan usûl ve esaslar çerçevesinde yürütülür." demekte . Yanlış yorumlamadıysam Bu da 2011 yılına kadar aynı durum devam edecek demek.O zamana kadar da Karayolları kendi avukatlarını istihdam eder.


lawyer09
Aday Memur
13 Ağustos 2010 12:11

Hazinenin taraf olduğu dosyalarda, 1 Ağustostan itibaren gidilecek keşiflerde UYAPta tek kalem de 120 lira olarak görünen keşif harcı yatırılacakmı?Ben bulunduğum ilçenin Hukuk mahkemeleri Tevzii Yazıişleri müdürü ile yaptığım görüşmede "kendisinin Ankara'da ki yetkililerle görüştüğünü hazineninde bu harcı yatırması gerektiğini" belirtti.Ancak ben bu keşif harcının harç adı altında tahsil ediliyor olması sebebiyle ve Harçlar kanununua göre Maliye Hazinesinin harçtan muaf olması nedeniyle yatırmamamız gerektiğini,hatta davacı olduğumuz hazine dosyalarında gidilen keşiflerin tutanaklarının gösterilmek suretiyle Mahkeme heyeti keşif yolluğunun her ayın sonunda keşif tazminatı adı altında keşfe giden mahkeme heyetine ödeneceğini söyledim.Bu konuda Genel müdürlüğümüz bir açıklama hala yapmadı ama sıkıntı olacak gibi geliyor bana.Yani hazine bir cebindeki parayı öbür cebine mi koyacak şimdi?Bilgisi olan yazsın arakdaşlar.....


ceyhan1905
Müsteşar Yardımcısı
13 Ağustos 2010 15:13

aynen öyle olacak gibi anladım kanundan ben. yani biz de yatıracağız o 120 tl'yi.


ezc1976
Aday Memur
13 Ağustos 2010 21:15

Ben Hazine Avukatlığını o kadar severek yapıyorum ki

meşe yi evdeki bilgisayarıma da yükledim bazen sabahlara kadar içtihat araştırıyorum

BİZLER, YERİ GELİYOR, KAVGA EDİYORUZ, HAKARETLERE MARUZ KALIYORUZ,

YERİ GELİYOR YETER Kİ İŞ GÖRÜLSÜN DİYE OLMADIK FEDAKARLIKLAR YAPIYORUZ.

bU SADECE BENİM DEĞİL 70 MİLYONUN, TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN DOSYASI DİYE.

AMA SANIRIM YAPILAN FEDAKARLIKLAR KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL, ÖZLÜK HAKLARINDA İYİLEŞME ŞÖYLE DURSUN HER GEÇEN GÜĞN KÖTÜYE GİDİŞ VAR

Ama çuvaldız kendimize: KENDİ HAKKINI SAVUNAMAYAN DEVLETİN, MİLLETİN HAKKINI NASIL SAVUNUR?


lawyer56
Aday Memur
14 Ağustos 2010 14:46

Arkadaşlar ,muhakamet memurları gittiğimiz keşiflerden pay alacaklar mı!


yldzersoy
Şef
14 Ağustos 2010 22:03

arkadaşlar hazine avukatı arkadaşımla paylaştığım bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum biz pek içinden çıkamadık ve uzlaşamadık sizlerin görüşlerini merak ediyorum.

bilindiği üzere yeni çıkan keşiflere ilişkin kanun yürürlüğe girdi bu kanunda dikkat çeken bir husus var bunun için önce eski sonra yeni düzenelemeyi birlikte inclersek

ESKİ KANUN

Madde 2 - Tebliğden başka bir işlem yapmak için makamından uzaklaşma duru-

munda olan hakimler, savcılar, askeri mahkemelerdeki subay üyeler ve icra müdür-

leri ile yardımcılarına, adli tabiplere, yazı işleri müdürlerine, zabıt katiple-

rine, mübaşirlere, hizmetlilere ve bu işlemlere katılan hazine avukatlarına, ha-

zine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve

3402 sayılı Kanuna göre yetkili kılınan kişiler ile muhakemat hizmetlerinde gö-

rev yapan memurlara yol giderlerinden başka aşağıdaki miktarda yol tazminatı

verilir.

1. Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu belediye sınır-

ları içinde ise, her iş için, 1 inci derece devlet memurunun aldığı geçici görev

yolluğu kadar,

2. Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu belediye sınır-

ları dışında ise, her iş için, 1 inci derece devlet memurunun aldığı geçici gö-

rev yolluğunun 1,5 katı kadar,

Daireden uzaklaşmayı gerektiren işlerin bir kısmı mahkemenin bulunduğu bele-

diye sınırları içinde, bir kısmı dışında ise, belediye sınırları içinde olan her

iş için 1 inci bent hükmü, belediye sınırları dışında olan her iş için, 2 nci

bent hükmü uygulanır.

Görülen işler birden fazla ise, ilgililerden alınacak yol giderleri uzaklık

ile, yol tazminatı ise yukarıdaki bentler esasları ile orantılı şekilde bölüne-

rek hesaplanır. Yazı işleri müdürleri ve zabıt katipleri için bu miktarın 2/3`ü,

mübaşirler ve hizmetliler için 1/2`si ödenir.

Yol giderleri ile tazminat, ilgili kişiler tarafından işin yapılmasından ön-

ce, emaneten makbuz mukabilinde vezneye yatırılarak bununla ilgili deftere işle-

nip keşif ve işlem sonunda yapılan harcama bir tutanakla belgelenerek kalanı il-

gili kişiye verilir. Yol giderleri ile tazminatın bütçeden karşılanması halinde

yapılacak ödemelerde ilgili hükümler uygulanır.

Hazine avukatlarına yol tazminatı bütçenin ilgili tertibinden tediye olunur

ve ayrıca gündelik ödenmez.

(Değişik : 19/8/1991 - KHK - 449/2 md.) Birinci fıkrada sayılanlardan adli

yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri müdürü, zabıt ka-

tibi, mübaşir, icra müdürü, icra müdür yardımcısı ile diğer personele tahakkuku

müteakip yol tazminatının 1/2`si ödenir. Yol tazminatının kesilen 1/2`si o yerdeki

bir kamu bankasında açılan bir hesaba yatırılır. Bu hesaba yatırılan paraların % 10`u

her ayın ilk haftası içinde Ankara`da bir kamu bankasında açtırılan Adalet Bakanlığı

merkez hesabına gönderilir. Mahalli hesapta toplanan paraların arta kalanı,o yargı

çevresinde görevli adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri

müdürü,zabıt katibi,mübaşir,icra müdürü,icra müdür yardımcısı ile diğer perso-

neline (ceza infaz kurumu personeli hariç) ayda bir, eşit miktarda ödenir; an-

cak, bu ödemenin yıllık tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge

dahil) yıllık tutarının yarısını geçemez.

(Ek : 19/8/1991 - KHK - 449/2 md.) Adalet Bakanlığı merkez hesabına gönde-

rilen paralardan, Adalet Bakanlığı merkez teşkilatının hakim ve savcı dışındaki

personeline, Adalet Bakanınca belirlenen miktar ve esaslar dahilinde üç ayda

bir ödeme yapılır. Yapılan ödemeler aylık olarak en yüksek Devlet Memuru aylı-

ğının (ek gösterge dahil) yarısını geçemez. Yıl içerisinde toplanan paraların

bu ödeme miktarını aşması halinde artan miktarın, yıl içinde mahallinden gelen

miktara oranı kadar, mahallinden gönderilecek miktardan mahsup yapılır.

(Ek : 19/8/1991 - KHK - 449/2 md.) Yukarıdaki iki fıkra gereğince hesapların

açılması, kesintilerin bu hesaplara yatırılması, merkez teşkilatındaki personele

yapılacak ödeme miktarı ve mahsup işlemleri ile uygulamaya ilişkin diğer esaslar

Adalet Bakanınca belirlenir.

(Yedi ve sekizinci fıkralar mülga : 5/7/1991 - KHK - 433/16 md.)

Hazine Avukatı veya devlet davalarını takibe yetkili kişiye ödenecek yol

tazminatının tahakkukunu müteakip, % 85`i ödenir. Yol tazminatının kesilen

% 15`i emanet hesabına alınarak o il ve ilçede muhakemat hizmetlerinde görev

yapan raportör, şef ve memurlara ayda bir eşit olarak ödenir.

Bu madde uyarınca verilen yol giderleri ve yol tazminatları ile ödemeler

Damga Vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.

MADDE 2/A. - (*) Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu

ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı (ceza ve infaz kurumları hariç)

kadrolarında, sözleşmeli personel dahil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi

olarak çalışan personele, ayda elli saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan fazla

çalışma karşılığında, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin iki katına

kadar fazla çalışma ücreti ödenebilir. Fazla çalışma yaptırılacak gün ve saatler ile

çalışma mahalli gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle belirlenecek saat başı ödeme

miktarı ve ödemeye ilişkin diğer usul ve esaslar Adalet Bakanlığı, Yüksek Mahkemelerde

ve Yüksek Seçim Kurulunda ise Başkanları tarafından tespit edilir.

(*) Ek Madde: 18.5.2004 t, 5172 sk. ile ek madde

YENİ DÜZENELEME İSE,

YOL GİDERLERİ TAZMİNATI

Madde 2- (Değişik madde: 23/07/2010-6009 S.K/30.md.)

Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenir.

Bu madde uyarınca yol tazminatı bütçenin ilgili tertibinden her ayın sonunda ödenir ve ayrıca yevmiye ödenmez.

Bir kişinin alacağı aylık yol tazminatı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil iki katını geçemez.

Kamu adına takibi gereken işler ile Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirlerine ödenecek yol giderleri ile yol tazminatı, bu madde hükümlerine göre bütçenin ilgili tertibinden ödenir.

Bu madde uyarınca ödenen yol tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.

Yol giderleri ilgili kişiler tarafından karşılanır. Görülen işler birden fazla ise ödenecek yol gideri uzaklıkla orantılı şekilde hesaplanır

.....................................

BU iki kanun maddesi arasında ilk bakışta anlaşılmayan ancak dikkatlice bakılınca göze çarpan bir husus şu..

önceki düzenlemenin ilk cümlesi şu şekilde başlıyor: Tebliğden başka bir işlem yapmak için makamından uzaklaşma durumunda olan hakimler, savcılar....

yeni düzenlemenin ilk cümlesi ise şöyle başlıyor:Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere,Cumhuriyet savcılarına...

velhasıl eski kanunda açık bir şekilde tebliğden başka bir işlem için makamından uzaklaşmak zorunda olan hakimler denilerek keşif parasının keşfe katılanlara ödeneceği hususunu açık bir şekilde belirtmiş..

yeni düzenlemede ise...daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için ..denilmek suretiyle söz konusu bedelin ödeneceğini belirtmesine rağmen açık ve net olarak keşife bizzat katılacaklara bedelin ödeneceği gibi bir ifade net bir şekilde yazmıyor..

bu hususta 3 farklı düşünce ile karşılaştım sizlere aktarıyorum..

1- bir düşünceye göre kanun maddesinde keşife katılacak personele ödenir yerine her iş için ödenir ibaresi ile muhakemat memurları yazı işleri müdürleri gibi keşife katılması mümkün görülmeyen personelde her bir iş için hak kazanacak..yani hazine avukatı keşfe katılmış ise Muhakmat memuruda bundan dolayı hak kazanacak..

kanun maddesini çok fazla fazla iyiniyetli zorlayarak oluşan bu görüşe ben açıkcası katılmıyorum kanun maddesini kazuistik olarak yorumlayarak böyle bir anlam çıkmasını çok isteriz ama açıkcasi bu şekilde bu maddeyi anlamak çok mümkün görünmüyor..

2- bir diğer yorumda yeni düzenelemede eski düzenlemedeki gibi açık bir şekilde keşfe katılacaklara ibaresinin bulunmaması hiçbir şeyi değiştirmez her halükarda söz konusu yol tazminatı keşfe katılacaklara ödenenir ve kanun maddesinde bunun belirtilmemesi bir eskillik değil.. ilk bakışta bu düşünce çok net bir şekilde doğru olduğu rahatlıka düşünülebir ancak..yeni düzenlemede dikkat edilirse eski düzenlemedeki gibi havuz sistemi mevcut değil bu sebeple eski kanunda da yeni kanunda da keşif parası ödeneceği belirtilen bazı meslek guruplarına yeni düzeneleme ile ödeme yapılması imkansız..

örneğin havuz yeni düzenlemede olmadığı için keşif parası sadece keşife katılana ödenecek dersek bu halde keşfe gitmesi çok ta mümkün olmayan Muhakemat Memurları, adliye hizmetlileri, Yazı İşleri memurları ile zabıt katibi ve mübaşirler dışındaki adli personele zaten bu para ödenemeyecek..madem öyle bu kanun maddesinde bu meslek gurupları neden sayıldı..daha çok bizi ilgilendiren yönüyle bakarsak..

hazine avukatı olan yerde zaten avukat keşife katılır hazine avukatı olmayan yerde de daire amirleri malmüdürleri keşife katılıyor bu halde Muhakemat memuru yeni kanunda havuz olmadığına göre keşif parası alamayacak..madem alamayacak bu kanun maddesinde neden isimleri yazılı ..bunu kanun koyucunun bir unutkanlığı veya gereksiz bir eklemesi olarak görebilirmiyiz..açıkcası bu hususta bana çok makul gelmiyor..

3- Son olarak akla gelebilecek bir diğer hususta Kanun kouyucunun yeni düzenleme ile keşife katılacak personele ibaresini düşmemesi ve daire dışında yapılacak her bir keşif ve icra için... denilerek havuz kurulmasını kanun maddesi dışında yönetmelikle düzenlenebilmesinin önünü açmak..şöyleki keşife sadece katılanlar ibaresi kanunda yer alsa bununla birlikte havuz kurulmasıda kaldırılsa idi o halde yönetmelikle keşife katılmayanlara havuz kurulması hiç mümkün olmayacaktı.. Kanun koyucu söz konusu bedelin illaki katılana değilde diğer personelede ödenebileceği hususunu açık bırakarak bir nevi yönetmelikle havuz kurulabilme imkanı getirmiş oluyor...

-----

arkadaşlar bu son derece karışık saçma sapan kanunu çıkaranlar böyle karşıklıkların çıkacağınıbelkide hiç düşünmeden düzenleme yaptılar bu işin muhakkak alt mevzuatla düzenlenmesi gerek bu konuda başhukukun bir çalışma yapması gerekmektedir. Şimdiden beni Malmüdürlerimiz aramaya başladı ağustosta yaptıkları 3-5 keşfi nasıl alacaklarını soruyorlar ki ben bir cevap veremedim kendilerine..

size göre düzenelme nasıl olacak diye soruyor bana göre ise havuz kuracaklar diye kendi fikrimi belirterek yazıma son veriyorum...


kaf999
Memur
14 Ağustos 2010 23:29

Muhakemat memurlarının keşif ücreti alabilmesi için onların da keşfe katılması gerek.Başka türlü mümkün değil.Hazine avukatı olmayan yerlerde malmüdürlerinin verdiği yetkiye dayanarak davaları takip edip keşiflere katılan muhakemat memurları için bu düzenleme...Keşif ücreti mevzubahis olunca malmüdürü neden memuru göndersin değil mi? Özetle bu düzenlemeden bütün muhakemat olarak zarar gördük. Bu kadar iş yükü altında ezilirken (yorulurken demiyorum)bu düzenleme de üzerine tuz biber oldu.


08ysn
Aday Memur
17 Ağustos 2010 10:26

Merhaba,Sağlık Bakanlığı'nda avukat olarak göreve başladım,Vekalet yetkimiz yok,Mesleki deneyim ve tatmin için Hazineyi tavsiye edermisiniz, Hazine için kurumlar arası geçiş prosedürü nedir,nasıl olur,kaç yıl çalışmışlık aranıyor birde maaşı ve ek ödemeleri nelerdir,bizim Bakanlık ile karşılaştırma yapmak istiyorum.Not: Vekalet yetkimiz yok,vekalet ücreti almıyoruz


havukatts
Şef
17 Ağustos 2010 11:58

karayollarına geçiş için dilekçe veren oldu mu.


manzara
Şef
17 Ağustos 2010 18:30

isteyen Hazine Avukatı Karayollarına geçiş için başvurabilir mi? Avantajları neler ?


haz.av.
Aday Memur
18 Ağustos 2010 15:17

arkadaşlar bir sorum olacak? bir davada birden fazla davalı ve birden fazla avukat mevcut ise (örnegin 7 davalı var 4ünü 1 avukat 3 ünü 1 avukat temsil ediyor) maktu vekalet ücreti nasıl paylaşılır bu konuda yargıtay ilamı olan var mıdır?


halit pamuk
Kapalı
18 Ağustos 2010 23:02

Davanın Aynı nedenle red edilip edilmediğine göre cevap değişecektir.

T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/12809

K. 2006/3364

T. 28.3.2006

? RED KARARINA BAĞLI AVUKATLIK ÜCRETİ ( Haklarındaki Dava Aynı Nedenle Reddedilen Davalılar Yararına Her Davalı İçin Ayrı Ayrı Vekalet Ücretine Hükmedilmiş Olması Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )

? BİRDEN FAZLA DAVALI ( Birden Çok Gerçek ve Tüzel Kişi Aleyhine Açılan Bir Davanın Davalılar İçin Müşterek Bir Sebepten Dolayı Reddedilmesi Halinde Red Kararına Dayalı Olarak Tek Avukatlık Ücretine Hükmedilmesi Gereği )

? VEKALET ÜCRETİ ( Birden Çok Gerçek ve Tüzel Kişi Aleyhine Açılan Bir Davanın Davalılar İçin Müşterek Bir Sebepten Dolayı Reddedilmesi Halinde Red Kararına Dayalı Olarak Tek Avukatlık Ücretine Hükmedilmesi Gereği )

27.6.1956, 2/14 Sayılı YİBK

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi/m. 3/2

ÖZET : Davacıya karşı birlikte sorumlu bulunan birden çok gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddedilmesi halinde, red kararına dayalı olarak tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gereğini öngördüğü halde, davayı avukat aracılığıyla izleyen ve haklarındaki dava aynı nedenle reddedilen davalılar yararına, yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

DAVA : Davacı, davalı Kurum tarafından işveren olduğu gerekçesiyle aleyhine yapılan tespit ve tescil işleminin iptali ile işveren sıfatı taşımadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 27.6.1956 Tarih, 2/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2. maddesindeki düzenleme, davacıya karşı birlikte sorumlu bulunan birden çok gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddedilmesi halinde, red kararına dayalı olarak tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gereğini öngördüğü halde, davayı avukat aracılığıyla izleyen ve haklarındaki dava aynı nedenle reddedilen davalılar yararına, yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ : Hüküm fıkrasının 5-8 satırları arasındaki vekalet ücretine ilişkin "350.000.000 lira ret nispi vekalet ücreti; davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine, 350.000.000 lira ret nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı H.S.'ye verilmesine," ibareleri silinerek, yerine "350.000.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle, davayı vekil aracılığıyla izleyen - Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı ile HS'ye verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,28.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Toplam 5618 mesaj
«132133134135136137138139140141142143»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi