Editörler : Pangaea


Kapalı
16 Temmuz 2012 18:25

Tesettür Üzerine...

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki tesettür gizlenme aracı olması gerekirken -zira tesettürün anlamı gizlenme demektir- bazılarının gayretleriyle cazibe aracı haline gelmiş. Özellikle yeni yetişen nesil tesettür konusunda şuursuz yetişiyor. tesettür konusunda fazla konuşan yok. ekran vaizleri tesettürden bahsederlerse her nedense bu konuya fazla girmiyorlar. tesettürün nasıl olması gerektiğini aslında Rabbimiz bize ana hatlarıyla tarif ediyor: "Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mümin kadınlara söyle: Ev dışına çıktıkları zaman dış elbiselerini üzerlerine salıversinler. Böyle yapmaları onların iffetli olarak tanınmaları ve kendilerine sarkıntılık edilerek incitilmemeleri yönünden en uygun bir davranıştır." (Ahzab, 59) demek ki tesettür, bakışlarla bile incitilmeye araç olacak kıyafet türünden olmamalı; sade olmalı, dikkat çekmemeli. Tesettür iffet, erdem ve vakar ifade etmeli. bu konuda iki yazıyı paylaşmak istiyorum. Camimin bayanlar kısmına da astım. ÖZELLİKLE BAYAN KARDEŞLERİMİZİN OKUMASINI İSTİRHAM EDERİM:

TESETTÜR ÜZERİNE BİR SORU VE CEVAP

Soru:

"Muhterem Hocam, ?Müslim Cennet 52 nolu Hadis-i Şerifte buyurulan, "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır; diğeri de giyinmiş oldukları halde çıplak görünen ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır " hadisinde geçen "giyinik çıplaklar"dan ve özellikle "başları deve hörgücü gibi" olanlardan kastedilen kimlerdir? Yani bugün toplumun genelinde kadınların yaptıkları topuz bu ifadeye dâhil olabilir mi? Bir de topuzlu saçlar ile kılınan namazların kabul edilmeyeceğine dair hadis-i şerif var mıdır?

Cevap:

Soruda geçen hadis; Mâlik, Müslim, Ahmed b Hanbel ve daha başka imamlarca nakledilmiştir ve sahihtir. Hadisin tam metni şöyledir: "Cehennemliklerden, görmediğim iki sınıf vardır (Biri) yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulunup, onlarla insanları döven bir kavim, (diğeri de) giyinmiş çıplak, sallanarak yürümeyi öğreten, kırıtkan, başları develerin eğilmiş hörgüçleri gibi birtakım kadınlar Bunlar cennete giremeyecek, onun kokusunu da duyamayacaklardır Hâlbuki onun kokusu şu kadar ve şu kadar uzaktan duyulacaktır "

Burada zikredilen sınıflardan ilki, yönetici pozisyonunda bulunan ve sorumluluğunu taşıdığı insanlara zorbalıkla hükmedenlerdir Bu anlamda devlet yönetenlerden yanında çırak çalıştıran esnafa kadar herkes eğer işini zorla, baskıyla, dayatmayla yürütüyorsa bu hadisin anlattığı sınıfa dâhil olur

İkinci sınıfa ?ki sorunun merkezi de onlardır? gelince, hadiste gerçekten son derece açık ve çarpıcı bir ifade kullanıldığını görüyor ve Efendimiz (s a v)'in "cevamiu'l-kelim" olma özelliğini bir kere daha müşahede ediyoruz "Giyinik çıplak" (kâsiyâtun âriyât) ifadesi birkaç türlü anlaşılabilir:

1 Çok ince olup altını gösteren elbise giyen kadınlar

2 Dar olup vücut hatlarını belli eden elbise giyen kadınlar

3 Bedenin bir kısmını örttüğü halde bir kısmını açıkta bırakan elbise giyen kadınlar

Bu maddelerin hepsi bir hususu işaret etmektedir: Hadiste bahse konu edilen kadınların üzerinde "elbise" namıyla bir şeyler bulunmakla birlikte, o elbiseden beklenen "örtme/gizleme" olgusu gerçekleşmez Dolayısıyla kadının cinselliğine dikkat çeken ve çekiciliğini artıran her türlü elbise hadisin kapsam alanı içine girer

Kadının başını deve hörgücü gibi yapmasından maksat, saçını topuz yaparak bağlamasıdır ki, bunun da dikkat çekmek için yapılacağı açıktır Normalde müslüman kadın sokağa çıktığında örtünmeye ve dikkat çekmemeye mümkün olduğunca özen göstermelidir Oysa hadiste anlatılan kadınların özellikleri bir arada düşünüldüğünde iffet, haya, vakar, ciddiyet gibi Müslüman şiarlarının çok uzağında bir manzaranın söz konusu olduğunu görüyoruz Onlar ?yine hadiste ifade buyurulduğu gibi? giyim-kuşamlarıyla, yürüme tarzlarıyla, tavır ve davranışlarıyla fitneye, fahşaya çağıran kadınlardır ve bu özellikleriyle toplumda münkeratın yayılmasına önayak olmaktadırlar

Hadiste geçen bir hususa daha işaret edelim: Söz konusu kadınlar "mümîlât" olarak tavsif edilmiştir Bu kelime de birkaç türlü anlaşılabilir:

1 Salınarak ve kırıtarak yürümeyi ?kendisi yaptığı gibi başkalarına da doğrudan veya dolaylı biçimde telkin eden kadınlar

2 Saçını dikkat çekecek şekilde tepesinde toplatan, bu işi başkasına yaptıran kadınlar

Her iki şıkta da söz konusu kadınların cinselliği ön plana çıkaran bir tavır içinde oldukları ve bu tavrı bir şekilde başkalarına da telkin ederek yaygınlaştırmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır

Bu hadisten, saçını topuz yapan bütün kadınlar anlaşılabilir mi? Bir kadın, hadiste anlatılan diğer özellikleri da taşıyorsa evet, o özellikleri taşımıyor ve bunu dikkat çekmek için ve dikkat çekecek şekilde yapmıyorsa hayır.

(İlahiyatçı yazar Dr. Ebubekir Sifil)

TESETTÜR MODAYA ALET EDİLEMEZ

Kızlarımız yıllarca, örtülerini açmadan okuyabilmek için mücadele ettiler. "Örtümüz inancımızın gereğidir, engellenemez" dediler. Örtülerinden taviz vermemek için işinden ve okulundan atılanlar oldu. Mütesettir hanımlar sokaklarda aşağılandılar, yuhalandılar... Artık örtü konusunda kısmen de olsa bir rahatlama var. Sorun zaman zaman nüksetse de genç kızlar örtülü okuyabiliyor, başörtülü hanımlar iş sahasında önemli yerlere geliyorlar. Sokaklarda karşılaştığınız beş kişiden biri başörtülü. Fakat ne yazık ki örtülü hanımların sayıları arttıkça kalite düşüyor ve tesettürün içi boşaltılıyor. Eskiden olduğu gibi örtünün hakkını verenler ve tesettürü edep, adap ve ölçü dâhilinde kullananların sayıları gittikçe düşüyor. Eskiden kadınların bir kısmı, Allah'ın emrini yerine getirmek için örtünürlerdi ve bu hanımların yürüyüşlerinde, karşı cinsle ilişkilerinde hâl ve hareketlerinde de tesettürün yansımalarını görürdünüz. Bazı hanımlar da, geleneksel örgünün bir parası olarak örtünürlerdi, bu hanımlar da ölçülü ve temkinliydiler. Şu günlerde her iki kesimde de bir yozlaşmanın ortaya çıktığını görüyoruz. Bir de modaya uyum sağlamak için örtünenler ortaya çıktı ki, bunlar da yozlaşmayı yaygınlaştırarak örtüye leke getirmekteler.

Müslüman kadın, Allah'ın emrini yerine getirmek, haram bakışlardan korunmak için örtünür, bunu hâl ve hareketlerine de yansıtır. Mesela örtülü bir bayan erkeklerle ölçüsüz bir vaziyette konuşmaz, el kol hareketleri yapmaz, sınırlarını korur ve karşı cinsle sadece gerektiğinde ve ihtiyaç hâsıl olduğunda konuşur. Bu onu kem gözlerden ve bakışlardan korur. Tesettürü modaya alet edenleri sokaklarda gördüğünüzde ise içiniz acır. Bu hanımlar, karşı cinsle ilişkilerinde ölçülü değillerdir, gayri ciddi espriler, el kol hareketleri yaparak dikkat çekmeye çalışırlar. Hedefleri ise, örtüyü yozlaştırmak ve Müslüman kadına zarar vermektir ki, amaçlarına zaten ulaşıyorlar. Genellikler eşarpları renkli ve parlaktır, dar pantolon ya da kısa pardesü giyerler, giysiler vücut hatlarını belli eder ve kokular sürünerek dikkatleri üzerlerine çekmeye çalışırlar. Ekranlarda görünen tesettürlü hanımların bu konudaki tavizleri ise ne yazık ki gençleri etkiliyor. Rol modellerini ekrandan seçen kızlarımız ekranlarda gördüğü yarım yamalak örtüyü taklit ederek, taviz veriyorlar. Çocuklarımız artık örtülü okuyabiliyorlar diye gevşeyen anne babalar, çocuklarına niçin örtündükleri konusunda bilinç vermedikçe bu sorunu ortadan kaldırmamız mümkün olamayacaktır.

Avrupa müktesebatının imzalanması ile birlikte özellikle kadından başlayan ve hayatın bütün kesimlerine yayılan bir değişime tanıklık ediyoruz. Bu değişimin en önde gelen kısmı kadının toplumda daha görünür olması adına yapılan çalışmalardır. Bu sonuçlardan bazı kesimler memnun kalabilir, fakat dindar kesim kadının üzerinden yapılan her türlü çalışmaya karşı mesafeli kalmalıdır. Çünkü toplumun bozulması kadından başlar ve kadınla biter. Yani kadın ana olarak ve eş olarak toplumda önemli bir konuma sahiptir. Özünden uzaklaşan bir anne çocuğuna yol gösteremeyeceği gibi, eşinin de destekçisi olamaz.

Her ne kadar İslam ülkelerine iyimser mesajlar verilse de uzun yıllardan beri kültürel ve siyasal olarak Avrupa'ya yakınlaşırken, Ortadoğu ve İslam dünyasından uzaklaşıyoruz. Modern ve laik yaşam biçiminin resmi ve resmi olmayan yollardan insanlarımıza sunulması ise doğal olarak toplumun bakış açısını etkiliyor. Modernleşme projesinin aktarımını yapan medya bu konuda önemli bir rol oynuyor. Laik çevreler bunu iyi bir gelişme olarak görebilirler. Fakat bizler insanlarımızı özünden ve köklerinden koparan bu projeyi hiçbir zaman tasvip etmedik edemeyiz de.

Ekran kadını, moda sunumuyla öne çıkarak dindar kesimi de etki altına alıyor. Örtüyü, Allah'ın emri olarak görmeyip modanın bir parçası olarak algılayanların, güzel görünme ve dikkat çekme eğilimleri her şeyin önüne geçiyor. Yılın moda trendlerini kaçırmayan bu hanımlar, örtüyü güzelliklerini öne çıkaran bir objeye dönüştürüyorlar. Örtüyü özünden uzaklaştıran genç kızlarımızın bir kısmı ise erkek arkadaşlarıyla kol kola gezmekten, gayri ciddi ilişkiler kurmaktan kaçınmıyor, bu görüntüleriyle ne yazık ki camiamıza büyük zarar veriyorlar. Görüyoruz ki, yıllardan beri kültürümüze, inancımıza ve geleneklerimize yönelen tehdit unsurları artık sonuç vermiştir ve bizi en hassas noktamızdan vurmuştur. Namaz konusundaki hassasiyetini kaybeden genç kızlarımız, örtü konusunda da alabildiğince taviz veriyorlar. Yaşanan bütün dejenerasyonlara rağmen İslam kimliğinden ödün vermeyen kızlarımız müstesna tabi...

Başörtülü kadınlar, anne olarak, eş olarak ve çalışan kadın olarak hayatın içinde aktif olmalıdırlar. Ancak, karşılığında ne vaat edilirse edilsin Müslüman kimliğinden ve kişiliğinden ödün vermemelidir.

(Fatma Tuncer, Milli Gazete Yazarı)


müderrris
Kapalı
19 Temmuz 2012 13:53

Tesettürlü bacılarımızdan yorum beklerdim ama hiç yorum yapan olmamış, gerçekten ilginç doğrusu....


ümm-ü eymen
Kapalı
19 Temmuz 2012 18:53

Fikirlerede mi "tesettür" giydirdik yoksa...


müderrris
Kapalı
20 Temmuz 2012 14:21

yahu bunu bilerek mi yapıyor site. Tesettür yazımda kastettiğimin aynısı yazımın altında reklam olarak çıktı. Tesettür reklamı. Aha kastettiğim tam buydu. tesettürü güzellik aracı haline getirenler, çekicilik aracı olarak kullananlar, tesettürde bile cinselliği ön plana çıkaranlar...kıyametin ayak seslerini duyar gibiyim...

20 Temmuz 2012 16:30

SLM çok değerli müderrris kardeşim tesbitinizze sonuna kadar katılıyorum ama hiç mi erkeklerin suçu yok bu çağrıyı biraz onlara yapsaydınız ya ayeti iyi okursak EY PEYGAMBER hitabıyla başladığını görürdünüz.yani siz eş seçeken , çocuk yetiştirirken ,kızkardeşlerinize,çevrenize,en önemliside evlerinizde bir aile reisi olarak tesettürü yaşatsaydınız bu serzenişe gerek olmazdı.bu bir. taleb arz meselesi artık "erkekler modern tesettürlü bayanlar " görmek istiyor.öyle olunca kızlar moda yarışına giriyor. yani erkekler ve toplum bu durumu kanıksamış durumda.SİZ BEYLER SUÇLUSUNUZ BİRAZDA YANİ.AMA tespitiniz doğru tesettür sulandırılmiş.


müderrris
Kapalı
20 Temmuz 2012 16:54

benim kesinlikle öyle bir talebim yok:) islam için en ideal kıyafet neyse hep onu arzu etmişimdir. bana soracak olursanız bu kıyafet çarşaftır. sulandırılmaycak tek kıyafet o idi. ama maalsef onu da sulandırdılar. başa topuz yapmalar, makyaj yapmalar.. hanımefendi sadece gözlerini gösteriyor ama bakanın bir daha bakası geliyor.


merhamet32
Şef
20 Temmuz 2012 17:29

fatih sokaklarında dolaşırken kendimi osmanlı döneminde hissetmiştim ama mağazalara girdiğimde işin vehametini gördüm evet çoğu çarşaflı, mağazalara erkek sokulmuyor ama bu kızların çoğuda makyajlı topuzlu yalın ayak ve bir tanesi benim çok dikkatimi çekti tırnakları gayet uzun .Allah ıslah etsin .Bir kuldan nasıl razı ise bizleri de o şekiilde yaşatsın

20 Temmuz 2012 17:57

evet sonuna kadar haklısınız tesettür çarşaftır ayetin ifadesiyle "celabib" cilbablarınızı üzerinize alın diyor.tamam ama erkekler istemiyor kaç tane damat adayına çarşaf giymek istiyorum istermisiniz dediğimde aldığım cevap "ASLA SİZ ÜNİVERSTE MEZUNU EĞİTİMLİ BİR GENÇ KIZSINIZ" cevabıyla karşılaştım o çok mütedeyyin sözüm ona dindarlar bile kabul etmedi.çarşafın sosyal hayatıma görevime tahsilme engel olacagını söylediler demem o ki değerli müderrris kardeşim zaman ahir zaman bazen ben kendime bile neler yaptığına kızıyorum o güzeller güzelinin emirlerine uymadığım için üzülüyorum çevre baskısıinsanı kendi inancına bırakmıyor

20 Temmuz 2012 18:03

maalesef topluma uymak zorundayız.galiba şu hadisi şeriften haberin yok kişi öyle zaman gelecek ki din kardeşlerinin yanında hak ve hakikati konuşamayacak .inancımızı ne konuşabiliyoruz ne yaşayabiliyoruz.bunun enbüyük sorumlusu sizlersiniz birazda bu kadar baskıyla biz hanımlarda da nefis var insan dışlanmayı istemiyor.toplumun parçası olmak adına susuyor susuyor sonra kızdığı insanlar gibi oluyor


demir.e
Aday Memur
21 Temmuz 2012 12:18

ben 28 subat magduru arkadasimiza katilmiyorum madem onaniyoruz inandigimiz gobi yasayacaktik o zaman sozde dindarlar zaten sizin karsiniza cikip sizi isteme cesaretinde olmazdi veya bu din kardesimiz tesetturlu ben onu istemiyorum veya onun vebaline girmeyeyim derdi heralde yok cok istiyorsa kabullenirdi zaten .. bu aydan istifade temennisi ile


maria006
Müsteşar Yardımcısı
21 Temmuz 2012 17:21

Tesettür modaya alet edildi ve özünü yitirdi kimi zihniyetlerce bunu kullananlar bu işte kimlerin parmağı olanlar mutlu planları oldukça başarılı...Biz müslümanlar aklımızı başımıza alıp bu tuzağa düşmemeliyiz Allah'ın emrine uygun olanı biran önce hayata geçirmeliyiz..


hakikattt
Memur
21 Temmuz 2012 17:39

yeni nesi bayanların şu anda kahir ekseriyeti örtünmeyi moda maksatlı yapıyorlar ..yazıkkkk


maria006
Müsteşar Yardımcısı
21 Temmuz 2012 17:57

Evet malesef öyle anne-babaların işi çok zor bu anlamda ve en büyük görev onların.


toprakvetohum
Şube Müdürü
22 Temmuz 2012 14:23

Modaya uymak için kimsenin kapanacağını sanmıyorum. Öyle düşünen insan daha tarz, dekolte vs giyer.

Hem günaha girmeyim, kapalı olayım; hem de güzel olayım diye öyle yapıyor bir çoğu.

Yani gerçek tesettürün ne olduğuna yada ne olmadığına dair bilinç oluşturulmadığından, eğitim verilmediğinden....


müderrris
Kapalı
23 Temmuz 2012 17:51

hocam başında örtü olduğu halde transparan giyineni dahi gördüm. üzeri dantelli belden yukarısı ne var ne yok meydanda. gidip soracaktım bu ne hal diye? sakalımdan utandım...


ümm-ü eymen
Kapalı
28 Temmuz 2012 13:16

İslam erkeklerden ve kadınlardan belli bir kıyafete bürünmelerini değil, örtülmesi gereken, zinet ve avret diye ifade edilen yerlerini örtmelerini, örtmek için giydikleri elbisenin, altını gösterecek kadar ince ve örtülen yerin şeklini açık görüldüğünde yapacağı etkiyi dışa yansıtacak kadar dar olmamasını istemektedir.

Dışarı çıkarken çarşaf giymek olmazsa olma bir şart değildir.. Çarşaf bence isteğe bağlıdır eğerki bayan çarşaf giymek istiyorsa bunu eşiyle ortak karar sonucu giymelidir diye düşünüyorum. Kuran'da geçen cilbab kelimesinın genel anlamı üst giysi demektir. Dinimizin istediği belli bir giysi veya kıyafet değil, uygun bir şekilde örtünmektir, tesettürdür...

Giysiler seksi olmamak, karşı cinsin dikatini çekmek amacıyla düzenlenmiş bulunmamak şartıyla güzel zarif olabilir.Burada amaç her anlamada tesettürü temsil etmek olmalı dış görünüşümüz gibi halimiz, lisanımız, tavırlarımız, gözlerimiz tesettürün ne olduğunu idrak etmeli tam anlamıyla uygulamalıyız...


berr_ak57
Daire Başkanı
28 Temmuz 2012 14:59

Sayın editör sonuna kadar katılıyorum size sadece kıyafetle olmuyor ruhumuzu dışa vuran haraket ve tavırlarda adap olmadığı sürece sadece bedeni örmek benim şahsi görüşüm kendini kandırmaktan öteye gitmiyor...Müslüman bayan her haliyle müslümanlığını yaşatmalı...


sapak
Şef
02 Ağustos 2012 00:01

bu konuda erkeklere çok iş düşüyor.madem tesettür tesettür diyorsunuz seçerken eşlerinizi tam testtürlü seçin. 35 40 yaşlarında tanıdığım kaç kişi var evlenmemiş tepeden tırnağa tesettürlü.

sonra çok erkek var eşi tesettürlü ikinci eş 'modern' yada tamamen açık!! çarşaflı yada tam tesettürlü biriyle dışarı çıkamayan yemeğe gidemeyennnnnn kaç erkek tanıyorsunuz sizler...daha da neler var neler..


kardelen_mz
Daire Başkanı
02 Ağustos 2012 12:41

biz tesettür davasını sokakta kaybettik demişti birisi.....evet tesettür davası için okullar gelecekler feda edildi..geldiğimiz şu durumda ise tesettür adına yürekler ağlıyor böyle yapsaydık şimdikiler gibi giyinseydik bizleri okuldan atmazlardı belki de....bir asker yakınımızı ziyarete gittiğimizde iğneleri çıkar önden tavşan yap demişlerdi de saatlerce ağlamıştım bu komediye....nerdeden nereye geldik....daracık pantolon üzerine sıkma baş mı,mini etek kollar açık üste başörtü mü...neler neler....rabbim sonumuzu hayreyleye.....


ümm-ü eymen
Kapalı
02 Ağustos 2012 12:49

İslam yerleşmemişse kalbe, zihne ne desek nafile söz çıkar inanın hep boşa...Bizler islamı le ilehe illallah Muhammed'ün Rasulullah olarak idrak etseydik; birileri bu şekilde beğeniyor birileri bunu tercih ediyor bizde bunu yapalım demezdik...Hükmün ancak Allah'a ait olduğunu O'nun emrinin uygulanması gerektiğini kavrayamamış zavallı müslüman: gideceğin yer belli, bu beden sana emanet nesini sergiliyorsun en sonunda giymeyecek misin 3, 5 metre kefen? Çıkmayacak mısın Rabbi'nin huzuruna neyin peşinden koşuyorsun otur bir düşün kendine gel zaman geçiyor..İslam elimizden ha gitti gidiyor artık diriliş vakti değilmi neyi bekliyorsun nefis boş anlamadın mı hala?


sapak
Şef
02 Ağustos 2012 14:24

islam elden gitmez zaten sade elde değil...........

oturup burda tesettür konuşacağınıza siz yaşayın gerisi gelir

örneklik önemli hem de çokkkkk

yaz kursundan küçücük kız çocuğu annesi ve tüm aile açık benim gibi giyinip taklidimi yapıyormuş evde kursa gelip giderken yolda kapanacam diye tutturuyormuş.iliklerinize işlesin islam her yanınızı kuşatsın sade tesettür değil sade namaz oruç nafile ibadet değil...islam öyle kayıp gitmez

Toplam 45 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi