ingilic hocam çok güzel söylemiş eline sağlık. Ben de bir iki söz söylemek istiyorum.
Dersaneleri, etüt merkezlerini okullardan ayıran en önemli noktalardan birisi ölçme konusu. Dersanede nispeten objektif yapılan sınavlar öğretmenlerin de notunu dolaylı olarak belirlediği için hatanın tespit edilmesi ve tedbir alınması kolay oluyor. Okullarda ise not vermek öğretmen için bir tehdit aracı, öğrencinin not menfaati sebebiyle öğretmene saygı aracı olarak kullanılınca PISA testlerinde aldığımız notlarla korelasyonumuz bu yüzden kötü duruyor. Bana göre her okulda bağımsız bir ölçme birimi kurulması gerekiyor. Sadece bilişsel değil, duyuşsal ve devinişsel kazanımları ve bunların tüm basamaklarını ölçecek kapasitede uzmanların yerleştirilmesi lazım.
Okullardaki bu ölçme problemi bir yana şimdi de öğretmen açısından duruma bakalım. Öğretmenin yeterliliği takdir edersiniz iki boyutlu: Bilmek ve anlatabilmek. Gardyans sanırım bunu söylemek istiyor. Katılıyorum bilmek önemli ama ingilic hocamızın söylediği şekilde bu durumu ele almamız lazım. Hocam zaten çok güzel anlatmış, üstüne bir şey söylemem doğru değil. Ben daha çok ikinci boyutuna değinmek için bunları yazdım.
Şimdi değerli hocalarım. İstediğiniz kadar bilin, derece yapın. Hatta bilim insanı seviyesinde olun
1) Sınıfta öğrencilerin yaptığı saçma şakalara, kurdukları mantıksız cümlelere, size yaptığı saygısızlıklara karşı sabır göstermezseniz
2) Anlamayan-dinlemeyen öğrencileri derse katıp konuyu somutlaştıramazsanız
3) Konu bittiğinde siz tatmin olduğunuza inanırken öğrencilerde konuya dair hiçbir iz kalmadıysa
Sizin öğretmenliğiniz size para kazandıran bir meslekten öteye gitmez. Bu yüzden o saydığım maddeleri de ölçecek bir sınava ihtiyaç var. Ayrıca coğrafya öğretmeni değilseniz ülkedeki bütün madenlerin nerelerde çıkıp nerelerde işlendiğini ezberlemek sizi bir meslektaşınızdan daha iyi veya daha kötü öğretmen yapmaz. Bu yüzden öğretmenler için yapılan sınavın değiştirilmesi gerektiği inancındayım.
Son olarak bu değiştirilip uygulanacak bu sınavın dışında ücretli, dersaneci,memur vs.nin öğretmen olarak atanamayacağının kesin olarak belirtilmesi ve kanal açılmaması lazım.
ingilic hocam çok güzel söylemiş eline sağlık. Ben de bir iki söz söylemek istiyorum.
Dersaneleri, etüt merkezlerini okullardan ayıran en önemli noktalardan birisi ölçme konusu. Dersanede nispeten objektif yapılan sınavlar öğretmenlerin de notunu dolaylı olarak belirlediği için hatanın tespit edilmesi ve tedbir alınması kolay oluyor. Okullarda ise not vermek öğretmen için bir tehdit aracı, öğrencinin not menfaati sebebiyle öğretmene saygı aracı olarak kullanılınca PISA testlerinde aldığımız notlarla korelasyonumuz bu yüzden kötü duruyor. Bana göre her okulda bağımsız bir ölçme birimi kurulması gerekiyor. Sadece bilişsel değil, duyuşsal ve devinişsel kazanımları ve bunların tüm basamaklarını ölçecek kapasitede uzmanların yerleştirilmesi lazım.
Okullardaki bu ölçme problemi bir yana şimdi de öğretmen açısından duruma bakalım. Öğretmenin yeterliliği takdir edersiniz iki boyutlu: Bilmek ve anlatabilmek. Gardyans sanırım bunu söylemek istiyor. Katılıyorum bilmek önemli ama ingilic hocamızın söylediği şekilde bu durumu ele almamız lazım. Hocam zaten çok güzel anlatmış, üstüne bir şey söylemem doğru değil. Ben daha çok ikinci boyutuna değinmek için bunları yazdım.
Şimdi değerli hocalarım. İstediğiniz kadar bilin, derece yapın. Hatta bilim insanı seviyesinde olun
1) Sınıfta öğrencilerin yaptığı saçma şakalara, kurdukları mantıksız cümlelere, size yaptığı saygısızlıklara karşı sabır göstermezseniz
2) Anlamayan-dinlemeyen öğrencileri derse katıp konuyu somutlaştıramazsanız
3) Konu bittiğinde siz tatmin olduğunuza inanırken öğrencilerde konuya dair hiçbir iz kalmadıysa
Sizin öğretmenliğiniz size para kazandıran bir meslekten öteye gitmez. Bu yüzden o saydığım maddeleri de ölçecek bir sınava ihtiyaç var. Ayrıca coğrafya öğretmeni değilseniz ülkedeki bütün madenlerin nerelerde çıkıp nerelerde işlendiğini ezberlemek sizi bir meslektaşınızdan daha iyi veya daha kötü öğretmen yapmaz. Bu yüzden öğretmenler için yapılan sınavın değiştirilmesi gerektiği inancındayım.
Son olarak bu değiştirilip uygulanacak bu sınavın dışında ücretli, dersaneci,memur vs.nin öğretmen olarak atanamayacağının kesin olarak belirtilmesi ve kanal açılmaması lazım.
ingilic , 6 yıl önce
Sana çok güzel bir sorum var güzel kardeşim. Senin bu son senede öğrendiğin onca şeyin kalıcılığı ne? Sana beş yıl sonra sorduğumda bu son sene içinde öğrendiklerinin kaçını hatırlayacaksın. Aynı şekilde ben de. Hatırlamayacağız hocam. Hatırlamayacağız. Biz o bilgileri kullanmadık, içselleştirmedik, benimsemedik. Aynı şekilde eğitim bilimleri sınavı. Onca öğrendiğimizi iddia ettiğimiz şeyi biz öğrenmedik. Teoride öğrendik. Ne kuantum öğrenmeyi ne basamaklı öğretimi ne de tam öğrenmeyi biz deneyimlemedik. Ne olduğunu öğrendik. Anlayacağın tabirle biz bunları bilgi, kavrama düzeyinde öğrendik. Bundan yukarısı yok. Uygulama yok. Analiz yok. Değerlendirme yok. Eleştirel bakış açısı yok. Bir bilgiyi bilmek ile kullanmak çok farklı şeyler. Biz şu an biliyoruz ama kullanmıyoruz. Sistem buna izin vermiyor. Ama çağımızda önemli olan da kullanmak. Kullanmadığımız için eğitimde kıyameti koparmamız gerekiyor işte. Bir öğretmen adayı olarak bunun bilincinde olmadığımız sürece hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Eğer bir öğretmen adayı benden düşük puanlı olup bu bilgileri benden daha iyi kullanıp öğrencilerine aktarabiliyorsa varsın onu benden daha iyi yere yollasınlar. Asıl ödül budur. Kendimizi değil toplumu, milleti düşünmeliyiz.