Artık bu torpil olayını sürekli gündemde tutan zihniyetten iyice işkillenmeye başladım. Sanki bütün akademik atamalarda torpil dönüyormuş gibi suyu bulandırmaya çalışıyorlar.
Bu zihniyetin amacı acaba insanları akademiden soğutup kadrolara başvurmalarını engellemek mi, kendilerine rakip olabilecek kişilerin sayısını azaltmak mı diye düşünmüyor değilim. Burada bulunan birkaç kişi sanki bu görevi üstlenmiş gibi torpil de torpil deyip duruyorlar.
Benim bizzat şahit olduğum, açılan her akademik kadroya başvurup, birkaç yeri aynı anda kazanıp birini seçen, oradan istifa edip diğerine geçen, sanki tüm kadrolar ona açılmış gibi hiçbir etik kurala uymayıp insanların kadro umutlarını gasp etmeyi kendine hak gören kişiler var. Her şeye torpil ile yaklaşanlarla bu kişiler arasında hiçbir fark göremiyorum.
Yeri geliyor biz de akademinin sorunlarından bahsediyoruz, YÖK'ü acımasızca eleştiriyoruz ama tüm akademi camiasını toptancı bir yaklaşımla torpilci olarak lanse etmek çok acımasızca. Akademinin içinde yer alanlar olarak bu zihniyetin suçlamalarını kendilerine misliyle iade ediyorum.
Her doktorasını bitiren kadro alacak diye bir kaide yok. Her lisansüstü eğitim gören araştırma/öğretim görevlisi olacak diye de bir kaide yok. Akademik camiaya girmenin ALES, YDS/YÖKDİL, GANO, bilimsel başarı gibi çeşitli kuralları vardır ve bu kriterlerden başarılı olanlar önemli akademisyen adaylarıdırlar.
İnsanın adaleti söz konusu olduğunda her zaman hatalar, yanlışlar yaşanabilir. İşin içine torpil de girer ve hak edilen kadrolara hak etmeyenler girebilir. Bazen diğerinin sizden daha başarılı olduğunu göremeyip haksızlık yapıldığını düşünebilirsiniz. Ama İlahi adalet eninde sonunda tecelli edecektir. Akademisyen olmak için önce başarı, sonra sabır, en sonunda da tevekkül gerekir. Torpil ile bir yere gelmeye çalışırsanız asıl kötülüğü kendinize yapmış olursunuz. Kazandığınızı düşünürsünüz ama aslında kaybetmişsinizdir. O yüzden, akademisyen olmak istiyorsanız bunu hak ederek gerçekleştirin. Hakkınızın yendiğini, torpille sizin yerinize başkasının tercih edildiğini düşünüyorsanız, hakkınızı sonuna kadar arayın. Buradaki gibi soyut durumlardan bahsedip karanlığa kurşun sıkmanın hiçbir kimseye faydası yok.
Artık bu torpil olayını sürekli gündemde tutan zihniyetten iyice işkillenmeye başladım. Sanki bütün akademik atamalarda torpil dönüyormuş gibi suyu bulandırmaya çalışıyorlar.
Bu zihniyetin amacı acaba insanları akademiden soğutup kadrolara başvurmalarını engellemek mi, kendilerine rakip olabilecek kişilerin sayısını azaltmak mı diye düşünmüyor değilim. Burada bulunan birkaç kişi sanki bu görevi üstlenmiş gibi torpil de torpil deyip duruyorlar.
Benim bizzat şahit olduğum, açılan her akademik kadroya başvurup, birkaç yeri aynı anda kazanıp birini seçen, oradan istifa edip diğerine geçen, sanki tüm kadrolar ona açılmış gibi hiçbir etik kurala uymayıp insanların kadro umutlarını gasp etmeyi kendine hak gören kişiler var. Her şeye torpil ile yaklaşanlarla bu kişiler arasında hiçbir fark göremiyorum.
Yeri geliyor biz de akademinin sorunlarından bahsediyoruz, YÖK'ü acımasızca eleştiriyoruz ama tüm akademi camiasını toptancı bir yaklaşımla torpilci olarak lanse etmek çok acımasızca. Akademinin içinde yer alanlar olarak bu zihniyetin suçlamalarını kendilerine misliyle iade ediyorum.
Her doktorasını bitiren kadro alacak diye bir kaide yok. Her lisansüstü eğitim gören araştırma/öğretim görevlisi olacak diye de bir kaide yok. Akademik camiaya girmenin ALES, YDS/YÖKDİL, GANO, bilimsel başarı gibi çeşitli kuralları vardır ve bu kriterlerden başarılı olanlar önemli akademisyen adaylarıdırlar.
İnsanın adaleti söz konusu olduğunda her zaman hatalar, yanlışlar yaşanabilir. İşin içine torpil de girer ve hak edilen kadrolara hak etmeyenler girebilir. Bazen diğerinin sizden daha başarılı olduğunu göremeyip haksızlık yapıldığını düşünebilirsiniz. Ama İlahi adalet eninde sonunda tecelli edecektir. Akademisyen olmak için önce başarı, sonra sabır, en sonunda da tevekkül gerekir. Torpil ile bir yere gelmeye çalışırsanız asıl kötülüğü kendinize yapmış olursunuz. Kazandığınızı düşünürsünüz ama aslında kaybetmişsinizdir. O yüzden, akademisyen olmak istiyorsanız bunu hak ederek gerçekleştirin. Hakkınızın yendiğini, torpille sizin yerinize başkasının tercih edildiğini düşünüyorsanız, hakkınızı sonuna kadar arayın. Buradaki gibi soyut durumlardan bahsedip karanlığa kurşun sıkmanın hiçbir kimseye faydası yok.