Editörler : Lanet


Kapalı
26 Temmuz 2012 01:00

gençlik sosyolojisi üzerine tez

gençlik sosyolojisi alanında bitirme tezi yazmayı düşünüyorum. gençliğin yabancılaşmasını hangi açılardan ele alabilirim sizce.


supporters.
Editor
26 Temmuz 2012 01:03

enternasyonel açıdan bakacaksak postmodernizm ve tüketim toplumu,

ulusal açıdan bakarsak 80 sonrası resmi ideoloji gereği yetiştirilen apolitize edilmiş gençlik ve avrupai değerlerin empozesi ...

*

bence bu açılardan ele alabilirsin...


sosylq
Kapalı
26 Temmuz 2012 01:08

supporters önerebileceğiniz kaynaklar var mı


supporters.
Editor
26 Temmuz 2012 01:11

tamamen kendin yazacaksan ütopyaları okuyabilirsin ,

G.Orweel 1984 ve o tarz kitaplar ...

harmanlayıp özet geçeceksen google dan makale araştır bence ...


sosylq
Kapalı
26 Temmuz 2012 01:15

teşekkürler


Sahrayna
Aday Memur
19 Ağustos 2012 16:15

gençliğin yaşadığı anomiyi müzik aracılığıyla nasıl yansıttıkları üzerinde durabilirsiniz. mikro bir konu...

veya

okullaşma ile 5-24 yaş arası gençliğin üretime katılamaması ve hayata (evlilik ve iş konusunda) geç atılması üzerine yaşadığı sorunlar üzerinde durulabilir. yine mikro bir konu...


tarihci-0982
Yasaklı
19 Ağustos 2012 22:26

filozof mark twain demiş ki: hiçbir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim!

gençler okula gidip okulun ağır ve saçma kuralları yüzünden kendisine ve topluma yabancılaşıyor.özgürlüklerin kısıtlanmasına alışıyor.ahmakça müfredatlar ve pekçok saçma ders yüzünden hayattan kopuyor.test çözeceğim derken inek oluyor. çıkıp arkadaşlarıyla bi cafe de buluşup oturmayı sinemaya tiyatroya gitmeyi sanatsal sosyal aktivitelerde yer almayı akıl edemiyor.tost yiyip test çözen nesiller yetiştirirsek o gençler belki havuz problemlerini çözebiliyor ama büyüyünce kendinin ve toplumun problemlerini çözemiyor.ona ne ezberletiliyorsa yalnızca onu öğreniyor.doğal merakı öldürülüyor ve bilimi felsefeyi takip edemiyor sonuçta da sorgulama yeteneği kazanamıyor...

biz de o çocuğu ezberlediği konulardan yüksek not aldı diye bişeyler öğrendi sanıyoruz.

asıl dersi hayat verir.bunu bütün öğrecilere öğretmenlere ve velilere öğretmemiz gerek...


tarihci-0982
Yasaklı
19 Ağustos 2012 23:19

2 dk özeli açarmısın ordan da soruna cevap yazdım...


sosylq
Kapalı
19 Ağustos 2012 23:34

açtım


08cek
Şef
22 Ağustos 2012 09:42

gençliğin yabancılaşma sorunu olarak "baskı ve özgürlük" arasındaki çatışma perspektifli yaklaşımın doğru olacağı kanısındayım.

özetle;

bence gençliğin temel çatışması özgürlükler ve sınırları arasındaki özgürlükler alehine olan baskılardır. hem geleneksel toplumsal değerler hemde merkezi otoritenin baskıcı tutumu gençliğin düşünme, araştırma, örgütlenme alanlarını daraltarak yabancılaşma sendromunu üretiyor.

ya gençlikte radikal çizgiyi, şiddeti tercih ediyor, yada sorumlu gençlik, üretken ve özgür gençlik davranışlarını terk ederek uyuşturucu, alkol, kadın gibi sapkınlıkları tercih ediyor.

yani tezinizi "özgürlükler, geleneksel değerler, demokrasi, gençliğin toplumdaki rolü, otoriter rejimler" gibi parametrelerle ele alınarak yazmanızı öneririm.

başarı dileklerimle..


cıvaknas-kanapo
Aday Memur
22 Ağustos 2012 10:39

sosyologlar.org da bir çok döküman bulabilirsin. üye olup birçok kaynaktan yaralanabilirsin. hatta kaynak da

Tüketim Toplumunda ?Sıfır Beden? Söylemi: Neden ve Sonuçlar? Üzerine Sosyolojik Bir Değerlendirme


"buğu"
Kapalı
22 Ağustos 2012 12:01

Gençlik ve stres,

Modernite -gelenek çatışması ve gençlik,

Kuşak çatışması,

gençlerin çıkmazları,

gençlik ve özgürlük alanları (üniversitelerdeki türban sorunu mesela)

evlilik yaşının ötelenmesi,

....


mustaffa
Genel Müdür
22 Ağustos 2012 22:46

Dini hassasiyet başlığını irdelemezseniz, teziniz kör, sağır ve dilsiz kalır diye düşünüyorum.


Rehber006
Memur
24 Ağustos 2012 02:16

ergenlik psikolojisi ile birlikte ele alınabilir. erikson kimliğe karşı rol karmaşası falan... genç olsaydım ben alırdım :)


darılmaca yok
Müsteşar Yardımcısı
24 Ağustos 2012 23:04

her türlü taşkınlığın, çılgınlığın, sapkınlığın kısacası sınırsızlığın gençliğe ve gençlere yakıştırılması, normal görülmesi.


askadami0982
Yasaklı
25 Ağustos 2012 02:38

hayattan zevk almaya taşkınlık çılgınlık sapkınlık diyen yetişkinlere karşı cesurca mücadele vererek koyun olmaktan kurtulmayı başaran gençlerimiz de var...

kendilerindeki gençlik ruhunu öldüren yetişkinler gençleri de kendilerine benzetmeye çalışarak hata ediyorlar...

toplum gereksiz yere nesilden nesile böyle tuhaf ve yanlış şekilde şartlandırmaya çalışıyor kendi geleceği olan gençleri...

ve sonra pekçok sayıda mutsuz huzursuz saldırgan hatta tecavüzcü yetiştirilmiş oluyor...

halbuki onlara özgür olmayı biz tavsiye etmeliyiz.ama sorumlu Birey olmaları gerektiğini de zaman zaman hatırlatmalıyız...


darılmaca yok
Müsteşar Yardımcısı
25 Ağustos 2012 11:48

kelimeler gayet açık gerisi sizin yorumunuz.

gençliğinde yerken zevk aldığın balın zehirli olduğunu birkaç sene sonra karnın ağrımaya başlayınca anladığında iş işten geçmiş oluyor. pişmanlıklar kaybedilenleri geriye getirmiyor.

asıl o zaman mutsuz evlilikler, boşanmış aileler,birbirini boğazlayan ebeveynler, başıboş ve mutsuz çocuklar, ne tarih ne inanç hiçbir kutsal tanımayan bir nesil yetişiyor. ne güzel özgürlük...

Adam Fawer "empati" isimli kitabının önsözünde bir noktayı yakalamış fakat teslim olmayı salıklayarak hata etmiş.

"Yaşamınızın kontrolü sizde değil!

Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz.

Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.

Bu kitabı kapatabilirsiniz.

O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz.

Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz.

Ne isterseniz yapabilirsiniz.

Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz.

Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz.

Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.

Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın.

Sadece ?isteklerinizin? tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.

ben şu cümleye takıldım.

" Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz.

içinde her geleni ben özgürüm deyip yapmak kölelikmiş demek ki. ve adam teslim olmayı öneriyor.

adamın teslim olduğu şeye bizim dinimizde nef(i)s denir. ve onunla ne yapılması, nasıl mücadele edilmesi gerektiği de neredeyse en temel öğretidir.

hadi ya teslim olun ya da mücadele edin.


askadami0982
Yasaklı
26 Ağustos 2012 00:40

şu hayatta inanılacak ve kutsal sayılacak hiçbir şey yoktur. herşey geçicidir. taşıdığı can bile.

o nedenle hayatta mutluluk veren şeyler daha fazla yaşanmalı ve acı veren şeylerden kaçınılmalıdır. özgür ve bir miktar da sorumlu olunmalıdır.

eğer canı bal çektiyse biraz karnı ağrıyacak olsa bile o balı yemekten çekinmemelidir.

insan yaşı ilerledikçe yaptıklarından daha çok yapmadıkları için pişmanlık duyar.

herkesin hayatı kendinedir.

ilkel eğitim sistemleri gençleri robot gibi yetiştirmeyi marifet sanıyor. sonra da buna eğitim diyor...

Toplam 17 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi