Editörler : F16 Gökçen


Kapalı
25 Aralık 2005 11:54

MUTLU EVLİLİK NASIL OLUR...

HANIMININ KENDİSİNE ALLAH'IN BİR EMANETİ OLDUĞUNU , AHİRETTE KENDİSİNDEN SORUMLU TUTULUP HESABA ÇEKİLECEĞİNİN UNUTULMADIĞI,...

ÖLÜMÜ - AYRILIĞI - UNUTMAYAN,DOLAYISI ILE BERABER GEÇİRİLEN ZAMANIN KIYMETİNİN BİLİNDİĞİ ,...

ARADA KÜÇÜK HEDİYELER İLE BİRBİRLERİNE DEĞERLİ OLDUKLARININ HATIRLATILDIĞI ( İLTİFAT, TATLI BİR SÖZ, ÇİÇEK, GÖRECEĞİ YERE BIRAKILAN BİR MESAJ, E-MAILINE GÖNDERİLECEK BİR E-KART,CEP TELEFONUNA GÖNDERİLEN BİR MESAJ...)

EŞTE ARANAN EKSTRA ÖZELLİKLERİN ÖNCE KENDİNDE ARANDIĞI ... BİR EVLİLİK ....!

BAŞKALARINA GÖSTERİLEN FEDAKARLIK, SORUMLULUK VE SADAKATİN EŞLERDEN ESİRGENMEDİĞİ...

İŞYERİNDE MAKYAJLA, PARFÜMLE, GÜLER YÜZLÜ KADINLARLA ÇALIŞAN ERKEKLERİN HANIMLARININ ,GÜLER YÜZ VE YAKINLIĞI EŞLERİNE GÖSTERMELERİ VE ONLARA KAPILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMESİNİN GEREKTİĞİNİ , AKŞAM EVE GELDİKLERİNDE GÜLER YÜZLE, ÖZENLE GİYİNMİŞ OLARAK EŞİNİ KARŞILAYARAK KARISINI GÖRÜNCE, ERKEĞİN İÇİ MUTLULUKLA DOLACAK, HER GÜN BİR AN ÖNCE EVE GELMEK İÇİN CAN ATACAK OLDUĞUNUN BİLİNDİĞİ ...

ERKEĞİN HANIMINA VAKİT AYIRMASI ŞART OLDUĞUNU , HAFTA SONLARINI MUTLAKA EŞİYLE GEÇİRMEYE GAYRET ETMESİ GEREKTİĞİNİ BİLEN ...

BAŞKASINDA CAZİP GİBİ GÖRÜNEN ÖZELLİKLER KENDİ EŞLERİNDE DE VAR OLDUĞUNU HATTA EŞİNİN BİR ÇOK ÜSTÜN ÖZELLİKLERE DE SAHİP OLDUĞUNUN BİLİNDİĞİ ,YETER Kİ ARADA İYİ İLETİŞİM KURULSUN, KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI MUHAFAZA EDİLSİN HER ŞEYİN DAHA GÜZEL OLACAĞININ KAVRANDIĞI...

HAYAT MÜCADELESİNDE ÇİFTLERİN BİR BEDEN,BİR KAFA VE BİR GÖNÜL OLARAK HAREKET ETMELİSİ GEREKTİĞİNİN FARKINDA OLAN , AİLE YUVASININ BİR KİŞİNİN KALDIRAMAYACAĞI KADAR AĞIR BİR SORUMLULUK OLDUĞUNUN FARKINDA OLAN ...

AİLEDE MEŞRU ZEVKLERİN VE HAZLARIN ÖNÜNÜN AÇILMASI, BU KONUDAKİ ENGELLER KALDIRILMASININ GEREKTİĞİNİ BİLEN ...

AİLEDE KADINLARIN KENDİLERİNİ CİNSEL KONULARDA İFADE ETMEDE DAHA ÇEKİNGEN OLDUĞUNU KABUL EDEREK, ERKEKLERİN EŞİNİN CİNSEL İLİŞKİLERİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCESİNİ , İSTEKLERİNİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞMASI , BU KONUDA İLK ADIMIN ERKEK TARAFINDAN ATILMASI GEREKTİĞİNİN FARKINDA OLAN...

AİLEDE AÇIK VE ŞEFFAF OLUNMALIDIR.İÇİNE KAPANMA YERİNE DİREKT VE AÇIK BİR İLETİŞİMİN ŞART OLDUĞUNUN FARKINDA OLAN ...

EVLİLİK MUTLU BİR EVLİLİKTİR !


insan55
Müsteşar Yardımcısı
25 Aralık 2005 12:51

Ortak manevi bir değer olmalı.

Yani bir müslüman için ALLAH RIZASI olmalıdır.

Eşlerin birbiri üzerinde hakları vardır.Bunun yarısı dünyada,yarısı ahirettedir.

Bir arkadaşıma nişanlısı;Sen nasıl biri olmamı istersin diye sorduğunda,arkadaşım;

-Ben birşey olmanı istemiyorum,Kuran nasıl istiyorsa öyle ol demişti.

Evet,ortak amaç Allah Rızası Olmalı.

Mutlu olmak istiyorsanız.....


SevgiNehri
Kapalı
25 Aralık 2005 15:30

şüphesiz sayın insan kardeşim...katkın için teşekkür ederim.


pro_methe
Yasaklı
25 Aralık 2005 17:16

kusura bakmayın ama abartıı var sanırım...

insanlar müslüman olmayınca mutlu evlilik olmuyormu... yoksa dünyada sadece müslümanlarmı mutlu...yani diğer dinler hristiyanlar museviler...yada budistler hindular atesitler evliliklerinde hiç mutlu olamıyorlarmı...mesala kızılderililer hayatlarında hiç mutlu olamamışlarmı...

evlilikte mutlu olmak için önce dinmi lazım...yada evlenmek için herkes müslüman olmak zorundamı...


SevgiNehri
Kapalı
25 Aralık 2005 17:57

sayın mete arkadaşım...

bu bir bakış açısı..yani müslümanların bakış açısı..sizinde bakış açınız sizi bağlar herkes gibi...

önemlki olan bir insanın evlilikten ne beklediğidir...kimisine göre eş müslümanca yaşamak zorunda ki bu evliliğin şartı...kimisine göre tam zıddı...

bir müslümanın evliliği kırmızı çizgileri vardır...o çizgiler aşıldımı evlilik cehenneme döner bana göre...

yinede görüşlerinizi iyiniyetle yazdığınızı düşünüyorum ve cevap verdim:)

25 Aralık 2005 18:24

Evlilik konusunun "şekline" ilişkin çok şeyler yazılabilir ama ben "süresine" ilişkin acizeni fikirlerim var...

Şöyleki; özellikle doğu yörelerinde evlilik yaşı ilerledikçe evlilik konusundaki beklentilerin azalır. "ideal kadın özelllikleri" listesindeki maddelerden birer birer feragat edilir. Hatta günü geldiğinde "artık evleneyimde nasıl olursa olsun" noktasına gelindiğini bu nedenle geç yaşta yapılan evliliklerin ideallerdeki evliliğe uzak olduğunu düşünüyorum.

Ama "evlilik" konusunda kafada hiçbir fikir ve beklenti yokken yapılan erken evliliklerinde altının oyuk olduğunu düşünüyorum. Yani ince bir çizgi. ama bence erkek, kadınsız yaşamanın ızdırabını:)) bir anlamda tatmalı, zorluğunu görmeli ki evliliğin kıymetini bilsin.

(Pek İmam Gazali formatında olmadı ama:))


insan55
Müsteşar Yardımcısı
25 Aralık 2005 18:37

Yani işin özünde maneviyat bağı olmalı.


pro_methe
Yasaklı
25 Aralık 2005 19:50

yine kusura bakmayın...pek içten ve samimi bulamadım...ama 657 ye tabi kardeşimizin yazdıkları daha samimi ve gerçekçi...


SevgiNehri
Kapalı
25 Aralık 2005 20:39

promete

samimimetren ne marka arkadaş:)


pro_methe
Yasaklı
25 Aralık 2005 21:03

dubai malı ofer marka ;)


sedef_61
Memur
25 Aralık 2005 21:32

sevginehri biraz abartılı gibi olmuş sanki ne dersin?

Adam arkadaşına sormuş:

?Evlenmiyor musun?

?Şartlarım tutarsa olur.

?Ne istiyorsun ki?

?Güzel olsun, akıllı olsun, dindar olsun, zengin olsun, kültürlü olsun, şefkatli olsun, ciddi olsun, itaatli olsun, bir de esprili olsun.

?Ama abi, birden fazla evlilik yasak artık!:)))


SevgiNehri
Kapalı
25 Aralık 2005 21:56

sedef arkadaşım:)))

benim memurum işini bilir atasözünü unutmadın umarım.resmi evlilik bir tane ama gayri resmi 3 joker daha var değilmi:))))))))))))

şaka tabii...hepsi olması elbette güzel...ama asgariler çok önemli.mesela müslüman bir eş için ateist bir eş korkunç olur değilmi...!


sedef_61
Memur
25 Aralık 2005 22:07

haklısın kardeşim aslında ne lazım oku .

?Evlilikte mutluluğun şartları nelerdir?? sorusuna her iki cinsin en çok verdiği üç cevaptan birisi, hatta birincisi ?inanç ve ideal birliği? idi. (Diğerleri de sevgi ve cinsel uyum imiş.) O yüzden evlenmeyi düşündüğünüz kişide ilk bakacağınız nokta, aynı idealleri paylaşıp paylaşmadığınızdır. Yani size sizin yolunuzda ?yoldaş? da olabilmelidir eşiniz.

Evlilikte aşk lâzım mı, değil mi? Beylik bir cevap olarak herkes ?Tabiî ki lâzım? der. Oysa bence sevgi şarttır, ama aşk şart değil, hatta risklidir bile. önce isimlendirmeyi doğru yapalım. Kullandığım mânâda sevgi, karşısındakine ihtiyacını hissetmek, onunla beraber olmaktan mutluluk duymak, onun eksiklerini de hoşgörmektir. Aşk ise ona muhtaç olmak, onsuz olamamak, eksiklerini ise görmemektir. Böyle bir aşk, aslında sağlıksız (gözü kör de denir) bir ruh hâli değil midir? Peki sağlıksız bir duyguyla sağlıklı bir beraberlik nasıl kurulur? Depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların abartılı aşk duygularını da azalttığını biliyor muydunuz? Saplantı düzeyindeki aşk, bir hastalık bile sayılabilir aslında.Aslına bakarsanız, aşık olan için bu denli riskler taşıyan bu duygu, aşık olunan kişi için bile çok rahatsız edicidir. Düşünün; siz öylesine, gelişigüzel bir söz söylüyorsunuz (?İnecek var şoför bey!?), aşığınız ?Ne hoş bir cümle kurdun? diyor. Siz sıradan gündelik bir davranışınızı yapıyorsunuz, o ?Ne güzel içiyorsun çorbayı!? diyor. Böyle olduğundan büyük görülmek insanı rahatsız etmez mi sizce? İlişkinin doğallığını, davranışların içtenliğini öldürmez mi?

Zaten o yüzden değil midir ki, çılgınca aşık olunanlar genellikle aşıklarına karşılık vermez, acı çektirir? ?Delice sevdim, ömrümü verdim? diye başlayan şarkılar, ?O beni sevmedi, kalbini vermedi? diye devam etmez mi hep? Tesadüf değildir bu. Aklı başında hiç kimse, olduğundan büyük görülmek, hak ettiğinden fazla ilgi ve sevgi görmekten mutlu olmaz?kısa süreli bir zevk dışında.

Siz siz olun, eğer karşınızdaki size olduğunuzdan daha fazla kıymet veriyorsa, sizi olduğunuzdan mükemmel görüyorsa, size sırılsıklam aşıksa, uzaklaşın ondan.

Dozunca seven, hatalarınızı da gören, ama iyi yönlerinizin hatırına onları affeden, sizden abartılı şeyler beklemeyen, zorlamayan, destekleyen bir sevgi çok daha güzel değil mi?


SevgiNehri
Kapalı
25 Aralık 2005 22:24

haklısın kardeşim...

özellikle sevgi aşk sırılsıklam vuruldum ayrılamam ölürüm yıldırımaşk vs.vs kelimeleri medya ve filmlerdeki kullanım yapmacılığı bu kelimelerin içini boşaltı gibi ...

bunların dışındaki bir sevgi değilde muhabbet fedakarlık evlilikleri hep taze tutar...

acizane fikrim bu..

ayrıca konuya olan katkın için de teşekkürler.muhabbetle yaşa..


alien
Şef
25 Aralık 2005 22:38

evlilikte mutlu olmak diye bi şey yoktur.arada sırada mutlu olursun ama çoğunlukla mutsuz olursun ve "aman yarabbim ne kadar mutluyuz "diye rol yaparsın çünkü bilirsin ki evlilik biterse rahatın kaçar(ya da rahata erersin).adı üstünde evlilik ya.-bu arada evliyim yakında ayrılacam. evlenmeden önce çok daha mutlu ve rahattım 2 yıl sevgili kaldık+aynı evde kaldık gayet mutluyduk evlenince 2 ayda birbirimize girdik.-ben almıyim kardeş..


barış_27
Aday Memur
26 Aralık 2005 16:15

Yok arkadaşlar ne mutluluğu ya.mutlu evlilik yok ki,şartları olsun.Mantık evliliği,çıkar evliliği,mecburi evlilikler v.s var.Mutlu evlilik olsaydı bu kadar boşanma davaları olur muydu??bunun dinle de alakası yok,boşananlar hep dinsiz değil yani.


(-_-)
Yasaklı
26 Aralık 2005 17:08

Boşanma oranları artış gösterdi

ANKARA (ANKA)

Son 10 yıldaki boşanma oranları evlilikte bir yıl dolmadan "şipşak boşanmaların" arttığını gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Cumhuriyet?in kurulduğu 1923 yılından 2004 yılına kadar olan dönemin ekonomik ve sosyal göstergelerinden oluşturduğu İstatistiki Göstergeler 1923- 2004 isimli yeni yayında Türkiye?deki boşanma istatistiklerine de yer verdi.

BOŞANMALAR YÜZDE 80 ARTTI

TÜİK?in verilerine göre, 1993 yılında 27 bin 725 olan boşanma sayısı yüzde 80.7 oranında artarak 50 bin 108?e ulaştı.

İstatistikler, evliliklerinde daha bir yıl dolmadan boşananların sayısının da giderek arttığını ortaya koydu. Buna göre, 1993 yılında 825 olan bir yıldan önce boşananların sayısı, 2003 yılında yüzde 40.8?lik artışla 1162?ye çıktı.

Bir yıldan önce boşananların sayısı 1994?de 777, 1995?de 797, 1996?da ise 758 olarak belirlenmişti.

Bir yıldan önce boşananların sayısında 1997 yılında yüzde 233 oranında bir artış yaşandı. 1997 yılında bir yıldan önce boşananların sayısı 2 bin 525?e çıktı. 1998 yılında 1916?ya düşen bir yıldan önce boşanan çiftlerin sayısı, 1999?da 563, 2000?de 986, 2001?de 917, 2002?de 884 ve 2003 yılında ise 1162 olarak gerçekleşti.

Bir yıllık evliler arasındaki boşanma sayısı da 10 yıllık süre içinde yüzde 57.3 oranında arttı. 1993 yılında 3 bin 178 olan bir yıllık evliler arasındaki boşanma oranı 4 bin 999?a çıktı. İki yıllık evliler arasındaki boşanma oranı da 10 yıllık dönemde yüzde 42.1 oranında arttı.

1993 yılında 3 bin olan iki yıllık evliler arasındaki boşanma oranı 2003 yılında 4 bin 659?a çıktı. Boşanma sayısı üç yıllık evli çiftler arasında yüzde 42.1, dört yıllık evliler arasında da yüzde 58.6 oranında arttı. 1993 yılında 2 bin 557 olan üç yıllık evliler arasındaki boşanma oranı 4 bin 263?e, 1993 yılında 2 bin 206 olan 4 yıllık evliler arasındaki boşanma oranı da 3 bin 498?e ulaştı.

"16 YILLIK EVLİLİKLER DE BİTİYOR"

1993 yılında 1785 olan beş yıllık evli çiftler arasındaki boşanma oranı da yüzde 84.5?lik artışla 2003 yılında 3 bin 294?e çıktı. 6 ile 10 yıl arasında evli çiftler arasındaki boşanma oranı ise 10 yıllık dönemde yüzde 88.5 oranında artış gösterdi. 1993 yılında 5 bin 786 olan 6- 10 yıllık evli çiftler arasındaki boşanma sayısı 2003 yılında 10 bin 909?a yükseldi. 11-15 yıllık evli çiftler arasındaki boşanma oranı da yüzde 85.7 oranında artarak 3 bin 517?den 6 bin 529?a çıktı.

10 yıllık dönemde 16 yıldan fazla evli çiftler arasındaki boşanma oranında da önemli oranda artış yaşandı. 1993 yılında 4 bin 871 olan 16 yıldan fazla süredir evli çiftler arasındaki boşanma oranı yüzde 121.6?lık artışla 10 bin 795?e yükseldi.

EN ÖNEMLİ BOŞANMA NEDENİ GEÇİMSİZLİK

2003 yılındaki 50 bin 108 boşanmadan yüzde 93?üne geçimsizlik gerekçe gösterildi. Boşananların 46 bin 615?i geçimsizlik, 2 bin 119?u diğer, 708?i terk, 194?ü zina, 173?ü cana kast ve fena muamele, 166?sı akıl hastalığı ve 133?ü de cürüm ve haysiyetsizlik gerekçelerini gösterdi.

2003 yılında boşananların 21 bin 805?inin çocuğunun bulunmadığı, 11 bin 695?inin bir, 9 bin 764?ünün iki, 3 bin 912?sinin 3, 1606?sının 4, 722?sinin 5 ve 604?ünün de 6 ve üzerinde çocuk sahibi olduğu belirlendi.

26 Aralık 2005 17:34

evlenilen kıza bağlı mutlu olmnak....:)))))


insan55
Müsteşar Yardımcısı
26 Aralık 2005 17:54

Arkadaşlar, işin bir de GÜVENMEK tarafı var.İkili ilişkilerde sağlam bir beraberlik için güven de önemlidir.

İmanın esas anlamı da güvenmektir.Güvenmediğinize inanamazsınız.


SevgiNehri
Kapalı
26 Aralık 2005 22:29

yanıkkalpli:)

biz erkekler çoooook masumuz değil mi...!


insan55
Müsteşar Yardımcısı
27 Aralık 2005 18:52

Başka bir başlıkta anlatmıştım,burada da anlatayım..

Gerçek bir olay...

Bizim arkadaş,bekar arkadaşına niçin halen bekar olduğunu sormuş,arkadaşı:

-Dört dörtlük bir kız arıyorum

-Halen bulamadın mı?

-Buldum...

-Eeee?

-O da dört dörtlük erkek arıyormuş!!!!

Toplam 129 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi