Tahta Tabureler - Birol Öztürk
Yazarın imzalı aldığım bir kitabı daha. Ve "Çalı Çileği" dörtlüsünden olan Gelin Kayası kitabından sonra, serinin ikincisi olan Demir Dediğin kitabına başlayıp yarıda bırakmamı isteyen yazarın, araya "ekmek arası" misali özellikle Tahta Tabureler'i okumamı istemesi ile başladı serüven.
Hatta, kitabı yazma serüveni, kitap kahramanı için tam bir iskelet oluşturamadığı için canının çok sıkıldığı bir dönemden geçtiğini, en umulmadık anda kahramanı bir gün eliyle koymuş gibi bulduğunu anlatması, elimde tuttuğum kitabı daha fazla merak uyandıran bir hale soktu.
Bu serüvenden sonra gelelim kitaba.
Öncelikle yazar, güçlü bir kalem. Sade, duru, bazen sansürsüz (ve bu kendisine yakışıyor), hayattan, aşktan, yaralardan, yaşanmışlıklardan nasibini almış bir hikayeden bahsetmektedir.
Ucu mutlaka herkese dokunan acılar,
Kimsenin kaçmak gibi bir lükslerinin olmadığı
Ve bir yerlerde "Çalı Çileği"nden kesitlerle yolu kesişen bir kitap. Doğrusu etkileyici.
Kahramanlar kanlı canlı duruyor hikayenin içinde ve çoğu gerçek yaşanmış bir anlatım.
Seksen dönemleri, işkenceler, savrulan hayatlar, kesişen yollar ve Güneş!
Romanın baştacı muhteşem karakter Güneş.
Merak uyandıran yarım kalan bir son
Sorduk, neden böyle?
Belki sonra cevabını aldık
:)
E peki, o zaman seriye devam, ekmek arası bitti çünkü.
Tahta Tabureler - Birol Öztürk
Yazarın imzalı aldığım bir kitabı daha. Ve "Çalı Çileği" dörtlüsünden olan Gelin Kayası kitabından sonra, serinin ikincisi olan Demir Dediğin kitabına başlayıp yarıda bırakmamı isteyen yazarın, araya "ekmek arası" misali özellikle Tahta Tabureler'i okumamı istemesi ile başladı serüven.
Hatta, kitabı yazma serüveni, kitap kahramanı için tam bir iskelet oluşturamadığı için canının çok sıkıldığı bir dönemden geçtiğini, en umulmadık anda kahramanı bir gün eliyle koymuş gibi bulduğunu anlatması, elimde tuttuğum kitabı daha fazla merak uyandıran bir hale soktu.
Bu serüvenden sonra gelelim kitaba.
Öncelikle yazar, güçlü bir kalem. Sade, duru, bazen sansürsüz (ve bu kendisine yakışıyor), hayattan, aşktan, yaralardan, yaşanmışlıklardan nasibini almış bir hikayeden bahsetmektedir.
Ucu mutlaka herkese dokunan acılar,
Kimsenin kaçmak gibi bir lükslerinin olmadığı
Ve bir yerlerde "Çalı Çileği"nden kesitlerle yolu kesişen bir kitap. Doğrusu etkileyici.
Kahramanlar kanlı canlı duruyor hikayenin içinde ve çoğu gerçek yaşanmış bir anlatım.
Seksen dönemleri, işkenceler, savrulan hayatlar, kesişen yollar ve Güneş!
Romanın baştacı muhteşem karakter Güneş.
Merak uyandıran yarım kalan bir son
Sorduk, neden böyle?
Belki sonra cevabını aldık
:)
E peki, o zaman seriye devam, ekmek arası bitti çünkü.