Akademide, hakkını arayan, biat etmeyen, hakkıyla bir yerlere gelmiş, dürüst ve arkası olmayan akademisyenlerin ortak sorununu dile getirmek istedim. Genellikle öğretim elemanlarının bu sorunlarla karşılaştığını görürüz. Ne gibi sorunlar yaşıyor bu akademik personel? hak edilen kadronun verilmemesi, tehdit edilmesi, hakarete maruz kalması ve mobbinge uğraması gibi sorunlarla karşılaşabiliyor.
1) hakkını arayan, dürüst akademisyen istifaya zorlayan amirlerle uğraşır. Bu bölüm başkanı ya da dekan olabilir.
2) dekanlar değişse de mobbing devam eder. Eziyete uğrayan akademisyen, rektör ya da yardımcıları ile iletişime geçmek ister ama dinlenmez. Akademide arkası olan idareci dinlenir, kollanır. Köpek köpeği ısırmaz düsturu geçerlidir.
3) sorununu çözemeyen akademisyen cimere şikayet eder. Şikayet, yöke yönlendirilir ve yök direkt şikayeti akademisyenin bağlı olduğu Rektöre iletir.
Sonuç olarak yök adeta haksızlığa uğrayan, yerden göğe kadar haklı olan akademisyeni rektörün karşısına atar. Böylelikle rektör de mobbinge başlar. Tarafsız olamayan rektör idarecisini korur hatta beraber hareket ederler.
Sağlığını kaybetmek ya da itibarsızlaşma sorunları ile uğraşır akademisyen. İntihar eder, ya da istifa eder. Ölmez kalmaz ise Rektör peşini bırakmaz ve o kişinin başka yere girmesine de engel olur. İntihar eden ya da sağlığını kaybedip ölen akademisyen gündem olmaz, konu kapatılır. Ancak meb?te bu sorunlar asla olmaz. Somut olarak mobbing yapan idareci anında idari görevinden olur.
Bu Sebeplerden dolayı ya yök denetimlerini arttırmalı ya da üniversiteler bakanlığa bağlanmalı. Ben acı çektim herkese çektireyim kafasıyla ya da o bölüme akrabam gelecek sen git kafası ile istediğini yapan idarecilerle bu iş yürümez. Akademisyenlerin ruhsal sağlığını bozmaya kimsenin hakkı yok. Anneler, babalar çocuklarını emanet ediyorlar bizlere. Bizi de annemiz, babamız devlete emanet ediyor. Yazıktır, günahtır, gencecik insanları hayattan, bilimden soğutmayın.
Akademide, hakkını arayan, biat etmeyen, hakkıyla bir yerlere gelmiş, dürüst ve arkası olmayan akademisyenlerin ortak sorununu dile getirmek istedim. Genellikle öğretim elemanlarının bu sorunlarla karşılaştığını görürüz. Ne gibi sorunlar yaşıyor bu akademik personel? hak edilen kadronun verilmemesi, tehdit edilmesi, hakarete maruz kalması ve mobbinge uğraması gibi sorunlarla karşılaşabiliyor.
1) hakkını arayan, dürüst akademisyen istifaya zorlayan amirlerle uğraşır. Bu bölüm başkanı ya da dekan olabilir.
2) dekanlar değişse de mobbing devam eder. Eziyete uğrayan akademisyen, rektör ya da yardımcıları ile iletişime geçmek ister ama dinlenmez. Akademide arkası olan idareci dinlenir, kollanır. Köpek köpeği ısırmaz düsturu geçerlidir.
3) sorununu çözemeyen akademisyen cimere şikayet eder. Şikayet, yöke yönlendirilir ve yök direkt şikayeti akademisyenin bağlı olduğu Rektöre iletir.
Sonuç olarak yök adeta haksızlığa uğrayan, yerden göğe kadar haklı olan akademisyeni rektörün karşısına atar. Böylelikle rektör de mobbinge başlar. Tarafsız olamayan rektör idarecisini korur hatta beraber hareket ederler.
Sağlığını kaybetmek ya da itibarsızlaşma sorunları ile uğraşır akademisyen. İntihar eder, ya da istifa eder. Ölmez kalmaz ise Rektör peşini bırakmaz ve o kişinin başka yere girmesine de engel olur. İntihar eden ya da sağlığını kaybedip ölen akademisyen gündem olmaz, konu kapatılır. Ancak meb?te bu sorunlar asla olmaz. Somut olarak mobbing yapan idareci anında idari görevinden olur.
Bu Sebeplerden dolayı ya yök denetimlerini arttırmalı ya da üniversiteler bakanlığa bağlanmalı. Ben acı çektim herkese çektireyim kafasıyla ya da o bölüme akrabam gelecek sen git kafası ile istediğini yapan idarecilerle bu iş yürümez. Akademisyenlerin ruhsal sağlığını bozmaya kimsenin hakkı yok. Anneler, babalar çocuklarını emanet ediyorlar bizlere. Bizi de annemiz, babamız devlete emanet ediyor. Yazıktır, günahtır, gencecik insanları hayattan, bilimden soğutmayın.