Bu bölümde girilen tüm yorumları baştan sona okuyan bir kişi olarak hepinizin durumuna oldukça üzüldüğümü belirtmek isterim.Durumlarınız hiç kolay değil ve allah hiçbirimizi yargı sistemine düşürmesin.
Geçenlerde bir arkadaşımın evine polis tarafından davetiye gönderildiğine dair kağıt verilmiş,kendiside o sırada işte olduğundan eşi almış,davetiyenin içeriği ise savcılık tarafından ifadesi alınacağı yönündeymiş bunun üzerine arkadaşım bir sonraki gün polis merkezine gidip davetiyeyi polisten teslim alıyor ve büyük bir şaşkınlık içinde birde bakıyor ki davetiye bilişim suçları savcılığından gönderilmiş.Arkadaşım ifade vermek için savcılığa gidiyor,ifadeye alınıyor ve savcı diyor ki Ankara,Kırıkkale ve Konya taraflarındaki muhtelif internet kafelerden birtakım önemli kişilere sahte isim ve kimlikler atında açılan kanallardan bir süredir hakaret,yorum,tehdit ve taciz içeren mailler gönderiliyormuş,bizede konuyla ilgili avukatlar aracılığıyla sürekli suç duyurularında bulunuluyor,bizde bunun üzerine polisle birlikte harekete geçerek IP kayıtlarından yola çıkarak maillerin gönderildiği internet kafeleri tespit edip baskınlar düzenledik,kafelerdeki güvenlik kamera kayıtlarına el koyduk,maillerin gönderildiği saatlerde kafede bulunan kişileri görüntüleyerek özel bir incelemeden geçirdik,gözaltına aldıklarımız oldu,seninle ilgili şu an için her nekadar görüntü ya da somut bir delile rastlayamasakta hakkındaki birtakım ihbar ve şikayetler sonucu ifadeni almamız gerekiyor,daha sonra da arkadaşım sözkonusu suçlamalarla kendisinin kesinlikle bir ilgi alakası olamayacağı yönünde ifade veriyor ancak savcı arkadaşımın bu ifadesiylede ikna olmayıp maillerin gönderildiği saatlerde güvenlik kameralarına takılan kişiler arasında senin olup olmadığını daha iyi netleştirebilmemiz açısından fotoğraflarını çekicez diyor ve tutanak tutturduğu katibi tarafından arkadaşımın ön ve yan cephelerden fotoğrafları çekilip serbest bırakılıyor.Suçlamaları içeren dosya ve kamera kayıtlarının yüklendiği CD ler oldukça kabarıkmış,birde fotoğrafları çeken katip arkadaşıma sahiden suçluymuş gibi bazı lavbali ve tehditkar sözler sarfetmiş.Arkadaşımın bu durumlara morali oldukça bozuluyor,hayatında polisle bile gözgöze gelmemiş arkadaşım böyle bir durumla karşılaşıyor.Kendisi evli,2 çocuğu var,iyi bir eğitimi var ve çok iyi yabancı dil biliyor,uzun yıllar inşaat,lojistik,reklam ve otomotiv sektörlerinde çalıştı,uzman,yönetici,müdür ve grup müdürlüğü gibi pozisyonlarda bulundu,karakter olarakta oldukça dürüst,fedakar,haksızlığa tahammül edemeyen ve kimseye kötülüğü olmayan iyi bir insan,kimseylede bir sorunu olmamıştır,bırakın internet kafelere gitmeyi,evinde dahi fazla internet kullanan bir insan değildir yalnız 2 yıl önce çalıştığı firmanın sahibiyle bazı anlaşmazlıklar yaşamıştı,bu yüzdende istifa etmek durumunda kalmıştı ne tesadüfki mail gönderilenler ve suç duyurusunda bulunanlar arasında çalıştığı firmanın sahibide bulunduğundan,arkadaşıma duyduğu kin ve savcıya eskiden şirketimde çalışan bir grup müdürümünde olaylarda bir parmağı olabileceğinden şüpheleniyorum demesi olayları bu raddeye getirdi.Eğer arkadaşım suçsuzsa ki suçsuz olduğuna kesinlikle inanıyorum asla bir sorun çıkmaz ve çıkmayacaktırda hatta eski patronuyla ilgili tazminat davası bile açacaktır ancak somut delillere dayandırılmayan bir şikayet sonucu savcının arkadaşımı ifadeye çağırması onu geçtim,önden ve yandan fotoğraflarının çekilmesi onur kırıcı bir durum,arkadaşım anlatıyor savcılıkta ifade almak için beklediğinde orada ifadelerinin alınmasını bekleyen aralarında gözaltına alınıp polis nezaretinde getirilen elleri kelepçeli birsürü şüphelidevarmış hepside üstübaşı dökülen,bakımsız,şüphe çekmesi kolay,ürkütücü tiplermiş,aralarında konuşurlarmış bilmem ne kişiye bilmem ne kafeden mail attım kafe tespit edildi kameraya takıldım,kafe sahibinin ihbarı ve polisin çalışmalarıyla bulunup yakalandım savcılığa çağırıldım ifadem alınıp resimlerim çekilecek sonra da mahkemem başlayacak ceza alırsam şu cezaevine gönderirlerse daha rahat ederim diye yani hepsi pişkin ve alışmış,düşünün ki arkadaşım toplumda böyle insanlarla aynı kefeye konabiliyor kaldı ki gerçek suçlu ya da suçlularda er geç yakalanacaktır ki şimdi diyorum o suçlulara allah acısın.Elbetteki polisler olsun savcılar olsun görevlerini yapıyorlar asla birsözüm olamaz ancak bazen kişiyle ilgili somut deliller olmadan da insanlar töhmet altında tutulabiliyor,birtakım adli prosedürlere maruz kalabiliyor,fotoğraf almak,parmak izi almak,ses kaydı,el yazısı örneği,saç teli,kan ya da tükürük örneği almak suçun aydınlatılması,gerçek suçluyaulaşılıp ceza verilebilmesi için kriminal nitelikte bir tedbir ama biryerde de insanın onurunu kırıcı ve aşağılayıcı niteliktede olabiliyor hele ki elde somut bir delil olmadan,birde insanları zan altında tutmak,suçlayıcı tavırla yaklaşmak üstelik arkadaşımın eski patronunun avukatıyla soruşturmadan sorumlusavcı fakülte yıllarından da çok samimi arkadaşmışlar.Artık teknoloji o kadar gelişti ki,güvenlik kameralarının her yerde ve her köşede bulunmasını geçtim hatta oturduğumuz evimizde bile neredeyse izleniyoruz,dinleniyoruz,birtakım şeylerimiz kaydediliyor ama yinede eski usul ve yöntemlerden de uzak kalamıyoruz.Tabi ki zengin ve tanınmış insanların heryerde olduğu gibi polisle,savcılıkla ve mahkemelerlede güçlü bağlantıları var,bu sebeplede yaptıkları ihbar ve şikayetler dahi altın değerinde oluyor ama sıradan bir kişi yaşadığı önemli bir mağduriyet karşısında polise ve savcılığa başvursa doğrudürüst ilgilenilmiyor bile.Bazen haberlerde dinliyoruz ya da gazetelerde okuyoruz,şu kişi internet kafeden önemli bir devlet büyüğüne ya da tanınmış bir işadamına hakaret içeren bir mail gönderiyor polis suçluyu internet kafede kıskıvrak yakalayarak gözaltına alıyor hatta mahkeme tarafından tutuklanıyor şu kadar ceza alıyor ama bizler böyle durumlara maruz kalarak polise ya da savcılığa suç duyurusunda bulunsak elimize geçen ancak birkaç ay sonra posta kutumuza iliştirilmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kağıttan başkası olmaz.İnsanlar interneti yasadışı amaçla kullanacaksa internet kafelere dahi asla güvenmemeli.Bu platformda bile bir anlık öfkemize,hırsımıza ve heyecanımıza yenik düşerek kişiler,kurumlar,olaylar ya da konulara yönelik yorumlarda bulunurken çok düşünmeliyiz.
Savcılık,özelliklede bu tarz durumlarda ifade almak için şüphelinin ikamet ettiği en yakın polis merkezini görevlendirir,şu kişinin ifadesi alınacaktır derhal evine gidilip davetiyenin geldiği bilgisinin paylaşılması ve teslim alınması gerektiği yönünde görevli polise talimat verir,şüpheliyi ürkütmemek ve hareket kabiliyetini kısıtlamak açısından ifadeye konu olan fiille,müştekiyle ve ifadenin ne yönde alınacağıyla ilgili hiçbir bilgi polisle dahi paylaşılmaz,sadece hangi savcılık tarafından,nerede alınacağı ve hangi savcı tarafından alınacağı belirtilir,bazı hallerde en yakın mahalli poliste ifade alınması yönünde görevlendirilebilir ama genellikle nitelikli,belli bir titizlik gerektiren özelliklede bilişim gibi soruşturma süreçlerinde ifade direkt savcılık tarafından alınır.
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte suçları aydınlatmak,suçlulara ulaşmak ve tespit etmek çok daha kolay olsa da yine de suça konu olan müştekilerin ve görgü tanıklarının,ifade ve ihbarlarıda adli mercilerin halen en fazla tercih ettiği yöntemler arasında ki şu konuyada değinmemdeki amaç muhtelif internet kafelerden farklı isim ve kimliklerle mail yoluyla belli şahısları taciz eden kişinin gerçekten arkadaşım olduğunu varsayalım hatta arkadaşımın taciz ettiği işadamları arasında eski bir işverenininde olmadığını varsayalım hatta internet kafelerin güvenlik kameralarında maillerin gönderildiği saatlerde arkadaşımın net görüntülerinin olduğunuda varsayalım sonuç olarak arkadaşımın sabıkası,polis kaydı,fişlemesi,fotoğrafı ve GBT kaydı yoksa üstelik mailleri sürekli aynı internet kafeden göndermeyip ilişkide bulunduğu yerlerin dışında farklı internet kafelerden gönderiyorsa polis ve savcılık için arkadaşım bir görüntüden öteye geçmez,ismini bilemez,ev adresini bilemez.
İnternet kafeler günümüzde her nekadar yoğun güvenlik tedbirleriyle donatılsa da,çoğunun polisle sıkı bir irtibatı olsa da bir kısım internet kafede güvenlik kamera açılarının dışında kör noktalar var,genelde de interneti yasadışı amaçlarla kullanmak isteyen müşteriler kör noktalardaki masalara yoğunlaşır.Bir kör noktadan X bir şahsın mail gönderdiğini,mailini gönderdikten sonrada kalkıp kasaya ücret ödemek için geldiğinde güvenlik kamerasına takıldığını varsayalım bu durumda X kişinin müştekiyle geçmişte bir hukuku ya da bir anlaşmazlığı olmuşsa ve müştekide mağduriyetinden X kişiyi sorumlu tutarak adli mercilere hakkında ihbarda bulunuyorsa X kişide işlediği suçu itiraf ediyorsa bu nokta da dahi teknik anlamda sorgulanması gereken pekçok husus var.Bir kere mail kamera açılarının dışında kör bir noktadan gönderilmiş,diğerleri ise X kişinin sürekli gittiği bir internet kafe değil hatta sadece bir kere gitmiş,internet kafeler günde yüzlerce kişinin girip çıktığı,her çeşit insanın faydalandığı ortak kullanım alanları,X kişide bunlardan sadece bir tanesi bu durumda da X kişi direkt suçu işleyen kişi olarak değil suçun işlendiği kafede suçun işlendiği saatlerde bulunan bir müşteri olarak kabul edilir,X kişinin müştekiyle olan ilişkisi ve müştekinin ihbarıda değerlendirildiğinde X kişinin alanının dışında bir internet kafede neden bulunduğuna,suçun işlendiği sırada o kafede bulunmasının bir tesadüfmü yoksa kasıtlı bir durummu olduğu incelenir ancak bu şartlar altında dahi X kişi delilleri inceleme ve masumiyet karinesinden faydalanma hakkına sahiptir.
Teknolojinin gelişmesi kriminal teknolojide de önemli farklılıklar yaratmış durumda,günümüzde her an her köşede gördüğümüz güvenlik kameraları ve mobeseler kriminal teknolojinin en yakınımızda olan parçaları.Güvenlik kameraları sadece bilişim suçlarının aydınlatılmasında değil,tüm adli vakaların aydınlatılmasında ve suçlulara ulaşılabilmesi açısından da en büyük yardımcı durumundadırlar.Kriminal teknolojinin gelişmesi adli yapıların süreç ve yöntemlerinde de önemli farklılıklar yarattı,eskiden suçların aydınlatılmasıyla bugünkü suçların aydınlatılmasındaki farklar oldukça fazla örneğin eskiden polis bir suç şüphelisini yakaladığında ifade vesorgulama yöntemlerinde işkence gibi fiziksel yöntemlere daha fazla ağırlık verirdi,gözaltı süreleri çok daha fazlaydı bugünse daha teknolojik yöntemlere ağırlık veriyor,soruşturma ve yargılama süreçleri çok daha kısa sürelerde sonuçlanıyor.Bir suç nedeniyle güvenlik kameralarına takılan suçluların ya da suç zanlılarının,eğer kameranında görüntüsü aşırı net değilse bile sadece adli görevlilerin kullanabileceği özel teknolojiyle tasarlanmış fotoğraf makineleriyle çeşitli cephelerden fotoğrafı çekiliyor daha sonra kriminallabaratuarlarda fotoğraflar çok ince,detaylı ve titiz bir şekilde inceleniyor ki sözkonusu inceleme teknikleri gerek suçun görüntülendiği sıradaki ışık,toz,karanlık,yağmur,kar ve sis gibi durumlara gerekse suçlunun görüntülendiği sıradaki kilo,boy,kıyafet,saç,sakal,bıyık,sivilce,yara,gözlük,maske v.b.unsurlara da oldukça duyarlı,vücut,kafa ve yüz ölçüleride çok titiz birşekilde inceleniyor.
Özelliklede ülkemiz şartlarında bakıldığında bu tarz ihbar ve şikayetler her zaman aynı titizlikle incelenip istenen sonuca ulaşılır mı elbetteki hayır.Öncelikle bu gibi süreçlerde dahi zaman ve maliyet unsuruna oldukça önem verilir,tabi suçun niteliği,suça konu olan müştekinin konumuda önemli bir unsur teşkil eder.Önemli kişiler tarafından yapılan ihbar ve şikayetlere öncelik tanınır,daha sıkı ve titiz incelenir,tüm imkanlardan azami düzeyde faydalanılır,bu kişilerin ihbar ve şikayetlerine konu olan şüpheliler için yasal süreçler daha sıkı uygulanır hatta bazı prosedürler gözardıda edilebilirtabi yasal süreçlerle ilgili görevlendirilen avukatların etkinlik ve profesyonelliğide duruma etki eder,oysaki sıradan ihbar ve şikayetler birtakım somut delil ve belgelerede dayandırılsa yavaştan alma ya da önemsememe gibi durumlar yaygın oluyor.Birtakım süreçler pratik anlamda teoriye yakın olsada bazen sapmalar görülebiliyor.Savcılık şüpheli veya suçluya ulaşabilmek açısından direkt yakalama ve gözaltı ya da davetiye gönderme yolunu tercih eder,yakalama ve gözaltı kararı verdiği durumlarda ya soruşturmayı yürüttüğü şube veya büro ekipleri aracılığıyla ya da suçlu veya şüphelinin tespit edilen ikametine en yakın mahalli polisin adli veya infaz büro ekiplerince bunu gerçekleştirir.Savcılığın yakalama ve gözaltı kararı verebilmesi için suçun niteliğinin ağır olması,güvenlik tedbiri gerektirmesi,suçlunun kaçma,tedbir alma,delilleri karartma ve tehlike arz edebilme gibi ihtimalerinin olması gerekir.Polis ise suçüstü halerinde suça ilk müdahale edip gerekli yakalama,ifade alma,sorgulama ve gözaltı prosedürlerini uygulayıp savcılığa intikal ettiren konumunda olur,bu süreçte genellikle ihbar ve şikayetler sonucunda başlar.
Bu bölümde girilen tüm yorumları baştan sona okuyan bir kişi olarak hepinizin durumuna oldukça üzüldüğümü belirtmek isterim.Durumlarınız hiç kolay değil ve allah hiçbirimizi yargı sistemine düşürmesin.
Geçenlerde bir arkadaşımın evine polis tarafından davetiye gönderildiğine dair kağıt verilmiş,kendiside o sırada işte olduğundan eşi almış,davetiyenin içeriği ise savcılık tarafından ifadesi alınacağı yönündeymiş bunun üzerine arkadaşım bir sonraki gün polis merkezine gidip davetiyeyi polisten teslim alıyor ve büyük bir şaşkınlık içinde birde bakıyor ki davetiye bilişim suçları savcılığından gönderilmiş.Arkadaşım ifade vermek için savcılığa gidiyor,ifadeye alınıyor ve savcı diyor ki Ankara,Kırıkkale ve Konya taraflarındaki muhtelif internet kafelerden birtakım önemli kişilere sahte isim ve kimlikler atında açılan kanallardan bir süredir hakaret,yorum,tehdit ve taciz içeren mailler gönderiliyormuş,bizede konuyla ilgili avukatlar aracılığıyla sürekli suç duyurularında bulunuluyor,bizde bunun üzerine polisle birlikte harekete geçerek IP kayıtlarından yola çıkarak maillerin gönderildiği internet kafeleri tespit edip baskınlar düzenledik,kafelerdeki güvenlik kamera kayıtlarına el koyduk,maillerin gönderildiği saatlerde kafede bulunan kişileri görüntüleyerek özel bir incelemeden geçirdik,gözaltına aldıklarımız oldu,seninle ilgili şu an için her nekadar görüntü ya da somut bir delile rastlayamasakta hakkındaki birtakım ihbar ve şikayetler sonucu ifadeni almamız gerekiyor,daha sonra da arkadaşım sözkonusu suçlamalarla kendisinin kesinlikle bir ilgi alakası olamayacağı yönünde ifade veriyor ancak savcı arkadaşımın bu ifadesiylede ikna olmayıp maillerin gönderildiği saatlerde güvenlik kameralarına takılan kişiler arasında senin olup olmadığını daha iyi netleştirebilmemiz açısından fotoğraflarını çekicez diyor ve tutanak tutturduğu katibi tarafından arkadaşımın ön ve yan cephelerden fotoğrafları çekilip serbest bırakılıyor.Suçlamaları içeren dosya ve kamera kayıtlarının yüklendiği CD ler oldukça kabarıkmış,birde fotoğrafları çeken katip arkadaşıma sahiden suçluymuş gibi bazı lavbali ve tehditkar sözler sarfetmiş.Arkadaşımın bu durumlara morali oldukça bozuluyor,hayatında polisle bile gözgöze gelmemiş arkadaşım böyle bir durumla karşılaşıyor.Kendisi evli,2 çocuğu var,iyi bir eğitimi var ve çok iyi yabancı dil biliyor,uzun yıllar inşaat,lojistik,reklam ve otomotiv sektörlerinde çalıştı,uzman,yönetici,müdür ve grup müdürlüğü gibi pozisyonlarda bulundu,karakter olarakta oldukça dürüst,fedakar,haksızlığa tahammül edemeyen ve kimseye kötülüğü olmayan iyi bir insan,kimseylede bir sorunu olmamıştır,bırakın internet kafelere gitmeyi,evinde dahi fazla internet kullanan bir insan değildir yalnız 2 yıl önce çalıştığı firmanın sahibiyle bazı anlaşmazlıklar yaşamıştı,bu yüzdende istifa etmek durumunda kalmıştı ne tesadüfki mail gönderilenler ve suç duyurusunda bulunanlar arasında çalıştığı firmanın sahibide bulunduğundan,arkadaşıma duyduğu kin ve savcıya eskiden şirketimde çalışan bir grup müdürümünde olaylarda bir parmağı olabileceğinden şüpheleniyorum demesi olayları bu raddeye getirdi.Eğer arkadaşım suçsuzsa ki suçsuz olduğuna kesinlikle inanıyorum asla bir sorun çıkmaz ve çıkmayacaktırda hatta eski patronuyla ilgili tazminat davası bile açacaktır ancak somut delillere dayandırılmayan bir şikayet sonucu savcının arkadaşımı ifadeye çağırması onu geçtim,önden ve yandan fotoğraflarının çekilmesi onur kırıcı bir durum,arkadaşım anlatıyor savcılıkta ifade almak için beklediğinde orada ifadelerinin alınmasını bekleyen aralarında gözaltına alınıp polis nezaretinde getirilen elleri kelepçeli birsürü şüphelidevarmış hepside üstübaşı dökülen,bakımsız,şüphe çekmesi kolay,ürkütücü tiplermiş,aralarında konuşurlarmış bilmem ne kişiye bilmem ne kafeden mail attım kafe tespit edildi kameraya takıldım,kafe sahibinin ihbarı ve polisin çalışmalarıyla bulunup yakalandım savcılığa çağırıldım ifadem alınıp resimlerim çekilecek sonra da mahkemem başlayacak ceza alırsam şu cezaevine gönderirlerse daha rahat ederim diye yani hepsi pişkin ve alışmış,düşünün ki arkadaşım toplumda böyle insanlarla aynı kefeye konabiliyor kaldı ki gerçek suçlu ya da suçlularda er geç yakalanacaktır ki şimdi diyorum o suçlulara allah acısın.Elbetteki polisler olsun savcılar olsun görevlerini yapıyorlar asla birsözüm olamaz ancak bazen kişiyle ilgili somut deliller olmadan da insanlar töhmet altında tutulabiliyor,birtakım adli prosedürlere maruz kalabiliyor,fotoğraf almak,parmak izi almak,ses kaydı,el yazısı örneği,saç teli,kan ya da tükürük örneği almak suçun aydınlatılması,gerçek suçluyaulaşılıp ceza verilebilmesi için kriminal nitelikte bir tedbir ama biryerde de insanın onurunu kırıcı ve aşağılayıcı niteliktede olabiliyor hele ki elde somut bir delil olmadan,birde insanları zan altında tutmak,suçlayıcı tavırla yaklaşmak üstelik arkadaşımın eski patronunun avukatıyla soruşturmadan sorumlusavcı fakülte yıllarından da çok samimi arkadaşmışlar.Artık teknoloji o kadar gelişti ki,güvenlik kameralarının her yerde ve her köşede bulunmasını geçtim hatta oturduğumuz evimizde bile neredeyse izleniyoruz,dinleniyoruz,birtakım şeylerimiz kaydediliyor ama yinede eski usul ve yöntemlerden de uzak kalamıyoruz.Tabi ki zengin ve tanınmış insanların heryerde olduğu gibi polisle,savcılıkla ve mahkemelerlede güçlü bağlantıları var,bu sebeplede yaptıkları ihbar ve şikayetler dahi altın değerinde oluyor ama sıradan bir kişi yaşadığı önemli bir mağduriyet karşısında polise ve savcılığa başvursa doğrudürüst ilgilenilmiyor bile.Bazen haberlerde dinliyoruz ya da gazetelerde okuyoruz,şu kişi internet kafeden önemli bir devlet büyüğüne ya da tanınmış bir işadamına hakaret içeren bir mail gönderiyor polis suçluyu internet kafede kıskıvrak yakalayarak gözaltına alıyor hatta mahkeme tarafından tutuklanıyor şu kadar ceza alıyor ama bizler böyle durumlara maruz kalarak polise ya da savcılığa suç duyurusunda bulunsak elimize geçen ancak birkaç ay sonra posta kutumuza iliştirilmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kağıttan başkası olmaz.İnsanlar interneti yasadışı amaçla kullanacaksa internet kafelere dahi asla güvenmemeli.Bu platformda bile bir anlık öfkemize,hırsımıza ve heyecanımıza yenik düşerek kişiler,kurumlar,olaylar ya da konulara yönelik yorumlarda bulunurken çok düşünmeliyiz.
Savcılık,özelliklede bu tarz durumlarda ifade almak için şüphelinin ikamet ettiği en yakın polis merkezini görevlendirir,şu kişinin ifadesi alınacaktır derhal evine gidilip davetiyenin geldiği bilgisinin paylaşılması ve teslim alınması gerektiği yönünde görevli polise talimat verir,şüpheliyi ürkütmemek ve hareket kabiliyetini kısıtlamak açısından ifadeye konu olan fiille,müştekiyle ve ifadenin ne yönde alınacağıyla ilgili hiçbir bilgi polisle dahi paylaşılmaz,sadece hangi savcılık tarafından,nerede alınacağı ve hangi savcı tarafından alınacağı belirtilir,bazı hallerde en yakın mahalli poliste ifade alınması yönünde görevlendirilebilir ama genellikle nitelikli,belli bir titizlik gerektiren özelliklede bilişim gibi soruşturma süreçlerinde ifade direkt savcılık tarafından alınır.
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte suçları aydınlatmak,suçlulara ulaşmak ve tespit etmek çok daha kolay olsa da yine de suça konu olan müştekilerin ve görgü tanıklarının,ifade ve ihbarlarıda adli mercilerin halen en fazla tercih ettiği yöntemler arasında ki şu konuyada değinmemdeki amaç muhtelif internet kafelerden farklı isim ve kimliklerle mail yoluyla belli şahısları taciz eden kişinin gerçekten arkadaşım olduğunu varsayalım hatta arkadaşımın taciz ettiği işadamları arasında eski bir işverenininde olmadığını varsayalım hatta internet kafelerin güvenlik kameralarında maillerin gönderildiği saatlerde arkadaşımın net görüntülerinin olduğunuda varsayalım sonuç olarak arkadaşımın sabıkası,polis kaydı,fişlemesi,fotoğrafı ve GBT kaydı yoksa üstelik mailleri sürekli aynı internet kafeden göndermeyip ilişkide bulunduğu yerlerin dışında farklı internet kafelerden gönderiyorsa polis ve savcılık için arkadaşım bir görüntüden öteye geçmez,ismini bilemez,ev adresini bilemez.
İnternet kafeler günümüzde her nekadar yoğun güvenlik tedbirleriyle donatılsa da,çoğunun polisle sıkı bir irtibatı olsa da bir kısım internet kafede güvenlik kamera açılarının dışında kör noktalar var,genelde de interneti yasadışı amaçlarla kullanmak isteyen müşteriler kör noktalardaki masalara yoğunlaşır.Bir kör noktadan X bir şahsın mail gönderdiğini,mailini gönderdikten sonrada kalkıp kasaya ücret ödemek için geldiğinde güvenlik kamerasına takıldığını varsayalım bu durumda X kişinin müştekiyle geçmişte bir hukuku ya da bir anlaşmazlığı olmuşsa ve müştekide mağduriyetinden X kişiyi sorumlu tutarak adli mercilere hakkında ihbarda bulunuyorsa X kişide işlediği suçu itiraf ediyorsa bu nokta da dahi teknik anlamda sorgulanması gereken pekçok husus var.Bir kere mail kamera açılarının dışında kör bir noktadan gönderilmiş,diğerleri ise X kişinin sürekli gittiği bir internet kafe değil hatta sadece bir kere gitmiş,internet kafeler günde yüzlerce kişinin girip çıktığı,her çeşit insanın faydalandığı ortak kullanım alanları,X kişide bunlardan sadece bir tanesi bu durumda da X kişi direkt suçu işleyen kişi olarak değil suçun işlendiği kafede suçun işlendiği saatlerde bulunan bir müşteri olarak kabul edilir,X kişinin müştekiyle olan ilişkisi ve müştekinin ihbarıda değerlendirildiğinde X kişinin alanının dışında bir internet kafede neden bulunduğuna,suçun işlendiği sırada o kafede bulunmasının bir tesadüfmü yoksa kasıtlı bir durummu olduğu incelenir ancak bu şartlar altında dahi X kişi delilleri inceleme ve masumiyet karinesinden faydalanma hakkına sahiptir.
Teknolojinin gelişmesi kriminal teknolojide de önemli farklılıklar yaratmış durumda,günümüzde her an her köşede gördüğümüz güvenlik kameraları ve mobeseler kriminal teknolojinin en yakınımızda olan parçaları.Güvenlik kameraları sadece bilişim suçlarının aydınlatılmasında değil,tüm adli vakaların aydınlatılmasında ve suçlulara ulaşılabilmesi açısından da en büyük yardımcı durumundadırlar.Kriminal teknolojinin gelişmesi adli yapıların süreç ve yöntemlerinde de önemli farklılıklar yarattı,eskiden suçların aydınlatılmasıyla bugünkü suçların aydınlatılmasındaki farklar oldukça fazla örneğin eskiden polis bir suç şüphelisini yakaladığında ifade vesorgulama yöntemlerinde işkence gibi fiziksel yöntemlere daha fazla ağırlık verirdi,gözaltı süreleri çok daha fazlaydı bugünse daha teknolojik yöntemlere ağırlık veriyor,soruşturma ve yargılama süreçleri çok daha kısa sürelerde sonuçlanıyor.Bir suç nedeniyle güvenlik kameralarına takılan suçluların ya da suç zanlılarının,eğer kameranında görüntüsü aşırı net değilse bile sadece adli görevlilerin kullanabileceği özel teknolojiyle tasarlanmış fotoğraf makineleriyle çeşitli cephelerden fotoğrafı çekiliyor daha sonra kriminallabaratuarlarda fotoğraflar çok ince,detaylı ve titiz bir şekilde inceleniyor ki sözkonusu inceleme teknikleri gerek suçun görüntülendiği sıradaki ışık,toz,karanlık,yağmur,kar ve sis gibi durumlara gerekse suçlunun görüntülendiği sıradaki kilo,boy,kıyafet,saç,sakal,bıyık,sivilce,yara,gözlük,maske v.b.unsurlara da oldukça duyarlı,vücut,kafa ve yüz ölçüleride çok titiz birşekilde inceleniyor.
Özelliklede ülkemiz şartlarında bakıldığında bu tarz ihbar ve şikayetler her zaman aynı titizlikle incelenip istenen sonuca ulaşılır mı elbetteki hayır.Öncelikle bu gibi süreçlerde dahi zaman ve maliyet unsuruna oldukça önem verilir,tabi suçun niteliği,suça konu olan müştekinin konumuda önemli bir unsur teşkil eder.Önemli kişiler tarafından yapılan ihbar ve şikayetlere öncelik tanınır,daha sıkı ve titiz incelenir,tüm imkanlardan azami düzeyde faydalanılır,bu kişilerin ihbar ve şikayetlerine konu olan şüpheliler için yasal süreçler daha sıkı uygulanır hatta bazı prosedürler gözardıda edilebilirtabi yasal süreçlerle ilgili görevlendirilen avukatların etkinlik ve profesyonelliğide duruma etki eder,oysaki sıradan ihbar ve şikayetler birtakım somut delil ve belgelerede dayandırılsa yavaştan alma ya da önemsememe gibi durumlar yaygın oluyor.Birtakım süreçler pratik anlamda teoriye yakın olsada bazen sapmalar görülebiliyor.Savcılık şüpheli veya suçluya ulaşabilmek açısından direkt yakalama ve gözaltı ya da davetiye gönderme yolunu tercih eder,yakalama ve gözaltı kararı verdiği durumlarda ya soruşturmayı yürüttüğü şube veya büro ekipleri aracılığıyla ya da suçlu veya şüphelinin tespit edilen ikametine en yakın mahalli polisin adli veya infaz büro ekiplerince bunu gerçekleştirir.Savcılığın yakalama ve gözaltı kararı verebilmesi için suçun niteliğinin ağır olması,güvenlik tedbiri gerektirmesi,suçlunun kaçma,tedbir alma,delilleri karartma ve tehlike arz edebilme gibi ihtimalerinin olması gerekir.Polis ise suçüstü halerinde suça ilk müdahale edip gerekli yakalama,ifade alma,sorgulama ve gözaltı prosedürlerini uygulayıp savcılığa intikal ettiren konumunda olur,bu süreçte genellikle ihbar ve şikayetler sonucunda başlar.