2020-2021 Eğitim sezonuna dair ek ders sorununun çözümü, 'Seminer Ücretlendirilmesi' midir..?

sakaya.fırat, 4 yıl önce

---

Öğretmenlere seyyanen 1000 lira zam yapilmali

Ek ders kaldirilmali

sakaya.fırat, 4 yıl önce

---

Burda bir yorumumun artı 8 oy alacağını hiç düşünmezdim

Meğerse keramet paradaymış 🤣🤣🤣

TozluTebeşirKokusu, 4 yıl önce

---

"yaptın bir hayır sonunu da kayır" bari:)

sakaya.fırat, 4 yıl önce

---

Ogretmenler cok yiprandi

TozluTebeşirKokusu, 4 yıl önce

---

Adamsin ve de insansin. Sağlikçilar ve öğretmenlere yipranma payi olmazsa olmazlarimizdandir.

sakaya.fırat, 4 yıl önce

---

Saglikciyi boş ver ... biz alıştık

Bizi yetistiren öğretmenlere verilsin

Çok yıpranıyorlar

D.luffy, 4 yıl önce

---

"Anayasanın 125. maddesi son fıkrasındaki; "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmüne göre Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere ek ders ücreti ödemesi gerekmektedir. Öğretmenlere raporlu, isteğe bağlı izinli, askerlik vb. durumları haricinde toplu sözleşmede belirlenen diğer günler dışında ek ders ödemesi yapılmalıdır.

Bakanlığın ek ders ödenmemesi yönündeki bir tutumu, en düşük memur aylıkları arasında bulunan ve zor şartlarda görev yapan öğretmenleri maddi sıkıntıya sokacak, maddi sorunlarla cebelleşen öğretmenlerin eğitime ne kadar faydalı olabileceği de tartışmaya açık bir konu olacaktır."

alıntıdır.

Pdr-SedaNur, 4 yıl önce

---

1. method doğru olsa bile olsa, birazda bu noktada biz idare erkanı ve rehberliklere düşenin, fedakarlıkta bulunabileceğimize dair özverili bir yaklaşım olması daha doğrudur denilemez mi ? Madem ülkecek zor bir süreçten geçiliyorken, o halde 2. methodla dile getirilen 750 TL ek ders neden olmasın.. Aynı şekilde idarecilerimiz için 900 TL kısmen boş bir mesaide tutarlı sayılamaz mi? Sonra okul idarecileri liyakatsizlikle bizler se odamizda boş oturmakla suçlanırız elbette. Takip ediyorum günlerdir şu konulara destek çıkan idareci neredeyse vâki bile değil. Biz ne ara böyle olduk çıktık. Olabilir 2. yöntem neden olmasın. Çünkü esasen mantık ve izan dairesinde olup ortak payda da buluşturmayı hedefleyen isabetli bir öngörü yakaladım açıkçası. Her ikisi de olabilir bence.

selamdar, 4 yıl önce

---

1. Çözüm önerisi

Teknososyal, 4 yıl önce

---

seminer ücretlendirmesi en doğrusu olacaktır bu işin. yoksa her kafadan ayrı sesler çıkıyor, kimi okullar kaç saat, neye göre, hangi önceliğe göre ders tayini veya tanımlanması yapıldığı net değil. Diğer yanda bunun ilkokul evresi var, müziği, görseli beden eğitimi var. Okulda sadece 1 gün dönüşümlü ders yapıp, 3/5 saat dışında ders imkanı bulamayanı var...

Sözün özü: nereden ve hangi zaviyeden bakılsa ciddi bir eşitsizlik ve çözümsüzlük var.

O bakımdan ele alınması gereken ÇÖZÜM: canlı dersi bulunanlara hafatalık 15 saat diğer kesimdeki öğretmenlere ise 10 saatlik ek ders ödemesi sorunların üstesinden gelmeye yeterlidir.

İlave çözümü bulunanlar olacaktır vefakat kanımca seminer ödeneği olmazsa olmaz bir yoldur.

selamdar, 4 yıl önce

---

Atalarımızın Yumurta ağzına gelmeden iş yapmamak" bazı özdeyişleri tam da yaşadığımız akışa uygun düşüyor maalesef. Koca bir yaz boyu sayın bakan türlü ütopya ve şirin demeçleriyle yetinerek yalnızca seyirci kaldı. Sayın Nemrutdağının da dediği gibi ta Nisan başından bu yana insanlar ne yapılması ve nasıl yapılması konusunda üşenmeden satır satır yazdılar. Kendimi hariç tutmuyorum. Eba konusunu açalım biraz. Başta saha pratiği- internet stabilizasyonu- genele uygulanabilirlik komple felçtir. Aynı zamanda bir veli olarak ta buna şahit oldum. Ülkece online canli eğitim ve teknolojisine geçebilmemize mübalağasız bir 10 senemiz var.. Denendi ve olmadı... Bilmem neresinin dağ köyündeki öğrencinin 1 saat interneti varsa 5 saat gene yok.. Tableti varsa mobili yok, içlerinde bilgisayarı olmayanları var, olanınsa ekseriyetinin interneti dahi yok... O da varsa dahi kardeş sayısına yine hitap etmiyor.. Kusura kalınmasın ama Sayın Bakanlık anca kulağı tersten göstermekle yetindiler. Çözümse: acilen açıktan öğretim- açık öğretim destekli bir modele yönelinmesi gerektiği olup defalarca kez iletilmiştir. EBA TV ile EBA portalı içeriğinin zenginleştirilerek hizmete sunulması gerektiği, yine eğitimci yazar Cihat ŞENER tarafından eğitim kamuoyuna iletilmiştir. Öğrencilerin eba'ya ulaşabilirlik oranı %50 (tabi bunlar meclis araştırmasından alınan resmi sonuçlardır) faal katılım seviyeleri ise %30 civarındadır. Ne güzel işte alın size eşit imkan ve fırsat eğitimi.. Diğer yanda öğretmenlerin özlük mali hakları, ders tanımlamasına dayandırılmak yoluyla tırpanlanmakta, eşitsiz uygulamalara meydan vermektedir. Çünkü canli ders tanımlama konusu, okuldan okula, idareden idareye farklılık gösterdiği gibi canlı dersi bulunmayan öğretmen dilimi için ücret tayini netleştirilmemektedir. İdari izinliler buna dahildir. Gerek toplu sözleşme gerekse Cumhurbaşkanlığı talimatıyla hiçbir kısıta gidilmeden mali imkanların devamı taahhüt edilmiştir. İlave olarak gerek ilkokullar gerekse müzik, görsel ve beden eğitimi öğretmnleri ayrıca soru işaretidir..? Sayın Bakanlığın ve uygulayıcıları işi zor kabül etmek gerek ancak çözüm yolları da biran evvel üretilmek mecburiyetindedir. ÇÖZÜM: Canli ders tanımlaması yapılabilen dilimdeki öğretmenlere haftalık 15 saat, diğer dilimdeki öğretmenlere ise yine haftalık 10 saat 'Seminer Usülü Ücretilendirme' yolu ile pekala mümkündür. Hem zaten başka bir çıkar yol-yordam-yöntem de kalmış değildir. Saygılarımı sunarım...

D.luffy, 4 yıl önce

---

"Anayasanın 125. maddesi son fıkrasındaki; "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmüne göre Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere ek ders ücreti ödemesi gerekmektedir. Öğretmenlere raporlu, isteğe bağlı izinli, askerlik vb. durumları haricinde toplu sözleşmede belirlenen diğer günler dışında ek ders ödemesi yapılmalıdır.

Bakanlığın ek ders ödenmemesi yönündeki bir tutumu, en düşük memur aylıkları arasında bulunan ve zor şartlarda görev yapan öğretmenleri maddi sıkıntıya sokacak, maddi sorunlarla cebelleşen öğretmenlerin eğitime ne kadar faydalı olabileceği de tartışmaya açık bir konu olacaktır."

alıntıdır.

D.luffy, 4 yıl önce

---

gördük ki bazı ülkemizin çoğunluğu canlı dersleri okuldan saymıyor ve öğretmen 7 aydır yatıyor diyor, bu yüzden en güzeli öğretmenlerin tamamı okullara dönecek ve imkanı olanlar okullardan canlı ders verecek olmayanlara da idare tarafından uygun saatlere HAFTALIK EN FAZLA 10 SAAT CANLI DERS yazılcak. buna karşılık da haftalık 15 saat ekders yazılacak.

Hem öğretmen mutlu olacak hem de eba sistemi üzerindeki yük azalacak.

başka çare göremiyorum.

aktifrehber, 4 yıl önce

---

1.ci yöntem doğru olan, rehber öğretmenim ve zaten maaşım zor yetiyor. Neden elimde olmayan bir nedenden dolayı gelirimden vazgecekmisim. Bu benim kazanılmış hakkım. Çok tasarruf edilecekse milletvekilleri, işadamları, milyar dolarlık ihaleleri alan şirketler yapiversin tasarrufu. Bu kadar kendi mesleğine düşman başka bi meslek grubu görmedim.