Editörler : E.Kayı Han
17 Mayıs 2008 09:26

Nusayrilik Nedir?Müslümanmıdır?

Nusayrilik Nedir?Hakmıdır?Nusayriler müslümanmıdır?

Birçok internet sitesinde,şahadet kelimesinden başlayarak özellikle Hz. Alinin -haşa- yaradıcı olduğuna,evren ve yaradılış mantığından,islam ve imanın şartlarına kadar,müslümanlığa aykırı düşünce ve ibadetlerinin olduğu yazıyor?Bu doğrumudur?

Lütfen internet sitelerinden kopyalama yapmayın?Özellikle nusayri arkadaş varsa,nusayrileri tanıyan veya bu knuda araştırma yapan varsa;kendi cümleleriyle yazsın....

DİN VE MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR.ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ SEVMEK VE CUMHURİYETİN YÜCELMESİ İÇİN ÇALIŞMAKTIR...


öğretmen_im
Müsteşar Yardımcısı
17 Mayıs 2008 10:35

erdemli hocam fakültedeyken yapmış olduğum ödevi buraya kopyalıyorum. biraz uzun fakat faydalı olur kanaatindeyim.

TEMEL İNANÇLAR

Nusayriliğin inançlarının temelini hz alinin ilahlaştırılması oluşturur.ali mabut olup yüce Allah?ın sıfat ve özellikleri ali?de toplanmıştır. Ali nurun ala nur olarak ilahi zatı itibariyle gizlidir. O mana olarak görünüşte imam olsa da batını cihetiyle Allah?ın kendisidir. Nusayrilerin şehadeti; ?Ben ali?den başka ilah bulunmadığına şehadet ederim? şeklindedir. Ali ya ilahın kendisidir veya uluhiyetin Ali?ye hululudur. Ali?nin uluhiyetinden sonra tanrı yedi defa dünyaya hulul etmiştir.

Ali nur ehline nur yerde imam gökte tanrıdır. Bütün peygamberler hak olup kutsal dört kitabın üçü tahrif olmuştur. Nusayrilik?de nur önemli olup Allah?ın isimlerindendir. Tüm ruhlar Muhammed?in nurundan yaratılmıştır.

Ali?ye inanan gerçek Nurasyrilerin ruhları hareket yoluyla yıldızlar haline dönüşerek nurlar alemine yükselir. Ancak Müslüman, Hıristiyan ve Musevilerin ruhları hayvan cesedine girer. Ruhların cesetlere girişi onlarda yedi hal değişikliği ile olur.Kişi eğer hayatında kötü ise bu günahlarından kurtuluncaya kadar Müslüman veya Hıristiyan olarak dünyaya gelir. Ali?yi ilah kabul etmeyenler köpek, deve, katır, koyun şeklinde hayvani cisme bürünerek dünyaya gelir. Buradan şu kanıya varabiliriz: Kişi dünyada işlediği iyilik ve kötülüğe karşı ahirette değil ruh yeni bir bedene bürünerek cezasını ve mükafatını çeker.

Nurasyrililikte kadının yeri yoktur. Şeytan insanın günahlarından yaratılmış olup kadınlar şeytanın günahından yaratılmışlardır. Dini sırlar kadınlara verilmez, kıymetli bir kadın olan Hz.Fatıma?nın ismini kullanmayıp ona Fatr derler. Kadın mümin olamayıp eğer olmak istiyorsa onun ruhu ikinci kez bir erkek bedenine girer ve dünyaya gelir. Ayrıca kişi çok günah işlerse kadın olarak dünyaya ikinci kez gelir

Sahabelerden Ömer, Ebu Bekir ve Osman?a lanet eder onları iblis ve zalimlikle ithaf ederler. Muaviye, Yezid, Haccac, Ahmet er Rifai, Abdülkadir Geylani şeytanın sembolleridir.

Kur?an?ın bir Batıni yönü vardır ki bunu alimler bilir birde zahiri yönü vardır bunu halk bilir tevil ve takiyye inançta önemli olup korunma amaçlıdır sır saklama ve gizlilik çok önemlidir.

Kutsal kitap el Hasibi?nin yazmış olduğu ve on altı sureden müteşekkil Kitab-ı Mecmu? dur. Bu kitabın muhtelif yerlerinde Ali?nin ilahlığından bahsedip Muhammed?i Ali kendi nurundan yaratmış Muhammed de Selman-ı Farisi?yi yaratmıştır der. Bu üçleme Nusayrilik?te A M S Ali Muhammed Selman olan ayn mim sin şeklinde kutsallaştırılır. Sanki Hıristiyanlıktaki teslisi anımsatıyor bize. Ayrıca Selman?dan sonra bazı görevleri olan beş eytam vardır ki bunlar ve vazifeleri şöyledir:

Ebu zerr el Gıfari; yıldızların hareketini idare eder.

Mikdad b. El Esved; tabiat olaylarını ve zelzeleyi idare eder.

Abdullah b. Revaha; canlıların hayatlarıyla ilgilenir.

Osman bin Mazun; rızık ve hastalıklarla ilgilenir.

Kadan ed Devri; ruhları cesetlere gönderir.


öğretmen_im
Müsteşar Yardımcısı
17 Mayıs 2008 10:53

BAŞLICA İBADETLER

Namaz: Sesle yapılan bir dua olup başında ali Muhammed ve Selman?ı yüceltiriz demekle başlar namaz aliye bir saygı olarak ferdi bir ibadettir ancak bayram ve mukaddes günlerde topluca yapılır namazın şartı beştir

1. Beş seçkini bilmek(Muhammed, Fatır, Hasan, Hüseyin, Muhsin)

2. Gülmeden ve konuşmadan dua yapmak

3. Namazı siyah takkesiz kılmak

4. Namazı gizlice kılmak

5. Namazı ey yüce büyük arıların efendisi diye bitirmek

Nusayrilikte beş vakit namaz olup bunlar beş masuma tahsis edilmiştir.Her vakit o masumun ismi anılarak eda edilir.

Öğle nazı Muhammed?e tahsis edilip dört rekat farzdır

İkindi namazı Fatım?a ya olup dört rekat farzdır.

Akşam namazı Hasan?a olup üç farzdır.

Yatsı namazı Hüseyin?e olup dört fazdır.Sabah namazı Muhsin?e tahsis edilmiş olup iki farzdır.Ayrıca hicret, niyaz, şehadet, takdim, hulül gibi namazları da vardır .

Oruç; Peygamberimizin babası Abdullah?ın sessizliğini ifade eder. Ramazan Abdullah Kur?an?da Peygamberimizin sembolüdür. Ramazan ayı boyunca cimada bulunmazlar

Zekat; manası dini öğrenme ve öğretmedir.Mallarının beşte birini şeyhlerine verirler

Ziyaretler; dinde önemli bir yere sahip olan ziyaret yerleri beyaza boyanır ve ibadet yeri olarak kullanılır. Genellikle su kenarlarında veya ağaçlık alanlarda bulunur. Bayramlarda buralarda kurban kesilip dilekler tutulur. Antakya?da beş yüze yakın ziyaret bulunup bunların elli biri Hızır?a tahsis edilmiştir

Şehadet:. Nusayriliğe girişte ?Nusayri dininden, Cündebi görüşünden, Cümbilani tarikatından, Hasibi akidesinden, Cilli inancından, Meymuni fıkhından olduğuma şehadet ederim? derler. Ayrıca ?Aliden başka ilah bulunmadığına şehadet ederim? de denir.

Bayramlar: fıtr (ramazan), adha (kurban), gadir (Hz Peygamberin Hz aliyi imam tayin ettiği gün münasebetiyle), mubahele (Hz Peygamberin Necranlı Hristiyanlarla lanetleşmesi anısına), firaş (Hz Peygamberin hicret gecesi yatağına Hz Ali?yi bırakması anısına), aşure( Hz Hüseyinin şehadeti anısına ancak Nusayriler onun ölmediğini Hz İsa gibi göğe çekildiğine inanırlar.), Ayrıca nevruz ve Hz İsa?nın doğum gününü kutlarlar.

Bu bayramlarda toplu ibadet yapılıp ziyaretlere gidilerek burada kurbanlar kesilir. Burada uluhiyyetin sağlanması için şaraplar içilir, buhurlar yakılır, herise denen özel yemek yapılır. Tüm bu hizmetleri evli kadınlar görür.


Felsefffe
Genel Müdür
17 Mayıs 2008 11:15

Nusayriler zahiri olarak kendilerini; Müslümanlığın ikiye bölündüğü gadir humm ve kerbela olayını çok önemli sayarak, tarihi kökenlerini buraya dayandırırlar. Ancak Batıni olarak Aleviliği, dünyanın yaratılışına kadar dayandırırlar. Zahiri olarak hz Muhammed?in 23 yıl boyunca Ali?yi ve onun yüceliğini anlattığını ve veda haccı dönüşü gadir humm denen yerde Ali?yi insanlara Mevla olarak bıraktığı iddiasına dayanarak Aleviliği Ali?nin sırrına erenler olarak tanımlarlar ve bu günü en büyük bayram olarak kutlarlar. Peygamberden sonra Alinin ve ehlibeytin yolunu takip eden, 12 imam ardından giden cemaattir.


erdemli
Müsteşar Yardımcısı
17 Mayıs 2008 12:06

Müslümanlığın ilk adımı olan şehadet kelimesinde,''Ali'yi ilah edindiklerine'' göre,Nusayriler müslüman değil diyebiliriz değilmi?

Yanılıyormuyum...

Bu konuda özellikle Nusayrilerden veya onları tanıyanlardan bilgi almak isterdim.

Çünkü internet sitelerinde Nusayriler,kendilerine iftira atıldıklarını yazıyor....

Fakat aynı zamanda,kendi aralarında bazı sırlarının olduğunu itiraf ediyorlar...Sırlarını söylemiyorlar...

Ne hikmetse...

17 Mayıs 2008 23:17

KISACASI NUSAYRİLİK,DÜRZİLİK GİBİ AKIMLAR İSLAM DIŞI SAPIK OLUŞUMLARDIR.


Felsefffe
Genel Müdür
18 Mayıs 2008 15:44

islam dışı her türlü düşünüş sapık oluşumlu mudur, sayın TurkHakanı34?


*hattaboğlu*
Kapalı
18 Mayıs 2008 16:02

islam dışı her türlü düşünüş sapık oluşumlu mudur

--

sapıklığı inanç olarak yoldan sapmış olarak kullanmıştır.ve bende imza atarım.islam dışındaki tüm inanışlar yoldan çıkmıştır sapkındır..(sapıklığı ırzcılık olarak değerlendirmeyin ha)


Felsefffe
Genel Müdür
19 Mayıs 2008 08:30

peki, ya çinliler hiç görüp bilmedikleri yoldan nasıl sapmış olabilirler? bilirsin, sapmak için önce yolda olmak gerekmez mi? Belki de, budalar da müslümanları sapkın görüyorlardır, kim bilir!


*hattaboğlu*
Kapalı
19 Mayıs 2008 09:45

elbette herkes kendi yolunu hak olarak beller.zaten bellemesse o yolda gitmesi için avanak olmalı.ama bu demek değildirki o yolu hak bellemekle yol hak olacak !

allah insanların fıtratına tapınma ihtiyacını yerleştirmiştir.ve bu yolu da peygamberleri vasıtası ile göstermiş hakkı ve batılı belli etmiştir.

çinliler islamı bilmiyorlarmı ? elbette biliyorlar.çinde yüzbinlerce müslüman var.


Hakk-a Sarıl
Yasaklı
19 Mayıs 2008 10:09

şianın bir koludur haşa aliyi ilah edenin islaMLA TABİKİ BİR ALAKASI OLAMAZ ADAM ZATEN ŞİRKE GİRMİŞ.YANİ HA BUŞH HA NUSAYRİ.

birisi hz isaya ilah diyor

diğeride hz ali ye.

elbet hz ali onlardan ahirette hesap soracak.


Hakk-a Sarıl
Yasaklı
19 Mayıs 2008 10:18

Bunlarin görüsleri kismen Islâm'dan kaynaklanmis olsa da agirlikli olarak batini tevillere dayanmakta ve hatta zaman zaman hristiyan kültürünün etkisi görülmektedir. Hüseyin b. Hamdân el-Hasibî'nin (346 veya 358/957 veya 968) Kitâbül-Mecmû'u ile önce nusayri iken daha sonra hristiyan olan Adanali Süleyman Efendi'nin Kitâbul-Bakürati's-Süleymaniyye fi Kesfi Esrâri'd-Diyânâti'n-Nusayriyye isimli eserleri Nusayriligin itikadi ile ilgili önemli bilgiler ihtiva ederler.

Bir çok itikadi firkada gördügümüz gibi, firkalarin görüslerini temel bazi hususlar teskil etmekte ve diger görüsler bu görüsün etrafinda odaklanmaktadir. Nusayrilerin görüslerinin temelini de Hz. Alinin ilahlastirilmasi teskil etmektedir. Bundan dolayi Nusayriler Sia firkalari arasinda gulat kismindan telakki edilmektedir. Bu firkanin bütün kollarina göre Hz. Ali mabudtur, tanridir. Yüce Allah için sayilan sifat ve özellikler Hz. Ali için sayilmaktadir. O nurun nurudur, ilahi zati itibariyle gizlidir. O manadir. Görünüste imam olmasina ragmen, batini cihetiyle O, Allah'tir. Buna göre onlarin sehadet kelimesi "Ben Ali'den baska ilah bulunmadigina sehadet ederim "seklindedir.

Bu anlayisa göre Ali, Tanridir. Kendi ruhundan Muhammed'i, O da Selman-i Farisî'yi yaratmistir. Ali "mana", Muhammed "isim", Selman ise "bab"dir. Bu üçlü A(ayn), M (Mim) ve S (Sin) sembolleriyle ifade edilir. Bu üçlü sembolize sistemi Süleyman Hasbi tarafindan Hristiyanliktaki "Baba-Ogul-Ruhul-Kudüs" sistemiyle açiklanir. Ayrica Selman'dan sonra bes tane de eytam vardir ki, bunlar; Mikdad b. el-Esved (Tabiat olaylari ve zelzeleyi yürütür), Ebû Zerril-Gifâril-Gifâri (Yildizlarin hareketini idare eder), Abdullah b. Revâha (Canlilarin hayatlariyla ugrasir), Osman b. Maz'un (Rizik ve hastaliklarla ugrasir) ve Kanber b. Kadân ed-Devrî (Ruhlari cesetlere gönderir). Bu bes eytam, ayni zamanda bes büyük yildizdir.

Tenasüh ve ruh göçüne inanirlar. Onlara göre, insanlar ilk kez semâvî varliklar olarak yaratilmislar; fakat düsüslerinin bir sonucu olarak bu günkü sekillerini kabullenmek zorunda kalmislardir. Sürekli tenasüh ve ruh göçü, insanlarin tekrar semavi varliklara dönmesiyle son bulacaktir. Yine Hz. Ali (r.a)'in yildizlarin prensi oldugunu ve günes veya ay ile cisimlenmis bulunduguna inanirlar.

Kendileri Ali'nin uluhiyyetine inanmak ve onun yüceliginin nimetine ermek serefine ulasan kisilerdir. Aliye inanan Nusayrilerin ruhla, hareket yoluyla yildizlar haline dönüserek nurlar alemine yükselir. Nusayri olmayanlarin ruhlari ise, hayvan cesetlerine girer. Onlara göre kadinlarin ruhlari yoktur. Seytanlar insanlarin günahlarindan, kadinlar da seytanlarin günahlarindan yaratilmislardir. Bu bakimdan kadinlara onlarin mezheblerinin sirlari açiklanmaz. Bu taassuplarindan ötürü Fâtima'nin ismini kullanmayip, metinlerinde bu kelimenin müzekkeri olan Fâtir'i kullanmayi tercih ederler. Ayrica onlara göre, diger halifelerle birlikte bir kisim sahabe ile Muaviye, Yezid ve Haccac da seytanin sembolleridir ve lanetlidirler.

Tanri olarak kabul ettikleri Ali'nin bulundugu yer konusunda iki gruba ayrilirlar. Haydariler'e göre Ali, göktedir. Günes Muhammed'i, ay da Selman'i temsil eder. Ali güneste oturmaktadir. Bu yüzden bunlara "Semsiler" de denilmektedir. Ikinci kol olan Kilaziler'e göre ise Ali'nin yeri ay'dir. Bu yüzden bunlara da "Kameriler" ismi verilmektedir.

Onlara göre sarap, uluhiyyetin sembolüdür. Bundan dolayi sarabi ve sarabin asli olan üzüm asmalarini asiri bir sekilde yüceltirler.


Felsefffe
Genel Müdür
19 Mayıs 2008 17:11

inançlar da birer sistemdir. Ve bu sistemler kendi içerilerinde tutarlıdır, ki olmasa bu kadar insan bağlı kalamaz inandığı inancun sistemine.

Ama insanlar arası sorun şudur ki, empati ile bakamıyor insan. Her insanın paradigması, kendi inancının sınırları içerisinde kısıtlı olduğu için, diğer inançlarla empati kurmak imkansızlaşıyor.

Örnekler,

islam paradigmasına göre, tanrının somutlaşması mümkün değildir, aksini düşünenler sapkındır. (bu inanç sistemi dahilinde düşünen insan da, ancak sitemin gerektirdiği düşünceler doğrultusunda düşünebileceği için, başka bir inanç sisteminin fikrini çok büyük derecede yadsıyacaktır.)

Tasavvuf paradigmasına göre, tanrı insandır, insan tanrıdır yani içiçedir, somut varoluşlarla ilgilenmek manasızdır, hepimiz tanrıyız, tanrı da hepimizdir. Aynı "öz" ile varoluruz.

Hristiyan paradigmasına göre, isa tanrının yeryüzündeki somutlaşmış -nesneleşmiş halidir. İnsanlar tanrıya karşı çok büyük suçlar işlemişlerdir. Ama tanrı da onları affetmek ister. fakat ortada suçlar olmasına rağmen affetmek demek, suçları cezasız bırakacağı için, adaletsizlik meydana gelecektir. işte tanrı insanlığın bütün suçlarının cezasını kendisi çekip, suçları cezasız bırakmamak için -adaleti sağlamak için, isa'nın somutlaşmış nesne durumu ile insanların suçlarının cezalarını göğüslemiştir.

Uzak doğudaki buda ya da konfiçyus paradigmalarına göre ise, ahlak öğretisi önemlidir asıl olan. ibadet, tapınma olmaksızın sadece iyi ahlak ve güzel insan olmayı öğreten sistemlerdir.

Enternasyonel paradigmaya göre, bu dünya insanların adaleti ve denetimi ile ancak mutlu-huzurlu hale getirilebilir. bu dünyadaki tüm edimleri insan yaptığı için de, bu dünyadaki adaletin sorumlusu da insandır ve insanın ve doğanın dışında güç aramak gaflettir. boşa zaman kaybetmektir. insanlar ancak toplu sözleşmelerle dünyayı adaletli hale getirebilirler.

Ve dünyada bunlar gibi bir çok inanç ya da düşünce sistemleri vardır.

Ama hiçbiri, bir diğeri ile empati kuramaz. çünkü kurduğu an, kendi inanç sisteminin dışına çıkmış demektir. Bir müslüman "acaba hristiyanlık mı en doğru?"

ya da

bir hristiyan "bizim yolumuz yanlış, başkası doğru olabilir mi?" diye düşünerek diğer sistem ile empati kurması imkansızdır. inanç sistemi en ufak şüpheye dahi müsade etmemektedir çünkü.

Hal böyleyken, bir kısım insanın, başka kısım insanları yadırgaması, ne kadar mantıklı ve objektif olabilir ki?


erdemli
Müsteşar Yardımcısı
20 Mayıs 2008 08:30

Yani Nusayriler,müslümandır diyebiliriz???


Felsefffe
Genel Müdür
20 Mayıs 2008 10:57

insan oldukları kesin. sapkın olmadıkları da!


-Herkül-
Yasaklı
20 Mayıs 2008 13:57

suriyedeki nusayrilerin siyasi faaliyetleri hakkında da bilgi verirseniz hoş olur.

malum, ülkemizde nusayri azınlığın suiryede yaptığını yapmak isteyen azgın azınlık var...


''hüzün''
Aday Memur
20 Mayıs 2008 14:05

ben de nusayri'yim.

türkiye'de hiç bir zaman, kürt hareketi gibi bir nusayri hareketi olmadı. Herhangi bir nusayri isyanı görüp duydunuz mu hiç? Nusayriler bu ülke ile barışık yaşayan ve ülkenin laik sistemini içtenlikle benimsemiş etnik yapıdır.

Neden Suriye benzetmeleri yapılır hiç anlam veremem. şüphe edenlere ise; hatay, adana ve mersin'i ziyaret edip gözleriyle görmelerini tavsiye ederim.


erdemli
Müsteşar Yardımcısı
20 Mayıs 2008 14:17

Kelime-i şehadetiniz aynımıdır?

Hz.Al'nin ilahlaştırıldığı doğrumudur?

Reenkarnasyon inancı varmıdır?

DİN VE MEZHEP ÖNEMLİ DEĞİLDİR..ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ SEVMEKTİR...


-Herkül-
Yasaklı
20 Mayıs 2008 14:17

sayın hüzün,

ben türkiyedeki nusayrilerin böyle bir faaliyeti var demedim.

Türkiye'de azgın bir azınlık suriye'dekine benzer bir oluşumun peşinde diyorum...


t o g o 01
Kapalı
20 Mayıs 2008 14:21

Onlara "Hama" gibi bir imkan vermeyeceğiz inşaallah!


''hüzün''
Aday Memur
20 Mayıs 2008 14:21

sayın herkül, bizden başka nuseyri azınlık var mı? siz kimi kastediyorsunuz? Ki zaten sadece hatay, adana ve mersin'de yaşayan nusayri azınlık biziz. bizim bilmediğimiz bizden başka nuseyriler mi var, ülkeyi karıştırmak isteyen?

Toplam 25 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi