Editörler : crops35
01 Şubat 2009 00:33

Emsal yargı kararı arayıp bulamayanlar buraya...

Arkadaşlar istediğiniz yargı kararı varsa boş vakitlerimde size bulabilirim. Elinizden geldiği kadar sorununuzu açık hatta kanunu ve maddesini yazarsanız probleminizi çözebilecek bir emsal kararı belki bulabilirim. Saygılar...


onur altay
Şube Müdürü
02 Şubat 2009 13:35

ben kurumlar arası nakil yoluyla başka bir kuruma naklen atandım eski kurumuda ünvanım veri hazırlama kontrol işletmeniyken yeni atandığım kurumda ambar memuru ünvanına atadılar.bana seçme hakkı sunulmadı ve bende eski kurumudan bira an önce kurtulmak için ve belki bu ünvan şimdi boş yoktur olunca bana verirler tesellisiyle göreve başladım .bana şifai olarak ilerde sana eski ünvanını geri veririz dediler ve bende inandım.ben geldikten sonra bazı memur arkadaşlara veri hazırlama verdiler.ben eski ünvanım olan veri hazırlama ünvanımı geri almak istiyorum.bunun için ne yapabilirim not:kuruma Müracaat dilekçemdede veri hazırlama olarak naklen geçmek istediğimi belirtmiştim.


göksu33
Aday Memur
03 Şubat 2009 08:49

sayın uu01 biz eş durumundan dava actık yalnız avukatamız koydu bir emsal danışta y kararı kafamı karıştırdı anlamadım olumlu olumsuz bana daha çok olumsuz geldi sizden ricam bunun olumlu yada olumsuz olduğu okuyup bana söyleyebilirmisiniz ?


göksu33
Aday Memur
03 Şubat 2009 08:53

EŞİ SERBEST MESLEK İCRA EDEN BİR KAMU GÖREVLİSİNİN NAKLİNDE BU DURUMUN

GÖZÖNÜNE ALINMASINA OLANAK BULUNMADIĞI HK.<

İzmir 3.İdare Mahkemesinin 20.11.1991 günlü, E:1991/110, K:1991/1268

sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bo-

zulması isteminden ibarettir.

İzmir 3.İdare Mahkemesinin 20.11.1991 günlü, E:1991/110, K:1991/1268

sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76.maddesiyle idarelere memurla-

rın naklen atanmaları hususunda kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sı-

nırlı olarak takdir yetkisi tanındığı, gerek dava konusu işlemde gerek

se savunma dilekçesinde atamaya esas alınan objektif nedenlerin belir-

tilmediği, sadece İzmir'de 27, Bilecik'de de 2 tane mimar bulunduğun-

dan sözedildiği, buna karşılık ihtiyacın davacı ile karşılanmasını hak

lı gösteren somut bilgi ve belgelerin bulunmadığı, bu durumda davacı-

nın naklen atanmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava ko

nusu işlem iptal edilmiştir.

Davalı idare, Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğünün mimara olan

ihtiyacını karşılamak amacıyla davacının naklen atandığını, bu atamada

kamu yararı ile hizmet gereklerinin gözetildiğini öne sürmekte ve İda-

re Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76/1.maddesi, "Kurumlar görev ve

ünvan eşitliği gözetilmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurla

rı bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çer-

çevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kad-

rolara naklen atayabilirler." hükmünü taşımaktadır.

Anılan madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir

yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet

gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari

yargı merciince bunun saptanması halinde, dava konusu idari işlemin se

bep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptali gerekece-

ği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

1977 yılından buyana İzmir Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğünde mimar

olarak görev yapan davacının hizmetine ihtiyaç duyulduğundan bahisle

4.12.1990 günlü, 16711 sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün teklifi

üzerine Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü Proje Şube Müdürlü-

ğünde boş bulunan mimar kadrosuna naklen atandığı, bu işlemin iptali

istemiyle açılan işbu davada davalı idarece İzmir İlinde ihtiyacın üs-

tünde 27 tane mimarın görev yapmasına karşılık, Bilecik İlinde 2 tane

mimarın görev yaptığı ve bu ilde mimara ihtiyaç bulunduğu husunun savu

nulduğu, davacı tarafından ise, diğer iddiaların yanısıra eşinin İzmir

Barosuna kayıtlı Serbest avukat olarak çalıştığı, ancak idarenin eş

durumu ile çocuklarının öğrenim durumunu dikkate almadığı iddiasının

öne sürüldüğü dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmış

tır.

Mimar olarak görev yapan davacının yine aynı Ünvanla İzmir İlinden Bi-

lecik İline naklen atanmasında davalı Bakanlıkça ileri sürülen ihtiyaç

iddiasının doğru olmadığı ve bu atamada kamu yararı ile hizmet gerekle

rinin gözetilmediği yolunda dosyada herhangi bir kanıt bulunmamakta

olulp, dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve bu işlemin iptali yönün

de verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Öte yandan, yasalarla kendisine verilen görevleri süratli ve etkin bir

biçimde yerine getirmekle yükümlü olan idarenin boş bulunan kadrolara

uygun elemanlar atamak konusunda takdir yetkisine sahip bulunduğu, bu

takdir yetkisinin uygun görülen seçenekler arasında tercihte bulunma

hakkı ile ihtiyacı giderecek sayıdaki personeli belirleme yetkisini de

içerdiği ve idari yargı yetkisinin bu şekilde tesis edilen işlemin ye-

rindeliğinin değil, hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı bulunduğu

açıktır. Sözüedilen sebeble, Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlü-

ğünde mimara duyulan ihtiyacın davacının atanması ile karşılanacağını

haklı gösteren bilgi ve belgelerin idarece sunulmadığı yolundaki mahke

me kararı gerekçesinde de hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Ayrıca, davacının dava konusu işlem tesis edilirken eşinin İzmir Baro-

suna kayıtlı serbest avukat olarak çalışmasına karşılık eş durumunun

dikkate alınmadığı yolundaki iddiasına gelince;

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 418 sayılı Kanun Hükmünde Karar-

name ile değişik 72.maddesinin 2.fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte

bulunan metninde "Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak ata-

malarda, aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında ko-

ordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması,

atanmaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74. ve 76.maddelerde belir

tilen esaslar çerçevesinde yapılır..." hükmü yer almaktadır.

Yasa koyucunun bu hükümle, Anayasanın 41.maddesine koşut olarak, aile-

yi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerini bir arada tutmak suretiyle ai

lenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu yolla kamu görevlileri

nin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, et-

kin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak

amaçlarını taşıdığından kuşkuya yer yoktur. Anayasanın ve 657 sayılı

Yasanın sözü edilen düzenlemelerine göre, aynı kurumda çalışan eşler-

den birinin hizmetin başka bir yere naklini gerekli kılması halinde,

diğer eşinde isteği varise coğrafi bakımdan aynı veya aile bütünlüğü-

nün bozulmasına yol açmayacak kadar yakın bir yere; eşlerin ayrı kurum

larda çalışmaları halinde ise diğer eşin çalıştığı kurumla gerekli ko-

ordinasyon sağlanmak suretiyle bu eşin de, isteği halinde, aynı veya

yakın yere naklinin yapılması idare için bir yükümlülüktür.

Kamu görevlisinin eşinin serbest meslek sahibi olması halinde ise duru

mun farklı boyut kazancağına işaret etmek gerekir. Bir kamu görevlisi-

nin, kamu hizmetinin gerekli kılmasına karşın, eşinin mesleğini ser-

best olarak yürütmekte olduğu öne sürülerek, isteği olmadıkça, başka

bir yere nakledilemeyeceği gibi bir anlayış; idarenin bütün işlem ve

eylemlerinin ortak hedefi olan kamu yararını sağlamak amacının gerçek-

leştirilmesini kişilerin subjektif karar ve tutumlarına bağlı kılmak

sonucunu doğurur ki; hukuken benimsenemez.

Öte yandan, başta da değinildiği gibi, eşi aynı veya başka bir kamu ku

rumunda çalışmakta olan bir kamu görevlisinin, kamu hizmetinin gerek-

tirmesi halinde, eşinin de doğrudan veya kurumlararasında gerekli koor

dinasyon sağlanmak suretiyle naklinin yapılabilmesine karşılık, eşi

serbest meslek icra eden bir kamu görevlisinin naklinin serbest çalı-

şan eşin istek ve iradesine bağlı tutulması yolundaki bir anlayış,

ikinci durumda olanları öncekilere göre ayrıcalıklı bir duruma sokması

nın yanısıra kamu hizmetlerinin yürütülmesi açısından da büyük sakınca

lar yaratır ki; 657 sayılı Yasanın 72.maddesinin amacıyla bağdaşmayan

böyle bir yol kabul edilemez. Bu itibarla davacının bu iddiasının da

hukuken geçerli bir yönü bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İda-

re Mahkemesi kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun

49.maddesinin 1/b.fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:91)

BŞ/ES


masterx
Aday Memur
03 Şubat 2009 09:22

görevde yükselme sınavı ile şeflik sınavını kazandım.Ama idarenin haksız bir uygulaması sonucu ücra bir ilçeye atandım ve göreve başlamadan feragat ettim.Dava açmadım ve dava açmasüresi de geçmiş.Sınavla kazandığım ünvanı feragat ettiğim halde tekrar almam mümkün mü?Bununla ilgili herhangi bir yargı kararı var mı?


uu01
Şef
05 Şubat 2009 15:58

Buradaki kişinin ilk önce yapılan atamasını idare mahkemesi iptal etmiş, fakat atamayı yapan kurumda atamasının doğru olduğunu ve iptal edilemeyeceği iddiasıyla Temyiz etmiş, Danıştay daireside idare mahkemesinin verdiği iptal kararını bozmuş. Yani anlayacağımız dilde adamın ataması sonuç olarak yapılmış, sizin avukatınız doğru emsal karar eklemiş.

Danıştayın verdiği bozma kararı idare mahkemesinin iptal kararıdır. Yani o iptal kararı o mahkemece (yerel mahkemece) davanın reddi olarak yeni karar verilecektir, veya karara direnecektir.


uu01
Şef
05 Şubat 2009 16:14

MASTERX.

T.C.

DANIŞTAY

Beşinci Daire

Esas : 2004/4280

Karar : 2004/3448

Tarih : 04.10.2004

ÖZET : Yükselme sınavında başarılı olan personelin yeni görevine atanması gerekir.

KARAR METNİ :

Temyiz isteminde Bulunan (Davalı) : PTT Genel Müdürlüğü

Vekilleri : Av. ............,

Karşı Taraf : .............

Vekili : Av. ...............

İsteğin Özeti : Mardin PTT Merkez Müdürlüğü''nde bekçi olarak görev yapan ve 13.1.1999 tarihinde yapılan kurum içi memur sınavını kazanan davacının, memur kadrosuna atanması yolundaki isteminin reddine ilişkin 28.4.2002 günlü, 2215 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle uğradığı maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açtığı davada; sınavda başarılı olduğu, kurumun personel ihtiyacının devam ettiği, Ulaştırma Bakanlığı''ndan izin alma dışında davacının atanmasına engel herhangi bir hususun bulunmadığı, sadece atamaların anılan Bakanlık iznine tabi kılınmış olmasından hareketle davacının atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ve halen sürdürdüğü görev ile atanacağı görev arasındaki maaş farkından doğacak zararın, atanma istemiyle idareye başvurduğu 28.3.2002 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda Diyarbakır İdare Mahkemesince verilen 9.12.2003 günlü, E:2002/1524, K:2003/1655 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu''nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Serpil Gençbay

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Kemal Bilecen

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Diyarbakır İdare Mahkemesince verilen 9.12.2003 günlü, E:2002/1524, K:2003/1655 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 4.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


uu01
Şef
05 Şubat 2009 16:52

ONUR ALTAY.

(Sevgili kardeşim, daha önce hatırladığım kadarıyla size bu konuda birçok emsal ve örnekleriyle mailden göndermiştim galiba. Fakat yinedi buraya bir emsal ekliyorum.)

(Nakil atamada idarenin taktir yetkisi.)

* KADROSU KALDIRILAN MEMURLAR

* NAKLEN ATANMA

* İDARENİN TAKDİR YETKİSİ

T.C.

DANIŞTAY

Beşinci Daire

Esas : 1996/1798

Karar : 1997/2844

Tarih : 01.12.1997

ÖZET : Kadrosu kaldırılan memurların 657 sayılı Yasanın 91. maddesine göre sadece derecelerinin korunması şart olup, bu memurların eski sınıflarındaki veya 71. madde esaslarına uyulmak kaydıyla diğer bir sınıftaki kadrolara atanmaları mümkündür.

(657 s. DMK. m. 33, 34, 71, 76, 91) (2577 s. İYUK. m. 2)

KARAR METNİ :

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili: Av. ...

Karşı Taraf : ...

İsteğin Özeti : Ankara 9. İdare Mahkemesinin 1.2.1996 günlü, E:1995/531. K:1996/77 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Jale Kalay

Düşüncesi: İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Serap Aksoylu

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Sosyal hizmetler daire başkanı olarak görev yapan davacı: APK Dairesi Başkanlığına Uzman olarak atanmasına ilişkin 1.3.1995 günlü, 1827 sayılı işlemin iptali ve parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte 7.3.1995 tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

Ankara 9. İdare Mahkemesinin 1.2.1996 günlü, E: 1995/531, K:1996/77 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76. maddesiyle idarelere memurların naklen atanmaları konusunda kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı; davacının ilki 23.1.1989 tarihinde olmak üzere daha önce 3 kere anılan görevden alınarak APK Uzmanlığına atandığı; Bakanlar Kurulunun 30.12.1993 gün ve 5220 sayılı kararı ile ... Büyükşehir Belediyesine ait sağlık işleri daire başkanı kadrosunun iptal edilerek yerine sağlık ve sosyal hizmetler daire başkanı kadrosunun ve yine sosyal hizmetler daire başkanı kadrosunun iptal edilerek yerine eğitim ve kültür daire başkanı kadrosunun verildiği; bu durumda davacının aynı veya eşdeğer bir göreve atanması gerekirken tekrar APK Uzmanlığına atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının 7.3.1995 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Davalı idare; işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Yasanın "Kadroları Kaldırılan Devlet Memurları" başlıklı 91. maddesinde: "Kadrosu kaldırılmış olanların memurlukla ilgileri, emeklilik ve bu Kanunda yazılı aylık ve aile ödeneği hakları ile yükümlülükleri devam eder.

Kadrosu kaldırılmış olan memurların, kendi kurumlarında veya başka kurumlarda eski sınıflarındaki derecelerine eşit bir göreve atanmaları mecburidir; atandıkları göreve başlamayanlar memurluktan çekilmiş sayılırlar.

Kadro kaldırılması sebebiyle açıkta kalan memurlar varken, bunların sınıf ve derecelerinde boşalacak kadrolara başkaları atanamaz.

Kadrosunun kaldırılması sebebiyle açıkta kalan memurlar 71 inci madde esaslarına uyulmaz kaydiyle diğer bir sınıftaki kadrolara da atanabilirler" hükmüne yer verilmektedir.

Aynı Yasanın 33. maddesinin 1. fıkrasında kadrosuz memur çalıştırılamayacağı; 3. fıkrasında il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birliklerin kadrolarının yetkili organlarınca hazırlanarak İçişleri Bakanlığının onayı ile tamamlanacağı: 4. fıkrasında kadroların kaldırılması veya bu kadrolarda yapılacak değişikliklerin de aynı usule tabi olduğu: 34. maddesinin 2. fıkrasında da l, 2, 3 ve 4 üncü derece kadro ihdası için Bakanlar Kurulu kararı alınmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Bakanlar Kurulunun 30.12.1993 günlü, 5220 sayılı kararıyla sağlık işleri daire başkanlığı kadrosu ile davacının görev yaptığı sosyal hizmetler daire başkanlığı kadrosunun birleştirilerek sağlık ve sosyal hizmetler daire başkanlığı kadrosu ve ayrıca eğitim ve kültür daire başkanlığı kadrosunun ihdas edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durum karşısında, kadrosu kaldırılan memurun 91. maddeye göre sadece derecesinin korunması şart olup, bu memurların eski sınıflarındaki veya 71. madde esaslarına uyulmak kaydıyla diğer bir sınıftaki kadrolara atanmaları mümkündür.

Öte yandan 657 sayılı Yasanın 33. ve 34. maddelerinde belirtilen usule uyularak kaldırılan ve ihdas edilen kadroların gerek unvan gerekse görevin gerektirdiği nitelikler bakımından birbirinden farklı olduğu tartışmasız olup, bu kadrolara yapılacak atamalarda idarenin takdir yetkisine sahip bulunduğu açıktır.

Buna göre, kadrosu kaldırılan davacının derecesi korunarak APK uzmanlığına atanmasında hukuka aykırılık bulunmayıp, yeni oluşturulan kadrolara atanmasını gerektiren emredici bir hüküm olmadığı gibi, bu konuda takdir yetkisine sahip bulunan idarenin yargı kararıyla davacıyı sözkonusu daire başkanlığı kadrolarına atamak konusunda zorlanamayacağı da açık bulunduğundan, dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 1.2.1996 günlü, E: 1995/531. K:1996/77 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 1.12.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


mineka
Aday Memur
05 Şubat 2009 17:28

Selam uu01 .

Görevde yükselmede başarısız olunan her sınav için -2 puan düşürülmesinin iptali hakkında Danıştay 5. Dairesinin 2007/4355 nolu kararına ulabilirmisiniz acaba yardımcı olursanız çok sevinirim.

Teşekkürler...


oydın
Şube Müdürü
21 Şubat 2009 11:25

uu01,

ben k.maraşın bir ilçesinde malmüdürlüğünde muhasebe memuru olarak çalışıyorum. eşim ise malatyada bir ilçede malmüdürlüğünde çalışmakta ancak eşim hali hazırda aday memur.

ben eş durumuna dayalı olarak tayin talebinde bulundum. ancak personel yetersizliği öne sürülerek talebim kabul edilmedi. amirimle konuştuğumda bana kesinlikle izin vermeyeceğini, eşimin tayin talebinde bulunmasını önerdi. bu aşamada benim idare mahkemesine dava açmam acaba lehte sonuçlar yaratırmı. yani sonuçta aynı bakanlık ve aynı atama yönetmeliğine tabi iki memuruz. eşimde tayin talebinde bulunsa ordada personel yetersizliği söz konusudur.

eğer bu şekilde oluşmuş emsal karar varsa gönderebilirseniz memnun oluruz. yada bir öneriniz bir fikriniz varsa ne yapmamız nasıl bir yol izlememiz hususunda.

23 Şubat 2009 18:00

Benim bakanlığımda bir atama ve yer değiştirme yönetmeliği var. Atamaya tabi olan ve olmayan kadrolar belirlenmiş durumda, sorum atamaya tabi olmayan memurlarda, atamaya tabi olmayan memurlar dilekçe ile istek yaparak atanıyorlar, yani yönetmelik öyle diyor. Açıkcası İdarenin tekdir yetkisi deselerde şimdiye kadar bunu kanıtlayacak bir belge bulamadılar. Takdir yetkisi ve hizmetin gereği hakkında açılmış ve idarenin bunu kanıtlayamadığı ve davayı kaybettiği bir emsal karar istiyorum. Bakanlığım Maliye


ozgur_h
Şube Müdürü
24 Şubat 2009 12:47

"UU1" kardeş bende

"Naklen geçişlerde verimlilik ilkesi" mahkeme kararının tam metnini arıyorum. memurla.net var ama tam okunmuyor. bana tam metnini bulabilirsen çok makbule geçer

Ankara 16.İdare Mah.

esas : 2007/479

Karar: 2007/1304

ben bilgi edirmeden gönderdim ama bana karar metnini göndermediler kardeş


nerdennereye
Daire Başkanı
29 Temmuz 2009 15:49

arkadaşlar,

banada ilçe müdürlüğünce muvafakati verilmiş ancak il müdürlüğünce (valilik) personel yetersizliği neden gösterilerek tayini verilmeyen durum için açılmış, idare mah. kararı hatta varsa danıştay kararı lazım. aradım ancak bulamadım...

teşekkürler...


erdal çolak
Daire Başkanı
29 Temmuz 2009 16:48

Devlet Memurlarında bir üst öğrenimi bitirenlerin takıldıkları EMSAL HİZMET ile ilgili yargı kararı varmı?


fatoberk
Şef
30 Temmuz 2009 09:11

arkadaşım 6 aylık aday memurum eşi askeri personel..eş durumundan tayin istedim ama aday memur olduğum için reddedildi.bu konuda bi emsal karar varmı elinizde?asaletin tastik olunca değerlendirilecek denildi..


uu01
Şef
03 Ağustos 2009 16:57

MUVAFAKAT VE NAKİL İLE İLGİLİ EMSAL KARARLAR

__________________________________________

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2007/2196

T. 14.5.2007

? NAKLEN ATANMA ( Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve Koruma Memuru Olarak Görev Yapan İnşaat Bölümü Mezununun Belediye Başkanlığı Emrine Tekniker Olarak - Muvafakat Verilmemesi İşleminde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı )

? İNFAZ VE KORUMA MEMURU ( İnşaat Bölümü Mezunu - Belediye Başkanlığı Emrine Tekniker Olarak Naklen Atanmasına Muvafakat Verilmemesi İşleminde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı/Bu Meslekte Daha Verimli Olabileceği )

? ATANMAYA MUVAFAKAT VERİLMEMESİ ( Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve Koruma Memuru Olarak Görev Yapan İnşaat Bölümü Mezununun Belediye Başkanlığı Emrine Tekniker Olarak - Bu Meslekte Daha Verimli Olabileceği/Hukuka Uygunluk Bulunmadığı )

657/m. 74, 76

ÖZET : F tipi ceza infaz kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapan davacının, Belediye Başkanlığı emrine tekniker olarak naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava reddedilmiştir.

Davalı idarece personel ihtiyacı gerekçe gösterilerek muvafakat verilmemiş ise de davacının görev yapmak istediği inşaat teknikerliğinin öğrenimine ve mesleğine uygun olması ve bu meslekte daha verimli olabileceği ayrıca gitmek istediği kurumda öğrenimine uygun tarzda yükselebilme olanağının da mevcut olduğu hususları göz önüne alındığında, davacının atama isteğine muvafakat verilmemesine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır.

İstemin Özeti : Tekirdağ 2 nolu F tipi ceza infaz kurumunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapan davacının, Enez Belediye Başkanlığı emrine tekniker olarak naklen atanmasına muvafakat verilmemesine ilişkin 4.7.2005 günlü, 39403 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda Tekirdağ İdare Mahkemesince verilen 15.12.2006 günlü E:2006/105, K:2006/95 sayılı kararın temyizen bozulması ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Yavuz Kabasakal

Düşüncesi: Yürütmenin durdurulması yolundaki istemin kabulü gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: İsa Yağanoğlu

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlere ve uyuşmazlığın niteliğine göre 2577 sayılı Kanunun 52. maddesi ile bu maddenin göndermede bulunduğu 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

KARAR : Fırat Üniversitesi İnşaat Bölümü mezunu olan davacının tekniker olarak atanmak üzere Enez Belediye Başkanlığına başvurduğu, söz konusu başvuru üzerine Enez Belediye Başkanlığınca Adalet bakanlığından muvafakat istendiği, davacının bu görevine başlayabilmek için muvafakat verilmesi yönündeki başvurunun reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde çalıştırılmalarının kamu yararına uygun düşeceği açıktır.

Bu durumda, davalı idarece personel ihtiyacı gerekçe gösterilerek muvafakat verilmemiş ise de davacının görev yapmak istediği inşaat teknikerliğinin öğrenimine ve mesleğine uygun olması ve bu meslekte daha verimli olabileceği ayrıca gitmek istediği kurumda öğrenimine uygun tarzda yükselebilme olanağının da mevcut olduğu hususları göz önüne alındığında, davacının atama isteğine muvafakat verilmemesine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ... sayılı yasayla değişik 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle anılan yasanın 52. maddesinin 1. fıkrasına 4001 sayılı yasanın 22. maddesiyle eklenen cümle uyarınca dava konusu işlemin yürütlmesinin durdurulmasına, 14.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

__________________________________________

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2002/5415

K. 2005/5092

T. 10.11.2005

? NAKLEN ATANMAYA MUVAFAKAT VERİLMESİ İSTEMİ ( Başvurunun Reddine İlişkin İşleminin Davacıyı Anayasa Md. 42'de Düzenlenen Eğitim ve Öğrenim Hakkından Yoksun Bırakmaması Gerektiği )

? MEMURLARIN BİR KURUMDAN DİĞERLERİNE NAKLİ ( Başka Bir İlde Fakülteye Kaydını Yaptıran Hemşirenin Başvurusunun Reddi - Davacıyı Anayasa Md. 42'de Düzenlenen Eğitim ve Öğrenim Hakkından Yoksun Bırakmamak Gerektiği )

? EĞİTİM VE ÖĞRETİM HAKKI ( Yoksun Bırakan İşlem - Başka Bir İlde Fakülteye Kaydını Yaptıran Hemşirenin Naklen Atanmasını Sağlamak Amacıyla Muvafakat Verilmesi İstemiyle Yaptığı Başvurusunun Reddi )

2709/m. 42

657/m. 74

ÖZET : Davacının naklen atanmasını sağlamak amacıyla muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleminin, davacıyı Anayasanın 42. maddesinde düzenlenen eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakmaması gerektiği hk.

İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 28.9.2001 günlü, E:2000/1662, K:2001/951 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Nihat Bayram

Düşüncesi : İdare Mahkemesi'nce verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Yaşar Uğurlu

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

KARAR : Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde hemşire olarak görev yapan davacı, Ege Üniversitesi Erişkin Hastanesi'ne naklen atanmasını sağlamak amacıyla muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 28.9.2001 günlü, E:2000/1662, K:2001/951 sayılı kararıyla; davacının çalıştığı Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için hizmetine ihtiyaç duyulduğu ve kendisine muvafakat verildiği takdirde aynı konumda olan diğer personele olumsuz yönde örnek oluşturacağı dikkate alındığında, dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, 2000 yılında yapılan ÖSYM sınavında başarılı olarak Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü kazanıp kayıt yaptırdığını, Anayasal güvence altındaki eğitim ve öğretim hakkının göz önüne alınarak muvafakat verilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Anayasanın 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı kurala bağlanmış; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74. maddesinde; "Memurların bu kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 nci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır." hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden; hemşirelik ön lisans mezunu olup, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde hemşire olarak görev yapmakta iken, Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne kaydını yaptıran davacının, Ege Üniversitesi Erişkin Hastanesine naklen atanmasının sağlanması amacıyla muvafakat verilmesi istemiyle 29.9.2000 tarihli dilekçeyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, davalı idarenin ... günlü, ... sayılı işlemiyle "hizmetine ihtiyaç duyulduğundan muvafakat verilmesinin uygun olmadığı"nın bildirildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davalı idarece, davacının çalıştığı Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için hizmetine ihtiyaç duyulduğu ve kendisine muvafakat verildiği takdirde aynı konumda olan diğer personele olumsuz yönde örnek oluşturacağı belirtilerek ve 657 sayılı Yasanın 74. maddesinde tanınan takdir yetkisine dayanılarak işlemin kurulduğu öne sürülmekte olup; madde hükmünde de anlaşılacağı üzere, idarelere kamu görevlilerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen geçişleri konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, mutlak ve sınırsız olmayan bu yetkinin kullanılması kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından yargı denetimine tabi olduğu çekişmesizdir.

Bu durumda, Anayasanın sözü edilen hükmünün doğal sonucu olarak davacının eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılacağı açık olup, davacıya muvafakat verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuksal isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 28.9.2001 günlü, E:2000/1662, K:2001/951 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 10.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

______________________________________

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2006/875

K. 2007/4996

T. 1.10.2007

? KAMU HİZMETİ ( Bütünlüğü ve Devamlılığı İlkesi - Görevlilerin Özel Koşullarına Göre Verimliliklerinin En Yüksek Olduğu ve Hizmetlerinden En Fazla Yararlanılacak Birimde Çalıştırılmalarının Kamu Yararına Uygun Düşeceği )

? KAMU GÖREVLİLERİNİN NAKLEN GEÇİŞLERİ ( Verimliliklerinin En Yüksek Olduğu ve Hizmetlerinden En Fazla Yararlanılacak Birimde Çalıştırılmalarının Kamu Yararına Uygun Düşeceği - Takdir Yetkisinin Yargı Denetimine Tabi Olduğu )

? İDARELERİN TAKDİR YETKİSİ ( Kamu Görevlilerinin Diğer Kurum ve Kuruluşlarına Naklen Geçişleri - Yargı Denetimine Tabi Olduğu/Mutlak ve Sınırsız Olmadığı )

657/m. 74

ÖZET : İdarelere kamu görevlilerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen geçişleri konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, mutlak ve sınırsız olmayan bu yetkinin kullanılması halinde, gerçekleştirilen işlemlerin kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından yargı denetimine tabi olduğu çekişmesizdir.

Kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin, özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde çalıştırılmaları, kamu yararına uygun düşer.

İsteğin Özeti : Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 9.12.2005 günlü, E:2005/1487, K:2005/2159 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Bekir Şimşek

Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin kabul edilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Mehmet Sağlam

Düşüncesi : Uyuşmazhkta, davacının Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı'na yatay geçişine, hizmetine duyulan ihtiyaç nedeniyle muvafakat edilmemişse de; davacı ile aynı durumda olan personele daha önce muvafakat verilmiş olması ve davacının hizmetine duyulan ihtiyacın hukuken geçerli belgelerle ortaya konulamaması karşısında, tesis edilen işlem de hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle temyiz konusu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, Ulaştırma Bakanlığı'nda AB Uzman Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca yapılan Dış Ticaret Uzman Yardımcılığı sınavını kazanan davacıya, bu kuruma geçiş için muvafakat verilmemesine ilişkin davalı idarenin 8.7.2005 günlü, 26868 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin 9.12.2005 günlü, E:2005/1487, K:2005/2159 sayılı kararıyla; uzun bir bekleme sonucu ihtiyaçlar göz önüne alınarak yapılan sınav sonucu davalı idarede göreve başlayan ve henüz meslekte bir yılını tamamlayan, 31.12.2005 tarihine kadar da davalı kurum ile sözleşmesi olan davacıya muvafakat vermemesine ilişkin dava konusu işlem de kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74. maddesinde; "Memurların bu kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 nci maddedeki esaslar. çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır." hükmü getirilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Ulaştırma Bakanlığı'nda AB Uzman Yardımcısı olarak görev yapan davacının, 2003 yılında ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olduğu, Mayıs-Haziran 2005 tarihinde Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca yapılan Dış Ticaret Uzman Yardımcılığı sınavını kazandığı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca 30.6.2005 günlü yazı ile Ulaştırma Bakanlığından muvafakat istendiği, Ulaştırma Bakanlığının 8.7.2005 günlü, 26868 sayılı işlemiyle ilgiliye muvafakat verilmeyeceğinin bildirildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdarelere kamu görevlilerinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen geçişleri konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, mutlak ve sınırsız olmayan bu yetkinin kullanılması halinde, gerçekleştirilen işlemlerin kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından yargı denetimine tabi olduğu çekişmesizdir.

Kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek olduğu ve hizmetlerinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde çalıştırılmalarının kamu yararına uygun düşeceği açıktır. Olayda, ihtiyaç gerekçesiyle işlemin kurulduğu söylenmekte ise de, davacı ile aynı durumda olan personele daha önce muvafakat verilmiş olduğu ve davacının hizmetine duyulan ihtiyacın hukuken geçerli belgelerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 9.12.2005 günlü, E:2005/1487, K:2005/2159 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin l/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 01.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

_________________________

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2003/4726

K. 2004/3401

T. 30.9.2004

? NAKLEN ATANMA ( Muvafakat Verilen Davacının İşlemin Gerçekleşmemesi Üzerine Eski Görevine İade Edilmemesi - Açıkta Bırakılması Sonucunu Doğuracak Biçimde İşlem Tesisinde Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

? ESKİ GÖREVE İADE EDİLMEMEK ( Naklen Atanmasına Muvafakat Verilen Davacının İşlemin Gerçekleşmemesi Üzerine Eski Görevine İade Edilmemesi - Özlük Haklarının İadesi Parasal Haklarının Yasal Faiziyle Ödenmesi Gereği )

? AÇIKTA BIRAKILMA SONUCUNU DOĞURACAK İŞLEM ( Naklen Atanmasına Muvafakat Verilen Davacının İşlemin Gerçekleşmemesi Üzerine Eski Görevine İade Edilmemesi Üzerine - Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )

? ÖZLÜK HAKLARININ İADESİ GEREĞİ ( Naklen Atanmasına Muvafakat Verilen Davacının İşlemin Gerçekleşmemesi Üzerine Eski Görevine İade Edilmemesi - Açıkta Bırakılması Sonucunu Doğuracak Biçimde İşlem Tesisi )

657/m. 74

ÖZET : Naklen atanmasına muvafakat verilen davacının, atama işleminin gerçekleşmemesi üzerine eski görevine iade edilmesi gerekirken, açıkta bırakılması sonucunu doğuracak biçimde işlem tesisinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu işlemin iptaline, özlük haklarının davacıya iadesine, yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesi gerekir.

İstemin Özeti : ... Belediye Başkanlığı'nda Zabıta Memuru olarak görev yapmakta iken, Belediye Başkanlığı emrine naklen atanmasına muvafakat verilen, ancak ... Belediye Başkanlığı'nca Zabıta Memuru kadrosuna ataması yapılmayan davacının, eski kurumu olan ... Belediye Başkanlığı'nda Zabıta Memurluğu görevine başlatılması için yaptığı 4.6.2002 günlü başvurunun reddine ilişkin 11.6.2002 günlü, 2002/130 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açtığı davada; dosyanın incelenmesinden, davacının ... Belediyesi'nde boş kadro bulunmaması nedeniyle göreve başlatılmadığının ve dosyasının ... Belediye Başkanlığı'na iade edildiğinin, bu suretle davacının ... Belediyesi emrine atamasının gerçekleşmediğinin anlaşıldığı; 657 sayılı Yasa'nın 74. maddesi uyarınca davalı Belediye tarafından da ataması yapılmayan davacının görevine iadesinin sağlanması gerekirken, ... Belediyesi ile ilişiğinin kesildiğinden bahisle ve adı geçenin açıkta bırakılması sonucunu doğuracak şekilde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, özlük haklarının davacıya iadesine, yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesi yolunda Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 2.7.2003 günlü, E:2003/918, K:2003/1105 sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Aydın

Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Saadet Ünal

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

KARAR : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 2.7.2003 günlü, E:2003/918, K:2003/1105 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından,

SONUÇ : Temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 30.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

_________________________________

T.C.

DANIŞTAY

5. DAİRE

E. 2004/4156

K. 2005/4121

T. 4.10.2005

? NAKLEN ATANMA İÇİN MUVAFAKAT VERİLMEMESİ ( Kamu Hizmetinin Konusunda Eğitim Görmüş Uzman Personelce Yürütülmesinin Kamu Yararı ve Hizmet Gereklerine Uygun Olacağı - Hukuka Uyarlık Bulunmadığı/Üniversite Sınavı Kazanan Tekniker )

? KAMU HİZMETİ ( Konusunda Eğitim Görmüş Uzman Personelce Yürütülmesinin Kamu Yararı ve Hizmet Gereklerine Uygun Olacağı - Üniversite Sınavı Kazanan Teknikere Naklen Atanması İçin Muvafakat Verilmemesi/Eğitim ve Öğretim Hakkından Yoksun Bırakılma )

? EĞİTİM VE ÖĞRETİM HAKKINDAN YOKSUN BIRAKILMA ( Üniversite Sınavı Kazanan Teknikere Naklen Atanması İçin Muvafakat Verilmemesi - Kamu Hizmetinin Konusunda Eğitim Görmüş Uzman Personelce Yürütülmesinin Kamu Yararı ve Hizmet Gereklerine Uygun Olacağı )

657/m. 74

2547/m. 62

2709/m. 42

ÖZET : Kamu hizmetinin, konusunda eğitim görmüş, uzman personelce yürütülmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olacağı açık olduğundan; davacıya naklen atanması için muvafakat verilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

İstemin Özeti : Davacının, davalı idarede hemşire kadrosunda anestezi teknikeri olarak görev yapmakta iken, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik bölümünü kazanması üzerine anılan Sağlık Bakanlığı kadrolarına naklen atanması için muvafakat verilmesi yolundaki 23.1.2003 tarihli başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin; 2547 sayılı Yasanın 62. maddesi ile bu Yasanın atıfta bulunduğu 657 sayılı Yasanın 74. maddesi hükümleri açıklandıktan sonra, davacının fiilen görev yaptığı Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimliğince davacının Sağlık Bakanlığı emrinde bir göreve atanmasında sakınca bulunmadığı yönündeki görüşüne rağmen muvafakat verilmemesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, Anayasanın 42. maddesinde ki kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağı hükmü dikkate alındığında, kamu hizmetinin konusunda eğitim görmüş uzman personelce yürütülmesinin hem kamu yararına hemde hizmet gereklerine uygun düşeceği açık olduğundan, muvafakat verilmemesi yolunda kurulan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Kocaeli İdare Mahkemesi'nce verilen 20.1.2004 günlü, E:2003/159, K:2004/32 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Mahmut Ersert

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Efser Koçakoğlu

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

KARAR : İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu''nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. Kocaeli İdare Mahkemesi'nce verilen 20.1.2004 günlü, E:2003/159, K:2004/32 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından,

SONUÇ : Temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 4.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

___________________________________

saygılar.


nerdennereye
Daire Başkanı
03 Ağustos 2009 22:45

çok teşekkürler.

allah razı olsun.


uu01
Şef
01 Ocak 2010 19:17

Allah sizden de razıolsun.


kesir
Yasaklı
09 Şubat 2010 20:54

uyarma yada kınama cezasına karşı yargı yolu kapalı olmasına rağmen yargıya gidip kazananlar olmuştu sanırım memurlar bu kararı yayınlamıştı. ama hangi gün olduğunu bulamdım. Elinizde örnek varsa sevinirim


metehan50*
Genel Müdür
10 Şubat 2010 09:42

Selamlar.Arkadaşım ben belediyede başkatip iken 4 yıllık kamu mezunu ve bu görevi 13 yıl süreyle yapmamdan dolayı kurum tarafından yazı işleri müdürlüğüne atandım.Başkan beni zabıta memurluğuna görevlendirdi bende dava açtım.Başkan savunmasında benim görevde yükselme sınavına girmeden atandığımı ileri sürdü ve buna rağmen idare mahkemesi beni eski kadroma yani yazı işleri müdürlüğüne gönderdi.Bunun üzerine başkan benim atanmamı görevde yükselme sınavına girmedin diyerek iptal etti.Bununla ilgili emsal idare mahkemesi yada danıştay kararı varmı?Bende danıştay içtihatları birleştirme kurulunun 1973 de vermiş olduğu bir kararı var ama sanırım çok karmaşık.Bana yardımcı olursan sevinirim.Saygılarla...


ozgur_h
Şube Müdürü
10 Şubat 2010 19:09

teşekkürler

Toplam 395 mesaj
12345678910111213»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi