3/173:"İnsanlar onlara: "Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun dediler. Bu, onların imanını artırdı da: "Allah bize yeter. O ne güzel Vekil'dir" dediler."
2/268:
"şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah herşeyi ihata eden ve herşeyi bilendir."
3/175:
"İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun."
açıkça anlaşılmaktadır ki korku şeytandandır
ve iman etmeyenlerde olur
iman edenler ise korkutmalara karşı anccak imanları artar motivasyonları yükselir Allaha daha sıkı bağlanır asla ümitsizliğe düşmezler.
havf kelimesi korku manasında geçer
kadim sözlüklerde bu kelime açıklanırken aynen şöyle demek arablar arasında meşhurdur:
"duvar eğildi ve onünden geçen halk korkmaya başladı"
veya
"haydutlar eşkiyalar yüzünden bir yolda geçenleri korku sardı."
demek duvar düz olsa asla korku oluşmaz
veya yıkılmış olsa yine korku oluşmaz
ancak yıkılacak gibi eğilse yamulsa işte en tehlikeli olan ve korkuyu oluşturup besleyen ve korkuyu devamlı kılan bu belirsizlik durumudur
zira ne zaman yıkılacağı belli olmadığı için sanki her zaman her kes ordan geçerken üzerine yıkılacakmış korkusu yaratır
zira düz olan duvar yıkılır diye korku oluşturmaz
yıkılmış duvarda korku oluşturmaz
demek tam sağlamlık ve tam yıkılmışlık korku sebebi değil.
ancak ne tam sağlam ne tam yıkılmış ancak her an yıkılmış gibi duran duvar korku objesidir.
işte bu zan ve belirsizlik korkuyu büyütür besler devamlı kılar
o yüzden dir ki filmler de korkuyu abartmak için ölü mü canlı mı olduğu tam belli olmayan bir nesne birden harekete geçer ve yakındaki kişi müthiş korkup kaçmaya başlar.
zira tam canlı şey korku oluşturmaz
tam ölü şeyde zaten ölmüştür
ancak ikisi arası durum belirsizlik katar ki korku ve kaygının zirvesine ulaştırır.
ikinci sözde ise bir güvenli yolda sürekli geçip rahatla gidip gelirsiniz.
ancak bir gün duydunuz ki gelip gittiğiniz yolda geçen insanların bir kısmını haydutlar kaçırmış kimisini öldürmüş kimisinin malına el koymuş .
içinizde en ufak bir korku emaresi olmadan gelip gittiğiniz yol artık sizin için korku kaynağıdır her gittiğinizde geldiğinizde aynı haydut eşkiyalar yolunuzu her an kesecekmiş hissine kapılırsınız ve bu durum artarsa ordan gitmeyi tamamen kesersiniz
işte modern eşkiya ve teröristlerin ve katil devletlerin yaptıkları da budur
insanları korku ile terbiye etmeye çalışırlar
haydutlardan korktukça üzerinize gelirler
korkmayıp üzerlerine cesurca gitttikçe dağılır giderler.
korku şeytandandır
güven imandandır.
şeytan imansızlık ve karanlıktır
karanlık ise korkunun doğduğu rahimdir
ümit iman ve aydınlıktır
aydınlık ise güven ve umuttur.
3/173:"İnsanlar onlara: "Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun dediler. Bu, onların imanını artırdı da: "Allah bize yeter. O ne güzel Vekil'dir" dediler."
2/268:
"şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vadeder. Allah herşeyi ihata eden ve herşeyi bilendir."
3/175:
"İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun."
açıkça anlaşılmaktadır ki korku şeytandandır
ve iman etmeyenlerde olur
iman edenler ise korkutmalara karşı anccak imanları artar motivasyonları yükselir Allaha daha sıkı bağlanır asla ümitsizliğe düşmezler.
havf kelimesi korku manasında geçer
kadim sözlüklerde bu kelime açıklanırken aynen şöyle demek arablar arasında meşhurdur:
"duvar eğildi ve onünden geçen halk korkmaya başladı"
veya
"haydutlar eşkiyalar yüzünden bir yolda geçenleri korku sardı."
demek duvar düz olsa asla korku oluşmaz
veya yıkılmış olsa yine korku oluşmaz
ancak yıkılacak gibi eğilse yamulsa işte en tehlikeli olan ve korkuyu oluşturup besleyen ve korkuyu devamlı kılan bu belirsizlik durumudur
zira ne zaman yıkılacağı belli olmadığı için sanki her zaman her kes ordan geçerken üzerine yıkılacakmış korkusu yaratır
zira düz olan duvar yıkılır diye korku oluşturmaz
yıkılmış duvarda korku oluşturmaz
demek tam sağlamlık ve tam yıkılmışlık korku sebebi değil.
ancak ne tam sağlam ne tam yıkılmış ancak her an yıkılmış gibi duran duvar korku objesidir.
işte bu zan ve belirsizlik korkuyu büyütür besler devamlı kılar
o yüzden dir ki filmler de korkuyu abartmak için ölü mü canlı mı olduğu tam belli olmayan bir nesne birden harekete geçer ve yakındaki kişi müthiş korkup kaçmaya başlar.
zira tam canlı şey korku oluşturmaz
tam ölü şeyde zaten ölmüştür
ancak ikisi arası durum belirsizlik katar ki korku ve kaygının zirvesine ulaştırır.
ikinci sözde ise bir güvenli yolda sürekli geçip rahatla gidip gelirsiniz.
ancak bir gün duydunuz ki gelip gittiğiniz yolda geçen insanların bir kısmını haydutlar kaçırmış kimisini öldürmüş kimisinin malına el koymuş .
içinizde en ufak bir korku emaresi olmadan gelip gittiğiniz yol artık sizin için korku kaynağıdır her gittiğinizde geldiğinizde aynı haydut eşkiyalar yolunuzu her an kesecekmiş hissine kapılırsınız ve bu durum artarsa ordan gitmeyi tamamen kesersiniz
işte modern eşkiya ve teröristlerin ve katil devletlerin yaptıkları da budur
insanları korku ile terbiye etmeye çalışırlar
haydutlardan korktukça üzerinize gelirler
korkmayıp üzerlerine cesurca gitttikçe dağılır giderler.
korku şeytandandır
güven imandandır.
şeytan imansızlık ve karanlıktır
karanlık ise korkunun doğduğu rahimdir
ümit iman ve aydınlıktır
aydınlık ise güven ve umuttur.