Editörler : Lanet
12345678910111213»

wishbone
Kapalı
26 Mayıs 2007 13:37

Hangi kitabında olduğunu anımsamıyorum cennaz ve bu konuda yardımcı olamadığım için üzgünüm...


wishbone
Kapalı
26 Mayıs 2007 13:43

..

Hep bir ağızdan türkü söyleyip

hep beraber sulardan çekmek ağı,

demiri oya gibi işleyip hep beraber,

hep beraber sürebilmek toprağı,

ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,

yârin yanağından gayrı her şeyde

her yerde

hep beraber!

diyebilmek

için

..

.

N.H.RAN


bilgetonyukuk
Müsteşar
26 Mayıs 2007 14:59

NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM, NE AYRILIKLAR

Ne zaman seni düşünsem

Bir ceylan su içmeye iner

Çayırları büyürken görürüm

Her akşam seninle

Yeşil bir zeytin tanesi

Bir parça mavi deniz

Alır beni

Seni düşündükçe

Gül dikiyorum elimin değdiği yere

Atlara su veriyorum

Daha bir seviyorum dağları

İlhan Berk


bilgetonyukuk
Müsteşar
26 Mayıs 2007 15:08

...

...

Sen esirliğim ve hürriyetimsin

Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,

Sen memleketimsin.

Sen ela gözlerinde yeşil hareler,

Sen büyük,güzel ve muzaffer,

Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin

...

..

.

Nazım Hikmet Ran


mrarsenic
Kapalı
26 Mayıs 2007 15:29

Aşk Tende Kaldı

Bu aşk hepimizde var olan aşktı.

Ben, aşkımızı ayrıntılı sanmışım.

Ayrılınca anladım ki;

Ayrıntılara çok takılı kalmışım.

Ne sen kaybettin, ne ben kazandım

Ruh havuzuna soğuk dereler aktıktan sonra

Ayrıntılar tende unutulmazlığa miras kaldı

Artık,

Sen sevginin sözünü edenlerden

Ben sevginin özünü sevenlerden

Ve biz, aşkı hiç edenlerden olduk.


mrarsenic
Kapalı
26 Mayıs 2007 15:30

Hep Seni İstemişim

bir fener istedim

en büyük fırtınalarda bana yol gösterecek

bir yoldaş istedim

en çetin yollarda yanımda olacak

ve bir liman istedim

her şeyden kaçmak istediğimde sığınabileceğim

aslında ben hep seni istemişim


Ş@h-in
Müsteşar
26 Mayıs 2007 15:31

Ala gözlerine kurban olduğum

Hep senin derdinden yanar ağlarım

Kime arzedeyim garip halimi

Ellerin yanında görür ağlarım

******************************

Kerem der bu firkatla yanarsam

Tükenir ömrümüz bir gün ölürsem

Bu hasretle kıyamete kalırsam

Kefenim boynuma sarar ağlarım

*******************************

-Âşık Kerem-


wishbone
Kapalı
26 Mayıs 2007 17:25

Gizdüşüm

.

el etme öyle

aşk bu

şakaya gelmez

ben daha gözlerinin yarısındayım

.

Tekin Gönenç


mrarsenic
Kapalı
26 Mayıs 2007 17:39

VEDA

Elimde, sükûtun nabzını dinle

Dinlede gönlümü alıver gitsin

Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle

Yaşlı gözlerime dalıver gitsin.

Yürü, gölgen seni uğurlamakta

Küçülüp küçülüp kaybol ırakta

Yolu tam dönerken arkana bak da

Köşede bir lahza kalıver gitsin.

Ümidim yılların seline düştü

Saçının en titrek teline düştü

Kuru bir yaprak gibi eline düştü

İstersen rüzgâra salıver gitsin.

N. F.KISAKÜREK


poyraz81
Müsteşar Yardımcısı
26 Mayıs 2007 21:08

Değerli katılımcılar,

Başlığı küstürmeyelim sadece Ş@h-in hocamın emekleriyle devam ediyor gördüğüm kadarıyla.Her ne kadar farklı köşelerde görevim olsada bazen bu kısma da bakıyorum.İlerleyen günlerde ilk sayfada bulunan müziği değiştirmeye çalışıcam.Ş@h-in hocam ilginize ve alakanıza teşekkür ediyorum.

Saygılar.


Ş@h-in
Müsteşar
26 Mayıs 2007 21:15

poyraz81 hocam,

Burada şiir seven arkadaşlar oldukça fazla, şiir paylaşımı da öyle.

Ancak ortada olumsuz bir durum var. Şiir paylaşımı ile ilgili sadece ilk sayfada 10'a yakın başlık var. Hal böyle olunca birkaç başlık yürütülemiyor.

Bölüm editörü arkadaşların şiir paylaşımı ile ilgi olan başlıkları birleştirmesi bu olumsuzluğu oratadan kaldıracaktır.


dcle
Kapalı
26 Mayıs 2007 21:39

Kaçıncı gecedir bu bilir misin

Gözlerinden süzülmeyeli

Öylece dolandığım.yandığım.

Leyli...

Ne-har.tutuşturdu beni ey-nar.

Leyli...

Ah! Seneler dimağımda toplandı

Topallaştı güvercinlerim

Kırıldı menekşelerim

Leyli'm...miniciğim...üveyiğim.

Sana sesleniyorum!

Ağıtlardan yana yakıla.

Bir damla su ver sessizliğinle

İçeyim ab-i hayat sunan gözlerinle

Leyli'm...

gel leyli haydi bu gece bizim

gördüğün şu deniz,

yürüdüğün yollar,

kaldırımlar bizim,

martılar bizim.

her şeyin sahibinden

yüreklerimiz birbirimizin

hadi leyli'm

ya leyl.martılarımın ölümündeyim

nefesimin bitiminde

sönüklüğündeyim bu gecenin

matem dokuyorum kelimelere

gel leyli'm,miniciğim...Her şey birbirimizin.

Sair benzetmelerde

Kifayetsiz kaldım

İsmine adayacak söz bulamadım

Gözlerim kapandı,dillerim lal

Biçareyim ya leyl.

Hadi gel artık.

Sanırsın ki lime lime edilmiş

Yakılıp yıkılmış bir viraneyim

San-ki....Sende yıllanmışım

Kücücük yaşımda..

Sana adanmışım....

Boya beni kendine

Leyli'm.ruhum...

kalk leyli içimin baharı

gözlerim seni arar oldu

anlatamadım kelimelere

çöller mekanım oldu

adım başına sevdayla

ismin haykırışım oldu

leyli

kalabalık şehrin yalnız sevgilisi

içinde volkanları eriten yürek

sana değmesin hiç bir rüzgar

saçlarında sakla beni, ısıt

mateme isyan okuyalım beraberce

ağlama leyli ağlama

her göz yaşın asra bedeldir

yüreğinde küçük bir yer ayır bana

ya leyl

ya leyl...


tarihci051
Kapalı
26 Mayıs 2007 22:03

Cahit Sıtkının bu şiiri beni çok etkileyen şiir...


selimgul75
Aday Memur
26 Mayıs 2007 23:04

beni en çok sezai karakoç un "sürgün ülkeden başkentler başkentine" ve "Mona Roza" etkiliyor


selimgul75
Aday Memur
26 Mayıs 2007 23:08

MONA ROZA

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakışın ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

Bende çıkar güneş aydınlığa

Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

Seni hatırlatıyor her zaman bana

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadın

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Saat onikidir söndü lambalar

Uyu da turnalar girsin rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar su kenarında

Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım sığmaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı

Dinle ve kabul et itirafımı

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev alev sardı her tarafımı

Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

Bir gün gözlerimin ta içine bak

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

Bir tüy ki kapalı gece ve güne

Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller

Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

Mona Roza siyah güller, ak güller


beyazmaviyalan
Genel Müdür
26 Mayıs 2007 23:13

ARTIK GİTME ZAMANI

Artık gitme zamanı

Ne dönüp arkaya bakmalı.

Nede bir damla yaş akıtmalı..

Kül vaktine aldanmıs yüreğim.

Şimdi yalnızlık rıhtımında.

Ömur boyu sevgi diye aldığımI

sandığım!

Geceleri gündüze

İlmik ilmik bağladığım

Sevdam

Meğer kiralıkmış..

Artık gitme zamanı

Ne dönüp el sallamalı

Nede cebımden cıkarıp mendili

Tuzbuz olan gözyaşlarıma karıstırmalı.

Akasya akşamlara

Ay gibi,yıldız gibi

Işık verdiğim yüreğim

Simdi beyazın olmadığı

Siyah bulutlarda..

Artık gitme zamanı

Ne dönüp sana bakmalı

Nede adını anmalı..


selimgul75
Aday Memur
26 Mayıs 2007 23:18

SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE

***

Gelin gülle başlayalım atalara uyarak

Baharı kolayarak girelim kelimeler ülkesine

Bir anda yükselen bir bülbül sesi

-Erken erken karlar ortasında

Güneş dönmüş ışık saçan bir yumurta-

Bana geri getirir eski günleri

...Paslanmış demir bir kapı açılır

Küf tutmuş kilitler gıcırdarken

Ta karanlıklar içinde birden

Bir türkü gibi yükselirsin sen

Fısıldarım sana yıllarca içimde biriken

Söyleyemediğim ateşten kelimeleri

Şuuraltım patlamış bir bomba gibi

Saçar ortalığa zamanın

Ağaran saçın toz toprağını

Bana ne Paris'ten

Newyork'tan Londra'dan

Moskova'dan Pekin'den

Senin yanında

Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı

Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu

Geceme gündüzüme

Gözlerin

Lale Devrinden bir pencere

Ellerin

Baki'den Nefi'den Şeyh Galib'den

Kucağıma dökülen

Altın leylak

***

Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla

Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma

Kimi ırmaklardan yansıma

Kimi kayalardan kırpılma

Kimi öteki dünyadan bir çarpılma

İçi ölümle dolu

Dönen bir huni

Doğarken güneş

Kesilmiş ölü yüzlerden

Bir mozayik minyatürlerden

Dokunur tenimize

Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay

Ve birden senin sesin gelir dört yandan

Menekşe kokulu sütunlardan

Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan

Gözlerine ait belgeler sunulur

Ey aşkın kutlu kitabı

Uçarı hayallere yataklık eden

Peri bacalarının yasağı

Gönlümün celladı acı mezmur

Bana bıraktığın yazıt bu mudur

Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi

Senden bir gök

Senden yıldızlar ördüler

Ateş böcekleri

O gece dört yanıma

Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı

Sen bir anne gibi tuttun ufukları

Ve çocuklar gülle anne arasında

Seninle güller arasında

Tuhaf bir ışık bulup eridiler

Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler

Aramızdaki sırra

Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar

Gençlik monologları

Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından

Bana getiren

Yasamız vardı

Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne

Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben


manolya35
Kapalı
27 Mayıs 2007 11:46

Seni Sana Bıraktım

ben senden giderken,

yaşamım boyunca yapmak istediklerimi yaptım....

sevgimi bıraktım,koşulsuz

içimdeki utangaç çocuğu azat ettim

masum yüzünde,masumiyetim...

biriktirdiğim yıllaryılı,sevdalarımı anlattım

uykusuz uykularımı,korkutan kabuslarımı

içimdeki yalnızlıkları bıraktım...

ellerimi bıraktım,tutarsın belki

umut çırpınışlarımı koydum masaya

o çok sevdiğin kırmızı şarabın yanına

yüreğimdeki kaybetme korkusunu,titreyişinde

mum ışığının yanına koydum,usulca...

sana sevgilerimi bıraktım,yaşamda sevilen ne varsa;

senin için sevilebilecek ne varsa,hepsi orada

özlemlerimi doldurdum tıkabasa şu kutuya

gözyaşlarım,satırları dağıtan

ve hatırla...

bana armağan ettiğin kalem

ben o kalemle yazdım bu satırları ama;

satırların yanında bak o kalemde...

ben senden giderken sende bana ait ne varsa

sana bendeki seni bıraktım,kısaca....


Ş@h-in
Müsteşar
27 Mayıs 2007 12:23

Sessiz Gemi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan

Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.

******************************************

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

******************************************

Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,

Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli,

******************************************

Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicrânlı hayatın ne de son matemidir bu.

*****************************************

Dünyada sevilmiş ve seven nâfile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

*****************************************

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

-Yahya Kemâl-


mrarsenic
Kapalı
27 Mayıs 2007 13:28

Ya Evde Yoksan

Aşkınla ne garip hallere düştüm.

Her şeyim tamam da bir sendin noksan,

Yağmur taş demeden yollara düştüm.

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Elbisem gündelik,pabucum delik,

Haberin olsa da sobayı yaksan.

Yağmur iliğime geçti üstelik,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sarhoşsan kapıyı çaldığım anda,

Fahişeler gibi açık saçıksan,

Bir de ufak rakı varsa masan da,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Bakkala gitmeme lüzum kalmasa,

Durumu anlardın,takvime baksan,

Allah vere misafirin olmasa,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Kıvırcık marulun vardır inşallah,

Bir kardeş yapsan,bol limon sıksan,

Senin de iştahın iyi maşallah,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Sabahlara kadar içsek,sevişsek,

Ne ben işe gitsem,ne sen ayıksan,

Derin bir uykunu içine düşsek,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ne kadar üşüdüm,nasıl acıktım,

İlk önce sıcacık banyoya soksan,

Sanırsın şu anda denizden çıktım,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Yanlış mı aklım da kaldı acaba?

Muhabbet sokağı numara doksan,

Boşa mı gidecek ,bu kadar çaba,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Ya yolu kaybettim,ya ben kayboldum,

Ne olur bir yerden karşıma çıksan,

Tepeden tırnağa sırılsıklamım,

İçim ürperiyor ,ya evde yoksan .

Cemal safi

Toplam 2378 mesaj
12345678910111213»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi