okyanus yürekli dostum ..
Sana yıllar öncesinde gönderdiğim bir yazı ile adımın yanına eklediğin 'okyanus yürekli dostum benim 'diyen dudaklarında
dökülen dizeler bir sarmaşığın ağaca sarılması gibi sımsıcacık içimi sarmıştı..Bir rüzgar misali hayatıma girmiştin ve aynı rüzgarın
yüzümde bıraktığı sıcaklıklar tebessümlere sebebiyet vermiş bu heyecanın oluşturduğu kardeşlik duygunu başka kimsede bulamamıştım ..
Aramıza hayatın değişmez koşuşturması girerken tuzu biberi olan sahte yüzler karşısında engel olamadık aradaki mesafeleri kısaltmaya
Başka şehirlerde ,başka insnanların bahçesinde birer çiçek gibi açıp şahlanıp sonbahar olup solduk ve bir başka insanın hayatında yeniden bahar mevsimi olup çieçeklerimizi açtık .Belkide hep istediğimiz birbirimizin yüreğindeki topraklarda yeniden yeşerip açmaktı ama hayat güneşinin inanılmaz ısısı yapraklarımızı kurutup biririmizden kopardı ..
İletişim çağındayız diye söylenir dururken aylar olduki bir telefonda hal hatır soramaz olmuştuk..
Geçen gün elime geçen telefon rehberinde isminin yazılı olduğu sayfada yazmış olduğun küçük notunu gördüm.'Seni Çok seviyorum can dostum ' bu notu
okuduğumda buruk acını içerimin en derininde yaşarken geçirdiğimiz okul yıllarında çılgınlıklarımız aklıma geldi .Ne güzeldi kaçak sigara içimleri,kardan yapılan topların suratımızda ,sırtımızda patlayışı ,okul çıkışlarında her zamanki gibi eve erken gitmek yerine yolumuzu uzatıp sohbet ederek indiğimiz
yokuş,eğer mevsimlerden baharsa teyzenin bahçesindeki her zaman zehirlidir yazısı olan erik ağacından aldığımız erikler ve hırsızlık yaptık düşüncesini vicdanımızda susturmak adına uydurduğumuz 'göz hakkı'bahanesi,yaz ayında yediğimiz dondurmaların damağımızda bıraktığı tat,pişirdiğimiz çayın yüreğimizde demlenip sevgimizle süzdüğümüz ve her seferinde bana sen daha güzel yaparsın bahanesiyle kahvaltı hazırlatışların teker teker flim şeridi gibi gözlerimin önnüden akıp gidişi hem tebessüme hemde bekletilmiş
çay tadının acılığında buruk bir acıya sebbep oldu .Açtığım facebook sayfasını incelediğimde yüzünün güzelliği ile ay gibi duran karşımda okyanus yürekli dostum vardı .Sana attığım
bir mesaj ile hemen cevabını vermiş sesimi duymamı istemiştin hemen seslerimiz birbirine karışıp eskilere yolculuk yapmaya başlamamız birbirimize olan özlemimizin ne kadar dayanılmaz
boyutlara ulaştığının bir kanıtıydı .Seni çok seviyorum okyanus yürekli dostum benim Bundan sonra hep görüşmek dileğimle sevgilerimle ...
okyanus yürekli dostum ..
Sana yıllar öncesinde gönderdiğim bir yazı ile adımın yanına eklediğin 'okyanus yürekli dostum benim 'diyen dudaklarında
dökülen dizeler bir sarmaşığın ağaca sarılması gibi sımsıcacık içimi sarmıştı..Bir rüzgar misali hayatıma girmiştin ve aynı rüzgarın
yüzümde bıraktığı sıcaklıklar tebessümlere sebebiyet vermiş bu heyecanın oluşturduğu kardeşlik duygunu başka kimsede bulamamıştım ..
Aramıza hayatın değişmez koşuşturması girerken tuzu biberi olan sahte yüzler karşısında engel olamadık aradaki mesafeleri kısaltmaya
Başka şehirlerde ,başka insnanların bahçesinde birer çiçek gibi açıp şahlanıp sonbahar olup solduk ve bir başka insanın hayatında yeniden bahar mevsimi olup çieçeklerimizi açtık .Belkide hep istediğimiz birbirimizin yüreğindeki topraklarda yeniden yeşerip açmaktı ama hayat güneşinin inanılmaz ısısı yapraklarımızı kurutup biririmizden kopardı ..
İletişim çağındayız diye söylenir dururken aylar olduki bir telefonda hal hatır soramaz olmuştuk..
Geçen gün elime geçen telefon rehberinde isminin yazılı olduğu sayfada yazmış olduğun küçük notunu gördüm.'Seni Çok seviyorum can dostum ' bu notu
okuduğumda buruk acını içerimin en derininde yaşarken geçirdiğimiz okul yıllarında çılgınlıklarımız aklıma geldi .Ne güzeldi kaçak sigara içimleri,kardan yapılan topların suratımızda ,sırtımızda patlayışı ,okul çıkışlarında her zamanki gibi eve erken gitmek yerine yolumuzu uzatıp sohbet ederek indiğimiz
yokuş,eğer mevsimlerden baharsa teyzenin bahçesindeki her zaman zehirlidir yazısı olan erik ağacından aldığımız erikler ve hırsızlık yaptık düşüncesini vicdanımızda susturmak adına uydurduğumuz 'göz hakkı'bahanesi,yaz ayında yediğimiz dondurmaların damağımızda bıraktığı tat,pişirdiğimiz çayın yüreğimizde demlenip sevgimizle süzdüğümüz ve her seferinde bana sen daha güzel yaparsın bahanesiyle kahvaltı hazırlatışların teker teker flim şeridi gibi gözlerimin önnüden akıp gidişi hem tebessüme hemde bekletilmiş
çay tadının acılığında buruk bir acıya sebbep oldu .Açtığım facebook sayfasını incelediğimde yüzünün güzelliği ile ay gibi duran karşımda okyanus yürekli dostum vardı .Sana attığım
bir mesaj ile hemen cevabını vermiş sesimi duymamı istemiştin hemen seslerimiz birbirine karışıp eskilere yolculuk yapmaya başlamamız birbirimize olan özlemimizin ne kadar dayanılmaz
boyutlara ulaştığının bir kanıtıydı .Seni çok seviyorum okyanus yürekli dostum benim Bundan sonra hep görüşmek dileğimle sevgilerimle ...