Hakan0766, 5 yıl önce
Merhaba hocalarım,
Ben de geçen hafta uzun ve sıkıntılı etik sürecin sonunda olumlu sonuçlananların arasına
katılmış oldum. En kısa zamanda sizin de olumlu haber alacağınıza inancım tam. Sonucumu
kurumu 25 Haziran'da arayarak öğrendim. Genellikle sabah saatlerinde ararsanız (09:00-12:00)
saygılı ve nazik şekilde telefonu açıp içtenlikle yardımcı oluyorlar. Memurlarda bir sıkıntı yok.
Kendi hikayemden kısaca bahsetmek gerekirse; yedek jüri üyesi Kasım 2018'de verdiği raporla
etik sürecini başlattı (bu arada 2018 Nisan dönemiyim diğer raporlar tamamlanmıştı bir tek bunun raporu kalmıştı). Aralık 2018'de yapılan toplantıda savunma vermem kararlaştırıldı ve 25 Aralık'ta sarı zarf elime ulaştı (Bu arada benim etiğe verildiğimi öğrenmem zarfın elime ulaşmasıyla oldu). İlk şoku atlattıktan sonra hemen yedek jüri üyesinin etiğe verme nedenleri
üzerine düşünerek, haklılığımı ortaya koyacak, ikna edici, doğruluktan dürüstlükten şaşmayacak şekilde savunmamı yazmaya başladım. Jüri üyesi benim SCI-E indeksli dergilerde yayınlanmış iki makalem hakkında akademik suçlamaların en ağırı olan intihal suçlaması yaptı. Bu kişi aynı
zamanda Boğaziçi Üniversitesi'nde profesör olan ve itibar gören bir kişidir. Raporunda geçen her bir cümlesine veya aynı anlama gelen cümle grubuna veya anlam bütünlüğü içinde yer alan
cümle grubu veya paragrafa ayrı ayrı maddeler halinde net ve hem kendi suçlanan
makalelerimden hem de sözde intihal ve kopya yaptığım makalelere atıf ve cümlelere işaret
ederek jüri üyesinin yanılgılarını, hatalarını, algı yönetimlerini, art niyetli kısımları, zaman zaman
sorular sorarak zaman zaman da doğrudan ispat veya tersini varsayıp çelişkiye vararak cümle
cümle iddialarını çürüttüm. Savunmam asıl 22 sayfa olmakla beraber ekleriyle 140 sayfayı
buldu. Eklerin içinde editörlerin emailleri, hakem raporları, iki tane başka bahsetmem gereken
makale vardı. Kaderin cilvesi, intihal suçlaması yapılan makalelerimin birisinin dergi editörü sözde intihal yaptığım makalenin yazarıydı ama jüri üyesinin bundan haberi yok tabi :). Neyse, savunmamı Ocak 2019'da verdim ve kararı beklemeye başladım. İlk yapılan toplantıda bilirkişilere
gönderme kararı çıktı (gene bu toplantı Ocak'ta yapıldı). Daha sonraki toplantı da (tahmini Şubat sonu) bilirkşi raporları yetişmedi. Bir sonraki toplantı da gene yetişmedi yani beklemeye devam
(Bu arada ben de her olasılığı düşünüyor ve en kötü senaryoya göre kendimi hazırlamaya
çalışıyordum, bu kötü bir his). Mayıs 2019 daki toplantıya da yetişmedi bilirkşi raporları artık neler oluyorsa ben de bilmiyordum. Araya Ramazan bayramı girdi ve sonunda 3 bilirkşi raporunun da
olumlu olduğunu ve Etik kurulunda herhangi bir etik durumu olmadığına dair karar verildikten
sonra hemen dosyamı alana bakan birime gönderdiler, İki gün sonra Ankaradan telefon geldi ve 5'e 4 başarılı olduğumu öğrenmiş oldum. 7 aylık zaman boşa gitti bu süreç olmasaydı
Ocakta doçentlik belgemi almış olacaktım. Ama Mevlam görelim neyler neylerse güzel
eyler düsturuyla gerekli deneyimleri de kazanmış oldum.
Size söyleyebileceğim hangi durum olursa olsun çekinmeden, korkmadan, haklıysanız
niyetiniz sağlamsa cevabınızı net ve kararlı bir şekilde üstüne basarak yazmanızdır. Bir
avukattan veya doktora danışmanım dışında bir hocadan yardım almadım. Avukatlar sizin
uzmanlık alanınızdan bihaberdir ki dolayısıyla kendiniz yazmanız en doğrusudur diye
düşünüyorum. Şekilsel olarak danışabilirsiniz, örneğin yedek jürilerin raporlarının değ.
alınması tartışma konusudur ve hukuksal bir problemdir bu tip durumlarda.
Sonuç olarak böyle bir süreç geçirdim, savunmayı yazma zamanınız çok kritik, her olasılığı
düşünün özellikle ilk sayfalar çok önemli ben, ilk iki sayfada tüm raporu özetleyen 5 maddelik bir kısım yazdım, geveleme yapmış demesinler diye. Sorunuz olursa yardımcı olmaya çalışırım
elimden geldiği kadar
Hayırlı mutlu haberli günler diliyorum, çalışmalarınızda başarılar.