Editörler : E.Kayı Han
16 Nisan 2012 11:17

kutlu doğumla ilgili şöyle bi yazı gördüm bi okuyun çokk ilginçç geldiii....

Kutlu Doğum Haftası mı Hacı Gandalf Yortusu mu?

Diyanet İşleri Başkanlığı 1989 yılında küçük bir kartopu yuvarladı. 2000'li yıllarda bu kartopu bir çığa dönüştü..2012 yıllarında ise bir şova dönüştü.

Peki bu süreç türkiye toplumunun dindarlaşmasına mı yoksa 'yeni bir dindar' oluşmasına mı katkı sağladı?

Görebildiğimiz kadarıyla söz konusu doğum kutlamaları peygamber'in insan yönünü ortaya çıkarmaktan ziyade yüzüklerin efendisi gibi bir hayal kahramanı yaratmaktadır..Peygam...ber imajına yalan ve abartılı rivayetlerle boca edilmiş mitolojik anlatımlar onu örnek almaktan çıkarıp Tanrı'nın yanında bir konum vererek pavlusyen hristiyanlığın İsa'ya yaptığını, 'sevgi çılgınlığı' içinde hz peygamber'e yapmaktadır.

Tv lerde gözü yaşlı medya vazileri ve kassasları, fon eşliğinde hikayetler yapıyor; sevdirmeye çalıştıkları Hz peygamber'in hayatını, sünnetullah'ı tersyüz ederek, tarihi alt üst ederek, hatta kahrederek anlatıyor.

Asr-ı saadet dönemine ait anlattıkları olayları ajitasyon yapmak para ediyorsa, küçük emrah'ın çektiği kahırlara benzer şekilde anlatmakta; beri yandan hiç olmadık hatta oldukça gereksiz bir yerde peygamber'in elinden sular fışkırtarak o acıklı havayı ilahî bir şova dönüştürmektedirler..Mesela, Uhud'da ölüm ile burun buruna geldiği zaman ilahî inayetten eser yokken, 3 yıl süren boykot süresince haşimoğulları ve muttaliboğulları perişan olduğunda herhangi bir olağanüstü yardım yokken, Cebrail'i iki de bir börtü-böcek işleri için dünyaya ışınlayan hikayeler ile 'bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' dercesine bir peygamber anlatmaktadırlar.

Oysa ki bu anlatımların harry potter, narnia günlükleri ve en çok da yüzüklerin efendisi hacı gandalf'tan zerre kadar farkı yok.

Yüzüklerin efendisini izlerken 'gerçek değil bunlar lan!,kurgu!' diyen ortalamanın altındaki zekâlarımız, peygamber ile ilgili bu anlatımları dinî bir orgazm duygusu içinde dinlemekte; üstün zekalarımız da kitaplarına bunları yazarak ümmeti irşad etmektedirler.

Allah'ın anlattığı peygamber'e pek itimad etmeyen alimlerimiz!, sufilerimiz!, cemaatlerimiz!, sonsuz nurlarımız, mucizat-ı ahmediyyelerimiz, üç-dört peygamber yarıştırıcısının tarihin herhangi bir diliminde uydurdukları ve kimin ağzından çıktığı şüpheli rivayetlerle yeri göğü inletmektedirler.

Bu kafa yarın öbür gün ilkokullarda siyer dersleri vererek ümmete 11-12 yaşlarında birçok nihat hatipoğlu, ömer döngeloğlu, mustafa mucizeoğlu kazandıracak..Böylece daha çok dindarlaşıp mucizevi bir şekilde facebook sayfalarında 'bir günde peygamber için 17 milyon' olabileceğiz..

Böylece dini bilgisi beş para etmez üç-beş hödüğün 'peygamber için 70 milyon salavat' sloganı ile her bir ferdin eline bir zikirmatik vererek ümmetteki papağan popülasyonunu artırabiliriz..

Severiz zira kolay işleri..Severiz zira reklamı, teşhir etmeyi..

Aklı, böyle bir düşünceyi almayanı, böylesi aptallıklara dil uzatanı da peygamber düşmanı, heretik, sapkın, zındık, rafizi, modernist, rasyonalist ilan eder, bizi zora sokmayan, her türlü rezaletimizi kendisi üzerinden temize çektiğimiz, kendisi sayesinde ciddi paralar kazanabileceğimiz, ticaretimizin zembereği, siyasetimizin köşe taşı, günahlarımızın kireç sökücüsü, kendisine salavat getirmekle cennette sevişeceğimiz huri sayısını artırabileceğimiz bir peygamberin yerini sağlamlaştırırız.

İsra 93-94 ayetlerinde ifade edilen müşriklerin kendisinden mucize taleplerine 'Ben sadece sizin gibi bir insanım, siz neleri yapıyorsanız ben de onu yapabilirim' cevabını vermesi istenirken, halime-i sa'diyye'nin yanında henüz bir çocuk iken ameliyata alır, kalbini temizleriz.

Rahip bahira ile görüştürüp 12 yaşında peygamberliğini ilan ettirir; 40' lı yaşlarında kendisine karşı gelen müşrik topluma hayret ederiz..

'O kadar aptallar ki bu müşrikler; bulutların gölgesi altında yürüyen bir peygambere inanmıyorlar' diye ne kadar zeki olduğumuzu ispat ederiz.

Mevlidlerin 'indiler gökten melekler saf saf' kafiyesini heyecan içinde dinler; Kur'an'ın onu anlatırken ki şiirselliğini göz ardı ederiz.

Çünkü biz aslında işimize yarayan, rüşvet ile kendisine ümmet olabilecek bir peygamberi severiz.

O'na ümmet olmayı bir ayrıcalık olarak kullanır; ona ümmet olmanın risk olduğunu, bize vazife yüklediğini hatırlamak istemeyiz.

Kermeslerimizi, ticaret hanelerimizi, kumarhanelerimizi, onun adını kullanarak açarız. Severiz çünkü dişimize, işimize dokunmayan bir peygamberi..

Severiz çünkü bir yılda bir iki hafta ile kutlayıp geri kalan kısmında masallarını anlattığımız peygamberi..

Masal kitapları hazırlar, bu mübarek setin hediyesi 25 milyon diye çarşı pazar dolaşırız..

Severiz bize kazandıran peygamberi..

Yakında taksim'de havai fişekler ile kutlu doğum haftalarına çılgınlar gibi girer; partiler verir, resepsiyonlar düzenleriz..

Severiz çünkü bize dokunmayan, midemize dokunmayan, eğlencemize dokunmayan, ahlakımıza dokunmayan bir peygamberi..

'Bir dal gül ile' 'bir gür orman'ı örteriz.

İnsanların içinde bir insanı insan'ın üstüne yerleştirip diğer dinlerle girdiğimiz yarışın birincisi oluruz.

Noel çılgınlığına, kutlu doğum cinneti ile mukabele eder, doğumunda peygamberi katlederiz.

Haydi şimdi

Peygamberin misyonunu öldürürken; kırk gün kırk gece kutlayın o kutlu doğumu!


*SAKARYALI*
Aday Memur
16 Nisan 2012 11:43

gerçekten çok ilginç

16 Nisan 2012 11:45

bu proğramların revaçta olması güzel ama gerçek bir peygamber algısı oluşmuyor malesef insanların zihninde hz. muhammedin 23 yıl sürdürdüğü en büyük sünnetini yani peygamberliği boyunca kuran'an anlatmak oldu o sevgi peygamberinin en büyük sünneti bundan bahseden yok... ama yazar güzel yerlere değinmiş ağzına sağlık rabbbim bizim peygamber zihniyetini hristiyanların hz. isa'ya yüklediği misyonu yğklemekten muhafaza etsin


mustanfa
Daire Başkanı
16 Nisan 2012 11:47

s.a hocam kim yazmış hocam bu yazıyı harika, süper çok beğendim... günümüze cukkada oturmuş doğrusu...

kasabamızda belediye başkanı bir hoca çağırdı....yahu vaaza gelmedin mübarek adam konferans bu... yıllardır cami kürsülerinde anlattığı hikayelerle, masallarla uyuttu milleti reklamını yaptı çekti gitti...

iki yabancı karşılaştıklarında yakınlaşmak için ortak bişiyler ararlar...

-nerelisin?

-nelerden hoşlanırsın?

bu gözleri sulu timsahlar ise peygamberi bize yabancılaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar...

ne diyelim...Allah topunu da ıslah etsin..


sonsuz nur
Kapalı
16 Nisan 2012 12:28

Yazıya kesinlikle katılmıyorum!


zeynelhadii
Şube Müdürü
16 Nisan 2012 12:51

Yazı gerçekten güzel bir yazı. Kutlu Doğum haftasını gayet güzel izah etmiş.

Ancak şunu da gözardı etmemek lazım. 1989 dan bugüne kutlanılagelen bu hafta dolayısıyla bazı Müftüler, imamlar ve bu haftanın sevabından faydalanmak isteyen kişiler onbinlerce meal, siyer kitaplarını insanlara ulaştırdılar. Bir ara bağlı bulunduğum müftülük 5000 meal bedava dağıtmış ve 5 bin eve mealin girmesine yardımcı olmuştu. Nihat hatıpoğlu, ömer döngeloğlu, mustaf karataş vb. lerinin Peygamberi bir masal kahramanı, insanüstü bir varlık olarak saçma sapan hikaye, masal ve şiirlerle anmaya, anlatmaya çalışsalar da bunlara karşılık "bir insan olarak hz. peygamber" i insanlara ulaştıran çalışmalar da olabilmektedir.

Peygamber bir masal kahramanı değil bizim gibi bir insandır. bizden farkı Allah'ın vahyi ile inşa edilmiş ve bu vahyi bize ulaştıran bir Peygamberdir, rehberdir, örnektir. İnsan olması hasebiyle ağlamış, üzülmüş, çaresizlik içinde kıvranmış, sevinmiş ve gülmüştür. Yani o bir insandır ve peygamberdir.

"Muhakkak ki allah ve melekleri ona yardım ederler, ey iman edenler sizde ona yardım edin.(ahzab 56)ona yardım etmek onun getirdiği kitabı ve sünnetini, anlamaktır, yaşamaktır. onbinlerce milyonlarca getirilen salavatların hiçbir anlamı yoktur.


sonsuz nur
Kapalı
16 Nisan 2012 12:53

Ya çocukların elinde zikirmatik ile efendimize salat ve selam getirmesi niye yadırganıyor!

Gerçekten hayret yani, tv efendimizin hayatını aç sinelere anlatması niçin yadırganıyor!

Peygamberin ismiyle kumarhane açılmış çok komik! Bir de kul hakkına giriyorsunuz. Bu yazıda cemaat düşmanlığı var ben onu anlıyorum o ayan beyan ortada.

Cemaatler aynı kaynaktan beslenen pınar hükmündedir ve HEPSININ gayesi DINE HIZMET ETMEKTIR!


tewhid
Şef
16 Nisan 2012 13:12

hoca hanım sizin sezgiciliğinizle henri bergsonun sezgiciliği arasında bir fark yok bizim sizden beklediğimiz sezgi değil basirettir her şeyden nem kapan bir ürünün üzerine son kullanma tarihi yazmanın bir anlamı yoktur

kalp gözümüz açık olsun


m-ü-c-a-h-i-d-e-
Aday Memur
16 Nisan 2012 13:51

yazarın kalemine,yüreğine,ufkuna bereket..altına seve seve imzamı atıyorum..allah sayılarını artırsın...artık bu ümmet bal arılarıyla eşşek arılarını farketmeli,ayırmalı.

bilgi ve ihlas olmadan dindarlığımız arttıkça şovcu ve şakşakçı oluyor,kurana ve peygambere rüşvet mukabilinde bağlı oluyoruz..hakikat bizi yalanlıyorsa dinsiz,mezhebsiz,peygambersiz oluyoruz..

...ne yapmalı...

16 Nisan 2012 14:04

yazıyı yazanın yüreğine sağlık...kutlu doğum kesinlikle postmodern,kentli müslümanların islama getirdikleri paskalya yorumudur... islamı seremoni şaklabanlığına evirerek,özden,fedakarlık ve özen isteyen özden kaçma fırsatı tanıyor kitlelere...

benim müslümanım faizi nasıl altederim diyerek yine faizin başka sunum şekilleriyle istediğini alır,eşarbını takar ama niçin eşarp taktığını unutarak flört eder,bu flörtü haram noktasını bir hayli zorlayacak noktalara getirir,getirebilir.....islamın özüne aykırı bir şekilde kıyafete ,yemeği fahiş fiyatlarla yiyebildiği restoranlara milyarlar akıtır..torpilden,adam kayırmadan vazgeçmez...herşeyi uyduracak bir kılıfı vardır muhakkak...

kutlu doğum ,kandil gibi içi boş etkinlikler burada devreye girer,iyi (!) bir müslüman olarak peygamberimizi anar,ve senenin geri kalanında bildiğimizi okuyabiliriz böylece..vicdanımız tertemiz ,parlaktır aktır...temizlenmişizdir..ne güzel...yeni günahlar işlemeye tekrar hak elde ederiz...


ömer0666
Aday Memur
16 Nisan 2012 14:12

tevhid hocam eleştirin az ağır geldi bana. bunca yapılan emekler inşallah boşa gitmez . önce samimydi bu iş şimdi bende katılıyorum çokça şova dönüştü. bu iş artık benimde canımı sıkıyor allah rasülünü belki ilk yıllardaki samimi bir hayada ve her yıl farklı faklı boyutlarıyla anlamalı ve anlatmalıyız. uçuk kaçık yerlere göklere sığmayan bir peygamber değil ayakları yerde sade ama duruşuyla bizlere çok güzel örnekler olan abd ve rasülü istiyoruz

bu hafta düzenlenen kutlu doğum konferansında öyle enterasan bir konuvardıki konyalı hacı veyis hoca anlatıldı peygamberden belki bir kaç hadis zikretti hoca efendi oturduğu yerden bütün cemaat uyudu

ve bir çoğu biz burada ne yapıyoruz diye hayıflandı herkes daha neler neler ....

samimice anlatılan bir kaç hadisi şerif okunsada günümüze yorulsa bu konferanstan kat kat iyi olacaktı . hayırlısı ...rabbim cümlemize akıl izan versin . selam ve dua ile...


tewhid
Şef
16 Nisan 2012 15:35

hocahanım eleştiriyi kaldıracak bir kişiliğe sahip bir iki sene evvelden biliyorum kendisini, ondan dolayı ona göre bir yorum yazdım

bu konuda art niyet sezmiş hocahanım,

kimse cemaatlere karşı değil ve bende cemaatlere karşıı değilim içten içe bir sempatide besliyorum yaptıkları güzel şeylere,

karşı olduğum ve karşı duracağım kesin bir şey var ki cemaatçiliktir benim cemaatim senin cemaatini döver mantığı kendi cemaatinin dışındakileri afaroz etme mantığı cemaat dışındakileri hep gafiller dallinler tabakasından gören bir zihniyet, bizim cemaatimizden olsun namaz kılmasa da olur yeterki bizden olsun ne olursa olsun bizim cemaatimizden olsun mantığı islama kayıptan başka hiçbirşey kazandırmaz böyle bir mantığa bütün enbiyalar evliyalar karşıydı bizde karşı duracaz

her gördüğünüz yazıda her gördüğünüz resimde cemaate karşı bir tehlike varmı diye tahlil etmek sizi bazı yargılara mahkum kılar en ufak bir şey, bir hata, bir eksik, bir tehlike sezmeye görün güzelim güzellliği telef ediyorsunuz oldu olacak bütün farklı düşünceleri itlaf edin üzerine ne olur ne olmaz babından bir çuval kireç de dökmeyi ihmal etmeyin.!!!!


sonsuz nur
Kapalı
16 Nisan 2012 16:14

tewhid hocam eleştirinizi üstüme almıyorum....

bundan sonra bu başlığa yorum yazmam zaten ama düşünceniz beni üzdü ve kırıldım açıkcası...neyse

ben asla cemaat ayrımı yapmadım yapmamda...

yukarıdaki yorumumda belirttim hepsi hizmet ederler, ve kaynakları Allah ve Rasuludur!

BU DOĞRULTUDA ARTIK OKULLARIMIZ BİLE KUTLU DOĞUM COŞKUSU VAR,

HEKESİN SAMİYETİNİ NERDEN BİLECEKSİNİZ!!!!!

ARTIK DEĞİL TÜRKİYE DÜNYA BİLE EFENDİMİZİ ANIYOR, BU BENCE SEVİNDİRİCİ TABİ GÖRMEK İSTEYENE....kimseyle tartışacak değilim.


sonsuz nur
Kapalı
16 Nisan 2012 16:23

"Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere çok salavat getirirler.Ey iman edenler! Sizde ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin"

(AHZÂP SURESİ 56.AYET)

"Kıyamet günü insanların bana en yakın olanları üzerime en çok salavat getirenlerdir"


talip66
Aday Memur
16 Nisan 2012 16:24

"Allah'ın anlattığı peygamber'e pek itimad etmeyen alimlerimiz!, sufilerimiz!, cemaatlerimiz!, sonsuz nurlarımız, mucizat-ı ahmediyyelerimiz, üç-dört peygamber yarıştırıcısının tarihin herhangi bir diliminde uydurdukları ve kimin ağzından çıktığı şüpheli rivayetlerle yeri göğü inletmektedirler."

YAZAN UÇMUŞ...

YORUMCULARDA PEŞİNDEN SEYRE DALMIŞ...

YAZIK...


trtrtrtrtr
Kapalı
16 Nisan 2012 17:36

okumaya değmeyecek kadar basit saçma sapan bir yazı. eleştirmek kolay herkes eleştirir madem bu eleştiriyi getirebiliyorsun alternatifinide ortaya koyacaksın.hz. musanın döneminde sihir zamana hükmediyordu rabbimiz hz musaya onun nevinden ancak sihirleri alt edecek bir mucezeyle hz musayı destekledi,efendimiz zamanında şiir edebiyat zamana hükmediyordu rabbimiz onun nevinden mucizevi bir kitap göndererek efendimizi sav destekledi,kaçınılmaz bir gerçek ki bugün ise zamana medya hükmediyor dolayısıyla medyanın kullanılmadığı tüm irşad vazifeleri eksik kalacaktır.ayrıca bu dönemlerde efendimize getirilen salavatlar inilen hatimler okunan mevlitler bu kişileri neden rahatsız etti anlamış değilim.medya organlarına çıkıp efendimizi dinimizi biraz olsun insanlara koklatan hocaefendileri aşağılayan bu nevi yazı ve yazarları şiddetle kınıyor fitnelerine son vermelerini cenabı haktan niyaz ediyorum.


tewhid
Şef
16 Nisan 2012 17:53

hocam ben şunu belirteyim ki ben kimseyi kırmak için üzmek için bir şeyler yazmadım sadece ne bileyim olan olguları ortaya koyduğumu düşünüyorum görüyoruz işte kutuplaşmaları...

sadece sizin şahsınıza hitaben de değildi ama bunlardan tamamiyle münezzeh olduğumuz ,olduğunuz da söylenemez.üzdüğüm için üzgünüm özür diliyorum...


taraça
Şube Müdürü
16 Nisan 2012 17:58

şu ayeti yazanlar dikkatinizi çekti mi?

"Muhakkak ki allah ve melekleri ona yardım ederler, ey iman edenler sizde ona yardım edin.(ahzab 56)

"Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere çok salavat getirirler.Ey iman edenler! Sizde ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin"

(AHZÂP SURESİ 56.AYET)

****

yazıyı beğendim. iş artık salavat yarışını dönüşüyor hatta salavatların hatim gibi indirilmesinide görür olduk, daha neler çıkacak bilmiyorum. ama güzel yönüde var bu etkinliklerin bu da göz ardı edilemez.şovdan uzak, hikayattan arınmış gerçek bir peygamber tasavvuru oluşturmak için elele vermekde gerek...programların içerikleri bizim ellerimizde arkadaşlar.


muhsinun
Kapalı
16 Nisan 2012 18:09

SULTANIM

Başım fedâ olsun nûrlu yoluna,

Gönlümü fetheden Sultanım benim!

Bir kez merhamet kıl kıtmir kuluna,

Gönlümü fetheden Sultanım benim!

Kapına baş koymuş kulların bekler,

Her birinden yığın yığın dilekler,

Teveccüh etmezsen boştur emekler,

Gönlümü fetheden Sultanım benim!

Sen'in olmadığın her bucak ıssız,

Gönüller kararır inan ki sen'siz!

Gel rûhuma bir nazar eyle sessiz;

Gönlümü fetheden Sultanım benim!

Din yolunu açıp şehrâh eyleyen,

Pinhân-ayân her gerçeği söyleyen;

Gökte, yerde ümmetini dileyen,

Gönlümü fetheden Sultanım benim!

Hakk'a varılamaz Sen'den amansız,

Sen'i tanımayan GİDER İMANSIZ...

Kulunu mahşerde bırakma yalnız!.

Gönlümü fetheden Sultanım benim!


katade_taha
Aday Memur
16 Nisan 2012 19:01

bu yazıya kesinlikle katılmıyorum. alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin tanıtılmasına vesile olan bir organizasyonu saçma sapan şeylere benzeterek kınamak saflıktır. bu yapılan organisyonlar aracılığıyla birlerce kur'an, ilmihal, siyer ve dini kitaplar dağıtılıyor. tamam bazı yerlerde ipin ucunu kaçırıyorlar diye tüm emekleri görmemek insafsızlık olmaz mı? ayrıca hz. peygamber efendimize normal bir insan gözüyle bakılması gerektiği gibi bir algının olmasına da çok üzüldüm.


gılman
Aday Memur
16 Nisan 2012 19:18

diğer isimler biliyorz da. mustafa mucizeoğlu kim? ey tewxqhid kardeş

Toplam 47 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi