Hayırlı günler.
Kısır bir döngüye girilmiş. Fakat aslında girilmemeli. Çünkü bilim, evrende ve yeryüzünde var olan düzeni ve kanunları keşfetmeye çalışır. Kanunun olduğu yerde düzen vardır. Her bir kanun, evrende var olan enerji ve kuvvetin, madde ve atomların hareketinin bir bilgi ve irade tarafından düzenli şekilde formatlanmasından ibarettir. Bu manada kanunlar, evrene hükmeden bir bilgi ve iradenin varlığını gösteriyor. Bilgi ve irade, canlı ve şuur sahibi olanlarda bulunan özelliklerdir. Acaba bir bilim adamı, aklıyla net gördüğü; gözüyle de devamlı müşahede ettiği bu bilgi ve iradenin sahibini görmezse, basiretsiz olmaz mı? Görmek istemezse, gözüyle gördüğünü inkar etmiş olmaz mı? Süleymaniye camisini gözüyle gören kişinin Mimar Sinan'ı reddetse, Süleymaniyeye takılıp kalırsa bu bilim değil cehalettir. Süleymaniye nasıl ki bir sanat eseridir. Ve her eser, sanatkarını gösterir. Aynen öyle de, gözümüzle gördüğümüz her bir süslü çiçek ve meyveli ağaç; uzayın çiçeği gibi olan yıldızlar ve özellikle Satürn gezegeni birer sanat eseri değil mi? Onların sanatkarını aklıyla görmemek mümkün mü? Bu yüzden bir insanın, özellikle ilim ve hikmetle ( modern dünya bilim diyor ) uğraşıp ateist olması mümkün değildir. Çünkü ilim ve hikmet Allah'a giden en geniş yoldur. Aşktan daha zengindir. Bu sırdan dolayı Kur'an şöyle der: " Bütün zamanlarda gözlemlenen bir manevi ve sabit kanundur ki, Allah'a karşı gerçek sevgi ve hürmeti göstere ve yaşayanlar âlim kullardır. " ( Fâtır sûresi, 28 )
selam ve hürmetlerimle
Eymen
Hayırlı günler.
Kısır bir döngüye girilmiş. Fakat aslında girilmemeli. Çünkü bilim, evrende ve yeryüzünde var olan düzeni ve kanunları keşfetmeye çalışır. Kanunun olduğu yerde düzen vardır. Her bir kanun, evrende var olan enerji ve kuvvetin, madde ve atomların hareketinin bir bilgi ve irade tarafından düzenli şekilde formatlanmasından ibarettir. Bu manada kanunlar, evrene hükmeden bir bilgi ve iradenin varlığını gösteriyor. Bilgi ve irade, canlı ve şuur sahibi olanlarda bulunan özelliklerdir. Acaba bir bilim adamı, aklıyla net gördüğü; gözüyle de devamlı müşahede ettiği bu bilgi ve iradenin sahibini görmezse, basiretsiz olmaz mı? Görmek istemezse, gözüyle gördüğünü inkar etmiş olmaz mı? Süleymaniye camisini gözüyle gören kişinin Mimar Sinan'ı reddetse, Süleymaniyeye takılıp kalırsa bu bilim değil cehalettir. Süleymaniye nasıl ki bir sanat eseridir. Ve her eser, sanatkarını gösterir. Aynen öyle de, gözümüzle gördüğümüz her bir süslü çiçek ve meyveli ağaç; uzayın çiçeği gibi olan yıldızlar ve özellikle Satürn gezegeni birer sanat eseri değil mi? Onların sanatkarını aklıyla görmemek mümkün mü? Bu yüzden bir insanın, özellikle ilim ve hikmetle ( modern dünya bilim diyor ) uğraşıp ateist olması mümkün değildir. Çünkü ilim ve hikmet Allah'a giden en geniş yoldur. Aşktan daha zengindir. Bu sırdan dolayı Kur'an şöyle der: " Bütün zamanlarda gözlemlenen bir manevi ve sabit kanundur ki, Allah'a karşı gerçek sevgi ve hürmeti göstere ve yaşayanlar âlim kullardır. " ( Fâtır sûresi, 28 )
selam ve hürmetlerimle
Eymen