Merhaba,
Paylaştığınız Danıştay kararı maalesef tek değil ve kısa vadede bu kararlardaki yaklaşımın değişmesini beklemek de çok gerçekçi değil. Ancak bu gerçek hak arama yollarını işletmenize engel olmamalı. Açacağınız davalar en erken 4 yıl sonra Danıştay'ın önüne geliyor. O zamana kadar çok şey değişir. Değişmeyeceğini varsayalım, hakkınızı aramaktan vaz mı geçeceksiniz? Tabii ki HAYIR.
Bu davaları takip eden avukat arkadaşlar elbette bir emek harcıyordur ancak çoğunun kullandığı dilekçeler sizin de internetten çok kolat ulaşabileceğiniz dilekçeler. Avukatların bu dilekçelere çok bir katkısı yok, matbu form gibi adeta davacıya özel durumlar yazılıp aynen tekrar eden dilekçeler. İdarelerin savunmaları da aynı içerikte, bir elden üretilmiş metinler. O yüzden avukatın alacağı ücret (başta şu kadr sonunda tazminatın şu kadarı gibi) gerçekten katkı sunulmadığı sürece haklı ve hakkaniyetli değil. Bir tür gabin (Durumunuzdan hareketle sömürülmeniz) oluşturan hukuki ilişkilere girmenize gerek yok. Neticede yazılı yargılama usulüne tabi davalar. Duruşmaya girme, kendini yeterli/doğru ifade etme gibi endişe edilecek süreçleri yok.
Ancak tamamen özgün farklı hukuki argümanlar içeren dopdolu dilekçe hazırlayabileceğine inandığınız/güvendiğiniz, dosyayı sizin kadar sahiplenecek hukukçularla çalışmanızı tavsiye ederim. Bu nitelikteki hukukçular da sizinle empati kurup en zor zamanınızda ücret konusunda makul ve ödeme konusunda sizi üzmeyecek bir yaklaşım gösterecektir.
Farklı hukuki argümanlar derken size fikir vermesi için kendi uygulamamdan bahsedeyim: Normalde ihraç işlemine ilişkin yargısal süreç: İdare Mahkemesi--İstinaf (Bölge İdare Mahkemesi)--Danıştay aşamalarından oluşur ve yaklaşık 6 yıllık süreyi kapsar. Ancak tamamen özgün hukuki argümanlarla yazdığım dilekçelerle 2021 yılında doğrudan ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda açtığım davaları Danıştay 5. Dairesi başta reddetti, İdari Dava Daireleri Kurulu temyiz başvurumu 6 ay önce kabul etti, Daire esastan karar verme aşamasında. Yani hazırladığım dava dilekçesi süreci yaklaşık 3 yıl kısaltan bir sonuç doğurdu. İçerik itibariyle de piyasadaki hiç bir dilekçe ile benzeşmiyor, tamamen özgün.
Komisyon kararı ile ihraç edilenler için de farklı argümanlarla üretilmiş dava dilekçelerine ihtiyaç olduğu tartışmasız. artık yeni/farklı şeyler söylemek lazım bakış açısına sahip hukukçularla çalışmanızı, eğer bulamayacaksanız hiç avukatlık ücreti ödemeye gerek kalmadan internetteki dilekçelerden durumunuza en uygun olanı kişiselleştirip dava sürecinizi bizzat takip etmenizi tavsiye ederim.
Saygılarımla...
Merhaba,
Paylaştığınız Danıştay kararı maalesef tek değil ve kısa vadede bu kararlardaki yaklaşımın değişmesini beklemek de çok gerçekçi değil. Ancak bu gerçek hak arama yollarını işletmenize engel olmamalı. Açacağınız davalar en erken 4 yıl sonra Danıştay'ın önüne geliyor. O zamana kadar çok şey değişir. Değişmeyeceğini varsayalım, hakkınızı aramaktan vaz mı geçeceksiniz? Tabii ki HAYIR.
Bu davaları takip eden avukat arkadaşlar elbette bir emek harcıyordur ancak çoğunun kullandığı dilekçeler sizin de internetten çok kolat ulaşabileceğiniz dilekçeler. Avukatların bu dilekçelere çok bir katkısı yok, matbu form gibi adeta davacıya özel durumlar yazılıp aynen tekrar eden dilekçeler. İdarelerin savunmaları da aynı içerikte, bir elden üretilmiş metinler. O yüzden avukatın alacağı ücret (başta şu kadr sonunda tazminatın şu kadarı gibi) gerçekten katkı sunulmadığı sürece haklı ve hakkaniyetli değil. Bir tür gabin (Durumunuzdan hareketle sömürülmeniz) oluşturan hukuki ilişkilere girmenize gerek yok. Neticede yazılı yargılama usulüne tabi davalar. Duruşmaya girme, kendini yeterli/doğru ifade etme gibi endişe edilecek süreçleri yok.
Ancak tamamen özgün farklı hukuki argümanlar içeren dopdolu dilekçe hazırlayabileceğine inandığınız/güvendiğiniz, dosyayı sizin kadar sahiplenecek hukukçularla çalışmanızı tavsiye ederim. Bu nitelikteki hukukçular da sizinle empati kurup en zor zamanınızda ücret konusunda makul ve ödeme konusunda sizi üzmeyecek bir yaklaşım gösterecektir.
Farklı hukuki argümanlar derken size fikir vermesi için kendi uygulamamdan bahsedeyim: Normalde ihraç işlemine ilişkin yargısal süreç: İdare Mahkemesi--İstinaf (Bölge İdare Mahkemesi)--Danıştay aşamalarından oluşur ve yaklaşık 6 yıllık süreyi kapsar. Ancak tamamen özgün hukuki argümanlarla yazdığım dilekçelerle 2021 yılında doğrudan ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayda açtığım davaları Danıştay 5. Dairesi başta reddetti, İdari Dava Daireleri Kurulu temyiz başvurumu 6 ay önce kabul etti, Daire esastan karar verme aşamasında. Yani hazırladığım dava dilekçesi süreci yaklaşık 3 yıl kısaltan bir sonuç doğurdu. İçerik itibariyle de piyasadaki hiç bir dilekçe ile benzeşmiyor, tamamen özgün.
Komisyon kararı ile ihraç edilenler için de farklı argümanlarla üretilmiş dava dilekçelerine ihtiyaç olduğu tartışmasız. artık yeni/farklı şeyler söylemek lazım bakış açısına sahip hukukçularla çalışmanızı, eğer bulamayacaksanız hiç avukatlık ücreti ödemeye gerek kalmadan internetteki dilekçelerden durumunuza en uygun olanı kişiselleştirip dava sürecinizi bizzat takip etmenizi tavsiye ederim.
Saygılarımla...
Komiser Mesut , 2 yıl önce
Danıştaydan çok umutlanmayın. Is guc edinin Hayata yeniden başlayın.
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/1064 E. , 2022/3059 K.
"İçtihat Metni"
T.C.D A N I Ş T A YBEŞİNCİ DAİREEsas No : 2022/1064Karar No : 2022/3059Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ?Karşı Taraf (Davalı) : ? BakanlığıVekili : Av. ?İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde infaz ve koruma memuru olarak görev yapmakta iken, 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ? tarih ve ? sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ? İdare Mahkemesinin ? tarih ve E:?, K:? sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine ilişkin ?Bölge İdare Mahkemesi ? İdare Dava Dairesinin ? tarih ve E:?, K:? sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında verilen beraat kararının kesinleştiği, kamu görevinden ihraç edilmesini gerektiren somut hiçbir neden bulunmadığı, 17/25 Aralık öncesi katıldığı sohbetlerin irtibat ve iltisaka gerekçe oluşturamayacağı, söz konusu sohbetlere 1-2 defa katıldığı, namaz kılınan, Kuran-ı Kerim okunan normal sohbetler olduğu, ByLock kullanıcısı olmadığı, 17/25 Aralık sürecinin hemen sonrasında FETÖ yapısına tepki olarak Akit Gazetesine abone olduğu, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.Danıştay Tetkik Hakimi : ?Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.? Bölge İdare Mahkemesi ? İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.