Ben de düz memurum. Muhasebe, ihaleler ve yanında inşaat-emlak, bilgi-işlem gibi bölümlere de bakıyorum. Ayrıca bilgisayar mezunu olduğumdan kurumdaki 15 personelin ve okullardaki 50-60 personelin bilgisayarla ve sistemlerimizle ilgili tüm sorularına cevap vermeye, yardım etmeye çalışıyorum. Telefonum hiç susmuyor, o kadar işimin arasında günde 50-60 telefon görüşmesi yapıyorum. Müdürlerin kişisel bilgisayarlarını formatlıyorum, sürekli koşturmaca içindeyim. Haftasonları ve mesai dışında da acil tablo isteniyor, evde onları hazırlıyorum. Balayı tatilim dışında izinliyken daireye çağırılmadığım bir zaman olmadı 8 yıllık memur hayatımda. Ki o da yalvar yakar izin alabilirsem. Sadece izinliyken değil, raporluyken de. Bunların ana sebeplerinden biri de benim işimi bilen bir kişi bile olmaması. Bunun yanında iş, 12 personelden 8'inin umurunda değil. Üzerinde hiç iş olmayan, çalışmadığı için görev bile verilmeyenler var. Mesai saatinde haftada birkaç kitap bitirip dizi izleyen, kuran okumayı öğrenmekle kalmayıp hatim eden var.
Yoruluyor muyum, yoruluyorum. Pandemi süreci kurumumdaki herkes dönüşümlü ve esnek çalışmaya geçti, sadece muhasebe olarak iki kişi her gün geldik, bir de bir memur pozitif çıkınca bizim dışımızda herkes karantinaya alındı, 12 memurluk kurumu 2 kişi götürdük. Bu süreçte 8 kilo verdim 1.5 ayda. Sinir stresten öldüm.
Ama açıkçası yine de işimi seviyorum. Zaten sevmesem bu kadar uğraşmam. Genelde dairelerde bu şekilde 2-3 kişi olur ve önemli işler onlarla yürür. İl Müdürlüğünden kaç kez beni çekmeye çalıştılar, benden dilekçe almadan Valilik oluru çıkardılar. Yine de gitmedim. Her kurum bu şekilde çalışan memur arıyor. Açıkçası herkes adam gibi çalışsa memurların sayısını %50-60 düşürebilir devlet.
Ben de düz memurum. Muhasebe, ihaleler ve yanında inşaat-emlak, bilgi-işlem gibi bölümlere de bakıyorum. Ayrıca bilgisayar mezunu olduğumdan kurumdaki 15 personelin ve okullardaki 50-60 personelin bilgisayarla ve sistemlerimizle ilgili tüm sorularına cevap vermeye, yardım etmeye çalışıyorum. Telefonum hiç susmuyor, o kadar işimin arasında günde 50-60 telefon görüşmesi yapıyorum. Müdürlerin kişisel bilgisayarlarını formatlıyorum, sürekli koşturmaca içindeyim. Haftasonları ve mesai dışında da acil tablo isteniyor, evde onları hazırlıyorum. Balayı tatilim dışında izinliyken daireye çağırılmadığım bir zaman olmadı 8 yıllık memur hayatımda. Ki o da yalvar yakar izin alabilirsem. Sadece izinliyken değil, raporluyken de. Bunların ana sebeplerinden biri de benim işimi bilen bir kişi bile olmaması. Bunun yanında iş, 12 personelden 8'inin umurunda değil. Üzerinde hiç iş olmayan, çalışmadığı için görev bile verilmeyenler var. Mesai saatinde haftada birkaç kitap bitirip dizi izleyen, kuran okumayı öğrenmekle kalmayıp hatim eden var.
Yoruluyor muyum, yoruluyorum. Pandemi süreci kurumumdaki herkes dönüşümlü ve esnek çalışmaya geçti, sadece muhasebe olarak iki kişi her gün geldik, bir de bir memur pozitif çıkınca bizim dışımızda herkes karantinaya alındı, 12 memurluk kurumu 2 kişi götürdük. Bu süreçte 8 kilo verdim 1.5 ayda. Sinir stresten öldüm.
Ama açıkçası yine de işimi seviyorum. Zaten sevmesem bu kadar uğraşmam. Genelde dairelerde bu şekilde 2-3 kişi olur ve önemli işler onlarla yürür. İl Müdürlüğünden kaç kez beni çekmeye çalıştılar, benden dilekçe almadan Valilik oluru çıkardılar. Yine de gitmedim. Her kurum bu şekilde çalışan memur arıyor. Açıkçası herkes adam gibi çalışsa memurların sayısını %50-60 düşürebilir devlet.