Söyleyemediklerim

bunu istemedim ki hiç....

senden tamamen kopmayı, sensiz olmayı, senden ayrı kalmayı...

sessiz kalmayı ve bir selamına muhtaç olmayı...

farkındasın bunların...

sevmediğinin farkında olacak kadar da eminim...

ve matematik...

eksi ile artının çarpımı eksi olduğu kadar doğru...

sen ARTIk mutlu ol diye...

hayallerinden/hayallerimden bir bir EKSİldim...

ve sen Eskişehirspor...

bela okusam yine benim içim sıkılacak...

bir gün bari şu yüzümüzü güldür la

git gide daha karanlık günlerin yüzünden...

içimiz karardı be :p

görevlendirme ile Şanlıurfa/Suruç'tayım...

onbeşinci günüm...

daha 17 var...

rant uğruna ölüm tehdidi almaya alıştım...

taşlanmaya alıştım...

sıcaklığa alıştım...

gurbete alıştım...

yemeklerine alıştım...

şivelerine alıştım...

ve hatta...

dostların vefasızlığına bile alıştım...

arayanların isimleri bir bir hatırımda...

bırakıp gidenlerin de...

ihanet edenlerin de...

can saydıkların uzak kalması...

"artık unuttu" diyenlerin meraklanıp her gün araması...

buradan gitmeme ve dostlukları gözden geçirmeme de 17 gün kaldı...

ilk kez sigara dumanı gözüme kaçmasına rağmen yakmadı...

bu işte bir tuhaflık var...

ya gözlerimin acısı kendisine yetiyor duman dokunmuyor...

ya da gözlerimin yaşlanmasından yüreğim dumanı hissetmiyor...

sustuğum kadar konuşmak istiyorum artık...

ama o kadar alışmışım ki susmaya...

ne diyeceğimi bile bilmiyorum...

sussam gönül razı değil...

konuşsam gözlerim seni arar...

sevmenin bedeli ağır olur mu?

olur...

oldu...

aç kalmamak için tadı kötü olan yemeği geçiştirmek için atıştırmaktı hayat...

atıştırdık bir şeyler ama sevdaya doyduk mu dersen..

doymadık...

sevmekten vazgeçmediğimiz her an ise...

sevmemize engel olundu...

ne tok kalabildik...

ne kalbi doyurabildik...

balta girmemiş yüreğimizde, aşkın afrikası olduk...

üç paralık insanların yüzünde tebessüm oluşturabilmek için...

kendini düşürdüğün şu durumlara bir bak...

yazık geçirdiğin onca zamana...

dönüp baktığında...

evlendiğinde eşini geçtim çocuğuna...

bu aptallıkları nasıl açıklayacaksın ki?

yazık...

gerçekten yazık...

içimde büyüttüğüm sen ile eşleşmiyor...

ruhumda kodlama hatan var artık...

ya sistemini geri yükle...

ya da küçülmeye devam et...

seçim senin...

sessiz bir vedanın ten kokusuydun sen...

hiç koklayamadığım...

öylesi güzel önemsizleştirdin ki beni...

ruhum daralırken tırnaklarım bile intihar eşiğindeydi...

önemsizleştirmek...

telefonla konuşurken derdimi dinler gibi yapıp birilerine iyi olmak adına mesaj çekmek midir?

seni sana anlatırken üzüldüğünü söyleyip hadi goygoy yapalım mıdır?

düşmanıma bile yapmadığım bir eylemin tarafıma yapılması adaletin hangi yönüdür?

temiz sevdim, kirli döndüm...

sen önemsizleştirdikçe...

her gün öldüm...

çıtım çıkmadı...

sevin...

ben bittim...

sığındığın kim varsa yarı yolda bırakmadı mı seni?

güvendiğin ya da...

düşün "kimseye söylemeyecem" diye kadınlığını/erkekliğin ortaya koyan birisi en ufak durumda seni satmadı mı?

ya da iyi arkadaş olduğunu daha dün söylemiş biri yarın yabancın olmadı mı?

vardı senin de hataların ve düzgün değildin elbette ki...

ama kimseye de yamuk yapmadın değil mi?

işte tüm yapılan bu yamukların sana olmasının sebebi bu...

kahpeliğin var olduğu dünyada senin gibilerin yeri yok üstad...

sen gibiler 19. yüzyılın başında bitti...

biri gelir seni yemeğe davet eder...

kimi gelir senin adına konuşur...

diğeri ilgini çekecek konuyu bilir ve yumuşak karnından girer konuya...

başkası tartışacak mevzularını ezbere bildiği için dikkatini çeker...

ve sen de hepsine atlarsın...

tıpkı her mesaj atana geri dönüş yaptığın, her tanımadığın numarayı açıp saatlerce muhabbet ettiğin gibi...

sonra da yakınırsın...

"ben ne yaptım?" diye...

evet kuzum sen bir şey yapmadın...

çizdiğin portrenin farkında değilsen....

en hiç bir şey yapmamaya devam edeceksin...

uyarılarımı dikkate almazsın bilirim...

kulağın duymaz...

ama burdan çok basit ve karaktersiz görülüyorsun...

öyle olmadığını ben biliyorum...

başkaları bilmez...

adının çıkmasına tek sebep de senmişsin...

Hoşgeldin :)

hoşbulduk :)

çok mu sessiz geldim ki :p

Çok güzel geldin üstad ;)

nezaketine ve sana ayrı ayrı teşekkür ederim :)

dostum minderi kaptırma dedik o kadar sana.aldırdın minderi altından ne hallere düştün?!

kendin bile inanamıyorsun şu haline... :p:)

neyse bir sofra kurarsan eğer büyüğü alıp gelirim masada bana da yer varsa :p:)

Kıskanıosunuz dimi üstadı biz kendilerini sevioz eksilesenizde :)

halimde ne varmış be üstad? yağız gibi delikanlıyım hala :p

eyvallah hoşdil sağ olasın teşekkür ederim güzel düşüncelerin için :)

bir dönem çok hareketliydin müdür.ooh maaş maaş yarasın :P:))

herkesin bi dalgalınışı vardır :)

o sevmez :))))