Haziranda seminer olacak, program açıklandı

bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Bu kadar vaka varken çok mu lazım seminer. Ben öğretmen değilim, eski eşim öğretmen. Şimdi oğlumuzu bana bırakıp seminere gidecek; ben her gün metroya binip işe gidiyorum. Bulaşma olursa bunun vebalini nasıl ödeyecekler? Elzem bir durum olsa anlarım ama online halledilebilecek bir şey için bunca insanı riske atmak nasıl açıklanabilir?

Bari ilçeden ilçeye seminer okulu seçme şansını sunsalardı. Yürüme mesafesinde okulların ortasındayım, resmen çay içmek için günde 2 saat yol gidip geleceğim.

Seminerlerin yüz yüze yapılması ertelenmemişse bunun sorumlusu ve vebali öğretmenleri suçlu gösteren , çalışmaktan kaçıyor havası yaratan öğretmen arkadaşlarımızın dışındaki bir gurup kışkırtıcılardır. Tüm öğretmenler başta sağlık çalışanlarının iş yükünü artırmamak adına bu yeni ikinci pandemi salgınında yüklerini artırmamak için çaba göstermişler fakat bakanlık bu durumu görmezden gelmeyi tercih etmiştir. Takdir bakanlığındır. Bizler okullara gururla gideriz. Yeterki bu zor süreçte bilim kadromuz öğretmenlerimize bir bulaş olmasın ve bunun sebebi de olmayalım isterim.

Elbette görev yerimize gitmekte bir beis görmeyiz. Ama seminerin üçüncü ya da dördüncü günlerinde "Karantina altına alınan okullar" diye başlıklı haberler medyaya düşmeye başlar.Bu belli olan bir durum. Kışkırtan güruh bu sefer de der ki "Öğretmenler de seminerde virüs hastalık yaymaktan başka bir şey yapmıyor." Sırf bunlar yüzünden mesleğime karşı soğudum.

MEB, öğretmenlerin talep ve isteklerini dikkate almamakta ısrar ediyor. MEB, öğretmenleri yok saymakta ısrar ediyor. MEB, öğretmenleri sistem dışına itiyor... Neden acaba?!?

Mezun çok, nasılsa yerimize gecmek isteyen, mecbur olan var :(

Sırf 3 vesaitle memlekete gidecegim icin risk grubundaki ailemin yanına gidemedim. Süreç boyu sadece ayda 1 2 kez disari cikip maske eldiven takarak işlerimi hallettim. Simdi bana halihazırda seminerin en önemli parçası kurul toplantıları online yapılacakken onca insanla bir salonda toplan, deniyor. Pardon önce toplu taşımaya binmek zorundayız. Hani su tum dünyanın boğuştuğu, henüz bi tedavisi aşısı olmayan pandemiyi hiç umursamayan, maske dekolteli, hijyen sıfır güruha karışıp..."ama diger meslek gruplari..." diye baslayacaklar, kalbinizi kırarım. Ben de öğrencilerimi, ders islemeyi, arkadaşlarımı özledim ama canla başla savaşan, ailelerine hasret sağlıkçıların yeni yükü olmak istemiyorum!

Pazar gününe kadar ertelemenin geleceğini tahmin ediyorum , vaka sayısı daha artacak, nikah işlemleri yasağı da kalktı, seminer öncesi lgs de var, 1.6 milyon öğrenci ve 400 bin öğretmen 20 bin görevli personel Bu sınava girecek, gelecek hafta vaka sayısı 2000 leri geçecek, maalesef meb inadından vazgeçip son dakika seminer iptal edilecek

aynen öyle düşünüyorlar öğretmen ve eğitim kimin umrunda

arkadaşlar anladığım kadarıyla bir inat uğruna bu iş gerçekleştirilecek. sizlere bir sorum olacak süt izni pozisyonunda olanların pandemi sürecinin başındaki gibi idari izinli sayılma durumları var mı acaba? yoksa onlarda seminerlere katılacak mı?ben bu konuda herhangi bir bilgi bulamadım eğer sizlerin bir bilgisi varsa paylaşırsanız çok memnun olurum??

Başta Türk eğitim sen başkanımızı bu süreçte öğretmenlerin haklı sesini bakanlığa duyurduğu için teşekkür ederiz. Bakın arkadaşlar bu süreci su istimal etmeye çalışan eğitimcilerin dışında kalan bir takım kışkırtıcılarada iyi bir ders olmuştur. Biz öğretmenler sağlıkçı arkadaşlarımızın iş yükünü artırmamak için bu yüz yüze toplantıların seminerlerin iptalini istemiş olmamız tamamen sağlıkçıları düşündüğümüz içindir. Ücret dahi talep etmiyoruz. Önce şu ikinci pandemiyi bir savuşturalım. Tüm mevzu budur. İnsan sağlığı önceliğimizdir. Gerisi teferruattır.

20 hazirandan sonra LGS sınavı sonrası bakanlık 2021 ve sonrası için dijital ortamda yapacağı online seminerlerde ilk iş olarak tüm paydaşlarına pandemi sürerse nasıl bir öğretim planlanmalı sorusunu sormalıdır. Yani şu anda aşı ve ilaç yok. Pandemi 1 veya 2 yıl sürerse tüm okulları nasıl planlamayı, sınıf öğrenci sayılarını yarı yarıya azaltmayı , ikili eğitime geçmeyi , haftalık ders saatlerinin ilk ve ortaokullarda 20-25 saate düşürmeyi ,ders saatini 30 veya 35 dakikaya çekmeyi ilk ve ortaokullarda kalabalık sınıfları tüm okullara dengeli eşit dağıtmayı tüm paydaşlarına sorulacak mı? Çalışanların düşünceleri alınacak mı? Yoksa hiç birşey olmamış gibi yine 35-40 öğrencili sınıf ve okullarda ders yapmaya devam mı edilecek. İşte bu sorulara birlikte cevap bulacakmıyız.

Az once müdürümüz p.tesi günü kurul toplantısının okulda yapılacağını duyurdu.yuz yüze.seminerler online yapılacaktı dediğimizde ise seminer değil kurul toplantisi yspilacaktir cavabını aldık.bu mümkün mü?

Biz seminer değil zaten kurul toplantisi yapıcaz dedj