https://www.memurlar.net/haber/950503/prof-ortayli-dil-bilmeyenlerin-universitede-hoca-yapilmasina-rezalet.html
Dil sınavında 80 90 alan kişilerin 55 alanlar ile aynı ligde mücadele vermesi ve eşit koşulda sayılması doğru değil. Başvuru koşulu koymanın ne anlamı var?
Forumda birbirimizi görmüyoruz tanımıyoruz ancak yazı yazarken yazım dilinde özenli ve edepli olmak esas olmalı .
Prof. Dr. Ortaylı: Lisan konusunda kimsenin mazereti kabul edilmemeli
Prof. Dr. İlber Ortaylı , lisan konusunda hiç kimsenin hiçbir mazeretinin kabul edilmemesi gerektiği görüşünde.
"Gramer yapısı Türkçe'ye benzeyen diller var. Latince bunlardan biri. Önce Latince'yi öğrenip diğer Batı dillerini öğrenmek daha kolay. Sonuçta bu dili öğrenmek zorundasın" diyen Prof. Ortaylı şunları söyledi:
"ABD'de ya da İngiltere'de İngilizce'den başka dil bilmeyen akademisyen de cahil kabul edilir ve çok ayıplanır. Dil bilmeyenin üniversitede hoca yapılması rezalet, çok ayıp. Anadolulu akademisyenler neden barajı geçemesin? Neden muhafazakar muhafazakarı engellesin ki her yer muhafazakar dolu zaten. Solcuların bu işi çok iyi bildiğini nereden çıkarıyorsunuz.
"Öğrenmemek için devamlı mazeret üretiliyor"
Dil imtihanlarının da yanlış bir yöntemle yapıldığını kaydeden Ortaylı, "Önüne bir metni koyarsın 'çevir' dersin. Eskiden doçentlikte Türkçeden yabancı dile çeviri yaptırıldı. Doktorada ise yabancı dilden Türkçe'ye çevrilmesi istenirdi. Bunun başka yolu yok" dedi.
"Muhafazakar tarihçi Osmanlıca bilmiyor"
Tarih doçentliklerinde eskiden Osmanlıcanın da zorunlu olduğuna değinen Ortaylı, "Adam tarihe girmiş, muhafazakar. Ama Osmanlıca bilmiyor. İmtihan edecek adam kalmadığı için bu zorunluluğu ortadan kaldırdılar" ifadelerini kullandı.
Bunun dünya genelinde bir sorun olduğuna değinen Ortaylı, Roma Tarihi Kongrelerinin açılış ve kapanış konuşmalarının Latince olması gerektiğini belirterek, "Ama konuşacak adam bulunamıyordu. Doğu Almanya'da gelen ünlü bir Roma tarihçisi, Johannes Irmscher yapardı konuşmaları. Bu, umumi bir çöküntüdür."
Prof. Dr. Öztürk: YÖKDİL "uyduruk" bir sınav
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, YouTube kanalı için çektiği bir videoda, YÖKDİL'i "uyduruk" bir sınav olarak nitelendirerek şunları söyledi:
Doktora yapmanın şartları için öngörülen yabancı dil barajı vakti zamanında KPDS ile sonra ÜDS ile daha üst levelde TOEFL ile ölçülürken aşağıdan gelen yüksek lisansını yapmış kadroların yetersizlikleri o kadar arttı ki, dil barajını geçemeyenlerin acayip şekilde yığılmasını çözmek zorundalardı. YÖKDİL diye tabiri caizse "uyduruk" denilebilecek bir sınav koyuldu. Yoldan geçen herkes yabancı dil sınavını vermiş oldu doktoranın önü açıldı. Doktora bittikten sonra buyurun kürsüde hoca.
Prof. Dr. Bayraktar: Yabancı dil akademisyenin olmazsa olmazıdır
Prof. Dr. Köksal Bayraktar, yabancı dil bilmeyen bir akademisyenin düşünülemeyeceğini söylüyor. "Akademisyen olmak, ilerleyebilmek ve dünya çapında gelişebilmek için birden fazla yabancı dili çok iyi bilmek gerekir. Konferanslara katılacak şekilde yabancı dile vakıf olmak lazım" diyen Bayraktar, "Yabacı dil öğretim üyesinin olmazsa olmazıdır. Çok istisnai bir durum olabilir. Bir ismin kendi alanında olağanüstü bilgisi vardır ama yabancı dil bilmez. Bu da özel kararlarla mümkün olacak bir durum" ifadelerini kullandı.
https://www.memurlar.net/haber/950503/prof-ortayli-dil-bilmeyenlerin-universitede-hoca-yapilmasina-rezalet.html
Dil sınavında 80 90 alan kişilerin 55 alanlar ile aynı ligde mücadele vermesi ve eşit koşulda sayılması doğru değil. Başvuru koşulu koymanın ne anlamı var?
Forumda birbirimizi görmüyoruz tanımıyoruz ancak yazı yazarken yazım dilinde özenli ve edepli olmak esas olmalı .
Prof. Dr. Ortaylı: Lisan konusunda kimsenin mazereti kabul edilmemeli
Prof. Dr. İlber Ortaylı , lisan konusunda hiç kimsenin hiçbir mazeretinin kabul edilmemesi gerektiği görüşünde.
"Gramer yapısı Türkçe'ye benzeyen diller var. Latince bunlardan biri. Önce Latince'yi öğrenip diğer Batı dillerini öğrenmek daha kolay. Sonuçta bu dili öğrenmek zorundasın" diyen Prof. Ortaylı şunları söyledi:
"ABD'de ya da İngiltere'de İngilizce'den başka dil bilmeyen akademisyen de cahil kabul edilir ve çok ayıplanır. Dil bilmeyenin üniversitede hoca yapılması rezalet, çok ayıp. Anadolulu akademisyenler neden barajı geçemesin? Neden muhafazakar muhafazakarı engellesin ki her yer muhafazakar dolu zaten. Solcuların bu işi çok iyi bildiğini nereden çıkarıyorsunuz.
"Öğrenmemek için devamlı mazeret üretiliyor"
Dil imtihanlarının da yanlış bir yöntemle yapıldığını kaydeden Ortaylı, "Önüne bir metni koyarsın 'çevir' dersin. Eskiden doçentlikte Türkçeden yabancı dile çeviri yaptırıldı. Doktorada ise yabancı dilden Türkçe'ye çevrilmesi istenirdi. Bunun başka yolu yok" dedi.
"Muhafazakar tarihçi Osmanlıca bilmiyor"
Tarih doçentliklerinde eskiden Osmanlıcanın da zorunlu olduğuna değinen Ortaylı, "Adam tarihe girmiş, muhafazakar. Ama Osmanlıca bilmiyor. İmtihan edecek adam kalmadığı için bu zorunluluğu ortadan kaldırdılar" ifadelerini kullandı.
Bunun dünya genelinde bir sorun olduğuna değinen Ortaylı, Roma Tarihi Kongrelerinin açılış ve kapanış konuşmalarının Latince olması gerektiğini belirterek, "Ama konuşacak adam bulunamıyordu. Doğu Almanya'da gelen ünlü bir Roma tarihçisi, Johannes Irmscher yapardı konuşmaları. Bu, umumi bir çöküntüdür."
Prof. Dr. Öztürk: YÖKDİL "uyduruk" bir sınav
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, YouTube kanalı için çektiği bir videoda, YÖKDİL'i "uyduruk" bir sınav olarak nitelendirerek şunları söyledi:
Doktora yapmanın şartları için öngörülen yabancı dil barajı vakti zamanında KPDS ile sonra ÜDS ile daha üst levelde TOEFL ile ölçülürken aşağıdan gelen yüksek lisansını yapmış kadroların yetersizlikleri o kadar arttı ki, dil barajını geçemeyenlerin acayip şekilde yığılmasını çözmek zorundalardı. YÖKDİL diye tabiri caizse "uyduruk" denilebilecek bir sınav koyuldu. Yoldan geçen herkes yabancı dil sınavını vermiş oldu doktoranın önü açıldı. Doktora bittikten sonra buyurun kürsüde hoca.
Prof. Dr. Bayraktar: Yabancı dil akademisyenin olmazsa olmazıdır
Prof. Dr. Köksal Bayraktar, yabancı dil bilmeyen bir akademisyenin düşünülemeyeceğini söylüyor. "Akademisyen olmak, ilerleyebilmek ve dünya çapında gelişebilmek için birden fazla yabancı dili çok iyi bilmek gerekir. Konferanslara katılacak şekilde yabancı dile vakıf olmak lazım" diyen Bayraktar, "Yabacı dil öğretim üyesinin olmazsa olmazıdır. Çok istisnai bir durum olabilir. Bir ismin kendi alanında olağanüstü bilgisi vardır ama yabancı dil bilmez. Bu da özel kararlarla mümkün olacak bir durum" ifadelerini kullandı.
Ser Res , 3 yıl önce
Hocam h-indeksi bir kriter olamaz. Çünkü her alan bir değil. Teorik alanlarda, uygulama alanları gibi yüksek h-indeksler olmuyor. Pure matematik alanında yükseltilmesi zor bir şeydir. Dolayısıyla disiplinden bağımsız bir şekilde ölçüt olarak kullanılması sakıncalıdır. Sadece deneyler yapıp h-indeksini 100 lere çıkaran biyoloji profesörleri olduğu gibi, hayatını teori üretmeye harcamış h-indeksi 15'te kalan insanlar da vardır çünkü.