Öncelikle tüm cefakar adliye ve cezaevi personeli arkadaşlarımıza kolaylıklar dilerim. (şükürcüler hariç, hatta onlar bu yazıyı okumasınlar anladık beğenmiyorsak istifa edecekmişiz v.s)
Diğer arkadaşlar için yazıma devam ediyorum. 9 yıllık zabıt katibiyim. Mesleğe ilk başladığım zamanlarda whatsapp, telegram, bip v.s gibi uygulamalar olsun, arama hakkı, internet hakkı v.s gibi şeyler olsun yaygın olmadığından şu anki dönemimle mesleğe ilk başladığım dönemleri kıyaslıyorum gerçekten inanılmaz bir huzursuzluk ve stres var içimde sanki her an beni çağıracaklarmış, arayacaklarmış gibi sürekli teyakkuzdayım. Psikolojim bozulmaya başladı artık ev ve iş yeri ayrımı yapamaz oldum, eşim de zabıt katibi olduğundan aynı şeyleri o da yaşıyor artık evimizde adını koyamadığım örtülü bir huzursuzluk var.
Mesleğe ilk başladığımda işimizi yapardık cuma günüyse eğer işimiz kaldıysa işimizi bitirirdik gerekirse akşam 22-23:00'te çıkardık, kalmadıysa akşam 17:30 oldu mu çıkar giderdik evimize ne arayan olurdu ne soran. İşi işte bırakırdık ve özel hayatımıza dönerdik en azından eve gittiğimiz zaman biri arayacak mı, evrak gönderecek mi derdi olmadan giderdik evimize. Çok çok acil bir şey olmadığı sürece de nezaket gereği aranmazdık.
Ama özellikle son 2-3 yıldır mesai saati dışında aranmak, whatsapp'tan iş buyurulması, gecenin 1'inde 2'sinde whatsapp'tan iş atılması artık sıradan bir hale geldi. Tamam belki savcı bana akşam 22:00'de iş attı diye iş yerine gidip o işi yapmıyorum ama istemiyorum arkadaş ben 17:30'dan sonra iş düşünmek istemiyorum yahu. Çok mu acil yarın müştekinin kat'i rapora sevk edilecek olması, notla dosyanın içine yarın ver yazısını yazayım ama akşam 22:00'de ben işle ilgili bir şey düşünmek istemiyorum bu benim en doğal hakkım. Ben bugünden yarının planının stresine girmek istemiyorum. evimde huzurla çayımı içip bilgisayarda oyunumu oynarken ya da televizyonda dizimi izlerken yarın kat'i rapora sevk edilecek müştekiyi düşünmek zorunda mıyım. Ya da işte nöbet evrakı gelmiştir "sen yaz bana whatsapp'tan at ben okey verince e-imzam bilmemkimde ondan al onayla". Ya da 10 günlük bir yıllık izne ayrılmışsın her Allah'ın günü telefon "bizim bir dosya vardı hani işyerinden para çalmış, paralar da sahteydi hatırladın mı biz ne yapmıştık o dosyayı", "bilmemhangi savcının katibi kimdi ya", "masana dosya bıraktım 15-20 tane onlar acil gelince bak" v.s abi böyle yıllık izin olur mu? Zaten iş stresli bırakın da yıllık izinde iş düşünmesin insanlar kafasını boşaltsın adliyeden bir uzaklaşsın bedenen ve zihnen.
Şunu kabul ediyorum evet bu uygulamalar artık günlük hayatımızın ve gelişen teknolojinin ayrılmaz bir parçası oldu bu durumu zaten reddedemeyiz ancak acil bir şey olur, çok çok acil ertesi güne yapılması gereken bir evrak gelmiştir elbette evrakın whatsapp'tan gönderilmesi anlayışla karşılanır ancak basit, acelesi olmayan şeylerin whatsapp'tan mesai dışında gönderilmesi artık bırakın sadece adalet bakanlığı personellerini tüm kamu kurumu ve özel sektör çalışanlarının huzurunu kaçırıyor. Mesai saati biten bir işçi ya da memur mesai saatinden sonra nöbetçi değilse iş düşünmek zorunda değil. İnsan hakları evrensel beyannamesinde bile çalışanın dinlenme hakkından bahsedilmiş, bizde böyle bir şey yok. Mesai saati bitince whatsapp'tan çalışmaya devam. Herkesin bir özel hayatı var, eşiyle çocuğuyla vakit geçiriyor, bekarsa sevgilisiyle vakit geçiriyor, ya da akşama kadar kafası bir milyon olmuş gidip iki saat uyuyayım diyor uyanınca telefona bakıyor "yarın şu kişi ifadeye çağrılacak tutuklamaya sevk edeceğiz, sonra arama el koyma talep edeceğiz" mesajını görüyor. Bugünden başladı yarının stresi. Lütfen artık insanların özel hayatlarına birazcık saygınız olsun. Akşamın 22:00'sinde, gecenin 02:00'sinde mesaj attığınız personel "tamam sayın savcım/hakimim" diye sesini çıkaramıyorsa, ekmeğini kaybetmekten korktuğu için sesini çıkarmıyor, hoşuna gittiğinden değil.
Öncelikle tüm cefakar adliye ve cezaevi personeli arkadaşlarımıza kolaylıklar dilerim. (şükürcüler hariç, hatta onlar bu yazıyı okumasınlar anladık beğenmiyorsak istifa edecekmişiz v.s)
Diğer arkadaşlar için yazıma devam ediyorum. 9 yıllık zabıt katibiyim. Mesleğe ilk başladığım zamanlarda whatsapp, telegram, bip v.s gibi uygulamalar olsun, arama hakkı, internet hakkı v.s gibi şeyler olsun yaygın olmadığından şu anki dönemimle mesleğe ilk başladığım dönemleri kıyaslıyorum gerçekten inanılmaz bir huzursuzluk ve stres var içimde sanki her an beni çağıracaklarmış, arayacaklarmış gibi sürekli teyakkuzdayım. Psikolojim bozulmaya başladı artık ev ve iş yeri ayrımı yapamaz oldum, eşim de zabıt katibi olduğundan aynı şeyleri o da yaşıyor artık evimizde adını koyamadığım örtülü bir huzursuzluk var.
Mesleğe ilk başladığımda işimizi yapardık cuma günüyse eğer işimiz kaldıysa işimizi bitirirdik gerekirse akşam 22-23:00'te çıkardık, kalmadıysa akşam 17:30 oldu mu çıkar giderdik evimize ne arayan olurdu ne soran. İşi işte bırakırdık ve özel hayatımıza dönerdik en azından eve gittiğimiz zaman biri arayacak mı, evrak gönderecek mi derdi olmadan giderdik evimize. Çok çok acil bir şey olmadığı sürece de nezaket gereği aranmazdık.
Ama özellikle son 2-3 yıldır mesai saati dışında aranmak, whatsapp'tan iş buyurulması, gecenin 1'inde 2'sinde whatsapp'tan iş atılması artık sıradan bir hale geldi. Tamam belki savcı bana akşam 22:00'de iş attı diye iş yerine gidip o işi yapmıyorum ama istemiyorum arkadaş ben 17:30'dan sonra iş düşünmek istemiyorum yahu. Çok mu acil yarın müştekinin kat'i rapora sevk edilecek olması, notla dosyanın içine yarın ver yazısını yazayım ama akşam 22:00'de ben işle ilgili bir şey düşünmek istemiyorum bu benim en doğal hakkım. Ben bugünden yarının planının stresine girmek istemiyorum. evimde huzurla çayımı içip bilgisayarda oyunumu oynarken ya da televizyonda dizimi izlerken yarın kat'i rapora sevk edilecek müştekiyi düşünmek zorunda mıyım. Ya da işte nöbet evrakı gelmiştir "sen yaz bana whatsapp'tan at ben okey verince e-imzam bilmemkimde ondan al onayla". Ya da 10 günlük bir yıllık izne ayrılmışsın her Allah'ın günü telefon "bizim bir dosya vardı hani işyerinden para çalmış, paralar da sahteydi hatırladın mı biz ne yapmıştık o dosyayı", "bilmemhangi savcının katibi kimdi ya", "masana dosya bıraktım 15-20 tane onlar acil gelince bak" v.s abi böyle yıllık izin olur mu? Zaten iş stresli bırakın da yıllık izinde iş düşünmesin insanlar kafasını boşaltsın adliyeden bir uzaklaşsın bedenen ve zihnen.
Şunu kabul ediyorum evet bu uygulamalar artık günlük hayatımızın ve gelişen teknolojinin ayrılmaz bir parçası oldu bu durumu zaten reddedemeyiz ancak acil bir şey olur, çok çok acil ertesi güne yapılması gereken bir evrak gelmiştir elbette evrakın whatsapp'tan gönderilmesi anlayışla karşılanır ancak basit, acelesi olmayan şeylerin whatsapp'tan mesai dışında gönderilmesi artık bırakın sadece adalet bakanlığı personellerini tüm kamu kurumu ve özel sektör çalışanlarının huzurunu kaçırıyor. Mesai saati biten bir işçi ya da memur mesai saatinden sonra nöbetçi değilse iş düşünmek zorunda değil. İnsan hakları evrensel beyannamesinde bile çalışanın dinlenme hakkından bahsedilmiş, bizde böyle bir şey yok. Mesai saati bitince whatsapp'tan çalışmaya devam. Herkesin bir özel hayatı var, eşiyle çocuğuyla vakit geçiriyor, bekarsa sevgilisiyle vakit geçiriyor, ya da akşama kadar kafası bir milyon olmuş gidip iki saat uyuyayım diyor uyanınca telefona bakıyor "yarın şu kişi ifadeye çağrılacak tutuklamaya sevk edeceğiz, sonra arama el koyma talep edeceğiz" mesajını görüyor. Bugünden başladı yarının stresi. Lütfen artık insanların özel hayatlarına birazcık saygınız olsun. Akşamın 22:00'sinde, gecenin 02:00'sinde mesaj attığınız personel "tamam sayın savcım/hakimim" diye sesini çıkaramıyorsa, ekmeğini kaybetmekten korktuğu için sesini çıkarmıyor, hoşuna gittiğinden değil.