Şiir Paylaşım Alanı

Torebel Sessizliği

Söylediklerinle Oldun Mahkum

Sorgu sual kalmadı bu hayatın güzelliğine

Kendimi soyutladım dünya aleminde

Susmak gerekir bazı durumlar gerçekleştiğinde

Suskunluğum sana değil şu fani kadere

Yokluğunda harap olmuş bedenim

Senden ayrı kalıp çürümeye terkettim

Varlığında sahip olduğum bedenimin

Kıymetini bilmeyi şimdi akıl ettim

Ateşle oynamaya o kadar hevesliydin ki

Kıymetini bilemedin aşkın, sevginin

Ölüm elbet bir gün senide bulacak

Cehennem ateşiyle oynayabilirmisin

Mapus hayatı yaşamaya bu kadar uğraşma

Hiçbirimiz bu dünyada kalıcı değiliz

Ağızdan boş yere zina çıkarma

Her lafın bedelini ödeyeceğiz

Aralıksız yağan yağmurun mağduru olduğunu söylediğinde

Gözünden akan bir damla yaşta bile ben yoktum

Mağdurluğunun sorumlusu beni tuttuğunda

Ben yanında bile yoktum

Şimdi sözlerinle mağdurum ve Sen

Söylediklerinle oldun mahkum...

Mustafa KURT

Uyurken Mezara Girip Uyanıkken Uyumak İstiyeceksin

-

Dünyaya gelişim sancıyla oldu

Gidişim sancıyla olacak

Her geliş sevinç her gidiş acıyla dolacak

Ömrümde doğumla ölüm gibi

İnişli çıkışlı olacak

Kaderine lanet okumayacaksın

Hiç bir şeyden korkun olmayacak

Ölüme bile güle oynaya gideceksin

Arkanda ağlayanların olsada

Umursamayacaksın kimseyi

Hesap vermeyeceksin kimseye

Başın dik olacak

Yıkılmayacaksın hiçbir darbeyle

Düşüncelerini değiştiremeyecekler

Özgürce düşünüp özgürce yaşayacaksın

Bir lakabın olacak

Yeri gelecek ismini unutacaksın

Saygıyla karşılanacaksın

Sevgi göreceksin herkezden

Gururlu olacaksın

Ve bir zaman gelecek

Aşkı tanıdığında

Gururun yok olacak

Saygın bitecek

Sevgi tüketecek

Özgürlüğün son bulacak

Düşüncelerin değişecek

Ayrılık vakti geldiğinde

Ölümü bekleyen Yaralı bir kuş gibi

Hayallerin yıkılacak

Umutların yok olacak

Aldığın nefes nefretle kokacak

Hayattan bir Beklentin kalmayacak

Yaşarken ölümü tadıp

Uyurken mezara gireceksin

Uyanıkken mi ne olacak

Uyumak isteyeceksin

Mustafa Kurt

Tum insanlar hesap vakti geldiğinde

Gunahlarının cezasını çekecek cehannemde

Kalbinde zerre miktarı imanı bulunan

Cezasını çektikten sonra gidecek cennete

Genişliği gökle yerin genişliği kadar

İşte orada ebedi hayat var

Cennet denilen bu mubarek yerin

Tam sekiz tane kapısı var

Erkek olsun kadın olsun yeterki mumin olsun

İyi işler yapsın Allah'dan korksun

Bu insanların ahirette geçeceği kapı

Cennetin sekiz kapısından biri olsun

Hoşgörülü davranın insanları sevin

Hangi mezhepten olduğunuzu çok iyi bilin

Ölümle birlikte yaşamasını öğrenin

Allah'dan korkun ve ona iman edin

Mustafa KURT

PAT OLDUK BU HAYATTA

Korkum yoktu şahtan öteye

Piyon olmak istememiştim sadece

Şah yapmıştım kalbini

Vezir olmuştun bedenime

İki ayrı kaleden beraber

Filleri izliyorduk giderken

İki ayrı atdan ibaret

Mata gittin kalbimde

Çok rekabet ettin benle

Ne mat sen ettin ne ben

Kaldık iki şahla oyunda

Pat diyorum şimdi herşeye

Mustafa KURT

SEVDA BOŞLUĞU

Her Ayrılık Acısı Çeken Kişi

Düşmesin Artık Sevda Boşluğuna

Yararlanmaya Kalkarlar Bulunan Her Boşluktan

Farkına Bile Varmıssın Düştüğünüz Bu Yoldan

Her Acı Duyan İhtiyaç Duyuyor Şevkate

Şevkat Göstereni Alıyor Benliğine

Zaman Geçip Gidiyor Boşluk Büyüyor

Farkına Bile Varmadan Çekip Gidiyor

Bir Suçluluk Duygusu Kaplar O Zaman Seni

Kendini Haklı Çıkarır Elbet Karşındaki

Onu Bahane Eder Unutamadın Der

Hazır Bahanesi Var Çekip Gider

Nefsinizin Oyunudur Sevda Ve Aşk

Nefsinle Mücadele Et Ve Savaş

Kaybettiğinde Düşme Artık Boşluğa

Gözyaşlarına Yazık Ağlayıp Durma

Görmen Lazım Artık Bazı Gerçekleri

Sevda Aşk Hepsi Olmuş Çıkar İşi

Yönetmen Lazım Aşkı Mutluluğun İçin

Yeri Gel Artık Engelle Nefsini

Şunları Şunları Yaşıyamam Deme Boşyere

Günah Olduğunuda Çıkıp Bahane Etme

Dinimizde Zaten Flört Yoktur

Böyle Şeyler Öne Sürüp Kendine Güldürme

Her Ayrılıktan Sonra Düştüğünde Boşluğa

Karşına Çıkan İlk Kişiye Sarılma

O Zamanlar Doğru Kişi Gelsede Sana

Zaman Geçer Yanlıştan Dönemessin Sonra

Sevda Boşluğu Diyorlar İşte Buna

Turist Diyoruz Biz Boşluğu Doldurana

Bugün Vardırlar Yarın Yok Olurlar

Hayatın Alt Üst Olur Artık Farkına Var

Mustafa KURT

DAĞILMIYOR GECELERİ

Çok sessiz bu gece buralar, zifiri karanlık üstelik her taraf

Karanlık gözlerime doldu , yaş akıyor durmadan oldum bertaraf

Anılar gidip geliyor zihnimde, sanki bulunduğum yer Araf

Ve acılar kaplıyor tüm vücudumu, ve ben tutuyorum taraf

Rüzgar estikçe üstüme doğru, saklanıyorum bir kuytu köşede

Kimsesiz ve öksüz bir çocuk gibi, ellerimi açtım yazılmış kadere

Yok mudur benim için bir güzelliğin kader, var mıdır söyle

Bir sessizlik var etrafta, kaldım bir başıma yine ıssız gecede

Efkar sarmış etrafımı yine, ne kadar uğraşsam da dağılmıyor

Dalga dalga düşünceler aralıksız üstüme üstüme geliyor

Sıkışmışım ya bir köşeye kaçamıyorum hiç bir yere

Her gelen dalga düşüncesiyle acı veriyor

Artık bir parçam oldu acı, koparıp atamıyorum bedenimden

Bir virüs gibi yayıldı zihnime, düşüncelerimi gizleyemiyorum neden

Bir de yan etki bıraktı üstüme, sinirleniyorum hatırladıkça seni

Yokluğun bir dert varlığın başka bir dert, söyle kimsin sen

Yine evimin yolunu unuttum, ayaklarım götürmüyor geri beni

Üşüyorum bir sokak köşesinde, sokak lambası oldu gece feneri

Yatıp uzanmışım bir banka , elimde şarap gözlerim nemli

Dedim ya bir kere efkar bastı, dağılmıyor geceleri

Mustafa KURT

KAYBEDEN KİM

Parmaklarımda garip bir titreme, ellerimde bir uyuşma var.

Gözlerimde yorgunluk belirtisi, ayaklarımda fazladan yük var.

Saçlarım tel tel döküldü düşündükçe, aklımda bin türlü oyun var.

Kalbimde sancı oluyor durduk yere, sigaranın dumanında zehir var.

İçkiye zaman zaman teslim ettiğim bir benliğim mevcut bünyemde

Bir delilik yapma planı kuran bir hiperaktiflik kapladı yüreğimide

Bir penseyle indirdiğim ağrıyan dişime darbe, daha büyük acı var kalbimde

Vücudum ettiğim kavgadan sonra kalsada kan içinde, garip bir sevinç var gözlerimde.

İşte böyle zaman geçiriyorum kendi kendime oyunlar oynayarak

Korkularımı sakladım olmuşum fırsatları geri tepen bir oyuncak

Artık oyun bitti aç bilgisayarı game over yazacak

Asıl kaybeden benmiyim yoksa senmi ona zaman bakacak.

Mustafa KURT

İhtiraz Yağmurları yükseliyor üstüme doğru

İsyanım başladı şimdi volkanlar patladı durdu

Bir farklı duyguyu yaşıyabilme arzusuyla kavrulan yüreğim

Lavların içinde can çekişiyle biçimini kaybetti durdu

Bir dalga oldu geldi üstüme sıcaklık uzaklardan

Bir hararet aldı götürdü beni zorba zindanlara

O nasıl bir acıydı bedenimi çürüten

Tekrar doğma imkanı yoktu, yüreğim uzaklaştı durdu.

Artık kalpsiz ve acıyı hissetmez hale gelmişti

Dünyanın kötülüklerini kendine çekip durdu

En istekli arzuları nefrete dönüştükçe

Bir isyanın içinde kendi benliğini unuttu.

Çıkamıyordu isyanının içinden dışarıya

Bir penceresi bile yoktu güzelliğe bakan

Tek bir isteği vardı çok az da olsa hissetmek

Sadece istediği o sevgiyi hissetmekti ama...

Zaman işte şimdi durdu sana

İsyanını haykırdı durdu dışarıya

Umursamadan aldırış etmeden etrafına

Yıktı geçti önüne gelen her duyguyu

Yetinmedi hiç bir sevgiden hiçbir aşktan

Her birini bir çırpıda harcadı gitti hesap sormadan

Aradığını bulamadıkça isyanı arttı içinde

Bir acıyla hükmetti sevgi bekleyen kalbine

Vazgeçti artık bu hayatın tüm sevgilerinden

Vazgeçti dünyanın temiz görülen duygu ve isteklerinden

Tüm kötülükler geldikçe acımasız olan ruhu

Vazgeçti yaşamanın tüm güzelliğinden

En son çare çıktı gözle görülmicek bir yüksekliğe

Aldırış etmedi rüzgarın hızını, korkularını düşünmeden

Atladı yükseklikten aşağı hayatını umursamadan

Vazgeçti bu çare yaşama arzusundan

Son vermek istedi tüm acılarına son bir defa

Hepsini içinde hissederek acıları isyan etti insanlara

Çarptığında yükseklikten hızla yere doğru

Çoktan vazgeçmişti bile aldığı nefesten

Ama kimin umrundaydı ki yıkılışı bu dünyada

Kimin umrunda olabilirdi ki isteksiz davranışlarıyla

Ya o ne kadar umursuyorduki artık yaşamayı

Son verdi son acısıyla yaşama duygularına

Bir başka boyuta geçmişti bile bedeni çoktan

Kimsesiz bir adaya düşmüştü sanki toprak altında

Her gün her gece hesap verip durmuştu sorulara

Kalan her vakitte ağlamıştı yaşadığı tüm yıllara

Şimdi ne olması gerekiyordu ona belli değildi

Ne olacağını bilmeden acılarına son vermişti

Bir ay içinde unutulup gittiğinde yer yüzünden

Son sözü gerçek acı buymuş oldu.

Son gözyaşı mezarında çıkan son bir gül oldu

.Ve son nefesi aldığı ilk nefesi andırıyordu...

Mustafa KURT

AYRILIK OLDU NOKTA

M erhametli olmayı isterdim sana karşı

U ygun bir dille anlatmak derdimi mümkün olsaydı

S on vermek istemezdim engellerdim tüm kaçışları

T oy bir gençtim ancak seni tanımalar yarım kaldı

A kşam olduğunda bir ayrılık içimi kapladı

F arklı bir durumda ne kadar olmak istesemde

A yrılık dolan kalbim varlığından kaçtı.

K albime söz dinletemedim konu sen olunca

U nutmuştum o güzel anıları akşam olunca

R ahatsızlığım arttı sen etrafımda dolandıkça

T erk edişlerim bundandır ayrılık oldu nokta.

Mustafa KURT

Her kadın devşirme aşk yaşar kalbinde

Her erkeği benzetir tımarlı sipahiye

O yüzdendir bekler beyaz atlı prensi

Ne prensler geçmiştir halbuki gözünde

Bir sancak gibidir aşk sallanmalı yürekte

Rüzgar gibi esiyor gördüğü güzellikte

O yüzden hükmetmek ister erkekler kadına

Başka bir sancak istemez namusum dediği kadında

Kıskançlığın temelinde vardır aslında korku

Salmak ister ruzgara insanoğlu ruhunu

Bir meltem gibi dalga dalga vurmak ister kıyıya

Yada kapanır içine kalır dört duvar arasında

Duvarlar üstüne geldikçe durmadan

Kabuslarla uyanır uykusundan insan

Ya kabusları kaplar tüm vucudunu hayatında

Ya da aşkı sarar yüreğinden aşağıya

İmkansız olduğunu anladığı vakitte

Takılır göç eden kuşların peşine

Diyar diyar dolaşır unutmak için onu

Her gittiği yerde ama aşkı bulur onu

Mustafa KURT

şiir yaşamdır ... en güzel şiirler paylaşmakla güzelleşir!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal

Ufku seyredeceksin saatlerce

Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü

Sonra hayalim gelecek karşına

Bir Şiirimi mırıldanacaksın

Hıçkıracaksın..!

Kimin bu hüzün?

Benimse eğer neden içim titriyor hep?

Seninse eğer ne işi var bende?

Gel bir gece yarısı, al hüznünü

Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel! ..

**Ceyhun Yılmaz

Necip Fazıl'ın 'hatırına düşeceğim' şiirini okumamıştım daha evvel,

harika bir eser daha, teşekkürler gecegözlüm.

Durgun gözlerimde sessiz çığlıklarım saklı

Siz göremezsiniz

Her şeye olduğu gibi rutin hayatın karmaşasında ilgisizliğe de alıştığınız için

Belki ben de sizin maskenizin altındakini göremiyorum

Ve böylece yaşayıp gidiyoruz..

....

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını

Kullanılmış kafiyeleri yollamak için,

Kapıma gelecek çöpçülerle,

Deniz kenarına?

Şeytan diyor ki: "Aç pencereyi;

"Bağır, bağır, bağır, sabaha kadar."

//Orhan Veli

Kendini benden eksilterek

Alma seni biz'den..

...Seni benden zaman bile çıkaramadı

Kendini düşürme benden..

Seni izah edememenin anlamıdır, Aşk..

Gelmezsen

Düşerim beni içimden..

alıntı

.../Yapacak bir şeyim yoktu,

Oturup seni yazdım.

Yüzlerce defa kullandığım "ve" bağlacı bile bağlayamadı isimlerimizi.

Ben senin hiç kılmadığın namaz,

Eline alıp çalmadığın öksüz bir sazdım.

Ve içinde hiç olmayacak kadar azdım...

/Kahraman TAZEOĞLU/

....

Çelişkisiz yaşadın sen. O yüzden anlayamazsın beni.

İçinde hiç "kal"ı olan bir "git"in olmadı mesela...

Bildiğim tek adres, adresssizliğimdir benim.

Sen hiç bu kadar cesaretli olmadın unutma.

Ben yola çıktığımda, geriye dönerken nelere ihtiyacım olacağını hesaplamam.

İşte bu yüzden bu ağrı... İçim ağrıyor bak.

İnsanın içi ağrır mı hiç?

Ağrıyor işte..

/K.Tazeoğlu/

"Tarifin olmuyor ne kadar yazsam;

Ellerim tutmuyor resmini çizsem;

O güzel çehreni görmeyen ressam;

Bilmezki dünyaya kör gelir gider...

Yeryüzü hiç afet görmedi sanma!

Ey benim aklımı başımdan alan muamma.

Her türlü felaket mümkündür amma,

Sen gibi kıyamet bir gelir gider..."