Gerçekten çok önemli bir konuya değinmişsiniz, siteye üye olup destek vermeye iten cinsten bir konu hatta. Öncelikle konunun "atanamayanlar doluşmuş", "90 altı olanlar çıksın kasıyor", "siz de daha az uyuyup çalışsaydınız" tarzındaki beylik laflarla bağdaştırılamayacak derecede önemli olduğunu düşünüyorum. Evet birden fazla yer seçimini engelleyici herhangi bi' kanun yok, bu yüzden arkadaşların kurumlarından memnun olmayıp başka yere geçme istekleri kendi açılarından bi' nebze anlaşılabilir. Anlaşılabilir diyorum çünkü aklıma makul sebepler getirmek istiyorum (kendi şehrine geçme isteği gibi). Ancak bu durum yavaş yavaş birisi derece yaptı diye her kuruma girer çıkar bi bakarım anlayışına dönüşmüş durumda. Eğer bu sistem makul olan olsaydı, galiba lise ve üniversiteyi de "ilk tercihimte bi' gireyim de ek yerleştirmelerde olmadı daha iyisine girerim." zihniyetinde seçerdik.
Konuya bakış açışısının alınan puana göre değişmesi bana gülünç geldi. Birinin diğerinden 3 puan fazla olması ondan daha zeki olduğu veya daha çok emek verdiği anlamına mı gelir? Hala tartışılan Van Gölü sorusu bile belki birçok kişinin hayatını değiştirecekti. Veya benim gibi madem tarih, coğrafya ve vatandaşlık soruluyor o zaman temel düzeyde fen bilgisi de sorulmalı diyenler. Pamuk ipliğine bağlı milyonlarca olasılığı atlamamak puan/zeka karşılaştırması yaparken. Yüksek puan aldığı için koltukları kabarmış, zıplamak için ilan bekleyen arkadaşlar beni "yazık 85 almış galiba" diye nitelendirmeye devam ededursun.
Atama dönemlerinde o bölüm için yapılan ortalama atama sayısından çok değil 3 5 atama fazla yapılacağı zaman binlerce insan o üçe beşe bel bağlıyor. Ama maalesef bu açık yüzünden dördüncü atamada da olsanız ve önünüzden pek çok kişi atanmış da olsa gene aynı kişilerin bu kurumlara girmesine seyirci kalmak ne kadar etiktir bi' düşünmek lazım.
Bu konu kanayan bir yaradır, bir sistem açığıdır. Bu konunun kurumlara da zararı büyüktür. Giren kişinin işe alışması, işin öğretilmesi ve birden gitmesi, işlerin aksaması ve yeni istihdam anlayışı. Evet belki bu sistem yıllardır böyle. Ancak bu, sistemin mükemmel olduğu anlamına gelmemeli ve mevzu bahis sistem açığı giderilmeli. Aksi halde mağduriyet yaşayan kişi sayısı aynı hızla artmaya devam edecek. Hepimiz artık olgun insanlarız, hangi kuruma bi' sonraki ilanı beklemek amacıyla oyalanmak için girdiğimizin farkındayız. Dürüst olalım, kimse 95 aldı diye empati yeteneğini kaybetmez.
Gerçekten çok önemli bir konuya değinmişsiniz, siteye üye olup destek vermeye iten cinsten bir konu hatta. Öncelikle konunun "atanamayanlar doluşmuş", "90 altı olanlar çıksın kasıyor", "siz de daha az uyuyup çalışsaydınız" tarzındaki beylik laflarla bağdaştırılamayacak derecede önemli olduğunu düşünüyorum. Evet birden fazla yer seçimini engelleyici herhangi bi' kanun yok, bu yüzden arkadaşların kurumlarından memnun olmayıp başka yere geçme istekleri kendi açılarından bi' nebze anlaşılabilir. Anlaşılabilir diyorum çünkü aklıma makul sebepler getirmek istiyorum (kendi şehrine geçme isteği gibi). Ancak bu durum yavaş yavaş birisi derece yaptı diye her kuruma girer çıkar bi bakarım anlayışına dönüşmüş durumda. Eğer bu sistem makul olan olsaydı, galiba lise ve üniversiteyi de "ilk tercihimte bi' gireyim de ek yerleştirmelerde olmadı daha iyisine girerim." zihniyetinde seçerdik.
Konuya bakış açışısının alınan puana göre değişmesi bana gülünç geldi. Birinin diğerinden 3 puan fazla olması ondan daha zeki olduğu veya daha çok emek verdiği anlamına mı gelir? Hala tartışılan Van Gölü sorusu bile belki birçok kişinin hayatını değiştirecekti. Veya benim gibi madem tarih, coğrafya ve vatandaşlık soruluyor o zaman temel düzeyde fen bilgisi de sorulmalı diyenler. Pamuk ipliğine bağlı milyonlarca olasılığı atlamamak puan/zeka karşılaştırması yaparken. Yüksek puan aldığı için koltukları kabarmış, zıplamak için ilan bekleyen arkadaşlar beni "yazık 85 almış galiba" diye nitelendirmeye devam ededursun.
Atama dönemlerinde o bölüm için yapılan ortalama atama sayısından çok değil 3 5 atama fazla yapılacağı zaman binlerce insan o üçe beşe bel bağlıyor. Ama maalesef bu açık yüzünden dördüncü atamada da olsanız ve önünüzden pek çok kişi atanmış da olsa gene aynı kişilerin bu kurumlara girmesine seyirci kalmak ne kadar etiktir bi' düşünmek lazım.
Bu konu kanayan bir yaradır, bir sistem açığıdır. Bu konunun kurumlara da zararı büyüktür. Giren kişinin işe alışması, işin öğretilmesi ve birden gitmesi, işlerin aksaması ve yeni istihdam anlayışı. Evet belki bu sistem yıllardır böyle. Ancak bu, sistemin mükemmel olduğu anlamına gelmemeli ve mevzu bahis sistem açığı giderilmeli. Aksi halde mağduriyet yaşayan kişi sayısı aynı hızla artmaya devam edecek. Hepimiz artık olgun insanlarız, hangi kuruma bi' sonraki ilanı beklemek amacıyla oyalanmak için girdiğimizin farkındayız. Dürüst olalım, kimse 95 aldı diye empati yeteneğini kaybetmez.