Editörler : Lanet
«148149150151152153154155156157158159160

cnqlt
Aday Memur
16 Haziran 2017 11:00

---Saçmalıklar Çağı - Michael Foley---

Michael Foley muhteşem bir kaynak kullanımıyla çağımızın saçmalıklarından bahsetmiştir. Kitap içerisinde insana dair olan ve temas edilmemiş neredeyse hiçbir konu yok.

Aşağıdaki bölümler sizde bir ilgi uyandırıyorsa muhtemelen kitabı da seveceğiniz anlamına gelir.

''Karar almada bu duygusal temel, 1990?larda bazı beyin hasarlı

hastaların, akıl ve mantık yürütme beceri ve zekâlarında herhangi bir

aksaklık olmamasına rağmen heyecan hissedemediklerini keşfeden

sinirbilimci Antonio Damasio tarafından kanıtlandı. Duyguların

girdabından kurtarılmış bu insanların mantıklı seçenekler analizi

temelinde berrak, rasyonel kararlar alabilmeleri gerekiyordu. Ama

tam tersi söz konusuydu. En basit kararları bile alamıyorlardı.

Olasılıkların artı ve eksilerini hesaplayabiliyorlardı ama duygular

olmadan seçim yapamıyorlardı. Kısacası sezgi veya ?içte hissetme?,

sürecin sadece bir parçası değil, elzem bir özelliğiydi.''

''Bir de çağdaş kentlerde çift ilişkilerinin yegâne bağlantı, yapı,

anlam ve cazibe kaynağı olabilmeleri sorunu mevcut. Geleneksel

toplumlarda anlam ve büyüyü yaratan dinler, yılı yapılandıran

ayinler, kuvvetli bağlar sunan cemaatler ve destek sağlayan geniş

aileler vardı. Şimdiyse bütün bunların, tüm yaşamın yükü, zavallı

?ilişkinin? ağrıyan sırtında. Baskı altında çökmesine şaşmamak

lazım.''

''Bu durum ayrıca karasevdanın

neden kalıcı olmadığını da açıklamaktadır. Bağımlılık direnç yaratır;

aynı etkinin yaratılması için sürekli doz artışı gerekir. Ama

karasevdanın dozu bir noktadan sonra artırılamaz ve bu yüzden doruk

coşkusu bir süre sonra etkisini yitirir. Bir başka sinirbilimci ekibi

sevda coşkusunun doruk süresini incelemiştir ve varılan sonuç, genel

kanıyla aynı çıkmıştır: Karasevda genellikle on iki ila on sekiz ay

sürmektedir''

----Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar---

Tarihi roman okumayı sevdiğimden bir arkadaşımın tavsiyesiyle başladığım kitap tarihi romanlara bakış açımı değiştirdi diyebilirim. Sebebi son düzlükte yakaladığı(ya da benim ancak son düzlükte farkedebildiğim) felsefi derinlik. Her biri ayrı bir romanın baş karakteri olabilecek renklilikte karakterlerle o hayattan o hayata atılırken başımıza balyoz gibi inen bir gerçeklikle son buluyor roman.

Bunu da Uzun İhsan Efendi'den bir alıntıyla bitirelim.

"Gördükleri ister gerçek ister düş olsun, bundan gerçeği ya da düşü gören bir öznenin varlığı çıkıyordu. Şu durumda bütün bunları gören bir kişi olarak o, vardı. 'Rendekâr'ın dediği gibi ben varım' diyordu, 'peki ama ben kimim? ayna bana ihsan efendi olduğumu söylüyor, rüyamdaki ayna ise bünyamin olduğumu söylüyor. ben kimim? bütün bunları gören özne aslında kim?"

----Aynalar Koridorunda Aşk - Mustafa Ulusoy---

Bir psikiyatristin 3 hastası ile olan seanslarını ve çözüm üretme çabalarını anlatan bir roman. Tabi Akil adam imajıyla yol gösterici bir dost da olmazsa olmazdı bu romanda. Yazar hayatımız boyunca hepimizin yaşadığı sıkıntıları almış ve bu 3 karaktere bölüştürmüş. 3 taşla belki de milyonlarca kuşu avlamaya çalışmış. Ve bence başarmış da.

"Hayattaki sorunların yarısı, kendisini önemli görmek isteyen insanlar tarafından üretilir." diye de bitirebiliriz.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
20 Haziran 2017 23:11

Ermiş , Halil Cibran

İş Bankası Kültür Yayınları

56 sayfa

İncecik bir kitap ama içerisindeki dünya derin.

El Mustafa' nın on iki yıl kaldığı Orphales şehirden ayrılırken etraf tarafından durdurulup verdiği öğütleri içeriyor. Her meslek dalı ve hemen hemen her konumdaki kişiler için Ermiş'in mutlaka bir sözü var. Hayat dersi niteliğindeki aforizmalar bunlar. El Mitra El Mustafa' ya seslenirken Ey Tanrı'nın Peygamberi diye sesleniyor. Bu sebeple kimileri Ermiş'in Hz. Muhammet yada Hz. İsa olabileceğini de ifade ediyorlar.

Bahsi geçen konular ; Aşka Dair, Evliliğe Dair, Çocuklara Dair, Giysilere Dair, Suç ve Cezaya Dair, Özgürlüğe Dair, Konuşmaya Dair, Zamana Dair, Güzelliğe Dair, Dine Dair, Duaya Dair, Dostluğa Dair, Öğretmeye Dair gibi...yirmi yedi başlık sayabiliriz. Her konuyu açıp soran da o konuyla ilgili insanlar.

Kısa ve öz niteliğinde damıtma bilgiler almak isteyenler, Ermiş'in bakış açısını görmek isteyenler göz atabilir.

Buradan da yararlanılabilir.

http://forum.memurlar.net/konu/353982/1.sayfa


Omayraaa
Aday Memur
24 Haziran 2017 00:17

Okuyalı oldu baya ama etkisi mutlak...

Başkaldıran İnsan/Camus

Kitap şöyle başlıyor; "hayır diyen insandır!"

Camus kendine has sorgulayış, eleştirel, bilgi birikimi ve doluluk oranının üst düzeyde gözümüze soktuğu ki yüzyılın en iyi deneme çapında verilen eseri diyebiliriz.

Bildiğimiz üzere Camus varoluşçuluktan ziyade ya da ötesinde absürdizm mefhumu ile yüz göz olmuştur. Bu bağlamda eser sizin açınızdan da bilgi birikimi gerektiriyor bir diğer deyişle altyapı... Çünkü eserde birçok kişi ve kişinin ideolojisi hatta yarattığı karakterlerden yola koyularak çıkarım yapıp kendi özgün düşüncelerini sunuyor. Dolayısıyla dipnot vermediği için bunları duymamış olmak ya da bilmemek can sıkıcı olabilir okur açısından. Bu yüzden denir ya her kitabın kaderi okuyucuna bağlıdır. İlk çağ, yaratılış, teoloji, Marksizm, anarşizm, hristiyanlığın helen bağlantısı, Bakunin, Prometheus, Lenin, Epikuros, Nietzsche, Dostoyevski... Bu derece redüksiyon çerçevede değil tabi ki her sayfada birçok isim geçiyor. Aforizmaları hakikaten etkileyeci.

Bölüm olarak Doğaötesi Başkaldırı, Tarihsel Başkaldırı, Başkaldırı ve Sanat yer alıyor.

Kitabın dizelerini çokça çizdim ve açıkçası çoğu söze aktarılmayacak.

-her şeye hiçbir şeyin bulandırmadığı bir düşünceyle bakabilmektir kuşkusuz.

-Her kutsala saldırma enikonu bir kutsala katılma olduğuna göre, bu saldırma bir selamlamadır.

Oldukça derin dehlizlerde yüzmeyi gerektiriyor. İmkan olsa da altını çizdiğimiz her satırı yazabilsek. Lakin na/mümkün.

Deneme severlere güzel bir yapıt. Tabi çeviri de illa ki sıkıntılar oluyor. Hele ki bu derece düşünce raksı yapan ve yaptırmayı başarmış kişiler olursa söz konusu. Aradığımdan çok fazlasını buldum diyebilirim.

"Tanrının tek bağışlayıcı yanı var olmamasıdır."

Çoğu bölümde estetik, eyitişimsel ve aktöre mefhumları açısından ele alışı gözardı ermemiş. Okumak lazım...

30 Haziran 2017 11:33

Ahmet Ümit, Beyoğlu rapsodisi.


kangus
Müsteşar Yardımcısı
31 Ekim 2017 20:52

canan tan eroninle dans


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
28 Aralık 2017 15:02

Palto, Gogol

Bordo Siyah Yayınları, 56 sayfa

Dostoyevski'ye atfedilen "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık" sözü bu kitabın önemini gösteriyor. "Yaşamın bayağılıkların usta ressamı" Gogol, sıradan bir devlet memurunun hikayesini, ustalıkla anlatmış. Bir memur olarak Akakiy Akakiyeviç'in başına gelenleri birçok insan kendi iş hayatında yaşıyor.

Memur olmak,bürokratik engeller, baskılar altında kalmak. Farklı davranırsan dışlanma korkusu, ya bozuk düzene uyarsın yada burada işin yok durumunu karşımıza çıkarıyor.

Ezik bir karakterin hayat hikayesi hiç bu kadar etkliyici olmamıştı.

Okumayan kalmasın..


TheDimple
Kapalı
31 Ocak 2018 11:31

Bir Dinozorun Anıları / Mina Urgan

Oysa bu ülkeden ne güzel insanlar geçmiş. Sanat ruhunu yeşertmeyi görev edinen, hayatı renklendiren, insana değer veren... 82 yaşında kitap yazacak kadar hayata bağlı, olayları kendine has mizahı ile sunan, kendini uslanmaz bir sosyalist olarak tanımlayan; cesur, zeki, fazlasıyla özgüven sahibi kişiliği ile kendine hayran bırakan İngiliz Edebiyatı duayenlerimizden Mina Urgan da onlardan biri. Ölümünden 2 yıl kadar önce yayınlanan kitabında, çocukluk, gençlik ve yaşlılık anıları ile Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim gibi yakından tanıdığımız isimlerle yaşadıklarını da yalın ve naif bir dille anlatıyor.

Kitaptan alıntılar:

Başladığım kitabı, kötü de olsa bitirmek huyundan Fethi Naci'nin bir sözü sayesinde kurtuldum: "Karpuzu kestin. Baktın ki kabak. Gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?"

Televizyona karşı olduğumu sanmayın. Hiçbir makinaya, hiçbir elektronik cihaza karşı değilim. Yeter ki, onlar insanları değil, insanlar onları kullanabilsin. Doğru dürüst yayın yapan, iyi konserler, güzel filmler, ilginç belgeseller, aptalca olmayan siyasal konuşmalar ve tartışmalar sunan aklı başında bir televizyon ne kadar yararlı bir şey olurdu.

Çağımıza uymak zorundayız palavrasına hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üzerine kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? Tam tersine baş kaldırırım, direnirim böyle bir çağa karşı. Bu yüzden dinazorlukla suçlanmak vız gelir bana. Çünkü ben dinazoru tarih öncesi çağların nesli tükenmiş bir hayvanı olarak değil; geçmişin doğruluğunu kanıtlamış ve adsınamaz değerlerini yeni sentezler yaparak geleceğe taşımayı amaçlayan bir yaratık olarak tanımlıyor, dinazorluğumla övünüyorum.


Peryoşa
Aday Memur
01 Şubat 2018 19:13

Tüfek mikrop ve çelik

Jared DIAMOND


Halet-i Ruhiye
Kapalı
02 Şubat 2018 09:46

Kaçıncı çocuksunuz, dün başladım ama gerçekten çok keyifli bir kitap tavsiye ederim


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
04 Şubat 2018 18:47

"Dorian Gray'in Portresi"

Oscar Wilde'nin tek romanını okuyorum. Bir çok filme konu olan bu klasik esere yeni başladım.

Sömstre tatili içerisinde okuduğum kitaplardan bir tanesi de Zweig'den Bir Kadının 24 Saati idi. Bir insanın körü körüne, mantığının aklını terk ettiği, tamamen duygularıyle ve o anlık hislerle hareket edişini anlatan bir hikayecik. Yine yazar diğer kitaplarında olduğu gibi burada da insan psikolojisi ve tahlillerini önümüze seriyor.


TheDimple
Kapalı
05 Şubat 2018 09:50

Satranç/Stefain Zweig

Satranca bağımlı insanların ruh hallerini, karakter tahlillerini anlatan ve şiddetin egemenliğine karşı koyamayan ve mat edilen özgürlüğü ele alan 70 sayfalık bir eser.Yazar, 2.Dünya Savaşı'nın ruhunda uyandırdığı acıya daha fazla dayanamayarak eşiyle birlikte intihar etmeden önce kaleme almış bu eseri. Esasında ölümleri intihar olsa da, onları katleden faşizm olmuştur.


hahanos
Aday Memur
06 Şubat 2018 13:15

Franz Kafka----Dönüşüm


sohrab sepehri
Yasaklı
11 Şubat 2018 12:02

Murathan Mungan, Üç Aynalı Kırk Oda


Dilhun Şirazi
Kapalı
13 Şubat 2018 09:04

Bir Aşk. .

.

Kitap enfesti. Bir yazarı ilk defa okumanın heyecanı hep gözlerim bağlı el yordamıyla birini bulmaya tanımaya çalışmak gibi gelir bana. Her cümlede gözümdeki perde biraz daha kalkar, sonunda yazar bütün gerçekliği yahut o kitapta görmeme izin verdiği kadarıyla karşımda kalır.

Önceleri el yordamı, bir âmâ gibi yazar hakkında yürüttüğüm tüm fikirler ya tamamen değişir kitabın sonunda yahut kuvvetlenir.

Müthiş bir heyecan.

.

Kitaptaki uzun paragraflar, bitmeyen cümleler, bana zaman zaman ihsan oktay anar'ın puslu Kıtalar atlasını okuyorum hissi uyandırsa da tadı, kokusu bambaşka.

Antonio 'nun kimsenin yardım edemeyeceği çaresizliği bir gölge gibi bütün kitap boyunca pesinizde dolaşıyor. O caresizligin nefes alıp verdiğini hissediyorsunuz ensenizde. Tuhaf bir his. Laide 'nin saçları parmaklarınıza dolanip durup durup satırlara düşüyor.

Aptallık... Tutku. .esaret...kayıtsız lık. .

Kitabın sonu hakkında söylenecek çok şey var fakat tabii ki uygun olmaz.okuyun ve görün.

Kapağı kapattığımda Ahmet Ümit 'in Aşk Köpekliktir kitabı geldi aklıma. Sadece isim olarak. Yoksa içerik bambaşka.

Çok güzeldi.

Niçin bu kadar Geç okudum diye kızdım kendime.

Bir Aşk, Dino Buzzati, can Yayınları


melike09
Kapalı
15 Şubat 2018 22:22

Yüreğimin tam ortasında büyük bir yorgunluk var asla olamadığım kişi beni üzüyor ,ondan bana kalan anılardan neye olduğunu anlamadığım bir özlem kabarıyor .Umutlara ve kesin inançlara çarpıp düştüm benimle birlikte batan güneşlerde düştü .

Huzursuzluğun Kitabı ...


dentist89
Aday Memur
04 Mart 2018 20:28

Gençler İçin Uygarlık Tarihi

Yazar: Hendrik Willem Van Loon

ençler İçin Uygarlık Tarihi, sıcaklığı, sadeliği ve bilgeliğiyle pek çok kuşağı etkilemeyi başararak klasikleşmiş bir yapıt. İlk canlıların oluşumundan başlayıp, insanın ve uygarlığın ortaya çıkışıyla devam ederek günümüze uzanan tarihsel süreci eşsiz bir üslupla aydınlatıyor. Tarihsel olayları adeta bir masal, bir macera anlatır gibi aktarıyor.Anlatım güzelliğiyle yayıncılık tarihine geçmiş ve tekrar tekrar basılmış bu kitabı günümüz tarihçileri tarafından güncellenmiş haliyle sizlere sunuyoruz.

"Tarih, zamanın, geçip gitmiş çağların uçsuz bucaksız çayırlarında kurduğu, deneyimlerden oluşan kudretli bir kuledir. Bu kadim yapının tepesine ulaşıp manzaranın tamamından faydalanmak kolay bir iş değil. Asansör yok ama genç bacaklar güçlüdür, bunu başarabilir."

Hendrik Willem van Loon


secati11480
Aday Memur
15 Mart 2018 19:39


Hariçten gazell
Genel Müdür
16 Mart 2018 09:57

puslu kıtalar atlası / abartıldığı kadar yokmuş beğenmedim.


BitmeyenKitap
Yasaklı
22 Mart 2018 14:05

eksi

Hariçten gazell, 6 yıl önce

puslu kıtalar atlası / abartıldığı kadar yokmuş beğenmedim.


BitmeyenKitap
Yasaklı
22 Mart 2018 14:07

romeo ve juliet okuyorum

Toplam 3189 mesaj
«148149150151152153154155156157158159160

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi