sana yazdıkların minvalinde bir bir izah edeceğim, cevabını vereceğim..
söz: şimdi anlıyoruz engellisiniz ve bu durum gerçekten çok zor ve devlet sizlere erken emeklilik vergi indirimi gibi haklar tanımış ki günümüzde 65 yaş emekliliği düşünürsek bu çok güzel
1. cevap: biz sıhhi açıdan hayatımızı idame ettirmekte zorlanan bir kesimiz. yani öyle sağlıklı olup da hasta insanın halinden betimleme yapmak kolay, hariçten gazel okumak yani anlatabiliyor muyum...
söz: demek istediğim su bu hastalık bildiğiniz uzere bir artıp bir azalıp geri artıyor ve yıllarca sürecek gibi görünüyor bitse bile bunun gibi farklı salgın hastalıkların çıkacağını iddia edenler var sonuçta ahir zaman neyse farzedelim 4 yıl sürdü sizce bu 4 yıl süre zarfında devletin sizi idari izinli sayarak maaş ödeyip hiç çalışmadan para almanız mantıklı mı engelli olmayıp bu kadar sağlık çalışanı polis asker vefat eden varken benim olme ihtimalim daha yüksek diyip idari izin verilsin demeniz garip degilmi hastalığı olmayanda ölüyor 90 yaşında kurtulan 30 yaşında ölen var yani
2. cevap: sana şunu samimiyetle söyleyeyim, sırf bu hastalığın arz ettiği olumsuzluklar nedeniyle memuriyetten istifa edip hayatını izole bir ortamda sağlıklı şekilde sürdürmek isteyenler var.. kendimi kastediyorum anlayacağın... devletin vereceği para şu hastalık indinde bizim için birşey ifade etmiyor artık... tedbir yok, tevekkül yok, halkı gördün mü sen? nasıl sorumsuzca, nasıl keyfekeder yaşıyorlar utanmadan, insan hayatını hiçe sayarak, bir iken bin oluyorlar ve sen hala kader deyip hastalığın sürecinden bahsediyorsun... kader birilerinin tekelinde yürümüyor e mi? biliyor musun engelli olmayıp ölen sağlık çalışanlarının mesuliyeti de devletin inisiyatifindedir, tıpkı bizim başımıza gelecek olası durumdan mütevellit yaşayacağımız şeyin akıbetinin ölüm olacağı gibi, mesuliyeti de kimde olacağını da anlamışsındır, neden bunu görmezden geliyorsun.. kasıtlı düşünüyor olmayasın...
söz: niye birşeyleri kadere birakmiyosunuz engelli olmanız hasta olmanız evde yatarak yıllarca devletin size para vermesini gerektirmiyor ki keşke çok zengin bı ulke olsak da dediğiniz olsa,
3. cevap: bak kardeşim, devlet bana memurluğu altın tepside kırmızı halılarla sunmadı, yani nolur gel memurum ol demedi bana anlıyor musun? ben, biz memuriyeti zorlu sınavlarda "HAKKIMIZLA, ALIN TERİMİZLE" aldık... senin bakış açında olan insan kim gibilerdir biliyor musun, otobüste sağlıklı biri yer istediği zaman, ben engelliyim dediğimde, senin neren engelli, elin tutuyor ayağın tutuyor gözüyle ahkam kesenlerdir. ayrıca sırf elimiz ayağımız tutuyor diye, engelli kartıyla geçerken bizi çevirip ısrarla yüzümüzle kimliğimizi mukayese eden görevlilerdir... çünkü sizin gibilerin gözünde engelli insanlar, kaderinin mahkumu olduğundan, hayat, bizim hayatımız ne yaparlarsa yapsınlar, umrumuzda değilci tayfanın bu tip sözlerinden ibarettir... ben astım hastasıyım anlıyor musun, sen hiç hayatında cehennemi ölçütlerde nefes darlıkları yaşadın mı, annen küçük bir çocukken geçirdiğin havaleler nedeniyle sabahlara kadar başında uyumadan bekledi mi, seni hiç diz boyu karda, ayazda sırtında sağlık ocağına taşıyanın oldu mu, daha 8 yaşında bir akciğerinin yarısını ameliyatlarla feda ettin mi hiç, ya da bak ne diyeceğim, hiç soluk borusu darlığın hasebiyle trakeostomi ameliyatı oldun mu.. bir kaza sebep olmuşken buna, hayatımı allak bullak eden bir kazanın sonucu ile yüzleştin mi, hayır.... bilmezsin, bilemezsin içinde bulunduğumuz sıhhi zorluğun ölümden beter olduğunu... ben 34 yıllık hayatım boyunca hep kaderime lanet okudum biliyor musun, sen de çıkmış neden her şeyi kadere bırakmıyorsunuz diyorsun... ama tevekkülden bahsetmiyorsun, belki de anlamını da bilmiyorsundur... önce anlamını öğren, sonra gel bana klişe, günübirlik kelimeler kur...
söz: esnek çalışma keşke olsa tabi yoğun olmayan kurumlarda ama amir insiyatifinde yapcak b şey yok yani demem o ki özel sektörde normal kamuda hasta olup yaşlı olup bunca çalışan varken ben hastayım deyip ne zaman biteceği belli olmayan bı hastalikta idari izin versinler demeniz yanlış herkes elini taşın altına koysun haa imkanı olan varsada ücretsiz izine çıksın korkuyorsa ama evdede olsanız çalışsanız da bu hastalık herkese bulaşacak gibi duruyor kacari yok
4. cevap: idari amirim de sen değilsin, yetkili merciim de sen değilsin, bakanım da sen değilsin... işe döndüğüm gün bana "ooooh yan gel yat, iyi yattın" diyen iş arkadaşlarının varlığıyla başbaşa iken, bu hastalık süresince ortak kullanımda olduğumuz sürüyle şey varken ve sırf zorla işlerini yaptırmak için o birileri sürekli mesafe kuralını zorluyor, hiçe sayıyorken allah aşkına sen hangi akıl ve izanla, dışarda çalışmak isteyen binlerce insan var kabilinde izahatte bulunuyorsun...
bu da özet:
hani yazın boyunca devamlı küçümsediğin, kaderine razı etmeye çalıştığın kronik rahatsızlık sahibi insanlar var ya, şu hariçten gazel okuduğun... işte bir gün böyle biriyle karşılaştığında allahına dua et ki canını sözlerinle yaktığın o kişinin intizarına uğramayasın.. yoksa sende iki büklüm kalır, o yaşadığın cehennemi azabın nasibini alırsın... allah korusun....
sana yazdıkların minvalinde bir bir izah edeceğim, cevabını vereceğim..
söz: şimdi anlıyoruz engellisiniz ve bu durum gerçekten çok zor ve devlet sizlere erken emeklilik vergi indirimi gibi haklar tanımış ki günümüzde 65 yaş emekliliği düşünürsek bu çok güzel
1. cevap: biz sıhhi açıdan hayatımızı idame ettirmekte zorlanan bir kesimiz. yani öyle sağlıklı olup da hasta insanın halinden betimleme yapmak kolay, hariçten gazel okumak yani anlatabiliyor muyum...
söz: demek istediğim su bu hastalık bildiğiniz uzere bir artıp bir azalıp geri artıyor ve yıllarca sürecek gibi görünüyor bitse bile bunun gibi farklı salgın hastalıkların çıkacağını iddia edenler var sonuçta ahir zaman neyse farzedelim 4 yıl sürdü sizce bu 4 yıl süre zarfında devletin sizi idari izinli sayarak maaş ödeyip hiç çalışmadan para almanız mantıklı mı engelli olmayıp bu kadar sağlık çalışanı polis asker vefat eden varken benim olme ihtimalim daha yüksek diyip idari izin verilsin demeniz garip degilmi hastalığı olmayanda ölüyor 90 yaşında kurtulan 30 yaşında ölen var yani
2. cevap: sana şunu samimiyetle söyleyeyim, sırf bu hastalığın arz ettiği olumsuzluklar nedeniyle memuriyetten istifa edip hayatını izole bir ortamda sağlıklı şekilde sürdürmek isteyenler var.. kendimi kastediyorum anlayacağın... devletin vereceği para şu hastalık indinde bizim için birşey ifade etmiyor artık... tedbir yok, tevekkül yok, halkı gördün mü sen? nasıl sorumsuzca, nasıl keyfekeder yaşıyorlar utanmadan, insan hayatını hiçe sayarak, bir iken bin oluyorlar ve sen hala kader deyip hastalığın sürecinden bahsediyorsun... kader birilerinin tekelinde yürümüyor e mi? biliyor musun engelli olmayıp ölen sağlık çalışanlarının mesuliyeti de devletin inisiyatifindedir, tıpkı bizim başımıza gelecek olası durumdan mütevellit yaşayacağımız şeyin akıbetinin ölüm olacağı gibi, mesuliyeti de kimde olacağını da anlamışsındır, neden bunu görmezden geliyorsun.. kasıtlı düşünüyor olmayasın...
söz: niye birşeyleri kadere birakmiyosunuz engelli olmanız hasta olmanız evde yatarak yıllarca devletin size para vermesini gerektirmiyor ki keşke çok zengin bı ulke olsak da dediğiniz olsa,
3. cevap: bak kardeşim, devlet bana memurluğu altın tepside kırmızı halılarla sunmadı, yani nolur gel memurum ol demedi bana anlıyor musun? ben, biz memuriyeti zorlu sınavlarda "HAKKIMIZLA, ALIN TERİMİZLE" aldık... senin bakış açında olan insan kim gibilerdir biliyor musun, otobüste sağlıklı biri yer istediği zaman, ben engelliyim dediğimde, senin neren engelli, elin tutuyor ayağın tutuyor gözüyle ahkam kesenlerdir. ayrıca sırf elimiz ayağımız tutuyor diye, engelli kartıyla geçerken bizi çevirip ısrarla yüzümüzle kimliğimizi mukayese eden görevlilerdir... çünkü sizin gibilerin gözünde engelli insanlar, kaderinin mahkumu olduğundan, hayat, bizim hayatımız ne yaparlarsa yapsınlar, umrumuzda değilci tayfanın bu tip sözlerinden ibarettir... ben astım hastasıyım anlıyor musun, sen hiç hayatında cehennemi ölçütlerde nefes darlıkları yaşadın mı, annen küçük bir çocukken geçirdiğin havaleler nedeniyle sabahlara kadar başında uyumadan bekledi mi, seni hiç diz boyu karda, ayazda sırtında sağlık ocağına taşıyanın oldu mu, daha 8 yaşında bir akciğerinin yarısını ameliyatlarla feda ettin mi hiç, ya da bak ne diyeceğim, hiç soluk borusu darlığın hasebiyle trakeostomi ameliyatı oldun mu.. bir kaza sebep olmuşken buna, hayatımı allak bullak eden bir kazanın sonucu ile yüzleştin mi, hayır.... bilmezsin, bilemezsin içinde bulunduğumuz sıhhi zorluğun ölümden beter olduğunu... ben 34 yıllık hayatım boyunca hep kaderime lanet okudum biliyor musun, sen de çıkmış neden her şeyi kadere bırakmıyorsunuz diyorsun... ama tevekkülden bahsetmiyorsun, belki de anlamını da bilmiyorsundur... önce anlamını öğren, sonra gel bana klişe, günübirlik kelimeler kur...
söz: esnek çalışma keşke olsa tabi yoğun olmayan kurumlarda ama amir insiyatifinde yapcak b şey yok yani demem o ki özel sektörde normal kamuda hasta olup yaşlı olup bunca çalışan varken ben hastayım deyip ne zaman biteceği belli olmayan bı hastalikta idari izin versinler demeniz yanlış herkes elini taşın altına koysun haa imkanı olan varsada ücretsiz izine çıksın korkuyorsa ama evdede olsanız çalışsanız da bu hastalık herkese bulaşacak gibi duruyor kacari yok
4. cevap: idari amirim de sen değilsin, yetkili merciim de sen değilsin, bakanım da sen değilsin... işe döndüğüm gün bana "ooooh yan gel yat, iyi yattın" diyen iş arkadaşlarının varlığıyla başbaşa iken, bu hastalık süresince ortak kullanımda olduğumuz sürüyle şey varken ve sırf zorla işlerini yaptırmak için o birileri sürekli mesafe kuralını zorluyor, hiçe sayıyorken allah aşkına sen hangi akıl ve izanla, dışarda çalışmak isteyen binlerce insan var kabilinde izahatte bulunuyorsun...
bu da özet:
hani yazın boyunca devamlı küçümsediğin, kaderine razı etmeye çalıştığın kronik rahatsızlık sahibi insanlar var ya, şu hariçten gazel okuduğun... işte bir gün böyle biriyle karşılaştığında allahına dua et ki canını sözlerinle yaktığın o kişinin intizarına uğramayasın.. yoksa sende iki büklüm kalır, o yaşadığın cehennemi azabın nasibini alırsın... allah korusun....
haribo01 , 4 yıl önce
Öncelikle herkese geçmiş olsun yazılanları okudum fakat vicdanım bir şeyler yazmamı söyledi , şimdi anlıyoruz engellisiniz ve bu durum gerçekten çok zor ve devlet sizlere erken emeklilik vergi indirimi gibi haklar tanımış ki günümüzde 65 yaş emekliliği düşünürsek bu çok güzel demek istediğim su bu hastalık bildiğiniz uzere bir artıp bir azalıp geri artıyor ve yıllarca sürecek gibi görünüyor bitse bile bunun gibi farklı salgın hastalıkların çıkacağını iddia edenler var sonuçta ahir zaman neyse farzedelim 4 yıl sürdü sizce bu 4 yıl süre zarfında devletin sizi idari izinli sayarak maaş ödeyip hiç çalışmadan para almanız mantıklı mı engelli olmayıp bu kadar sağlık çalışanı polis asker vefat eden varken benim olme ihtimalim daha yüksek diyip idari izin verilsin demeniz garip degilmi hastalığı olmayanda ölüyor 90 yaşında kurtulan 30 yaşında ölen var yani niye birşeyleri kadere birakmiyosunuz engelli olmanız hasta olmanız evde yatarak yıllarca devletin size para vermesini gerektirmiyor ki keşke çok zengin bı ulke olsak da dediğiniz olsa , esnek çalışma keşke olsa tabi yoğun olmayan kurumlarda ama amir insiyatifinde yapcak bişey yok yani demem o ki özel sektörde normal kamuda hasta olup yaşlı olup bunca çalışan varken ben hastayım deyip ne zaman biteceği belli olmayan bı hastalikta idari izin versinler demeniz yanlış herkes elini taşın altına koysun haa imkanı olan varsada ücretsiz izine çıksın korkuyorsa ama evdede olsanız çalışsanız da bu hastalık herkese bulaşacak gibi duruyor kacari yok