Editörler : supporters.
«42434445464748495051525354

Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:09

04.11.2020

Gözyaşıyla Söner Mi Yangın (Melisa Gürpınar)

gözyaşıyla söner mi yangın

ey ölüm

ben ne aptalım

okunur mu yolladığım mektup

tutuşmuş bir kalemle yazdığım

dağıldı oyuncak atımın boncukları

bütün çeşmeleri kurudu sokağımın

kapladı göğün yüzünü

kara bir örümceğin ağı

halden anlar mı acaba güneş

ama o hiç sokak çocuğu olmadı

uyumadı kaldırımda

farelerle yanyana

şair de olmadı hiç

beyaz ince bir dizeyle

bağlanmadı ay ışığına

bütün sayfaları uçtu hayatımın

sonunda mürekkebimle sulandı

ortanca saksıları

bir de sözlüğü olacaktı aşkın

sanırım eskiciye satıldı

ya kentim

daha yeni doğmuştu

acaba çingeneler mi çaldı ey ölüm

ben çok aptalım

arıyorum boş yere

kendi küllerime gömdüğüm ışığı


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:12

05.11.2020

Sessizlik ve Kavga (Melisa Gürpınar)

gözyaşıyla söner mi yangın

ey ölüm

ben ne aptalım

okunur mu yolladığım mektup

tutuşmuş bir kalemle yazdığım

dağıldı oyuncak atımın boncukları

bütün çeşmeleri kurudu sokağımın

kapladı göğün yüzünü

kara bir örümceğin ağı

halden anlar mı acaba güneş

ama o hiç sokak çocuğu olmadı

uyumadı kaldırımda

farelerle yanyana

şair de olmadı hiç

beyaz ince bir dizeyle

bağlanmadı ay ışığına

bütün sayfaları uçtu hayatımın

sonunda mürekkebimle sulandı

ortanca saksıları

bir de sözlüğü olacaktı aşkın

sanırım eskiciye satıldı

ya kentim

daha yeni doğmuştu

acaba çingeneler mi çaldı ey ölüm

ben çok aptalım

arıyorum boş yere

kendi küllerime gömdüğüm ışığı


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:17

06.11.2020

Bir Şey Söyle (İbrahim Sadri)

Bir şey söyle

Denizler tutuşturulduğunda

Dağlar yürütüldüğünde

Bir şey söyle

Yıldızlar semadan bir bir

döküldüğünde üstümüze

Bir şey söyle

Ben seni unuturum

Söyle

Yer başka gök başka olduğunda

Sallanıp çalkalandığında uçsuz

bucaksız sema

Hani biz

ateşin etrafını sarmış

pervaneler gibi olduğumuzda

Bir şey söyle

Unuturum ben seni, söyle

Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman

Gök yarıldığı zaman

Ne oluyor bu yere dediği zaman insan

Ve kalakaldığında yüzkarası

şiirlerim

Ve sensiz bir zaman

ve ayaklarımızın altından toprak

kayıp

Dümdüz eğildiği zaman

Bir şey söyle

Defterler açıldığında gökyüzü

sıyrılıp

alındığında

Cehennem tutuşturulduğunda cennet

yaklaştırıldığında


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:19

07.11.2020

Öylesine Sevmiştim (İbrahim Sadri)

Şimdi gidiyorsun, git

Bütün sabahları üşüdüğüm

Bütün gördüğüm senli günlerim,onlarda gitsin

İçimde bir şarkı

Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat

Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin

Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden

Sevdiğimiz şarkıları da

Pencereme konan yusufçukları da

Bana karanlığı bırak

Beni bırak, beni böyle bırak

Böyle ansızın, böyle yakışıksız

Böyle anlamsız, böyle dağınık

Öyle kapıda susuşun

Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun

Öyle sağlam, öyle bir de vuruşun

Koy beni sensizliğe

Ve otursun içime kül gibi kor yangının

Şimdi gidiyorsun, git

Hadi git

Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git

Hadi kanatma

Hadi yıkma

Hadi dokunma

Zaten ben seni öylesine sevmiştim

Şimdi gidiyorsun, git

Bütün sabahları üşüdüğüm

Bütün gördüğüm senli günlerim,onlarda gitsin

İçimde bir şarkı

Gözümde bir ışık kalmıştı her şeye inat

Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin


LaosKratess
Yasaklı
06 Ocak 2021 01:27

Hacııı..

Nabüyün ya...

Hala aynı ask mı...

Biz tukendık walla...

Hakkatem

Iysın hree..


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:27

08.11.2020

Masal (Mevlana İdris Zengin)

Çocuktum her şeyi anladığımı sanıyordum

sonra büyüdüm, bombaların ve bankaların

dağlardan ve ırmaklardan daha fazla olduğunu gördüm

bahçıvanlar generallerden

menekşeler mermilerden daha azdı

yenilmişti dünya

yenilmişti dünya

duanın özgürleştiren rüzgarı

Çekilmişti yüzlerden

İnsanlar dua değil

yönetmelik okuyordu

nükleer artıklar ve çok uluslu yalanlarla kirlenmişti yüzümüz

teknolojinin o yok edici,

o gri gölgesi düşmüştü yüzlere

yenilmişti yüzümüz

ve görüntü aynıydı

bütün aynalarda

her şey çok açıktı

herkes kimsesiz

herkes bir şeyin yoksuluydu

hepimiz aynı anda yenilmiştik

ve şarkılarımız kederliydi

yanlış bir zamanda mı yaşıyordum ?

Çekip gitse miydim ?

hayır!

ne yanlış bir zamanda yaşıyordum

ne de çekip gidecek bir yer vardı

her yer aynıydı

kaldım

sürekli çağıran ve ayrım yapmayan toprak

nasıl olsa beni de çağıracaktı!

masal dünyanın bittiği yerde başlar

biliyorum klasik zamanlarda değiliz artık

ve masallar böyle anlatılmaz

biliyorum!

ben hiç masal yazmazdım

dünya sisteminin hepimize anlattığı masal

kötü olmasa bu kadar

biliyorum!

bir karınca türküsünden daha hafif olacak sesim

biliyorum!

İnsanların birbirlerine olan yabancılığı büyüyecek

dünya küçüldükçe

biliyorum!

telefonlar oldukça insanlar birbirini görmeyecek

biliyorum!

birbirimizi hiç görmeden ölücez

her şey için tek şey diliyorum

Allah?ın gülleri yakamızı bırakmasın.


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:29

O başlık bu başlık değil hacı :)

burası tanınmış insalnarın şiirleri bölümü :)

LaosKratess, 3 yıl önce

Hacııı..

Nabüyün ya...

Hala aynı ask mı...

Biz tukendık walla...

Hakkatem

Iysın hree..


LaosKratess
Yasaklı
06 Ocak 2021 01:36

Hayat...

Garıp bişi...

Herkes

Sanıyor ki...

Bi kendileri

Hayata yonn weren....

Bı kendileri

Ne istediyse olan...

Ama gercek ole mı ya....

Sadece

Acıtırlar.,..

Ölum den beter ederler Belkı...

Ama

Okul kadar

Canlı degıldır hıc bırı..


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 01:38

Beni şair yaptılar mı dedin şimdi :)

LaosKratess, 3 yıl önce

Hayat...

Garıp bişi...

Herkes

Sanıyor ki...

Bi kendileri

Hayata yonn weren....

Bı kendileri

Ne istediyse olan...

Ama gercek ole mı ya....

Sadece

Acıtırlar.,..

Ölum den beter ederler Belkı...

Ama

Okul kadar

Canlı degıldır hıc bırı..


LaosKratess
Yasaklı
06 Ocak 2021 01:44

Yaw kusura bakma...

Kendı baslıgım dıye yazdm onu oysa..

Affola...

Ama senı de anlamadm..

O baslık

Bi baslık degıl

Ne demek...

Ben senı bildim bileli

Aynı askı haykıroyosun...

Kusura kalma...

Bılemedıysrm bısey Leri...

Şirazem kaydı bu sıralar..

Ondan..


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 02:00

Haykırdığım yer burası değildi :))

LaosKratess, 3 yıl önce

Yaw kusura bakma...

Kendı baslıgım dıye yazdm onu oysa..

Affola...

Ama senı de anlamadm..

O baslık

Bi baslık degıl

Ne demek...

Ben senı bildim bileli

Aynı askı haykıroyosun...

Kusura kalma...

Bılemedıysrm bısey Leri...

Şirazem kaydı bu sıralar..

Ondan..


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
06 Ocak 2021 02:23

Sessizlik ve Kavga

aylardan eylül'dü

bahçenin ucundaki ceviz ağacına doğru

yola koyuldum

önce incir ağacına uğrayacak

ve sonra kargaların düşürdüğü

çürük cevizleri kırıp yiyecektim

niyetim buydu

bahçemiz bir ülke kadar büyük

hayatımız unutulmuş bir düş kadar uzundu

herhalde öyleydi

günde kim bilir kaç kez

çocukluğumla doluyor defterim şimdi

bir o kadar da ölümümle

ve beni göğe götürecek melekler

bilseniz nasıl bana benziyorlar

tümü de mahzun yüzlü ve dokuz yaşında

düşmüş ıslak saçları alınlarına

bilmiyorlar gülmesini de

ağlamasını da

oturmuşlar usulca bir havuzun başına

bakıyorlar

yalnızca bakıyorlar bana

geride kalmaz mı hiçbir şey

diyorlar acaba

ne eylül ayı ne ceviz ağacı

tel bir yumurta sepeti gibi

asılı duran dünyada

sessizlik ve kavgadan başka

Metallurgist, 3 yıl önce

05.11.2020

Sessizlik ve Kavga (Melisa Gürpınar)

gözyaşıyla söner mi yangın

ey ölüm

ben ne aptalım

okunur mu yolladığım mektup

tutuşmuş bir kalemle yazdığım

dağıldı oyuncak atımın boncukları

bütün çeşmeleri kurudu sokağımın

kapladı göğün yüzünü

kara bir örümceğin ağı

halden anlar mı acaba güneş

ama o hiç sokak çocuğu olmadı

uyumadı kaldırımda

farelerle yanyana

şair de olmadı hiç

beyaz ince bir dizeyle

bağlanmadı ay ışığına

bütün sayfaları uçtu hayatımın

sonunda mürekkebimle sulandı

ortanca saksıları

bir de sözlüğü olacaktı aşkın

sanırım eskiciye satıldı

ya kentim

daha yeni doğmuştu

acaba çingeneler mi çaldı ey ölüm

ben çok aptalım

arıyorum boş yere

kendi küllerime gömdüğüm ışığı


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:33

09.11.2020

Bir Gelgitin İki Ucunda (Kemal Özer)

Kimi sabahlar işe giderken

ikiye bölüyor

yirmi dakikalık yolculuğu

denizin ortasında karşılaştığımız

yabancı bayraklı bir gemi

Bulutlardan sıyrılmış bir demet ışığın

daha da irileştiği gemide

göz göze geliyoruz kimi sabahlar

küpeştede bakan biriyle

kısacık bir an

Günlük kaygıların iğdiş ettiği

çağdaş bir kentli görüyor bana bakınca

benim gözümde ise o

kanat açan bir düş yeni kıyılara doğru

buluşuyoruz bir gelgitin iki ucunda


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:35

10.11.2020

Alkışlarla Yürümenin Şarkısı (Kemal Özer)

Alkışlar, yürüyoruz, alkışlarla yürüyoruz

suskunluğa yenilmemiş ellerin çığlığıyla

her avuçta bir kanat, konup kalkan bir kanat

- çözülmesi bir düğümün, boşanması bir zincirin -

yürüyoruz sokakları çarparak sokaklara

çarparak, çınlatarak alanlarını kentlerin

Alkışlar bir güneşi katıyor alkışlara

- parmaklarımız yansa da o güneşi her ilmik

alev alev taşımıştı dokuduğumuz kumaşa,

harcını o karmıştı ördüğümüz duvarın -

alkışlar, yürüyoruz, her adımda bir şafağın

kabuklarını çatlatarak, çıkarak yeni bir sabaha

Çıkarak çıkararak eylemin kozasından

bunca yıldır kanımızda uğuldayan coşkuyu

yürüyoruz bugünden yarına alkışlarla

birimizin göğsünde hepimizin soluğu

her alkış bir yolculuk emeğin özgürlüğüne

yürüyoruz alkışları alkışlarla çoğaltarak


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:36

11.11.2020

Aylı Karanlık (Kemal Özer)

saklı tuttun saklı tutmanı sevdim

en karanlığa açılan kapını sevdim

yüzümü döndürmek için az mı

denizler dalgalar az mı yangınlar bulutlar

geldi savruldu üstüme geldi yıkıldı

bir nice batık taşlara gemilerim

yıkılmış ağaçlara bir nice gölgelere

gemilerim dedim beni alır götürür

onun kıyısına bırakır onun ülkesine

koskoca bir uykunun ardında

bir ormanın ardında karıncaların

olmadı mı en çok onu sevdim

saçlarını kurutmağa yaz güneşi

olmadı mı ellerini sevdim gülüşlerini

ateşler yaktım ısındım karanlığında

yoluma çıktıkça gözlerinin akşamı

ne ürkek ne büyük olduklarının akşamı

sevdim çağrıladım ben seni geceler

günler yalnız olduğumun kıyılarında

aydınlığı sürüp giderken yan yana gelmelerin

dedim elleri kim bilir kimin elinde

saçları dudakları kim bilir kimin


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:38

12.11.2020

Sen (Yaşar Nabi Nayır)

1

Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin,

Bir sanatkâr,eliyle oyar gibi mermeri.

Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin

Bir fırtına halinde koptuğun günden beri.

Daha fani olaydı kurtulurdu zarardan,

Aşkım ki farkı yoktur bir dağ başında kardan.

Gururuma basarak üstüne çıkanlardan

Dönmeyen bir sen varsın geri.

Nasıl taşta çeliğin izi kalırsa derin,

Üstüne satır satır öyle nakşoldu yerin.

Üzülme, senden sonra kalbime girenlerin

Yalnız senin aksindir orda görecekleri...

2

Her geçen gün bir aşkın gevşetirken bağını,

Her geçen yıl aşkıma yeni bir hız bıraktı.

Onda bulmuş gibi hayatın kaynağını,

Bu ateşle yanmasa kalbim vurmayacaktı...

Kalbim vahşi bir kuştu, kendi yurdunda sultan,

Ona gurur vermişti güneşten emdiği kan.

Daha dün bir çığ gibi inerken dağlarından

Bugün karşında sakin bir su halinde aktı.

Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden?

Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?

Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören

Ya hepsinin gözleri, sana, görmeden baktı...


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:40

13.11.2020

Bir Bahar Dalıyla (Behçet Aysan)

Çocuğum da büyüyor benim gibi

Bir bahar dalıyla öpüşerek ilk

Ayrılığın burcunda

Ve acının kundağında

o.

(yelesi gümüşten

sevdası sütbeyaz

terkisinde ölüm)

çocuğum da büyüyor benim gibi

koca bir oyuncakçı dükkanı

sanarak dünyayı

ve masaldaki kafdağında

o.

(yelesi gümüşten

sevdası sütbeyaz

terkisinde ölüm)

çocuğum da büyüyor benim gibi

nişangahlarla nişanlanıp

tadarak barutu

ve dalyanların ağında

o.

(yelesi gümüşten

sevdası sütbeyaz

terkisinde ölüm


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ocak 2021 00:41

14.11.2020

Bir Eflatun Menekşe (Behçet Aysan)

sevdalı bir menekşe

tanırdım

eflatun

özgürlükte açan.

başkasının sevinci

onun da sevinciydi

inci kolyelerle

süslü

boynuna hiç

ölüm yakışmazdı ki.

geceleyin, kuş uçar

uyanır

menekşe

sanki kapısı çalan

onunki.

sevdalı menekşem

hercai eflatunum

üzgünüm

seni ben

soldurdum

seni ben öldürdüm

bir saksı yaparak

yaşadıklarımızdan.


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
12 Ocak 2021 00:21

15.11.2020

Seni Seviyorum (Adnan Özer)

Seni seviyorum

çağladıkça coşan su

estikçe dellenen rüzgâr

ekildikçe anaçlanan toprak

öğütler bunu bana

seni severken

türküden türküye geçer ırmak

toprak yaz yağmurlarıyla oynaşır

öğle tozlarıyla dolanır rüzgâr ufku

adınla uyarırlar beni

seni seviyorum

bağda çiçeklenen salkım

dalda allanan meyva

öttükçe kendini tüketen kabakçı kuşu

öğütler bunu bana

seni severken

yaz güneşi şehvete boğar bahçeyi

kükürt âdetleriyle solar bağ yaprakları

ballı incirde yaşar -bin bir cilveli- aşklarını

turunç gerdanlı kuşlar

haberler getirir sağdıçlarım

gül kurusu mektuplar

seni seviyorum

hayra yorulan düşler

ceviz sandıkta bekarlığın gül suları

taş yastıklarda zümrütüanka kuşları

öğütler bunu bana


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
12 Ocak 2021 00:29

16.11.2020

Kırlara Veda (Adnan Özer)

Gözyaşlarının gücü vardı eskiden;

ırmak yüklü adamlardık tuz katarlarının ardınca giden,

gölgemizde damlaların bıraktığı izlerden

açılırdı hayal tuzur suda bukağısı çözülürken.

Utanır arınırdık şehirde fazla kalmak suçundan;

akıl danışırdık yağmura: Nasıl döneriz

evlerimize doğu yollarından;

nasıl fener yapıp kemiklerimizden, tütsüleriz

gecenin mor arılarını çıkınca kovanından?

Çoraksa gece: Saçlarda yıldız, gözlerde yine yağmur,

sarı bir zaman dilimi gibi yanan fenerler

(mum yanar,yağ dolanır, mumyalar toprağı çamur),

kanda yaralar gibi gülün ağrıttığı dikenler...

ardımızda yoksul ve yerli bir söylenti,

böyle yürürdük ateşli ekinler gibi menzilsiz.

Yoktu buğdaya un olmaktan ötesi;

bulgur çeken kadınlardan doğduk ya biz,

güneşi taşta sırmalayan o kırıntı bilgeleri,

aya bakan sundurmalarda çatlak topuklu annelerimiz,

sıcak bağımız, güleç mısırımız, dindar soğan tilmizleri,

o topuklar, ah o topuklar ve kerpici terk edişimiz...

Kızıl toprak ve iri saman, yani Allah'ın harcı

gözyaşlarının gücüyle eskiden

serin eviçlerinde sarı bir mahremlik sunardı,

yağmur bir dua gibi geçerdi pencerelerden;

yetim insan topağın vicdanıyla doyardı...

Demem o ki,

gözyaşlarının gücü vardı eskiden.

Toplam 1076 mesaj
«42434445464748495051525354

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi